• Sonuç bulunamadı

2.2. SOSYAL MEDYA VE KENDĠNĠ GĠZLEME

2.2.2. Kendini Gizlemenin Deneysel ÇalıĢma Modeli

ÇalıĢmanın bu aĢamasında Larson ve arkadaĢlarının (2015: 705-774) araĢtırmalarında, deneysel bir çalıĢma modeli olarak sundukları; kendini gizlemenin çalıĢma modeli incelenecektir.

ġekil 8: Kendini Gizleme ÇalıĢma Modeli (Kaynak: Larson vd., 2015; ġahin, 2018: 5).

Larson ve arkadaĢlarının geliĢtirdiği modelde kendini gizleme davranıĢı motivasyon olarak konumlandırılmaktadır. Süreç olarak değerlendirilen kendini gizleme davranıĢını etkileyen ve bu davranıĢtan etkilenen durumlar ortaya koyulmakta ve iliĢkiler görünür kılınmaktadır. Modelde artı „‟+‟‟ ve eksi „‟-„‟ iĢaretleri ile kendini gizleme davranıĢını besleyen faktörler bağlamında iliĢkiler ele alınmaktadır. Sonuç olarak kendini gizleme davranıĢı, davranıĢı sergilemeye sebep olan durumlar ve davranıĢın sonuçları arasındaki iliĢki tartıĢılmıĢtır (2015: 708).

Motivasyon modeli olarak kendini gizlemeyi ele alan Larson ve arkadaĢları (2015: 705-774); travmaların, güvensiz bağlanma yönelimlerinin, sosyal değerlendirme kaygıları yaĢayan bireylerin potansiyel davranıĢ geliĢtirebilecek konumda olduklarını düĢünmektedirler. Ġlk olarak, travmalar, damgalanmıĢ koĢullar ve diğer olumsuz ya da rahatsız edici kiĢisel bilgileri gizleme motivasyonu kendini

gizlemenin belirleyici bir özelliğidir. Bu deneyimlerin yoğunluğu kendini gizleme eğilimini arttırmaktadır. Ġkincisi, güvensiz bağlanma yönelimli bireyler, rahatsız edici kiĢisel bilgileri açıklamakla daha fazla tehdit altında hissedebilmektedir. Bu nedenle, bir kendini gizleme ile baĢa çıkma stratejisi benimsemelerinin daha muhtemel olduğunu düĢünmektedirler. Son olarak, baĢkalarının değerlendirmelerine duyarlı olma eğiliminde olan bireylerin kendini gizlemeye daha yatkın olması olasıdır. Bu grup, utanma eğilimli ve mükemmeliyetçi kiĢilikleri ve aynı zamanda reddedilmeye duyarlı ya da sosyal ve psikolojik olarak engellenen insan topluluğunu içerecektir. ÇalıĢmaları için 137 araĢtırma üzerinde tarama ve değerlendirme yapan araĢtırmacılar 40.000‟den fazla katılımcı verisi ile 18 yapı ile kendini gizleme davranıĢının iliĢkili olduğunu saptamıĢlardır. Bunlar; güvensiz bağlanma, travma etkisi, sosyal değerlendirme kaygıları, açıklama, gizli tutma, özgünlük-açıklık, bastırma, farkındalık-psikolojik esneklik, sosyal destek, romantik iliĢki sağlığı, depresyon, anksiyete, sıkıntı, fiziksel belirtiler, ruh sağlığı, olumsuz ruh sağlığı davranıĢları, yardım arama tutumları ve terapi süreci ve sonuçları ile iliĢkilidir.

2.2.2.1.Motivasyon Olarak Kendini Gizleme

Yüksek düzeyde kendini gizleme motivasyonunun bir dizi hedefe yönelik davranıĢlara (örneğin, sırları tutmak, davranıĢtan kaçınma, yalan söyleme) ve duyguların düzenlenmesi için iĢlevsiz stratejilere neden olduğu karmaĢık özellikli bir kurumsal yapı olarak kavramsallaĢtırılmıĢtır. Örneğin, olumsuz ya da rahatsız edici kiĢisel bilgileri gizlemeye yarayan etkileyici baskılama, bastırma duygusu. Kendini gizlemenin bu motivasyonel görüĢü, hem gizli tutmanın hem de duygusal düzenlemenin hedef odaklı faaliyetler ya da süreçler olarak kavramsallaĢtırılması ile uyum içerisindedir (Larson ve arkadaĢları, 2015: 705-774). Kendini gizleme stratejilerinin kullanım Ģeklindeki bireysel farklılıkların zaman içinde oldukça tutarlı olduğu görülmüĢtür ancak damgalanma ve benzeri durumlarda kiĢiler öz baskılama tutumunu sergilemektedir.

2.2.2.2.GeçmiĢ “Travma’’ Ġzi Olarak Kendini Gizleme

Kendini gizleme tutumunda travmaları, güvensiz bağlanma yönelimlerini ve sosyal değerlendirme kaygılarını potansiyel öncül olarak ele alınmaktadır. Herhangi

bir uzunlamasına veri bulunmamasına rağmen, kesitsel araĢtırmalardan elde edilen ilk bulgular, kendini gizleme düzeyleri ile güvensiz bağlanma, travma insidansı ve sosyal değerlendirme endiĢeleri arasında bağlantılar olduğunu ortaya koymuĢtur. Güvensiz bağlanma ve travma etkisi arasında iliĢki olduğu analiz sonucunda ortaya koyulmuĢtur. Örneğin; kendini gizleme ve çocuklukta yaĢanan travma hatıraları, değersiz hissetme, tehdit edilme gibi durumlar ile önemli ölçüde iliĢkilidir. Çocukluk travmaları ve paranoyak düĢünce arasındaki iliĢkiye aracılık etmektedir ve negatif erken yaĢam deneyimleriyle güçlü bir Ģekilde iliĢkilendirilmektedir (Lane ve Wegner, 1995: 237-253).

2.2.2.3.Sosyal Değerlendirme EndiĢeleri

Kendini gizleme çalıĢma modelinin sonucu olarak; sosyal değerlendirmeyle büyük ölçüde ilgilenen bireylerin, kiĢilerarası duyarlılıkları yüksek olarak kategorize ettiği kiĢilerin daha fazla kendini gizleyen olma eğiliminde olduklarını önermektedir. Ampirik bulgular, olumsuz değerlendirme korkusu dâhil olmak üzere, kendini gizleme ile sosyal değerlendirici kaygı yapıları arasında orta ile güçlü pozitif iliĢkilerin ortaya çıktığını ortaya koyan bu hipotezi desteklemektedir. Sosyal suskunluk, ve mükemmeliyetçilik tutumları ve kiĢilik özellikleri ile iliĢkilendirilmektedir. Kendini gizleme aynı zamanda mükemmeliyetçilik ve sıkıntı arasındaki iliĢkiyi de ortadan kaldırmaktadır (Pennebaker, 1990).

2.2.2.4.Kendini Açıklama ve Gizleme

Kendini gizleme davranıĢı, kendini açma; ifĢa etme sırları paylaĢma ve paylaĢılan sırrın hayati problem oluĢturması riskini muhtemel gören birey tarafından iĢletilen sürece dâhil edildiği ve karĢıt davranıĢ olarak sergilendiği analiz sonucunda elde edilmiĢtir. Kendini kapatmanın yüksek olması, samimi bir ifĢayı riske sokma ihtimalinin daha düĢük olması olasılığını göstermektedir. Tedaviyle, hastalık ve benzeri durumlarla ilgili sırları kiĢilerin gizli tutmaları daha muhtemeldir.

2.2.2.5.Duygu Yönetmeliği

Teorisyenler kendini gizlemeyi bir duygu düzenleme çerçevesi içinde sıklıkla kavramsallaĢtırmıĢtır. Örneğin, “uyumsuz ve kontrol temelli duygu ve davranıĢ

düzenlemelerini” yansıtan olarak “uyumsuzluk kontrolü ve kaçınma odaklı duygu / davranıĢ düzenlemesi”, “sosyal duygusal iliĢkilerdeki uyumsuzlukları düzenleme‟‟ veya diğer engelleme ile ilgili duygusal düzenleme yapıları bu baĢlıkta tartıĢılabilmektedir. Bu genel baskılama değerlendirme tablosunun altında kalmıĢtır (Gross, 1998).

2.2.2.6.Baskılama

Kendini gizleme, baskılanmayla ilgili yapılarla güçlü Ģekilde iliĢkilidir. Duygusal ifadelerin baskılanması ise belirsizlik ile ise pozitif iliĢkilidir. Benlik baskılama- sessizleĢtirme, açıklama ifĢalanma korkusu, duygusal kontrol kaybı, baskılayıcı tutumlar, gizlenme motivasyonu, davranıĢsal engellenme ve reddedilme, dıĢlanma sosyal fobi, sosyal destek kaybetme korkusu bireyin benliğini baskılamasına sebep olabilmektedir (Pennebaker, 1990).

2.2.2.7. Farkındalık / Psikolojik Esneklik

Kendini gizlemenin farkındalık ve psikolojik esneklik gibi sağlıklı duygu düzenleme stratejileri ile negatif iliĢkisi vardır. Kendini gizleme ile iliĢkili olması, sır saklamanın psikolojik esneklik veya farkındalık eksikliği ile yakından iliĢkili olduğu için ortaya çıkar. Anlık kaygısının azaltılması, “istenmeyen özel deneyimleri (örneğin, olumsuz duygular, yargılayıcı düĢünceler ve kiĢisel sırlar) küçük düĢürme, düzeltme, kaçınma, kontrol etme veya bastırma giriĢimlerini” olumsuz yönde etkilemektedir (Dökmen, 1995).

2.2.2.8.Sosyal Refah

Kendini gizlemenin sağlık üzerindeki etkileri sosyal iliĢkiler üzerinden değerlendirilerek geniĢletilmektedir. Büyüyen bir araĢtırma grubu, sosyal destek düzeylerine ve romantik iliĢki sağlığına yansıtılan kendini gizleme ve sosyal refah arasındaki iliĢkiyi incelemektedir. Sosyal destek ve kendini gizleme davranıĢı arasındaki iliĢkide birey sosyal destek kaybı korkusu taĢıdığında özünü gizleme yöneliminde olabilmektedir sonucuna varılmıĢtır.

2.2.2.9.Romantik ĠliĢki Sağlığı

Larson ve Chastain (1990), yayımladıkları makalelerinde kendini gizlemenin yakın iliĢkilerin geliĢtirilmesi ve çözülmesindeki rolü üzerine araĢtırmaları teĢvik etmiĢtir. Daha sonraki araĢtırmalar analiz sonuçları ile örtüĢür sonuçları ortaya koymuĢtur. Kendini gizlemenin yakın romantik iliĢkilerde; sağlık ve refah ile güçlü ve negatif olarak iliĢkili olduğunu onaylamaktadır. Uysal ve arkadaĢları (2012), kendini gizlemenin; iliĢkilerin refahı üzerinde önemli olumsuz etkileri olduğunu ortaya koymuĢtur. Diğer bulgular, kendini gizlemenin, travma sonrası stres bozukluğu semptomları ile romantik iliĢki sağlığı arasındaki iliĢkiye aracılık ettiğini ve bu durumun azalan evlilik doyumuyla beraber güven problemi ve evlilik ve iliĢkilerde çatıĢmaya sebep olduğu bulguları elde edilmiĢtir.

2.2.2.10.Psikolojik ve Fiziksel Sağlık

ÇalıĢma modeli; ilk bulgular ile tutarlı olarak Larson ve Chastain (1990), kendini gizlemenin olumsuz sağlık sonuçları ile güçlü bir Ģekilde iliĢkili olduğunu varsaymaktadır. Analizde depresyon, anksiyete, sıkıntı, fiziksel semptomlar, çeĢitli ruh sağlığı problemleri ve olumsuz sağlık davranıĢları dâhil olmak üzere, yetersiz refah ölçütleriyle 108 bağımsız iliĢkiyi içerdiği saptanmıĢtır. Meta-analitik olarak türetilmiĢ korelasyonlar, kendini gizleme ile bozulmuĢ sağlık ve refah arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermiĢtir. Depresyon için orta ve güçlü etki büyüklükleri elde edilmiĢ, kaygı, sıkıntı, ruh sağlığı problemleri ve olumsuz sağlık davranıĢları belirgin intihar eğilimleri için belirgin etkileri bulunduğu sonucu verilendirilmiĢtir. Fiziksel semptomlar; ruh sağlığı endeksleri, yeme bozukluğu vb. biliĢsel semptomlar sigaraya erken baĢlama, kardiyovasküler reaktivite ve ağrı gibi olumsuz fiziksel sağlık problemi ile iliĢkilendirilmiĢtir.

2.2.2.11.Yardım Arama Tutumları-Psikoterapi

ÇalıĢma modelinde kendini gizlemenin baĢlangıçta varsayıldığı gibi, yardım arama sürecinde önemli bir rol oynayabileceğini göstermiĢtir. Sürekli olarak psikolojik danıĢma konusundaki tutumlarla olumsuz bir iliĢki olduğunu göstermiĢtir. Yardım arama konusundaki tutumlar ve yardım arama niyetindeki doğrudan ve

dolaylı etkiler bildirilmiĢtir. Kendini içine kapatan dıĢ dünyayı yok sayan bireyler kendini gizleyenler kendilerini Ģüphe uyandıran bir tutumu içeren, yaklaĢımdan kaçınma çatıĢmasına kapılabilmektedir. Terapistlerle yapılacak görüĢmelerin ifĢa olma durumundan endiĢe duyan bireylerde yardım arama tutumları düĢük olarak değerlendirilmektedir.

Larson ve Chastain (1990), rahatsız edici kiĢisel deneyimleri gizlemenin, önemli türdeki destek ve yardımları dıĢlayacağını ve bu düĢük destek düzeylerinin olumsuz sağlık sonuçlarına yol açacağını varsaymıĢtır. Meta-analitik sonuçlar, yardım arama tutumları ve psikoterapi süreci ve sonucu dâhil olmak üzere, kendini gizleme ile psikoterapiye bağlı değiĢkenler arasında anlamlı iliĢki olduğunu göstermiĢtir. Kendini gizleme davranıĢı geliĢtiren bireyin problemlerini ve psikolojik destek ihtiyacını görünür kılması yardım ve tedavi süreci için destek isteme süreci negatif olarak iliĢkilendirilmiĢtir.

2.2.2.12.Tedavi Süreci Çıktıları

Kendini gizlemenin tedaviyle ilgili sırların saklanması güvencesi ile pozitif bir iliĢkisi olduğu ve psikoterapik müdahalelerin kendini gizleme düzeyini değiĢtirebileceğini ve azaltabileceğini göstermiĢtir. Azalan kendini gizleme davranıĢı ile aynı zamanda anksiyete ve üzüntü ve mutsuzlukta azalmaktadır.