• Sonuç bulunamadı

1.13. ĠNTERNETĠN VE SOSYAL MEDYANIN OLUġTURDUĞU SORUNLAR

2.1.3. Ġnternet Bağımlılığı

Ġnternet ve bilgisayar birer araçtır. Kullanıcılar bu araçlarla pornografi, oyun, kumar, web sörfü, sohbet odaları, borsa, alıĢveriĢ ve sosyal medya iletiĢimine bağımlılık sergilemektedir, internet bağımlılığını tanımlama çabasına sadece internette geçirilen sürenin aĢırılığı olarak ele almak yeterli olmayacaktır. Kullanıcının internette hangi amaçla, vakit harcadığını, aĢırı kullanımının olumlu ve olumsuz yönlerini ele almak gerekmektedir. Dijital elektronik bağımlılığın diğer bağımlılıklarla benzer olduğu bilinmektedir. Whybrow, internet bağımlılığını, elektronik kokain Ģeklinde kavramsallaĢtırılmıĢtır. Bağımlılığın tedavi edilmemesi, ilerleyen evrelerde kiĢilerin baĢlangıçta iletiĢim ve iliĢkilerine olumsuz etkilemekte zamanla asosyal kiĢilik özellikleri geliĢtirebilmektedir (Dilci, 2015: 38).

Young (1999: 19-31); internet bağımlılığına iliĢkin belirtileri aĢağıdaki Ģekilde maddelendirmiĢtir. Bunlar;

 Ġnternet kullanımının aĢırı zihinsel uğraĢ gerektirmesi,

 Ġnternete eriĢim ve bağlantıda olma durumunu sürekli artıyor olması ihtiyacı  Ġnternet kullanımında azaltma uğraĢlarının olumsuz sonuç vermesi,

 Maddenin geçerli olması durumunda yoksunluk hissi içerisine girme.  Her geçen gün baĢlangıca oranla daha fazla internete bağlı kalma durumu  Ġnternet kullanımının sosyal ve toplumsal iliĢkileri olumsuz etkilemesi,  Yalan söyleme tutumu geliĢtirme; internette daha fazla bağlı kalmak amacıyla

aile bireylerine ve terapiste.

 Ġnternet bağlantısı içerisindeyken duygulanım değiĢikliği yaĢamak (anksiyete depresyon ve benzeri)

Ġnternet bağımlılığı psikolojideki biliĢsel davranıĢçı model tarafından anlamlandırılmaya çalıĢılmakta ve internet bağımlılığını problemli düĢünceler, düĢünceler ile uyumsuz biliĢ pekiĢtiren davranıĢ bütünü kaynaklı olarak ele alınmaktadır. Bir problemin ortaya çıkmasına sebep olan etmen ve belirtiler vardır, belirtilerin meydana gelmesi için etmenlere ihtiyaç duyulur ama nedensel etmenler faktör belirtilerine sebep olmaz. Belirtiler, sürecin baĢında bir uzak ya da sonunda yakın meydana gelebilmektedir. Uzak ya da yakın ihtimal olarak bağımlılık meydana gelebilmektedir. Yalnızlık, internet ve sosyal medyanın, kullanıcının ruh halini değiĢtirme potansiyeli sayesinde birçok kullanıcı ve bağımlı birey bir kaçıĢ ve içinde bulundukları mevcut durumun değiĢmesi için araç olarak kullanmanın yanı sıra, kaçıĢ olarak bir yol gibi görmektedir, bağımlı kullanıcılar için bu durum çok daha fazla gerçekleĢebilmektedir (Ögel, 2012: 136).

Whybrow, kullanıcıların sanal ortamlarda, internette sörf yaparken mutlu hissetmelerinin dopamin hormonu salgılanmasına sebep olduğunu, kiĢinin bu hazzı daha fazla eriĢmek için bağımlılık oluĢturduğunu ifade etmiĢtir, internet bağımlılığı üzerine Glasgow Üniversitesi'nin yaptığı çalıĢma sonucuna göre, araĢtırmaya dâhil edilen kullanıcıların çoğunluğu, saatte bir hesaplarını e-postalarını kontrol etmektedir. Kullanıcılar sosyal ağlarda kendilerini daha iyi hissettiklerini ifade etmiĢ,

bilgisayar internet sosyal medya bağımlılığı, aĢırı Ģekilde bu ortamlarda bulunma ve bulunma isteği içerisinde olmaktır, bağımlı kiĢi, bu platformlardan uzak kaldığında, yoksunluk hissetmektedir (Dilci, 2015: 45-48).

Tarhan (2011: 39-40), bağımlılık türlerini; bağımlılığın, bağımlılık oluĢturan maddeye çalıĢtırıcılara bağlanmak derecesine göre ele almaktadır. Bunlar;

- Psikolojik bağlanma: bağımlılık oluĢturan madde ya da sanal uyaranın kullanılmasına kiĢinin direnç oluĢturması mümkün değildir, sürekli ve yoğun bir Ģekilde bağımlılık oluĢturan mekanizmayı ya da madde kullanma isteği söz konusudur.

- Fiziksel bağlanma, bağımlılık oluĢturan yapının kullanımının durdurulması ya da seviyesinin düĢürülmesi, yoksunluk belirtilerini meydana getirir, direnç oluĢur, baĢlangıçta az miktar yeterli gelirken, bağımlılık yapan maddeyi ya da uyaranı artırma isteği oluĢur, istenilen haz alınamamaktadır yoksunluk, çarpıntı, titreme terleme, uykusuzluk sıkıntı huzursuzluk, kusma halüsinasyon ve benzeri Ģekilde kendini göstermektedir.

- Tutsaklık derecesine bağlanma: kiĢi kendini bağımlılık yaĢadığı madde ya da sanal uyarının tutsaklık derecesinde tutkunluk bağımlılık sergilemektedir.

Bağımlılık türlerini Dilci (2015: 63-64) ise Ģu Ģekilde ifade etmiĢtir; Fizyolojik bağımlılık, vücut gereksinimi Ģeklinde ortaya çıkan bağımlılık olarak görülmektedir. Fiziksel belirtiler; Karpal tünel sendromu, aĢırı derecede kilo alımı ya da kaybı, Ģiddetli baĢ ağrısı, gözlerde yanma hissi, halsizlik yorgunluk, kemik eklem, baĢ ağrısı, iskelet omurga sisteminde bozukluk, duruĢa bağlı bitkinlik ve tükenmiĢlik hissi, uyku problemleri. Psikolojik bağımlılık; duygusal olarak bağımlılık duyduğu maddeden ya da sanal ortamdan ayrı kalmanın kiĢiyi kötü hissettireceği hissi oluĢmaktadır.

Psikoloji öğretilerine göre bağımlılık, için sanal bağımlılık ve madde bağımlılığını öğretiler farklı Ģekilde ele alır ve anlamlandırır. Tarhan (2011: 47-48), öğretileri aĢağıdaki Ģekilde ele almıĢtır: Derinlikler psikolojisi; Freud tarafından geliĢtirilen öğreti en bilindik öğretilerden biridir, bireylerin bütün davranıĢlarının bir sebebe bağlı olduğunu savunan Freud, temel içgüdü olarak ele aldığı cinselliktir ve

bireyin kiĢiliğini id, ego ve süper ego olarak üç bölüme ayırmıĢtır. Mimik jest, rüya ve benzeri yapılar ile birey çözümlemeye çalıĢmıĢtır id, ego ve süper ego, Freud a göre, sağlıklı bireylerde bir denge içerisindedir ancak bağımlı bireylerde bu denge söz konusu değildir. Freud, çocukluk döneminde süt emme davranıĢı ile hazza ulaĢmayan bireylerin, alkolik olabileceğini iddia etmiĢtir. Bilimsel açıdan ispatlanmayan test akıl yürütmeyle dönem içerisinde kabul gördü ve kiĢiler insan, amacının hazza ulaĢmak olduğu düĢüncesini benimsedi. 1990‟lı yıllarda duygusal zekâ kavramı ile iliĢkilendirilen, insan beyninin güdüleri düzenleme yapısı keĢfedildikten sonra özgürlüğün içgüdülerden özgür olmak olarak ortaya konması, bu öğreti sorgulanır boyuta taĢımıĢtır. Bireysel psikoloji; Adler tarafından geliĢtirilen öğreti bireyin, aĢağılık ve üstün, duygularını, komplekslerini ele alır. AĢağılık duygusundan kaçınmayan birey Adler‟a göre, çareyi bağımlılık yapıcı madde uyaranlar da aramaktadır. DavranıĢçı BiliĢsel Psikoloji; Öğrenme teorisi, merkezde bu yöntem, kiĢilerin reflekslerinin Ģartlanma sonucu uyaranlara karĢı bağımlılık oluĢacağını öne sürmektedir, bireyin cinsel haz, yeme davranıĢı ve benzeri durumlarda madde kullanımı davranıĢı zaman içerisinde dürtüsel olarak uyarını sürekli kullanma isteği oluĢturmaktadır. Horney ve Fromm‟a göre, kiĢiler, yalnızlıktan ve çaresizlikten kaçınmak bağımlık oluĢturan uyaranları kullanır. Moslow ise kiĢiler fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarını karĢılayamadığında bağımlılık oluĢturan yapılara yönelmektedir demektedir.

Yahyaoğlu (2007: 201), interneti yeni sosyalleĢme sitesi olarak konumlayanlara karĢı düĢüncelerini aktarırken, internet sanal bir ortam ama kiĢiler, gerçeklik olarak görmekte gerçek yaĢamda, komĢuluk bağları kopmuĢ, birbirlerine selam vermeyi gereksiz bulan arkadaĢ edinemeyen ve iliĢki kurmada baĢarısız kiĢiler için internet, yalnızlığa çare olarak görülmektedir. Çünkü insanlar kabullense de kabullenmese de internette amaçları, arkadaĢ edinmek yalnızlıklarını paylaĢmak, korkularını gidermek istemeleridir ancak internet sosyal medya sanal bir ortam yani gerçek değildir orada kurulan iliĢkilere, yüklenen anlamlar sorgulanmalıdır. Ayrıca internetin, yalnızlığı giderdiği de tam bir aldatmacadır aksine körüklemektedir, saatlerini bilgisayar baĢında geçiren kiĢi hareketsiz kalmakta, sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Yalnızlıktan kurtulmak için çare olarak gördükleri ortam onları

içine hapsetmekte bağımlısı yapmaktadır, gündelik yaĢantılarındaki verimlerinin de iĢ yaĢantılarındaki verimlerinin de akademik hayatlarındaki baĢarılarına da olumsuz etkileri olmaktadır.

Ġnternete eriĢimi olan herkes yaĢ, cinsiyet veya sosyal durumdan bağımsız olarak potansiyel olarak bağımlılık yapan bir teknoloji kullanımı geliĢtirebilse de, riski artırma eğiliminde olan belirli demografik faktörler vardır. Genç neslin sosyal kültürünün büyük bir kısmı iletiĢim kurmayı içermektedir ve bağımlılık daha fazla oranda gözlemlenmektedir (Andreassen vd., 2016: 252-262).

AraĢtırmalar hem erkeklerin hem de kadınların teknolojiye bağımlı olabileceğini göstermiĢtir, ancak erkekler ve kadınlar sosyal medyayı farklı çevrimiçi aktiviteler için kullanmaktadır. Erkeklerin çevrimiçi video oyunları, siber pornografi ve çevrimiçi kumar oynamaya bağımlı olma olasılıkları daha yüksektir, kadınlar ise sosyal medyada; mesajlaĢmaya çevrimiçi bağımlılık kullanımını geliĢtirme eğilimindedir.

Ġnternet bağımlılığı davranıĢsal kontrol sorunu olarak kavramsallaĢtırılmıĢtır. Ġnternet kullanıcılarının, medyayı kullanmalarını kontrol edememeleri anlamına gelmektedir. Birinin günlük yaĢamında belirgin bir sıkıntıya ve iĢlevsel bozulmaya neden olabileceğini belirtmektedir. Ġnternet bağımlılığı, depresyon, sosyal kaygı ve genelleĢmiĢ obsesif ve kompulsif bozukluk gibi mevcut diğer psikiyatrik bozukluklardan kaynaklanan bir semptom olabilmektedir. Ġnternetin ilk biçimleri basitçe elektronik iletiĢim kanallarıydı. Kullanıcılar çoğunlukla statik web sayfalarında görüntülenen bilgileri veya diğer metinlere mesaj yolluyorlardı. Günümüzde insanlar, rutin sosyal ve profesyonel faaliyetlerini giderek daha fazla çevrimiçi yürütmektedir. Ġnternet artık tam anlamıyla hayatımızın dokusunu ören bir platformdur. Ayrıca, akıllı telefonlar ve taĢınabilir bilgisayarlar gibi mobil cihazlar insanların nerede ve ne zaman olursa olsun bağlı kalmalarını sağlamaktadır. Internet teknolojisinin problemli kullanımın ana göstergeleri olarak aĢırı ve bilinçsiz kullanma problemi gelmektedir. Ġnternette insanlarının hangi yönleriyle “bağımlı” olduklarını belirlemek gerekmektedir (Yao ve Zong, 2014: 164-170).