• Sonuç bulunamadı

2.2. SOSYAL MEDYA VE KENDĠNĠ GĠZLEME

2.2.3. Sosyal Medya Ve Kendini Gizleme Arasındaki ĠliĢki

Sosyal medya, kendini gizleme yöneliminde bulunan bireyler için cezbedici bir fırsat konumundadır. Gündelik yaĢantısında sosyal iliĢkileri zayıf, sosyal destek görmeyen, dıĢlanan ya da dıĢlanma korkusu yaĢayan, mahremiyet kaygısı duyan, sosyal izolasyon boyutuna varan iç dünyasına çekilme eylemi gerçekleĢtiren bireylerin; sosyal refah, destek ve yaĢam doyumunu aradıkları ortam sosyal medya olmuĢtur.

Büyükaslan (2015: 17); “ Baudrillard‟ın tanımlamasıyla bir simülasyon dünyasında, simülakrların oluşturduğu bir dünyada yaşıyor birey. Bireyin bu dünyada kendisine biçtiği rol aslında kendisine biçilen roldür. Birey farkında olarak ya da olmayarak bu rollerin üstesinden gelebilme, rollerinin gereğini yerine

getirebilme çabası içerisinde olmaktadır. Bu medya dediğimiz ya da özellikle iletişim araç gereçlerinin etkisiyle/yönlendirmesiyle hem hissedilir bir biçimde hem de hissedilmez bir şekilde sürüp gitmektedir.

Bu yeni dünya, iletişim araç ve gereçlerini, bu dünyanın yapıcı araçlarını kullanıma sunanların, onu kontrol ettiği bir dünya olmuştur. Yerel olanın uzaklaştığı, uzaklaştırıldığı bu dünya simülasyon dünyasına ait yeni görüntülerin, kimliklerin, eylemlerin yeni bir formla ortaya konduğu bir dünya olmuştur. Artık gerçek dünyanın ilişkileri sanal dünyanın ilişkileri içerisinde kaybolmaya, yok olmaya yüz tutmuştur.” ifadelerini aktarmıĢ ve Baudrillard‟ın tanımlaması çerçevesinde sosyal medyada bireylerin kendini ifade etme ve yer edinip kabul görmek için çeĢitli çabalar sergilediğini bunun için yaĢamlarını, kimliklerini ve hayatlarını düzenlediklerini, değiĢtirip bazen sahte içerik ve düĢüncelerle var olmaya çalıĢtıkları ortam olarak değerlendirmiĢtir.

Bozkur ve Gündoğdu (2017: 49), sosyal medyanın bireylere kendini gizleme davranıĢı bağlamında fırsatlar sunduğunu ve bireylerin bu sayede sosyal medyada kendini farklı yansıtabildiğini hatta sahte profil oluĢturarak sorumluluk almadan özgür ve risksiz bir iletiĢim sürecine dahil olabildikleri kanısını savunmuĢtur.

Sosyal medyada sanal kimlik; kendini ifade etme aracı, biçimi olarak tercih edilen bir yöntemdir. Bazen bir yalan aldatma olarak görünse de aslında kullanıcı kendine ifade etmeye çalıĢmaktadır. KiĢinin olmak istediği ve olduğu kiĢi arasındaki fark burada ortaya çıkmaktadır. Sosyal medya ortamlarında kullanıcılar bu sanal yaĢam, kimlikleri veya gizli kimlikleriyle gerçek yaĢamda kaçmak istedikleri gerçeklerinden, toplumsal baskı ya da psikolojik problemler, yalnızlık, depresyon ve benzer sıkıntılardan uzaklaĢmak için daha fazla zaman geçirmektedirler. Ġnternet ve sosyal medya kiĢilerin kendilerini daha kolay ifade ettikleri bir ortamdır. Yüz yüze iletiĢim yeteneği olmayan bireylerin ya da bu yeteneği geliĢtirmeyen geliĢtirse dahi etkili iletiĢim kurmak için internetten çok daha fazla çaba gerektirdiğini düĢündüğü için kullanıcılar kendilerini ifade etmek için yoğun olarak interneti ve sosyal medyayı tercih etmektedir. Gündelik hayatlarında kendisini ifade etme konusunda problem yaĢayan kiĢiler internette olmak istedikleri kiĢi gibi davranarak daha rahat

ve etkili Ģekilde kendilerini ifade edebilmektedir. Sohbet platformlarında, gündelik hayatta iletiĢim kurmaya çekinen birçok kullanıcı diğer kullanıcılarla çok daha fazla iletiĢime geçme imkânı bulmuĢtur. Ayrıca, duygusal olarak kendini ifade etme noktasında problem yaĢayan kullanıcılarda yazarak ya da kimliklerini gizleyerek, dertlerini anlatabilecekleri ve bu sayede daha rahat hissedebilecekleri iliĢkiler ve iletiĢimler kurabilmektedir (Ögel, 2012: 25).

Sosyal medya; zaman, mekân sınırlandırması gözetmeksizin kullanıcısını dijital bir kimliğe sahip olan her bireye; içerik paylaĢımı, fikir beyanı, iletiĢim ve etkileĢimin bir arada bulunduğu bir ortam olarak karĢımıza çıkmaktadır. Sosyal medya vasıtasıyla kullanıcılar kendilerine; dijital bir kimlik inĢa etmekte; bu kimlikte fotoğraf, kiĢisel bilgiler, etkinlik oluĢturma, arkadaĢ edinme ortak görüĢte olduğu kullanıcılarla bir tartıĢma ve fikir alıĢveriĢinde bulunma gibi imkânları deneyimleyebilmektedir (Gündüz ve Engin, 2016: 43-45).

Gündüz (2013: 72)‟e göre; “Sosyal medya sahip olduğu dinamik yapısı nedeniyle yalnızca bilgi almak ve erişim anlamında değil, anlık tepki ve ifade dışa vurumu bakımından da oldukça etkili bir araçtır. Bir TV dizisi, kamuoyunu ilgilendiren bir konu, önemli bir spor müsabakası, gündem ve haber açısından oldukça zengin bir mecradır. Özellikle kamu vicdanında infial yaratan toplumsal olayların sosyal medya düzleminde etkili yansımaları olduğu görülmektedir. Sosyal medya olgusu; gündem oluşturma ve paylaşım sıklığı açısından ele alındığında insanların içini döktüğü, adeta deşarj olduğu bir araç haline gelmektedir. Kimi katılımcılar, olaylar ve durumlar karşısında anlık tepki verirken kimliklerini saklama gereği duymaz iken, bazıları da çeşitli kaygı ve çekincelerle bunu yedek hesaplar ve başka isimler altında gerçekleştirme yoluna gidebilmektedir.‟‟ Sosyal medya kullanıcılarının sergilediği bu tutum ve davranıĢ kendini gizleme kavramı ile açıklanabilmektedir. Gerçek kimliği ile eleĢtirilme ve ifĢa olma korkusu yaĢayan bireyler dijital kimliklerini saklayarak kendilerini daha rahat ve güvenli ifade edebildiklerini düĢünmektedir.

Sosyal ağlarda sık sık rastlanan sahte kimlikler üzerinden kullanıcıların kendilerine konumlanıĢ benimseyerek ifade kolaylığını bu Ģekilde bulma durumu söz

konusu olabilmektedir (Binark, 2010: 27). Suskunluk Sarmalı Kuramını ortaya koyan Neumann‟a göre bireyin çevresinden edindiği veriler; bilgiler, yaĢanmıĢlıklar ve tecrübeler bazı bireylerin düĢüncelerini kolay ifade etmesine bazı bireylerin ise içine atmasına sebep olmaktadır. Kolay ve yüksek sesle düĢüncelerini ifade edebilen bireyler genellikle toplumun çoğunluğu tarafından benimsenmiĢ görüĢleri savunurken, sessiz kalan bireyler ise toplum tarafından hoĢ görülmeyen ve kabul edilmeyen tepki çeken düĢüncelere sahip olmaktadır (Karakoç ve TaydaĢ, 2015: 118).

Sosyal ağ siteleri benzer ilgi alanlarını, geçmiĢ bağlantıları ve gerçek yaĢam bağlantılarını paylaĢan bireyler arasında, sosyal ağların veya sosyal iliĢkilerin kurulmasını kolaylaĢtıran, çevrimiçi sanal platformlardır. Bireyler sosyal paylaĢım sitelerine katıldıklarında herkese açık bir profil oluĢturup tercihen gizlilik düzenlemesi yapılabilmektedir ve arkadaĢlarıyla bağlantı kurulabilmektedirler. Profil oluĢturma sürecinde; kiĢisel kimliklerini, fotoğraflarını ve kiĢisel tercihlerini yayınlayarak; gerçek kimliklerini çoğunlukla ortaya çıkarmaktadırlar. Bazı kullanıcılar farklı kimlik bilgileri beyan etmekte ya da kimlik bilgilerini gizlemeyi tercih edebilmektedir. Bu davranıĢ, kendini gizleme olarak ifade edilmektedir. KiĢisel bilgilerini sosyal paylaĢım sitelerinde ifĢa eden kullanıcıların; çevrimiçi sahtekârlık, taciz, siber zorbalık, sahtecilik ve benzeri riskler ile karĢılaĢması durumuna vurgu yapılmaktadır. KiĢiler sosyal paylaĢım ağlarında elde edeceği tatmin doğrultusunda kendini ifĢa etme davranıĢında bulunabilmektedir. PaylaĢtığı fotoğrafın beğenilmesi kiĢide tatmine yol açmakta daha çok paylaĢım ve ifĢa davranıĢı sergilemektedir. Kendini ifĢa etme, çevrimiçi kendini ifĢa etme ve kendini açma, bireyin diğer bireylere kendini tanıtma süreci olarak kavramsallaĢtırılmıĢtır. Bireyin diğer bireylere ileteceği benlik, görüĢ ve tutumlarla ilgili açıklayıcı değerlendirme ve duyuĢsal bilgilerde dâhil olmak üzere her türlü bilgi ve mesajı kapsamaktadır (Wheless ve Grotz, 1976: 338-346). Sosyal medyada baĢkası gibi sahte hesap oluĢturmak çok kolaydır. Bu sayede kolay yanılma ve kullanıcıların mağdur olması da mümkündür.

Sosyal medyanın; kullanıcılarının, sosyalleĢme, paylaĢım yapma, iletiĢim kurma gibi, arzularına yönelik boyutu bulunmaktadır. Kullanıcıların sosyal medyaya

yönelik tutumlarının ve sosyal medyadaki davranıĢlarının sebebi olan kiĢilik yapılarının incelenmesi, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz kullanımları konusunda zararları aza indirgemek için önemli görülmektedir (Bozkur ve Gündoğdu, 2017: 150). Ġnsan benliğinin, kimliğinin farklı yönleri bulunmaktadır. Benliğimizin farklı yönlerini gösteren bu durum farklılıklarımızın ve kimliğimizin ayrıĢması değil, modern dünyaya uyumumuzu sağlayan bir araçtır. Benliğimizdeki ve kimliğimizdeki farklı yönler, gündelik hayat akıĢı içerisinde farklı yönleriyle ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda birbiriyle, iç içe ve uyumlu olması gerekmektedir. Kimliğimizin, benliğimizin aslı olan yönlerimizin yanında bizim idealize ettiğimiz etkenlerle oluĢturulmuĢ bir kimlikte sanal kimliğimize etki edebilmektedir. Sanal kimliğin oluĢ biçimini sınıflandıracak olursak; kimliğin farklı yönlerinin kullanımı, idealize edilmiĢ kimlik oluĢturmak ve oluĢturulmuĢ bir kimlik inĢa etmektir.

Kim olmak istiyorsanız o olabilirsiniz, internette ve temel kurallardan biri Ögel (2012: 26-28)‟e göre anonimitedir. Kimse kimsenin kimliğini bilemez bu ortamda ve kendini saklamak, gizlemek mümkündür. Bu sebeple, özgür davranabilir kendinizi ifĢa etmeden rahatça bulunabilirsiniz, farklı kimlikler oluĢturabilir, kendiniz ile ilgili beğenmediğiniz yönleri saklayabilir idealize ettiğiniz Ģeyleri kimliğinize ekleyebilirsiniz. Ġnternet ve sosyal medya ile kiĢinin hayalindeki kimliğe sahip olması çok kolaydır. Birey sosyal iliĢkilerinde baĢarısız, sosyal iliĢki kurmada, problem yaĢayan, utangaç çekingen ya da özgüven problemi yaĢıyor olsa bile sosyal medya ortamında internette istediği kimliği sergileyebilmektedir. Sosyal medya aracılığı ile kendini gizleyen ya da kimliğinde değiĢiklikler yapan kullanıcılar gerçek yaĢamda sahip olmak isteyip de olamadığı sosyal kimliği oluĢturabilir, gündelik yaĢantısında olmasını istediği özellikleri, kendine uyarlayabilmektedir. Sosyal medyada ve internette kiĢilerin kendilerini tanıtmaları kiĢisel tercihlerine sunulmuĢtur ve kontrol kullanıcıdadır. Sosyal iliĢkilere farklı bir bakıĢ açısı, boyut katan; gizem, sosyal medyada ve internette kullanıcıların karĢılıklı iletiĢimde, kendi istedikleri oranda bilgi ve paylaĢımda bulunmalarıdır. Ġnternette sosyal medyada gizemli davranmak isteyen kendini gizleyen, kullanıcı iletiĢime geçtiği, kullanıcıya, isterse, sesini duyurmaz, görüntüsünü paylaĢmaz bu durumda ortaya çıkan gizem, karĢı tarafta merak ve heyecan oluĢturmaktadır. Sosyal medya kullanıcılarının; fake

(sahte) profil, sahipleriyle iletiĢime geçme sebebi, arkasında bulunan gerçek kiĢinin oluĢturduğu, gizeme karĢı merak duygusudur.

Bireylerin sosyal medya kullanım nedenlerinden; en önemli etken olarak karĢımıza çıkan kendini gizleme/saklama davranıĢı, kaygı, depresyon, yalnızlık ve benzer psikolojik problemlere sebep olabilmektedir (Megsamen-Conrad vd., 2014, 23-30). Çelik (2015: 349) yaptığı çalıĢmada; yaĢam doyumu ve kendini gizleme davranıĢı arasındaki iliĢkide heyecan arayıĢının; aracılık, moderatör rolünü incelemiĢ ve heyecan arayıĢında yaĢam doyumu ve kendini gizleme iliĢkisinde moderatör etkisi bulunmadığını ortaya koymuĢtur. Kendini gizleme davranıĢının yaĢam doyumunu olumsuz etkilediğini ifade etmiĢ, kendini gizleme davranıĢı sergileyen bireylerin kendileri hakkında öznel olduğunu düĢündükleri verileri diğer insanlardan, saklama gizleme istekleri Ģeklinde tanımlanmaktadır. Kendini gizleme, stres oluĢturan, hayatları ve özel verileri diğer insanlardan sürekli gizlemeye yönelik davranıĢ eylemidir bu eylem, sürekli olumsuz değerlendirilen gizli bilgiye sahip olma, bu bilgiyi baĢkalarından gizleme kendini açmaya yönelik endiĢe hissetme ve kendini açmaktan sakınma olarak düĢünülebilmektedir.

Ergenlerde utangaçlık, kendini gizleme ve sosyal medya tutumları iliĢkisi üzerine çalıĢan; Bozkur ve Gündoğdu (2017: 147), lise öğrencilerinin sosyal medyaya iliĢkin tutumlarının, kendini gizleme ve utangaçlık duygusuna etkisi olup olmadığını belirlemek ve sosyal medyada kendini gizleyen, sahte hesap kullanan, kullanmayan ama kendini yine de farklı yansıtan, farklı yansıtmayan ergenlerin kendini gizleme ve utangaçlık düzeylerini incelemiĢtir. 241 lise öğrencisi ile yaptıkları çalıĢmanın sonucunda öğrencilerin sosyal medyaya iliĢkin tutumlarını alt boyutlarında olan sosyal yetkinlik ve sosyal izolasyon, boyutları ile utangaçlık ve kendini gizleme düzeyleri arasında anlamlı iliĢki olduğunu ortaya koymuĢlardır. Öğrencilerin %28‟inin sahte hesap kullandığı, %20.7‟sinin bazen, %3.7‟sinin sürekli kendini farklı gösteren paylaĢımlar yaptığı bulguları elde edilmiĢtir. Sahte hesap kullanan ya da kendini farklı yansıtan öğrencilerin kendilerini gizleme ve utangaçlık düzeyinin diğer öğrencilere oranla çok daha yüksek olduğunu saptamıĢlardır.

Bandura (1982: 122-147); davranıĢa rehberlik eden baĢlıca biliĢsel güçler olarak iki tür beklenti inancını ortaya çıkarmıĢtır. Sonuç beklentileri ya da öz yeterlilik beklentileri olarak kategorileĢtirmiĢ ve son yıllarda bilgi sistemleri üzerine yürütülen çalıĢmalar; bilgisayar ve sosyal medya kullanım performansını kullanım ve davranıĢlarını öngörmek, geliĢtirmek için öz yeterlik ve sonuç beklentilerinin önemini vurgulamıĢtır. Bandura‟ya göre; eğer bireyler bilgiyi paylaĢma, yeteneklerine güvenmiyorlarsa o zaman gönüllü olduğunda davranıĢ gerçekleĢtirme olasılıkları düĢük olacaktır.

Doğan ve Çolak tarafından (2016: 176-183), gerçekleĢtirilen çalıĢmada, yapısal eĢitlik modellemesi geliĢtirilmiĢ ve sosyal ağ sitelerinin kullanımlarını açıklamak için model test edilmiĢtir. 475 lise öğrencisiyle gerçekleĢtirilen çalıĢmanın örneklemini yüzde 35 erkek, yüzde 65 kız öğrenci oluĢturmaktadır. Yapısal EĢitlik Modellemesi ile yürütülen çalıĢmada; kendini gizleme, sosyal görünüm kaygısı, sosyal ağ sitelerinin kullanımı ve yalnızlık iliĢkisi arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. Sosyal ağ kullanımında kendini gizleme davranıĢı bulunan bireylerin; yalnız, sosyal görünüm kaygısı yaĢadığı varsayımı doğrulanmıĢtır. Elde edilen sonuçlara göre, sosyal görünüm kaygısı kendini gizleme, öğrencilerin yalnızlık düzeyleri arasında dikkat çekici iliĢkiler olduğu sonuçlarına varılmıĢtır. Kendini gizleme ve yalnızlık yaĢam kalitesini belirleyici olarak değerlendirilebilmektedir. Sosyal medyada bireyler kendileri olmaktan kolayca uzaklaĢabildiği, yalnızlığa baskılayıcı gördükleri için tercih etmektedir. Ġnsanlar çeĢitli amaçlarla sosyal medyayı kullanmakta, insanların kendi istedikleri arzu ettikleri biçimde ifade etmesi kolay olması tercih edilmelerine sebep olmaktadır. Sosyal medyada bireyler kimliklerini gizleyebilmekte istedikleri doğrultuda yeni bir kimlik inĢa etmeyi mümkün kılmaktadır. Bireyler sosyal medyada çeĢitli nedenlerle kendilerini gizler ve yeni kimlik oluĢturur, gizlilik güvenlik kaygısı ve olmak isteyip olamadıkları, benliğe sosyal medya platformlarında kavuĢma imkânları bulunmaktadır. Kendini gizleyen anonim olan kullanıcılar gerçek kimliğinin bilinmemesi ve yaĢadığı rahatlık hissi etkileĢimde artma oluĢturabilmektedir ve bu sayede beğenmedikleri fiziksel görünümleri saklanabilir ve düĢük benlik saygısı özgüven eksikliği ve utangaçlıkla benzeri yönleri, kamufle edilebilmektedir.

Sosyal paylaĢım ağlarına katılım, dünya genelinde birçok internet kullanıcısı için günlük rutinin bir parçası haline gelmiĢtir, sosyal paylaĢım ağları kullanıcılarına hızlı verimli sosyal iliĢki kurma imkânı sunmuĢ ve sürekli anlık paylaĢım durum güncellemesi ile arkadaĢları arasında etkileĢimini canlı tutabilmelerini mümkün kılmıĢtır. Sayısız canlı bağlantı kullanıcıların sosyal sermayelerine katkı sağlamaktadır (Ellison vd., 2007). Ancak kendini gizleme yönelimi olan bireylerde bu rutin bir bağımlılık boyutuna taĢınabilmektedir. Stresli, çekingen, duygu, düĢünce ve hislerini ifade etmekten endiĢe duyan bireylerin sergilediği sıradan bir davranıĢ olarak karĢımıza çıkan kendini gizleme davranıĢı, depresyon, kaygı bozukluğu, stres, olumsuz benlik saygısı, utangaçlık, rahatsızlık olan bireylerde daha sık karĢılaĢılmaktadır. Sosyal medya ve internet anonimliği mümkün kılmakta, iliĢki kurmaktan çekinen bireyler için daha rahat ve risksiz olarak nitelendirilen bir fırsat olarak sunulmuĢtur (Rice ve Markey, 2009: 35-39).

Sosyal medya siteleri, gizlilik iliĢkilerinin üçüncü Ģahıslara, sanal takip zorbalık ya da iftira gibi kullanıcıları sosyal, sanal ortamların risklerinin ve tehlikelerinin farkına varmaya baĢlamıĢtır. Korkunç, gizlilik endiĢeleri ıĢığında kendini açıklama, kendini ifĢa etme miktarı kısıtlanmakta ve kendini gizleme davranıĢı sergilenmektedir (Krosnova vd., 2009: 109-125). Rogers'a göre, yaĢam olayları ve deneyimleri benlik tarafından doğru bir Ģekilde algılandığında sağlıklı bir birey karĢımıza çıkmakta, yaĢamdaki uyumsuzluk, yoğun olarak kendini gizleme davranıĢı yaĢam olayları deneyimleri gerçeğin inkâr edilmesi ve çarpıtılmasından dolayı benlik tarafından doğru algılanmadığın da sorunlu bir yapı karĢımıza çıkmaktadır (Maroko, 2007).

Sosyal medya ve kendini gizleme, sosyal medya platformları; Facebook, Twitter Ġnstagram ve benzeri kullanıcılarının, coğrafi konumlarından bağımsız bir Ģekilde aileleriyle, arkadaĢlarıyla iletiĢim kurmalarını ve diğer kullanıcılarla tanıĢmaları ve sosyalleĢmeleri sağlayan sanal interaktif platformlardır. Sosyal medya platformları kullanıcıların da keyfi bağlılık, aidiyet ve sosyal destek duygularını pekiĢtirip yüz yüze, kiĢisel iliĢkilerde olduğu gibi kullanıcılar etkileĢime katılır ve kiĢisel bilgilerini paylaĢarak, kiĢilerarası iliĢkiler geliĢtirmektedir. Kullanıcıların kendileriyle ilgili kiĢisel verilerine kiĢisel bilgileri güncelleme, etkinlik, fotoğraf,

konum bilgisi, düĢünce, görüĢ, duygu, deneyimleri ve tercihleri gibi verileri, gönüllü olarak paylaĢmaktadır. Sosyal medyada gönüllü olarak kendini açma, davranıĢı sergileyen bireyler, kiĢilerarası iliĢkiler geliĢtirmekte ve güçlendirmektedir. Sosyal medya kullanıcılarına büyük oranda anonimlik imkânı sunmaktadır. Çevrimiçi yaĢamdaki kiĢisel verileri; kiĢisel paylaĢım olmadığı sürece bulunmamaktadır. Çünkü kullanıcılar kimliklerini gizleyebilir ve sosyal hayatta problem olacak, düĢüncelerini paylaĢmak durumunda reddedilebilme korkusu utanma ve benzer endiĢeler duymamaktadır ( Yu vd., 2015: 239-277).

Yalnızlıklarına çare arayan ve sosyal destek ihtiyacı hisseden bireylerin internet ve sosyal medya aracılığı ile sohbet etmesi iliĢki kurmak istemesi muhtemeldir. Ancak, yalnızlığın ve sosyal destek etkilerinin zamana bağlı olması olasıdır. Anonimlik, insanların yüz yüze etkileĢimlerden çok daha fazla kiĢisel bilgiyi, daha hızlı ifĢa etmelerine neden olabilir, bu da muhtemelen çevrimiçi iliĢkilerin daha sık bir sonucu olarak samimi iliĢkilerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bilgisayar aracılı iletiĢimin deĢifre olma, ifĢalanma riskini ortadan kaldırması gerçeğiyle birleĢmesi muhtemeldir. Çevrimiçi anonimlik, insanların günlük yaĢamlarında (örneğin, radikal siyasi görüĢler, heteroseksüel olmayan yönelimler) gizlemek veya saklamak zorunda hissedebilecekleri kimliklerini belirleme ve deneyimlemeye izin vermektedir. Stigma veya sosyal normlar tarafından kısıtlananlar, benzerleriyle tanıĢmayı veya coğrafi engeller, aile ve kariyer yükümlülükleri, finansal yükler ve küçük sosyal ağlar nedeniyle çevrimdıĢı olarak ihtiyaçlarını karĢılamakta zorlanabilmektedir. Ġnternet, kullanıcıların bu engellerin üstesinden gelmelerine ve aksi halde uyuĢmaya devam edebilecek kiĢilik ve kimlikleri ile ilgili yönlerini ortaya koymalarına izin vermektedir. Sayısız araĢtırma, insanların zihinsel ve fiziksel olarak kendilerini karmaĢık, çok yönlü yöntemlerle ifade etmelerinin ve tanımlamalarının yarar sağladığını göstermiĢtir (Shaw ve Gant, 2002: 157-170).

Kullanıcılarını kendine bağımlı duruma getiren sosyal medya platformları, bireyleri gündelik yaĢantılarına yabancılaĢtıran ve olumsuz olarak büyük oranda etkileyen bir konuma gelmiĢtir. Platformların sık sık güncellenmesi, kendilerini yenilemeleri, kullanıcılarına gerçek yaĢamı sanal yaĢama transfer etme noktasında

büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Sosyal hayatta içine kapanık ve çekinme problemi yaĢayan kullanıcılar sanal dünyada kendilerini daha kolay ifade etme ve konumlanma Ģansı bulmaktadır. Sosyal medya platformlarında yaĢanan bu geliĢmeler kullanıcıların en çok kendini açma tutumları üzerinde etkili olmuĢtur. Bu geliĢmeler kullanıcıları sosyal medyada kendilerini daha çok özel hayatlarını paylaĢmaya ve çok fazla veri sunmaya itmektedir. Özel hayatlarını sosyal medyada paylaĢan ve bu tarz paylaĢımları takip edilme durumu gözetim toplumunun parçası olma boyutuyla ifade edilebilmektedir. Sosyal medya platformlarında kendini açma davranıĢı; kullanıcıların fotoğraf, video ve düĢünce gibi içerikler üreterek benlikleri hakkında doğru ya da sahte bilgilerle karĢı taraftaki kullanıcılara kendini görünür kılma çabasıdır. Kullanıcılar sosyal medya platformlarında kendilerini gerçek yaĢamdan tanımayan kullanıcılara oluĢturulmuĢ yeni bir kimlik ve imajla yansıtabilmektedirler. Sosyal medyada kendi profilini oluĢturan bireyler, kendi istekleri doğrultusunda diğer kullanıcılara açmaktadır. Fotoğraf, video, düĢünce ve benzeri içeriklerle özel yaĢamlarına dair bilgiler iletmektedirler. ĠletiĢim alanında yaĢanan geliĢmeler ve sosyal medya ortamlarında gerçekleĢen güncellemeler ile iletilen bilgilerin derinliği ve çokluğu artmaktadır (Kaya, 2013: 156-159). Sosyal medyada kendini açma davranıĢı sergileyen birey gerçek gündelik yaĢantısında kendini gizleyebilmektedir.