• Sonuç bulunamadı

Ġnternet devrinin getirisi olarak hızlı bir Ģekilde hayatlarımıza giren sosyal medya; kolay kullanımı, hızlı eriĢimi sayesinde en güçlü ve vazgeçilmez iletiĢim ağı olarak karĢımıza çıkmaktadır. Sosyal medya kavramına zemin oluĢturacak çalıĢmaların temeli gibi görülen; e-posta hayatımıza ilk olarak 1972 yılında girmiĢ ve otuz yıl boyunca internet geliĢmeleri yaĢanmıĢtır. En etkili ve güçlüsü sosyal medya ortamlarının geliĢimi olarak gözlemlenmiĢtir. Bu yıllar içerisinde; Facebook ve Twitter gibi sosyal platformlarla tanıĢılmıĢ, hayatlarımıza giren bu geliĢmeler hızlı ve etkili olmuĢ ve birçok birey bu geliĢmelere bizzat tanık olmuĢtur. Sosyal ağ ortamları baĢlangıçta arkadaĢ edinme ve kiĢisel alan oluĢturup, kiĢisel profil oluĢturma üzerine kurulmuĢ ancak zamanla sosyal platformlar geliĢime ve değiĢime uğrayarak çok farklı amaçlara hizmet etmiĢtir. Resim, yazı, fotoğraf, video ve benzeri materyalleri paylaĢmak için kullanılmıĢtır. Blog Ģeklinde karĢımıza çıkan sosyal medyanın ilk hali, zamanla bu platformu geliĢmeye itmiĢtir. Telefonlarda yaĢanan teknolojik değiĢim ve geliĢim, sosyal ortamlarda yaĢanan ilerleme ve değiĢime sebep olan en önemli nedenlerdendir. Her gelirden birey, akıllı telefonları alarak sosyal ağları kullanmak istemekte ve kendilerini sosyal dünyanın parçası olarak görmekte ve anlık paylaĢım isteği bu talebi yoğunlaĢtırmaktadır. Dünyada ve ülkemizde bu ilerleme eĢ zamanlı Ģekilde yaĢanmaktadır ve ülkemiz sosyal medya kullanım oranlarında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak konumlanmaktadır (Adıgüzel, 2018: 21-24).

Web teknolojilerinin değiĢim ve geliĢimleriyle felsefelerinde meydana gelen yenilikler ile sosyal medya hayatımıza girmiĢ bulunmaktadır. Teknolojik alanda yaĢanan ilerlemeler Web 2.0. ortaya çıkmasına ve bu düzlemde kullanıcının aktif olarak sürece dâhil hale gelmesine sebep olmuĢtur. Web 2.0. kullanıcıları pasif halden aktif hale getirerek içerik üreticisi konumuna taĢımıĢtır (Tuncer, 2015: 21).

Sosyal medyanın ortaya çıkması, insanların nasıl iletiĢim kurduğu ve sosyalleĢtiği üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Gençler, sosyal medyayı arkadaĢlarıyla sosyal bağlantılar kurmak ve sürdürmek, itibarlarını geliĢtirmek için kullanmaktadır. Sosyal medya, insanların çok çeĢitli bilgilere eriĢmesine,

oluĢturmasına ve etkileĢime geçmesine olanak sağlamaktadır. Çevrimiçi alanlarda etkileĢimde bulunmak ve sosyalleĢmek için çok fazla zaman harcayan bireyler, sosyal medyayı günlük yaĢamlarını paylaĢmak için ana kanal olarak kullanmaktadır. Sosyal açıdan güçlenmeyi tesis etmek ve pekiĢtirmek için aynı zamanda bireyin hızla değiĢen önceliklerini, kiĢisel ve sosyal ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla her geçen gün yeni sosyal platformlara yönelmektedir (Jang vd., 2015: 18-23).

Ġnsanlar arasındaki etkileĢimlere aracılık etmek için çok eski ve yaygın bir mekanizma olan sosyal ağlar, web çağında yaygınlaĢmıĢtır. Bireylerin; arkadaĢlarının, tanıdıklarının, ailelerinin ve hayranı oldukları ya da merak ettiklerinin hayatlarını takip etmesine izin veren arayüzü nedeniyle, sosyal ağlardaki insan sayısı bu yüzyılın baĢından bu yana katlanarak arttı. Facebook, Linkedin ve MySpace bu alanlara örnek olarak gösterilebilmektedir. Bu ağlar; birbirlerini takip etmek isteyen, bir konu hakkında görüĢ edinmek isteyen ve ticari iĢlemlere girmek için kullanan milyonlarca üye içermektedir (Huberman vd., 2008: 1-9).

Sosyal medyanın ortaya çıkıĢı, kanadalı bir bilim insanının öngörüsünün doruk noktası olarak görülmektedir. McLuhan 1960‟lı yıllarda, dünyanın bir gün bir küresel köy olacağını ifade etmiĢtir. McLuhan, iletiĢim medyasının, insanların nasıl yaĢadıklarını önemli ölçüde belirleyeceği bir zaman olacağını öngörmekteydi. Web 2.0.'ın bir parçası olarak sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla, çağdaĢ postmodern toplumda iletiĢimin doğası, düzeni, yoğunluğu ve hızı, McLuhan tarafından öngörülenlerle tutarlı bir paralellikte gerçekleĢmiĢtir3

(Kara, 2017:1).

Dwyer ve arkadaĢları (2008), sosyal medyanın dijital iletiĢimi bütünleĢtirerek ve yayınlayarak, bir bireyin dijital kimliğinin inĢasını destekleyerek aynı zamanda çeĢitli iletiĢim araçlarına tek noktadan eriĢim sağlayarak, zaman ve mekândan bağımsız iletiĢim kurmayı mümkün hale getirerek iletiĢimi basitleĢtirdiğini belirtmiĢtir. Sosyal medya aynı zamanda çağdaĢ insanların birbirleriyle iletiĢim kurmaları için bir araç konumuna gelmiĢ ve insanların artık daha yoğun etkileĢim ve kalıcı iliĢkiler oluĢturmak için sosyal medyayı kullandığını vurgulamıĢlardır. Ġnsanlar

3

çevrimiçi ortamda arkadaĢ arayarak, daha fazla arkadaĢ edinmeye, sürekli bilgi akıĢıyla gerçek ve siber bağlantı kurarak iliĢkiler oluĢturmaya ve sürdürmeye aracı olarak sosyal medyayı kullanmaktadır.

Sosyal medya, sosyal bağlantıları daha sağlam hale getirmiĢ ve bireyleri geleneksel medyaya kıyasla daha çeĢitli fikirlere ve dünya görüĢlerine maruz bırakmıĢtır. Böylece, insanlar tek bir coğrafi konumda bulundukları zamana kıyasla olduğundan çok daha fazla fikre maruz kalmakta ve çevrimiçi sosyal ağ, insan algı sistemini geniĢleten ve küresel bir köyün oluĢumunu teĢvik eden bir ağ olarak karĢımıza çıkmıĢtır (Oduba, 2017: 5-30).

Bilgi ve iletiĢim alanında yaĢanan teknolojik geliĢmeler ile toplumsal yaĢamda etkileĢim hiç olmadığı kadar artmıĢ, eĢsiz bir hızda bu teknolojilerin yayılması ise sosyal ve kültürel hayatta ciddi farklılıklara ve geliĢmelere sebep olmuĢtur. Web1.0. teknolojik altyapısının devri kapanıp, Web 2.0. teknolojisine geçiĢ ile bireyler sosyal medyada ve iletiĢim alanında pasif konumdan etkin, aktif konuma geçmiĢ bulunmaktadır. Bu altyapı sayesinde bireyler bilgiye, içeriğe ulaĢmakla kalmamakta, paylaĢıp yorumlayıp etkileĢime dâhil olmaktadır. ĠletiĢim, sosyal medya ile farklılaĢmıĢ değiĢime uğramıĢtır. Tek yönlü iletiĢim sadece iletimdi yerini artık çift yönlü iletiĢime devretmiĢtir. Bu çok yönlü iletiĢim ve etkileĢim, demokratik ve karĢılıklıdır. Geri bildirim, anındalık, güncellik gibi özellikleri bulunmaktadır (Tuncer, 2015: 3).

Ġnternette yaĢanan teknolojik geliĢmeler iletiĢim alanında yeni bir çağ baĢlatmıĢtır. Yeni kavramları yaĢantımıza sokan bu çağ, Web 2.0.; “siber alan, siber kültür, dijital hayat tarzı” gibi bu yeni kavramlar ile internetin geliĢim ve dönüĢümüne ön ayak olmuĢ ve etkileĢimi arttırarak kullanıcıları daha fazla etkisi altına almıĢtır. YaĢanan geliĢmeler iletiĢimi; doğrudan iletiĢim boyutundan alıp çok kaynaktan çok alıcıya formatına taĢımıĢtır. Web 1.0.‟ın doğrudan yapısı, Web 2.0. ile etkileĢimli bir dünyayı ve iletiĢimi mümkün kılmıĢtır. Pasifize edilen kullanıcı artık üreten ve tüketen olarak aynı mecrada aktif rol oynamaktadır. Facebook, Twitter, Ġnstagram gibi uygulamalar da bu etkileĢim yönü güçlü olduğu için kullanıcıların bu kadar yoğun ilgisi ile karĢılaĢmıĢtır (Kaya, 2013: 161).

Sütçüoğlu (2016: 8-9); sosyal medyanın kökenini asıl olarak 1970‟li yıllara dayandırmaktadır. Bunun nedenini internetin ilk kurulma çalıĢmaları sırasında yaĢanan geliĢmeler olarak ifade etmekte ve süreci Ģu Ģekilde görünür kılmaktadır: ARPANET projesi 15 bilgisayarın birbirine bağlanmıĢ olduğu bir ağdır. Christensen ve Suess adlı iki yazılımcı, 1978 senesinde arkadaĢ çevreleri ile iletiĢimde olmak ve paylaĢımda bulunmak için farkında olmadan “BBS” adlı sosyal platformu kurmuĢlardır. Ġnografik adlı platformda ise internetin hızla yayılması ile bireysel blog örnekleri, sosyal medya platform denemeleri ile karĢılaĢılmıĢ, Ġnografik Marketing Director tarafından kurulmuĢtur. Ġlk sosyal ağ olarak tanımlanabilen; Friends United Ġngiltere‟de bireylere eski okul arkadaĢları ile tekrar iletiĢime geçme Ģansı vermiĢtir ve daha sonra Yahoo! tarafından satın alınan GeoCities ise 1994 yılında internet kullanıcılarına kiĢisel web sitelerini kurma Ģansı sunmuĢtur. Google, 1997 yılında hayatımıza girmiĢtir. Giderek daha fazla kullanıcıya ulaĢan internet zamanla 70 milyon bilgisayarın bağlı olduğu bir Ģekile gelirken Friendster kurulmuĢ en çok kullanıcıya ulaĢan ilk ağ olmuĢtur. Zamanla ise yakın tarihte aĢina olduğumuz, MySpace, Facebook, Linkedin ve benzeri birçok platform hayatımıza girmiĢ sosyal medya geleneksel medya gibi gündelik hayatın bir parçası Ģeklinde konumlanmıĢtır.

Kaplan ve Haenlein (2010: 53-68); ise sosyal medyanın geliĢim sürecini çözümlerken; Web 2.0., daha önce tartıĢıldığı gibi Web 2.0'a çok benzer özel protokollere (WAP) ve kullanım fiyatlandırmasına dayanan önceki mobil Web 1.0.'ın aksine, mobil Web 2.0. açık standartlar (örneğin, TCP / IP protokolüne geçiĢ, teknoloji World Wide Web'in temel temeli) ve sabit oranlı sistemlerdir. Sosyal medyanın ortamlarının bilgisayardan telefon uygulaması olarak ceplere girmesini yakında gerçekleĢecek ve etrafınızdaki tüm öğelere, cep telefonunuza otomatik olarak bağlanabilecek ve bugünkü metin mesajlarına benzer Ģekilde bunlara URL'ler gönderibilecek Radyo Frekansı Tanımlama (RFID) etiketleri ile donatılacaktır. Bu teknik evrim, sosyal medya uygulamalarını masaüstü bilgisayarlardan ve dizüstü bilgisayarlardan mobil cihazlara taĢımak için temel hazırlıyor Ģeklinde değerlendirmiĢtir. Öngörüsünde haklı olmuĢ ve sosyal medya platformları günümüzde akıllı telefonlar sayesinde zamandan mekândan bağımsız her an kullanıcılarına hizmet vermektedir.

ENIAC isimli üretilen ilk bilgisayarın askeri nedenlerle 1946‟da icat edilmesi ile dijital iletiĢim devrine girilmiĢtir. 1960da ise askeri amaçlarla yine ARPANET geliĢtirilmiĢtir. ARPANET iletiĢim protokolünün arkasında TCP/IP protokolü verileri güvenli ve hızlı aktarmıĢtır. Bu sürece üniversitelerin dâhil olması ile internet ortaya çıkmıĢtır. Bilgisayarlar ağa bağlandığında her bilgisayarın sayısı (IP) sistemine bağlanan adres oluĢturma mekanizması DNS (DONMAIN NAME SYSTEM) ile kullanıcılar rahat eriĢebilecekleri adresleme mekanizmasına çevrilmiĢtir. Ortaya; „‟.com, .edu, .net„‟ tarzında donmain isimleri oluĢturulmuĢtur. En çok kullanılan internet hizmeti Ģeklinde yaygınlaĢırken, e-posta, chat gibi geliĢmeler de meydana gelmiĢtir. 1990larda internet yeni kültürel bir ortam olarak iletiĢim ağı Ģeklinde geliĢtirilmiĢtir. ODTÜ: Türkiye‟de ilk internete eriĢen kurumdur. Bu eriĢim TÜBĠTAK iĢ birliği ile ABD üzerinden gerçekleĢmiĢtir (Tuncer, 2015: 5-6).

ErmiĢ (2017: 11-17), sosyal medyanın tarihini yazının icadına kadar olan süreçle iliĢkilendirmeyi mantıklı bulmuĢ ve Ģu Ģekilde tartıĢmıĢtır. Yazının icadı ve sonrasında yaĢanan geliĢmeler, matbaanın icadı ile insanlık tarihi boyunca insanlarda iletiĢim kurma ve iletiĢimde olma isteği bu icatların devamını getirmiĢtir. Telgraf, telefon, fotoğraf ve film makineleri, radyo, televizyon internet ve sürecin devamında en son hayatımıza katılan sosyal medya olmuĢtur. Ġnternet ve sosyal medya; sosyal gruplara ve iletiĢime aynı anda imkân tanıyan tek baĢına birçok iletiĢim kaynağının yerini almıĢ bir teknolojidir. Bireyler koordinasyon merkezi konumuna gelen internetten kitap okuyabilir, film izleyebilir, iletiĢim kurulabilmektedir. Çok kaynaklı iletiĢim dönemi internetle baĢlamıĢ artık birden çok alıcı ve birden çok bilgi kaynağı aynı akıĢ içerisinde sürece dâhil olabilmektedir. Ġnternet teknolojisinin sivillerin kullanımına sunulmasının ardından toplumsallaĢmaya zemin oluĢturmuĢ beraberinde de sosyalleĢmeyi getirmiĢtir. Türkiye‟de internet ilk olarak ODTÜ‟nün çalıĢmaları sayesinde getirilmiĢtir ve ilk geniĢ alan ağı olan EARN/BITNET “European Academic And Resarch Network / Because It‟s Time Network” uzantılı TÜVEKA “Türkiye Üniversiteler Ve AraĢtırma Kurumları Ağı” karĢımıza çıkmaktadır. TÜBĠTAK ile çalıĢmalar yürüten ODTÜ Hollanda ile de deneysel çalıĢmalar yürütmüĢtür ve 1993‟te ilk internet bağlantısı kurulmuĢtur. Diğer üniversitelerde

X.25 / Leased line vesaire bağlantılarla ODTÜ ile bağlantı kurmuĢlardır. Zamanla çalıĢmalar hızla ilerlemiĢ ve özel kurum ve kiĢiler internetten faydalanmıĢtır. 1996 yılında geniĢ kitlelere “Süper Online” internet hizmeti sunmuĢ ardından yaygınlaĢarak bugünkü kullanılan haline dönüĢmüĢtür.