• Sonuç bulunamadı

B. BİLİRKİŞİ RAPORUNUN BAĞLAYICILIĞI

IV. UZMAN MÜTALAASI

Uzman mütalaası775, öğretide taraf bilirkişisi, savunma bilirkişisi776 veya teknik müşavir777 olarak da adlandırılan, kovuşturma evresinde mahkeme veya hakim, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı haricindeki muhakeme süjeleri tarafından çözümü gereken sorunun ait olduğu alana ilişkin uzman olarak nitelendirilen kimse tarafından yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında hazırlanan bilimsel nitelikli rapordur.

Aktif bir yargılama sureci öngören yeni kanunumuz, muhakemenin daha sağlıklı adil ve hızlı gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla, tarafların muhakemeye katılımlarını arttırmayı hedeflemiştir778. Böylece uzman mütalaası sadece savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesi açısından değil, aynı zamanda ceza muhakemesinin amaçlarından olan maddi gerçeğin daha çabuk ortaya çıkarılması ve adil yargılanma açısından da önemlidir779. Ayrıca çözümü özel veya teknik bilgi gerektiren bir konunun daha fazla araştırma yapılarak ve tartışılarak

773

Ersoy, s. 643; Soyubelli, Fethullah, Ceza ve Hukuk Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi,

Ankara 2013, s. 94.

774

Soyubelli, s. 94.

775

Uzman mütalaası, öğretide bilimsel mütalaa olarak da nitelendirilmektedir, Dülger, s. 673;

Sevük, Bilirkişilik, s. 97 vd.

776

Özbek, İzmir Şerhi, s. 229.

777 Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, s. 1410. 778 Dönmez, s. 1175. 779 Yıldız, s. 342; Öntan, s. 171.

176 çözümlenmesinde katkıda bulunur ve iddia ve savunma tezlerini güçlendirerek çelişme ilkesinin en iyi şekilde tatbik edilmesine yardımcı olur780. Bunun yanında bilindiği üzere, bilirkişi ödeneklerinin verilen hizmetin karşılığını tam olarak karşılayamaması, alanında yetişmiş pek çok nitelikli kişinin, bilirkişi listelerine dahil olmamasına neden olabilmektedir. Yine iş yükü nedeniyle dosyaların daha geç veya özensiz incelenmesi de sık karşılaşılan durumlardandır. Uzman bilirkişi taraflarca görevlendirileceği için; öncelikle tarafların, dava konusu olaya ilişkin daha fazla araştırma ve katkı yapmasını sağlayacak, ayrıca nitelikli pek çok uzmanın ücreti karşılığında hazırladığı görüşlerin muhakemeye ışık tutmasına imkan verecektir781. Ancak bu durum taraflarca görevlendirilen uzman kişinin tarafsızlık yükümlülüğü açısından bir takım çekincelere yol açabilecektir. Konuya ilişkin değerlendirme ilerleyen kısımlarda yapılacaktır.

Aslında 1412 sayılı CMUK da, CMK’nın 177, 178 ve 179’uncu maddelerine paralel sayılabilecek 212, 213 ve 215’inci maddeleri ile Cumhuriyet savcısı ve sanığın da yetkili makamın görevlendirdiği bilirkişi dışında, uzman görüşünden yararlanabileceğini belirtmekte ve bu kişiyi de bilirkişi olarak nitelemekteydi782. Yine 232’inci maddede de, sanık veya Cumhuriyet savcısının, başvurduğu bilirkişileri dinlemesini düzenlemekteydi783. Öğretide, bu kişileri mahkemenin atadığı bilirkişilerden ayırmak için, "tarafların seçtiği bilirkişi" olarak adlandırılmaktaydı784. CMK'da ise, CMUK’tan farklı olarak bu kişiler uzman olarak nitelenmekte ve 67/6’ncı maddesiyle, yalnızca Cumhuriyet savcısı ve sanığın değil, katılanın785, vekilinin, şüphelinin, müdafii veya kanuni temsilcinin de uzmanından bilimsel mütalaa alabileceği hükme bağlanmaktadır786.

780 Öntan, s. 171. 781 Dönmez, s. 1175. 782 Sevük, Bilirkişilik, s. 97. 783 Öntan, s. 171. 784 Sevük, Bilirkişilik, s. 97. 785

CMK m. 67/6'da her ne kadar katılan tabiri kullanılmış olsa da katılma kovuşturma evresinde

söz konusu olduğundan soruşturma evresinde bunu suçtan zarar gören ve mağdur olarak anlamak gerektir, Sevük, Bilirkişilik, s. 99, dn. 196.

786

177 Ceza Muhakemesi Kanunu m.67/6'ya göre, ilgililer, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında olmak kaydıyla çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren her türlü konuda bu işin uzmanından yardım alabileceklerdir. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde hakim veya mahkeme, bilirkişi görevlendirmemiş olsa dahi, ilgililer yargılama konusuna ilişkin olarak uzman kişinin görüşünden faydalanabilirler. İlgililer, bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere de işin uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. CMK m. 66/5'e göre, ilgililer, merciinden, incelemeler yapılırken bilirkişiye teknik nitelikte bilgiler verebilecek olan ve ismen belirleyecekleri kişileri dinlemeleri veya bazı araştırmaların yapılması hususlarında karar verilmesini isteyebileceklerdir. Ancak CMK m. 67/6'da ifade edildiği üzere sadece bu sebeple ayrıca süre isteyemeyeceklerdir. Yetkili makamın görevlendirdiği bilirkişi raporunu hazırladıktan sonra da uzmanından bilimsel mütalaa almak mümkündür. Örneğin, ilgili kişi merciinden bilirkişinin incelemelerde bulunması için gerekli bulduğu bazı araştırmaların yapılmasını istemesine rağmen, bu istekleri kabul edilmemiş veya bilirkişi bu konuda gerekli araştırmayı yapmamış ise, ilgililer bilirkişi raporunun bu konudaki eksikliğinin tespiti için uzman görüşüne başvurabileceği gibi, yargılama konusu olaya ilişkin olarak farklı bir bakış açısı ortaya koymak üzere de uzman görüşüne başvurulması mümkündür787. Böyle bir ihtimalde mahkeme, daha tutarlı ve güvenilir olduğunu belirlemesi halinde yine gerekçesini açıklamak şartıyla uzman mütalaasını dikkate alarak hüküm kurabilir. Ancak uzman mütalaasını kabul etmeyip de bununla çelişkili olan bilirkişi mütalaasını dikkate alarak hüküm kurması durumunda da bunun makul gerekçelerini hükümde belirtmek zorundadır788.

Kanunda yetkili merci tarafından atanan bilirkişiden ayırmak için uzman tabiri kullanılmaktaysa da tarafların başvurduğu bilirkişiler de esasen bilirkişidir ve dolayısıyla bilirkişinin yetki ve yükümlülükleri bakımından yetkili merci tarafından atanan bilirkişi arasında bir fark yoktur789. Nitekim silahların eşitliği ilkesi de bunu

787 Sevük, Bilirkişilik, s. 98-99. 788 Yıldız. s. 343. 789 Öntan, s. 172; Dülger, s. 673.

178 gerektirmektedir790. Bu doğrultuda, uzman mütalaası da bilirkişi raporu gibi tartışmaya açılacak ve değerlendirilecektir791. Böylece bilirkişi raporu ile uzman mütalaasının gerekçeleri de tartışmaya açılmış olacaktır792.

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 177 ve m. 178 hükümleri çerçevesinde uzmanın duruşmaya çağrılması talep edilebilecek, bu talep kabul edilmediği takdirde ilgililer uzman kişiyi mahkemeye getirebilecek ve bu durumda uzmanın mahkemede dinlenilmesi zorunlu olacaktır.

Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi mütalaasında olduğu gibi uzman mütalaası da yetkili mercii bağlayıcı nitelikte değildir.

Bununla birlikte mahkeme uzman mütalaasını tartışmak, mütalaada açıklanan görüş ve ulaşılan sonuçları kabul edip etmediğini hükmünde, makul gerekçelerle açıklamakla yükümlüdür. Ancak uzman mütalaasında ulaşılan sonuçları kabul etmeyen mahkemenin, buna karşı bir bilirkişi mütalaası alarak uzman mütalâasındaki görüşleri çürütme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu mütalaayı hiç dikkate almaksızın, olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapmaksızın hüküm kurulması da uzman mütalaasını düzenleyen CMK m.67/6'ya aykırılık teşkil edecektir793.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, tarafların başvurduğu uzman kişiler ile mahkemenin görevlendirdiği bilirkişiler arasında yetki ve sorumluluk bakımından fark yoktur. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişinin resmi bilirkişi ya da listelerde yer alan bilirkişilerden olması bu durumu değiştirmez794. Ancak kimi durumlarda, örneğin üzerinde tek bir sefer inceleme yapılabilecek ya da çok kısa sürede bozulacak veya yapı değiştirecek bir materyal üzerinde inceleme yapılması gibi, tekrarı mümkün olmayan bir inceleme yapmak durumu söz konusu olabilir. Böyle bir durumda yetkili merciin atadığı ve tarafların başvurduğu uzman arasında bir tercih yapılmak zorunda kalınabilir. Böyle bir durumda yetkili merciin görevlendirmiş

790 Öntan, s. 172. 791 Centel/Zafer, s. 265. 792 Donay, s. 126. 793 Yıldız, s. 342-343. 794 Yıldız, s. 343.

179 olduğu bilirkişi tercih edilerek inceleme konusu materyal kendisine verilecek ve incelemeyi bu bilirkişi yapacaktır795. Ancak bu şekilde zaruri bir durum olmadıkça tarafların başvurduğu bilirkişilerin inceleme yapmasına engel olunmamalı ve inceleme yapmaları için gerekli imkan ve ortam tanınmalıdır796.

Uzman mütalaasına ilişkin değerlendirilmesi gereken bir konu da tarafların başvurduğu uzman kişinin tarafsızlık bakımından nasıl değerlendirilmesi gerektiğidir. Sorunun çözümüne ilişkin olarak taraflarca görüşüne başvurulan uzman da mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi gibi tarafsız olmak durumundadır. Ancak mahkemece görevlendirilen bilirkişinin ücretini hakim takdir ederken, taraflarca görüşüne başvurulan uzmanın ücretinin taraflarca serbest olarak kararlaştırılması797, bunun yanında kendisine başvuran tarafın tezini güçlendirecek mütalaa verme düşüncesi ve böyle olmaması halinde, bu mütalaanın taraflarca kullanılmayacağı798 düşünüldüğünde, uzman kişinin mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi gibi objektif ve tarafsız olmasını beklemek biraz güçtür. Bununla birlikte, uzmanın da, mütalaasını değerlendirecek mercii ikna edebilmek, dikkatini olayın farklı bir yönüne çekebilmek veya başka bir bilirkişi raporundaki eksiklikleri vurgulayabilmek amacıyla, uzmanlık alanının verilerine ve yöntemlerine bağlı kalarak, bilimsel ve akılcı bir yaklaşımla ve objektif olarak incelemelerini yürütmesi ve mütalaasını hazırlaması gerektiği yadsınamaz bir gerçektir799. Bu bağlamda, bilirkişi ücretini aldığı kişinin tarafını tutmamalı, kendisinden beklenen görevi objektif ve tarafsız olarak yerine getirmeli, farklı bir beklenti içinde yapılan talepleri ise kabul etmemelidir800. Nitekim, taraflı olduğu ilk bakışta göze çarpan ve bilimsellikten ve mantık kurallarından uzak bir mütalaanın kolayca çürütülmesi mümkün olacağından, ister istemez uzman da özenli davranmak yükümlülüğü altında

795

Esasen bu görüş, CMUK m. 188'de 21.05.1985 tarihinde yapılan değişiklikten önce tarafların

görüşüne başvurdukları bilirkişinin incelemelerini, hakimin görevlendirdiği bilirkişilerin görevini güçleştirmemek kaydıyla yapabileceklerine ilişkin hükme dayanmaktadır, Gürelli, s. 78. 796 Gürelli, s. 78. 797 Deryal, Bilirkişilik, s. 262. 798 Öntan, s. 174. 799 Öntan, s. 174. 800 Dönmez, s. 1175.

180 olacaktır. Gerekli nitelikleri taşıyan bir mütalaanın taraflarca başvurulan uzman tarafından hazırlanmış ve sunulmuş olması onu daha değersiz kılmamalı, delil değerlendirme aracı niteliğini taşımasına engel olmamalıdır801.

Nihayet, taraflar sorunun çözümüne ilişkin olarak uzman hukukçulardan da görüş alabilecektir. CMK m. 63/1'de yer verilen hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda bilirkişiye başvurulamayacağı kuralı, hakim veya mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi bakımından geçerlidir802. CMK m. 67/6'da ise "yargılama konusu olayla ilgili olarak" ifadesi kullanılarak herhangi bir sınırlamaya gidilmemiştir803. Buna göre taraflar, yargılama konusu olaya ilişkin olarak hukuki bir meselenin sorununa ilişkin olarak hukukçu bir uzmandan görüş isteyebilecek ve mahkemede dinlenilmesi talep edebilecek, bu talebi reddedildiği takdirde duruşmaya getirerek dinlenilmesini sağlayabilecektir.

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU KAPSAMINDA CEZA

MUHAKEMESİ KANUNU'NU DIŞINDAKİ KANUNLARDA

BİLİRKİŞİLİK