• Sonuç bulunamadı

Sahte Para ve Değerler Üzerinde Yapılacak İncelemeler

D. BİLİRKİŞİYE BAŞVURMA ZORUNLULUĞUNUN KANUNDA

1. Sahte Para ve Değerler Üzerinde Yapılacak İncelemeler

CMK m. 73/1'e göre, Para ve Devlet tarafından çıkarılan tahvil ve Hazine bonosu gibi değerler üzerinde işlenen sahtecilik suçlarında, elkonulan para değerlerin hepsi, bunların asıllarını tedavüle çıkaran kurumların merkez veya taşra birimlerine incelettirilir262. Bu hükümle birlikte, para , tahvil ve hazine bonosu gibi değerler üzerinde incelemenin nerede yapılacağına dair açık bir düzenleme getirilmiştir. Dolayısıyla kural olarak bunlara ilişkin bilirkişi incelemelerinin başka bir yerde yapılması mümkün değildir. Burada "tedavül" kelimesini üreten (basan) olarak anlamak gerekir. Burada kanun koyucunun amacı incelemeyi işin uzmanına

261

Yenidünya/İçer, s. 50; Donay, Süheyl, Ceza Muhakemesi Şerhi, İstanbul 2009, s. 342; "Somut

olayda; "mağduriyet" ve "kamu zararı" hususunda şimdiye kadar yapılmış bir araştırma bulunmadığına göre; söz konusu ihalelerle ilgili olarak "mağduriyet" veya "kamu zararı" meydana gelip gelmediğinin, özel dairenin de kabul ettiği gibi ancak bilirkişi incelemesi sonunda ortaya çıkabileceğinde kuşku yoktur. Bu yönüyle; olay tarihinde belediye encümen üyesi olan sanığın katıldığı işlemlere dayanılarak yapılan ihaleler sonucunda;

1- Kahramanmaraş Belediyesi'nin ya da diğer Devlet organlarının ekonomik bir zarar görüp görmediklerinin,

2- İhalelerin yasalara uygun şekilde yapılıp yapılmadığının, değilse yapılan usulsüzlerin nelerden ibaret olduğunun ve sözü edilen usulsüz işlemler sonucunda kişilerin mağduriyetlerinin doğup doğmadığının,

Yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit ettirilmesi ile sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerekir", CGK, 17.04.2007, E. 2007/4-88, K. 2007/94 (www.kazanci.com)

262

1412 sayılı mülga CMUK m. 84, "Kalpazanlık ve evrakı nakdiyeye ait sahtekarlık suçlarında

zaptolunan paralar ve evrak lüzum görülürse bunların sahihlerini tedavüle çıkaran makamlara tetkik ettirilir. Bu makamlar taklit veya sahtekarlığın ne suretle yapılmış olduğu ve eserleri neden ibaret bulunduğu hakkında rey beyan ederler. Yabancı paraları ve evrakı için de selahiyetli Türk makamlarının reyi alınmakla iktifa olunur." şeklinde idi. Hükümdeki "lüzum görülürse" ibaresi nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılmasının zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılabilmekte olduğu hakkında bkz. Sevük, Bilirkişilik, s. 71, Ancak bu ibarenin hakimin bilirkişi incelemesi yaptırma zorunluluğunu kaldırmadığı ve sadece incelemeyi yapacak olan makamı seçme konusunda hakime takdir olanağı tanıdığı da belirtilmektedir, Sevük, Bilirkişilik, s. 71, dn, 91.

Aynı şekilde Kanun Tasarısı'nın ilgili 76. maddesinde incelemenin "gerektiğinde" yaptırılacağı öngörülmüştü. Ancak özel ve teknik bilgi gerektiren konularda bilirkişiye başvurma zorunluluğu karşısında böyle bir ibarenin gereksiz olduğu da açıktır.

54 yaptırmaktır. Dolayısıyla tedavül kelimesinden piyasaya süren manasını çıkarmak amaca aykırı bir yorum olacaktır. Zira üreten ile tedavüle (piyasaya) süren her zaman aynı kurumlar olmayabilir. Örneğin, madeni paralar darphanede üretilirken, sürümü Merkez Bankası tarafından yapılmaktadır. Sahtelik incelemesinin de onu tedavüle (piyasaya) çıkaran değil bu konuda teknik bilgiye sahip olan üreten kurum tarafından yapılmalıdır263.

5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 17. maddesinde de, “Parada sahtecilik suçundan dolayı elkonulan sahte paralar ve bunlara ilişkin bilgiler, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurumca oluşturulacak sistemde incelenmek ve değerlendirilmek üzere paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurumun ilgili birimine gönderilir. Gönderilen bilgilerin içeriği ve bildirimin sureti, paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurum ile İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir” hükmüne yer verilmiştir264. Ayrıca sahteliğinden şüphe edilen madeni para ve sikkelerin incelettirilmesinde uyulacak usul ve esaslar, buna ilişkin bir Yönetmelik ile düzenlenmiştir265.

263

Aşçıoğlu, s. 248

264

"...Suça konu sahte paraların CMK.nun 73/1. madde ve fıkrası uyarınca bunların asıllarını tedavüle çıkaran T.C. Merkez Bankası Başkanlığının merkez veya taşra birimlerine gönderilerek, aldatma yeteneğine sahip olup-olmadıkları ve sahteliklerinin kolayca anlaşılıp- anlaşılamayacağı konusunda görüş alınması gerektiği gözetilmeden, Kriminal Polis Laboratuarının düzenlediği raporlarla yetinilerek eksik soruşturmayla hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiş...", 8. CD, 07.06.2007, E. 2006/5038, K 2007/4520; "...Sanık hakkında Milli Ziynet altınında sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelenmesinde; Sanıkta ele geçen sahte altının CMK'nın 73. maddesi uyarınca Milli Ziynet altını olup olmadığının Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nden alınacak rapor ile saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı biçimde eksik soruşturmayla mahkumiyet hükmü kurulması, bozmayı gerektirmiş...", 8. CD, 23.03.2009,

E. 2007/4382, K. 2009/4465 (www.kazanci.com).

265

Sahte Madenî Paraların Ve Sikkelerin İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve

Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 5/1, "Kolluk birimleri tarafından ele geçirilen ve

sahteliğinden şüphe edilen madenî para ve sikkeler sayımı ve dökümü yapıldıktan sonra derhâl Cumhuriyet başsavcılıklarına tevdi edilir."

m. 5/2, "Sahteliğinden şüphe edilen madenî para ve sikkeler hakkında gecikmesinde sakınca

bulunan hâllerde, Cumhuriyet savcısının yazılı veya en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülecek olan sözlü emri üzerine ya da doğrudan ilgili kolluk birimlerince, madenî para ve sikkelerin özellikleri hakkında bu konuda uzman kişilerden veya Emniyet Genel Müdürlüğü ya da

55 Maddede "para ve Devlet tarafından çıkarılan tahvil ve hazine bonosu gibi değerler" ifadesinden bunların sınırlı sayıda olmadığı anlamı çıkmaktadır. Dolayısıyla benzer değerler dahiline nelerin girdiğine değinmekte yarar vardır. Paraya eşit sayılan değerleri düzenleyen TCK m. 198'e göre "Devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile millî ziynet altınları266, para hükmündedir". Dolayısıyla burada sayılan değerler üzerinde işlenen sahtecilik suçları bakımından da CMK m. 73/1 gereğince bilirkişi incelemesi yaptırmak gerekecektir267.

Maddede, para ve Devlet tarafından çıkarılan tahvil ve hazine bonosu gibi değerlere ilişkin bir sahteciliğin araştırılmasının gerekli olması durumunda, el konulan para ve değerlerin "hepsi"ni, bunların asıllarını tedavüle çıkaran kurumların merkez veya taşra birimine incelettirileceğinin belirtilmesi nedeniyle, el konulan para veya değerlerden örnek seçilmek suretiyle sadece bunlar üzerinde inceleme

Jandarma Genel Komutanlığı kriminal laboratuvarlarından en seri şekilde ön inceleme yaptırılıp görüş alınabilir"

m. 6, "Sahteliğinden şüphe edilen madenî para ve sikkelerin inceleme ve değerlendirme

yapılmak üzere Darphaneye gönderilmesine Cumhuriyet başsavcılığı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir."

266

Milli ziynet altını, alınıp satılması veya kullanılması men edilmemiş Osmanlı Devleti veya Türkiye Cumhuriyetince Darphane'de basılan tüm altınları ifade eder. Bu nitelikte olmayan altınların sahteliğinin saptanması için Darphane'de incelettirilmesi zorunlu değilse de, tüzel bilirkişi olarak başvurulabilecektir, Aşçıoğlu, s. 247, dn. 745.

267

Aynı yönde bkz. Yıldız, s. 287;Yenidünya, s. 17;Öntan, s. 63.

"Sanık Ali İhsan'ın 06.02.2003 tarihli savunmasında, suça konu çeklerin yalnızca kendisi

tarafından keşide edildiğini, sanık Mehmet'in de 20.02.2003 tarihli savunmasında, çekin yalnız sanık Ali İhsan tarafından keşide edildiğini, imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesi, Sayıntürk Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait hesaptan keşide edilen 28.05.2001 tarihli çekteki ikinci keşideci imzasının dosyada mevcut imza sirkülerindeki sanık Mehmet'in imzasıyla benzerlik göstermesi karşısında; suça konu çeklerden 28.05.2001 keşide tarihli çekteki ikinci keşideci imzasının sanık Mehmet'e ait olup almadığı gerektiğinde CMUK.nun 66. maddesi ( 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 63. maddesi ) gereğince bilirkişi marifetiyle araştırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi..." 10. CD, 20.06.2005, E. 2004/24652, K.

2005/6779; "...dosya içinde fotokopisi bulunan 2.700.000.000 lira bedelli, Necmi Y. tarafından

imzalanmış görünen senet aslı araştırılarak, senetteki imzanın Necmi Y.'e ait olup olmadığı, senedin ne sebeple ve kim tarafından düzenlendiği ve düzenlenme tarihinin tespiti ile, senet metninde bahsedilen Fatih marka kamyonun suça konu kamyon olup olmadığı araştırılıp, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma sonucu sanığın beraatına karar verilmesi, yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA...", 10. CD, 24.01.2006, E.

56 yaptırılması uygun değildir. Kanundaki açık ifade gereği bunların tamamının gönderilmesi ve üzerlerinde inceleme yapılması gerekecektir268.

Yargının, parayı üreten, basan kurumun görüşünü yeterli görmemesi durumunda bu konuda başka uzman bir bilirkişi ya da bilirkişi kuruluna başvurabilmesi tartışmaya açıktır. Zira parayı tedavüle çıkaran kurumca oluşturulan sahteliği inceleme kurulundan uzmanlık noktasında daha çok bilgi sahibi olabilecek bir kurum olması pek mümkün gözükmemektedir. Ancak mahkemenin bilirkişi görüşü ile bağlı olmaması kuralı gereğince yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılabilecektir269.

Burada para ve değerlerin, işlendiği düşünülen sahtecilik suçları açısından, bunların asıllarını tedavüle çıkaran kurumların merkez veya taşra birimlerine incelettirilecek olması, CMK madde 64/3’te yer alan, kamu görevlilerinin bağlı bulundukları kurumlarla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamayacak olmaları kuralına aykırılık oluşturup oluşturmayacağı sorunu akla gelmektedir. Kamu güvenine karşı işlenen suçlardan olan bu tür sahtecilik suçlarında mağdur devlet olduğundan ve dava Merkez Bankası veya darphane kurumlarıyla doğrudan ilgili olmadığından CMK m. 64/3'e aykırılıktan bahsedilemeyecektir270.

Yabancı devletlerin paraları ve değerleri hakkında da, yetkili Türk makamlarının görüşlerinin alınmasına karar verilir(CMK m. 73/2)271. Ayrıca

268

Şahin, Gazi Şerhi, s. 233; Yıldız, s. 288;"Suça konu olan değerlerin tümü gönderilerek hepsi

hakkında inceleme yapılması istenmelidir" (8. CD 17.10.1985, 3543/4444), Aşçıoğlu, s. 249, dn. 749.

269

Öntan, s. 62; Aşçıoğlu'na göre, bu durumda, verilen bilgilerin yeterli kanaat oluşturmaya

yeterli görülmediğinde; öncelikle aynı kurumdan nedenleri açıklanarak ve kurul üyeleri değiştirilerek ek görüş istenmelidir. Gerektiğinde inceleme kurulu başkanı mahkemede dinlenerek sorun başka bir bilirkişi incelemesine gerek kalmadan çözülmelidir, Aşçıoğlu, s. 249.

270

Öntan, s. 63.

271

Anayasa Mahkemesi, CMUK’un 84. maddesindeki benzer düzenlemeyle ilgili olarak,

kalpazanlık ve evrakı nakdiye sahtekârlığındaki bilirkişi incelemesinin sahte para ve evrakı çıkaran makamlarca yapılmasının yabancı paralar için de geçerli olmasının, münhasıran Merkez Bankası Başkanlığı’nın görevli kılınmasının ve özel ya da resmî diğer mercilerin veya uzmanların bilirkişi seçilemeyeceğinin gösterilmesinin karşısında, mahkemenin, yasa ile belirlenen bilirkişi görüşü ile yetinmek suretinde kaldığı, daha ileri tekniklerin kendine getireceği faydadan mahrum kaldığı ve bu durumun sanığın hak arama özgürlüğünü kısıtladığı gibi yargının takdir yetkisini sınırladığı, mahkemelerin takdir yetkisini kaldırdığı sanık veya müdahil tarafın teknik güvenceden yoksun bilirkişi raporu ile yetinmek zorunda kaldığı, bu

57 yabancı paralar yönünden, suça konu oluşturan paraların yabancı ülkede tedavülde bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir272.