• Sonuç bulunamadı

BİLİRKİŞİNİN NAİP HAKİM VEYA İSTİNABE YOLUYLA

Ceza muhakemesinde kovuşturma evresinde bilirkişinin kural olarak duruşmada dinlenilmesi gerekse de istisnai hallerde mahkeme bilirkişinin naip hakim ya da istinabe yoluyla dinlenilmesine karar verebilir. Naiplik, kurul halindeki bir makama verilmiş olan yargılama görevinin bazı durumlarda kurul üyelerinden

722 Öntan, s. 159; 723 Bkz. CMK Tasarısı m. 207 gerekçesi. 724 Dönmez, s. 1171. 725 Dönmez, s. 1173.

164 birisine verilmesi anlamına gelir726. Bu şekilde naiplik kurumunun düzenlenmesinin amacı delil elde etmektir. Niyabet kurumunun işletilmesiyle, ana dava dışında bir yerde yapılacak ceza muhakemesi işlemine kanun gereği mahkeme heyetinin içinden bir hakimin gitmesi durumu ortaya çıkacaktır. Ancak naip hakim yedek hakim değil, duruşmada karara imza atacak hakimlerden biri olmalıdır. Yapılan işlem heyet adına yapılır ve heyet tarafından yapılmış bir işlem gibi muamele görür727. Niyabet kurumunun uygulandığı bir durumda, naip olarak görevlendirilen hakimin yerine bir başka üye tarafından yapılamaz, bizzat görevlendirilen hakim tarafında yapılmalıdır728. Kararın bilirkişi dinlemesi hakkında olması önemli değildir. Zira bu hüküm çerçevesinde tanık ve bilirkişi birlikte değerlendirilmiştir. İstinabe, yer bakımından yetkili bir hakim ya da mahkemenin, başka yerdeki yer yönünden yetkisiz bir hakim ya da mahkemeye, belli bir işlemin yapılması hususunda yetkisini devretmesidir729. İstinabeye kanunlarda yer verilmesinin amacı, çabukluk ve ucuzluk sağlamaktır730. İstinabe, CMK’da sistematik bir düzenlemeye tabi tutulmamış, hangi işlemlerin istinabe suretiyle yapılabileceği özel olarak hükme bağlanmıştır. Şartların varlığı halinde bilirkişi görüşünün istinabe yoluyla dinlenilmesi de CMK'da yer verilen işlemlerdendir731.

Bilirkişinin hangi hallerde niyabet veya istinabe yoluyla dinlenebileceği CMK m. 180'de düzenlenmiştir. Buna göre, hastalık veya malullük ya da giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir

726

Şahin, Gazi Şerhi, s. 548; Ünver/Hakeri, s. 53.

727

Ünver/Hakeri, s. 53.

728

Yargıtay da konuya ilişin kararında böyle bir uygulamayı usule aykırı bulmuştur: “istinabe yoluyla görevlendirilen ağır ceza mahkemesinin yetki verdiği üye yerine yetkisi bulunmayan başka bir hakim tarafından bilirkişi incelemesi yapılması usule aykırıdır”, CGK 21.3.1977, E.

9-105, K. 128, Yurtcan, Şerh, s. 740.

729

Şahin, Gazi Şerhi, s. 549; Yaşar, s. 2240; Ünver/Hakeri, s. 53; Yurtcan, Şerh, s. 737; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar Kırıt/Özaydın/Alan Akcan/Erdem, s. 212;

Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, s. 592.

730

Şahin, Cumhur/ Ceza Muhakemesi Hukuku-I, 5. Baskı, Ankara 2014, s. 252; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar Kırıt/Özaydın/Alan Akcan/Erdem, s. 212;

Feyzioğlu, Metin, “İstinabe Yoluyla Tanık Beyanının Elde Edilmesi ve Bu Beyanın

Değerlendirilmesi”, Askeri Yargıtay’ın 89’uncu Kuruluş Yıldönümü Sempozyumu, Ankara 2003, s. 53-96, http://www.feyzioglu.av.tr/yayin/istinabe-sureti-ile-tanik-dinlenmesi.html, (Erişim Tarihi: 17.08.2013)

731

165 zaman için duruşmada hazır bulunmasının mümkün olmayacağının anlaşılması veya bilirkişinin konutunun yetkili mahkemenin yargı çevresi dışında bulunmasından dolayı kendisinin getirilmesinin zor olduğu durumlarda, mahkeme, bilirkişinin naiple veya istinabe yoluyla dinlenmesine karar verebilir. Mahkeme zorunluluk olmadıkça büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde bulunan bilirkişinin istinabe yoluyla dinlenmesine karar veremez ve istinabe olunan mahkeme, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ise, bilirkişi kendi yargı çevresinde bulunmasa da, büyükşehir belediye sınırları içerisinde yerine getirilmesi gereken istinabe evrakını geri çevirmeksiniz gereğini yapar.

İstinabe yolu ile bilirkişinin tayininde ve dinlenilmesinde istinabe olunan mahkemenin talimatta gösterilen nitelikte ve sayıda bilirkişi seçilmesine dikkat edilmelidir. Ancak talimatta ayrıca belirtilmesine lüzum olmayan hususlar yok diye talimatın yerine getirilmesi ihmal edilmemelidir. Öğretide istinabe suretiyle dinlenecek bilirkişilerin net olarak gösterilmesinden kaçınılması, istinabe olunan mahkemeye sınırlı bir hareket alanı tanınmasının uygun olduğu öngörülmektedir732.

CMK m. CMK m. 180/5'te bilirkişinin aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle dinlenebilmeleri olanağının varlığı hâlinde bu yöntem uygulanarak ifade alınacağını düzenlenmiş ve buna olanak verecek teknik donanımın kurulmasına ve kullanılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte gösterileceği belirtilmiştir. İfade etmek gerekir ki, kanunda belirtilen koşullar altında naip veya istinabe yoluyla bilirkişinin dinlenilmesine imkan tanınmakla birlikte, duruşmanın sözlülüğü ve dorudan doğruyalığın gerçekleşmesi bakımından son çare olarak başvurulması gerekmektedir733. CMK m. 180/5'te düzenlenen hüküm bu bakımdan da önem taşımaktadır. Bilirkişiyi aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle dinlenebilmeleri olanağının varlığı hâlinde öncelikle bu yol tercih edilmelidir734.

CMK m. 209/1’e göre naip veya istinabe yoluyla dinlenen bilirkişinin ifadesinin duruşmada okunması zorunludur. Her ne kadar ilgili madde, tanığın ifade

732

Şahin, Zorunlu Bilirkişilik, s. 193.

733

Yıldız, s. 337.

734

166 tutanaklarından söz edip bilirkişiden bahsetmemekteyse de, maddedeki ‘muayene ve keşif tutanakları gibi delil olarak kullanılacak belgeler ve diğer yazılar’ şeklindeki ifadeden bu yolla dinlenen bilirkişinin de ifadesinin duruşmada okunması gerektiği sonucuna varılabilmektedir. Okunmamaları emredici hükme aykırılık teşkil edeceği için bozmayı gerektirecektir. Bir belge veya yazının delil olarak değerlendirilebilmesi duruşmada okunmasına bağlıdır. Bilirkişiye ait bu ifadelerin okunması, okunduktan sonra taraflara diyeceklerinin sorulmasıyla gerçeği yansıtmayan ifadelerin çürütülmesi bakımından önem taşır735. Bilirkişinin dinlenmesinde, görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılmaması halinde bu türlü dinlemeye ilişkin tutanağın da yine madde 209/1gereğince duruşmada okunması gereklidir. Bunun yanında CMK m.214'te düzenlenen, bir açıklamayı ve görüşü içeren resmi belge ve diğer yazılar ile fenni muayene ve doktor raporlarının duruşmada okunmasından sonra, gerekli görülmesi halinde muayeneyi yapan veya raporu yazan doktorun duruşmaya çağrılabileceği hükmü karşısında, anılan belgelerle beraber bilirkişi raporlarının duruşmada mutlaka okunması ve okunduğunun tutanağa geçirilmesi zorunluluk arz edecektir736.

III. BİLİRKİŞİ RAPORUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE

BAĞLAYICILIĞI