• Sonuç bulunamadı

ùekil 2: 4 Yaú Altındaki Çocukların Maruz Kaldı÷ı Kötü Muamele Türler

B. Hukuksal Boyut

2. Ulusal Boyut

Türkiye’de, hukuk ve idare sistemleri, çocu÷un, kiúinin ve ailenin korunmasına yönelik kapsamlı hükümler getirmiútir. Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti

1982 Anayasası’nın 41. maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli oldu÷unu vurgulayarak, ailenin huzur ve refahı ile özellikle çocukların korunması için gerekli teúkilatın kurulmasını öngörmektedir. Çocuklar sadece ana ve baba yoksunlu÷u ile de÷il bunların dıúında da korunmaya muhtaç hale gelebilirler. Bu nedenle, anne, baba yoksunlu÷u dıúında yaúamsal ihtiyaçlarının giderilmesinde ve e÷itim sürecinde zorluk çekenler de anayasal güvence altına alınmıútır. Anayasa’nın 42. maddesine göre kimse, e÷itim ve ö÷renim hakkından yoksun bırakılamaz. ølkö÷retim, kız ve erkek bütün vatandaúlar için zorunludur ve devlet okulları parasızdır. Devlet, maddî imkânlardan yoksun baúarılı ö÷rencilerin, ö÷renimlerini sürdürebilmesi amacı ile burslar ve baúka yollarla gerekli yardımları yapar. Ayrıca, devlet, durumları nedeniyle özel e÷itime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirlerin alınmasını öngörmüútür.

1982 Anayasası’nın 50. ve 58. maddelerine göre kimse, yaúına, cinsiyetine ve gücüne uymayan iúlerde çalıútırılamayacak, küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizli÷i olanlar çalıúma koúulları bakımından özel olarak korunacaklardır. Ayrıca devletin, gençleri alkol düúkünlü÷ünden, uyuúturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alıúkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirler almasını ifade etmiútir. Anayasa’nın 56. ve 61. maddelerinde ise, korunmaya muhtaç çocuklar, sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gereken kesim olarak tanımlanmıú ve bu çocukların topluma kazandırılması amacı ile gerekli teúkilat ve tesislerin devlet tarafından kurulması ya da kurdurulmasının gerekti÷i belirtilmiútir447.

Türk hukuk sisteminde, çocuk ve çocuk haklarının korunmasına iliúkin kurallar esasları bakımından TMK’da düzenlenmiútir. Ayrıca, TMK’nun hükümlerini tamamlayan ve bu hükümlere iúlerlik kazandıran özel kanunlar ve yönetmelikler çıkarılmıú448 bu özel kanun ve yönetmelikler ıúı÷ında bakım yöntemleri belirlenerek korunmaya muhtaç çocukların bakım ve korunması yapılmaktadır. TMK’nun tümüne bir bütün olarak bakıldı÷ında, “zayıfın korunması” ilkesinin belirgin bir biçimde gözetildi÷i anlaúılmaktadır. TMK’nun 185. maddesine göre, evlenme ile kurulan

447

Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası, m. 56.

448Emine Akyüz, “Medeni Kanun'un Velâyete øliúkin Hükümlerinin Çocuk Hakları Sözleúmesi ve

øsviçre Medeni Kanunu Iúı÷ında De÷erlendirilmesi”, Cumhuriyet'in 75. Yıl Arma÷anı, østanbul Üniversitesi Yay, østanbul, 1999, (Velâyet), s. 647.

evlilik birli÷i içerisinde eúler; çocukların bakımına, e÷itim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlü kılınmıúlardır.

Söz konusu Kanunun 328. maddesi ana ve babanın bakım borcunun, çocu÷un ergin olmasına kadar devam edece÷ini belirterek, çocuk ergin oldu÷u halde e÷itimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koúullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, çocu÷un e÷itimi sona erinceye kadar çocu÷a bakmakla yükümlü tutulmuúlardır. Ayrıca, anne ve baba çocu÷un bakım ve e÷itimi konusunda onun çıkarını göz önünde tutarak gerekli kararları alıp ve uygulayabildikleri gibi yasal bir neden olmaksızın çocu÷un onlardan alınamayaca÷ı da aynı Kanun’un 339. maddesinde ifade edilmiútir. TMK’nun 340. maddesi ise, ana ve babayı, çocu÷u olanaklarına göre e÷itmek ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal geliúimini sa÷lamak ve korumakla görevli kıldı÷ı gibi onları özellikle bedensel ve zihinsel özürlü olan çocukların yetenek ve e÷ilimlerine uygun ölçüde, genel ve meslekî e÷itim sa÷lamakla sorumlu tutmuútur.

TMK’nun 347. maddesine göre ise, çocu÷un bedensel ve zihinsel geliúiminin tehlikede veya çocu÷un manen terk edilmiú olması durumunda, hâkim çocu÷u anne ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleútirir. Bu hükme göre, bedeni veya fikri geliúmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiú çocuk, korunmaya muhtaç çocuktur. Ayrıca, çocu÷un aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre baúka çare de kalmamıúsa, anne ve baba veya çocu÷un istemi üzerine, hâkim çocu÷u anne ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleútirmek için karar verebilir. Bununla birlikte, ana ve baba ile çocu÷un ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdi÷i giderlerin devletçe karúılanaca÷ı hükmü kabul edilmiútir.

Ulusal mevzuatta TMK’nun dıúında, çocukları koruma açısından Türk Ceza Kanunu’nda da bazı hükümler bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda çocu÷un suç iúlemesi halinde hafifletici ve koruyucu, çocu÷a karúı suç iúlenmesi durumunda ise, a÷ırlaútırıcı cezai müeyyideler getirilmiútir. Ayrıca, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Belediye Kanunu, Çocuk Mahkemelerinin Kuruluúu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun gibi birçok kanunda çocu÷un korunması yönünde önemli hükümler yer almaktadır449.

449

Bu hükümler dıúında, “korunmaya muhtaç çocuklar” ve onların korunmasıyla ilgili özel kanunlar bulunmaktadır. Korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili ilk özel kanun, 1949 yılında çıkarılan ve çocuk hizmetlerinde kamusal yetkiyi, örgütlenmeyi ifade eden, düzenleyen 5387 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun’dur. 5387 sayılı Kanun, ana-babasının yardım ve korunmasından yoksun veya onlar tarafından maddi ve manevi yoksunlu÷a terk edilmiú çocukların beden, ruh, ahlak ve fikirce korunmaları amacıyla çıkartılmıútır. 5387 sayılı Kanun’la 0-6 yaú grubundaki korunmaya muhtaç çocukların bakılıp yetiútirilmeleri Sa÷lık ve Sosyal Yardım Bakanlı÷ına, 7-18 yaú grubundaki çocukların yetiútirilmeleri de Milli E÷itim Bakanlı÷ına verilmiútir. Söz konusu Kanun ilke olarak, korunmaya muhtaç çocukların do÷dukları bölgede korunmalarını esas almıútır. Ancak, bu hüküm köy, belediye ve özel idarelerin kaynaklarındaki yetersizlikler ve örgütlenme eksiklikleri nedeni ile uygulanamamıútır450.

Korunmaya muhtaç çocuklar ile ilgili ikinci özel kanun ise, 24.5.1957 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlü÷e giren 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun’dur. 6972 sayılı Kanun, 5387 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Kanununu yürürlükten kaldırmıútır.

6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanununa göre; “beden, ruh ve ahlâki geliúmeleri tehlikede olup,

a) ana ve babasız,

b) ana ve babası belli olmayan, c) ana ve baba tarafından terk edilen,

d) ana ve babası tarafından ihmal edilip fuhúa, dilencili÷e, alkollü içkileri ya da uyuúturucu maddeleri kullanmaya ya da serserili÷e sürüklenmek tehlikesine maruz bulunan çocuklar”, korunmaya muhtaç çocuklar olarak kabul edilmiútir.

6972 sayılı Kanun ile “Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma Birli÷i” kurulmuú ve söz konusu Kanunun 14. maddesinde yerel yönetimlerin çocukları korumak, yetiútirmek ve meslek sahibi yapmak amacıyla döner sermayeli iú yerleri, atölyeler açaca÷ı hükme ba÷lanmıútır. Ayrıca, çocuk bakım ve yetiútirme yurtları gibi kuruluúları kurmak, koruma birliklerinin görevlerinden sayılmıútır. 6972 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, korunmaya muhtaç çocukların korunması, bakılıp

450

yetiútirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri; vilayet özel idareleriyle belediyelerin müútereken kuracakları birlikler tarafından sa÷lanaca÷ı hükme ba÷lanmıútır. Bu birlikler ise, Belediye Kanunu hükümlerine göre kurulmuútur. Söz konusu birliklere, çocuk bakım evleri ve yetiútirme yurtlarını tesis etme görevi verilmiútir. 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Kanunu ise, 1983 yılına kadar kimsesiz, korunmasız ve sosyal güvenlikten yoksun kalmıú çocuklara devlet tarafından verilen sosyal hizmetlerin temel dayana÷ı olmuútur. Bu Kanun da, 1983 yılında yürürlü÷e giren 2828 sayılı “SHÇEK Kanunu” ile yürürlükten kaldırılmıútır.

Böylece, korunmaya muhtaç çocuklara yönelik kanunlardan üçüncüsü olan 2828 sayılı “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu” yürürlü÷e sokulmuútur. Sosyal hizmetlere yeni bir düzenleme getiren 2828 sayılı SHÇEK Kanunu da korunmaya muhtaç çocuk tanımına yer vermiútir. 2828 sayılı Kanun’un 3. maddesindeki tanıma göre korunmaya muhtaç çocuk: Beden, ruh ve ahlâk geliúimleri veya kiúisel güvenlikleri tehlikede olup ana veya babasız, ana ve babasız; ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan; ana veya babası veya her ikisi tarafından terk edilen; ana veya babası tarafından ihmal edilip fuhuú, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuúturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alıúkanlıklara karúı savunmasız ve baúıboúlu÷a sürüklenen çocuk olarak tanımlanmıútır.

Aynı maddeye göre korunması gereken çocuk ise:

x Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal geliúimi ile kiúisel güvenli÷i tehlikede olup;

x Ana ve babasız, ana veya babasız, ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan, ana veya babası veya her ikisi tarafından terk edilen,

x Kendisine bakmakla ve yetiútirmekle yükümlü olanlar tarafından ihmal veya istismar edilip fuhuú, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuúturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere karúı savunmasız bırakılan ve baúıboúlu÷a sürüklenen,

x Suç ma÷duru olan veya suça sürüklenen ve bu nedenlerle destekleyici hizmetlerden yararlandırılması uygun görülen veya özel olarak korunması ve koruyucu hizmetlerden yararlandırılması için yetkili ve görevli hâkim veya mahkemeden karar alınması gerekli görülen çocuk olarak ifade edilmiútir.

2828 sayılı SHÇEK Kanunu’nun da 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanundaki tanımla örtüúen bir korunmaya muhtaç çocuk tanımını kabul etti÷i görülmektedir. 2828 sayılı SHÇEK Kanunu’nun 22. maddesine göre, yetkili ve görevli mahkeme kararı do÷rultusunda, korunmaya muhtaç çocukların sosyal hizmet kuruluúlarında bakılıp yetiútirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri konusunda gerekli önlemler alınacaktır. Korunma kararının alınması için gerekli belgeler Kurumca düzenlenerek ilgili mahkemeye gönderilecektir. Haklarında derhal korunma tedbiri alınmasında zorunluluk görülen çocuklar ise, mahkeme kararı alınıncaya kadar bu Kanuna göre kurulmuú kuruluúlarda veya aile yanında bakım altına alınacaktır451.

Çocukların korunmasıyla ilgili olarak, ulusal hukukta kabul edilmiú kanunlardan bir di÷eri ise, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’dur. Söz konusu Kanun 15.07.2005 tarih ve 25876 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlü÷e girmiútir. Kanunun amacı 1. maddesinde belirtilmiútir. Buna göre; “korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına iliúkin usul ve esasları düzenlemek” kanunun amacı olarak ifade edilmiútir.

Korunmaya muhtaç çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar, 5395 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre bu kanunun kapsamındadır. 5395 sayılı Kanunun 3. ve di÷er maddelerine göre ise, “Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal geliúimi ile kiúisel güvenli÷i tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç ma÷duru” çocu÷un haklarının korunması amacıyla çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler alınacak, acil korunma kararı çıkarılabilecek ve çocuklar resmi ve özel kuruluúlara yerleútirilebilecektir.