• Sonuç bulunamadı

ùekil 2: 4 Yaú Altındaki Çocukların Maruz Kaldı÷ı Kötü Muamele Türler

E. Kadınlar

Korunmaya muhtaç gruplar ve özel olarak korunması gereken kiúiler kapsamında kadınlar da bulunmaktadır. Kadın, erkek eúitsizli÷i ve kadınların ötekileútirilmesi bütün dünyada ve üstelik yaúamın her alanında karúımıza çıkan bir olgudur. Böyle bir olgunun varlık nedenlerine baktı÷ımızda öncelikli olarak ataerkil toplum yapısı karúımıza çıkmaktadır. Kadının ötekileútirilmesi anatomik yapısıyla iliúkilendirilmek istense de bunun asıl nedeni toplumsal cinsiyet ile kadına ve erke÷e atfedilen cinsiyet rolleridir. Ataerkilleúmenin kadına biçti÷i rol her yerde karúımıza çıkmakta ve kadın özel alana kapatılarak kamusal alandan dıúlanmaktadır499. Bu aynı zamanda kadınların istihdamdan dıúlanmasını beraberinde getirmektedir. Kadınlar sadece istihdamdan dıúlanmakla kalmayıp, iúgücü piyasasındaki de÷iúimlerden de ilk önce onlar etkilenmektedir. Daha önce, erkekler tarafından

497Kasım Karataú, “Engellilerin Toplumla Bütünleúme Sorunları”, http://

www.sosyalhizmetuzmani.org /engellitoplum.htm, (Engelliler), ( 25.05.2010).

498

Fatma Gökmen, “Türkiye’de Özürlü Haklarının Geliúimi”, Özveri Dergisi, http://www.ozida.gov.tr/ozveri /ov8/ov8mak4.htm , (26.04.2010).

499

Bülent Kara, Sosyal Haklar ve Özel Olarak Korunması Gereken Kiúiler, (Yayınlanmamıú Doktora Tezi), Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2008, s. 83.

be÷enilmeyen ve onların yapmak istemedi÷i, buna karúın birçok kadının sigortasız ve güvencesiz olarak çalıútı÷ı iúler artık erkeklerin egemenli÷ine terk edilmektedir. Gerek iúgücü piyasasındaki de÷iúim ve gerekse ekonomik dalgalanmalardan kaynaklanan nedenlerle iúini kaybeden birçok erkek, daha önce kadınların çalıútı÷ı, kâ÷ıt ve çöp toplayıcılı÷ı, ev-büro temizlikleri, tarla ba÷ ve bahçe iúleri gibi iúlerde çalıúmakta, kadınların bu alanlardan dıúlandı÷ı görülmektedir.

Kadın ve erkek eúitli÷i geçerli gibi görünse de, pratikte durum hiç de öyle de÷ildir. Hâlâ kadınların e÷itim oranı erkeklerden düúüktür. Türkiye’ de okuma yazma bilmeyen toplam 3.825.644 kiúi içinde kadınların sayısı 3.125.244 kiúidir. Buna karúılık okuma yazma bilmeyen erkek sayısı ise, 700.400’dür. Bununla birlikte, yerel yönetimler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadınların temsil edilme oranlarının azlı÷ı da göze çarpmaktadır500. Kadınların e÷itim ve mesleki geliúimlerini artıramaması, kadın yoksulluk oranını artırmaktadır. E÷itim úanslarının eúitli÷ine ra÷men kadınlar daha az nitelikli eleman olabilmektedir. Kadınların çalıútı÷ı iúler daha çabuk kaldırılmakta, güvencesiz, kısa süreli ve tam zamanlı olmayan iúlerde çalıúma, kadınlar arasında sık görülmektedir. Çocuk bakımı ço÷unlukla onlara bırakılmakta eve ba÷ımlı hale getirilmektedir. Bu nedenle kadınların yoksulluk oranı daha fazladır501.

SHÇEK, kadın ve aileye yönelik hizmetleri yerine getirmek üzere, 1993 yılında toplum merkezlerini hizmete sokmuútur. Bu merkezlerde öncelikle kadın ve çocuklara hizmet götürülmesi hedeflenmiútir. Bununla birlikte, toplum merkezlerinin amacı, kentin dezavantajlı konumundaki yörelerinde yaúayanların, daha iyi yaúam koúullarına ulaúması ve kentle uyumunun sa÷lanması için gerekli hizmetlerin verilmesidir. Toplum Merkezlerinde, iç göçten etkilenmiú, kentin yanı baúında olup, kaynaklara ulaúamayan ve eúit fırsatlardan yoksun kalan dezavantajlı gruplara, hizmet sunulmaktadır. Toplumsal cinsiyet eúitli÷i kapsamında; koruyucu önleyici, e÷itici, geliútirici hizmetlerin sunulması, kadının kiúi olarak güçlendirilmesi ve üretime katkısının sa÷lanmasına öncelik verilmektedir502.

500 http://www.ksgm.gov.tr/Pdf/tr_de_kadinin_durumu/trde_kadinin_durumu_2011_nisan.pdf, (06.05.2011). 501 http://www.sncweb.ch/turkisch/dosya/working-poor.htm, (19.12.2010). 502

SHÇEK 2010 yılı faaliyet raporu,

http://www.shcek.gov.tr/userfiles/pdf/06.05.2010%20%20TarihliFAALIYET%20RAPORUson.pdf, ( 21.05.2011).

Toplum merkezlerinin dıúında kadınlara hizmet veren bir baúka sosyal hizmet kuruluúu da “Kadın Konuk Evleri”dir. Kadın konuk evleri, hem Aile Sosyal Politikalar Bakanlı÷ına hem yerel yönetimler hem de sivil toplum kuruluúlarına ba÷lı olarak “Kadın Konuk Evlerinin Açılması ve øúletilmesi Hakkında Yönetmelik” do÷rultusunda faaliyet göstermektedir503. Bu ba÷lamda, kadın konukevleri, eúler arası anlaúmazlık nedeniyle evini terk eden ya da terk edilmesi nedeniyle yardıma ihtiyaç duyan, fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik istismara u÷rayan, boúanma veya eúin ölüm nedeni ile ekonomik ve sosyal yoksunluk yaúayan, istenmeyen evliliklere zorlanan kadınlara hizmet vermektedir. Anılan grupların yanı sıra, evlilik dıúı çocuk sahibi olan ve bu nedenle ailesi tarafından kabul edilmeyen, alkol veya uyuúturucu madde ba÷ımlısı olup tedavi görerek alıúkanlıklarını terk eden, cezaevinden yeni çıkmıú olup yardım ve deste÷e ihtiyacı olanlar ile çevre koúulları nedeniyle ekonomik ve sosyal yoksunluk içine düúmüú kadınlar da varsa çocukları ile birlikte kadın konuk evlerinden yararlanmaktadır.

Konuk evlerinde, barınan kadınların yanlarında getirdikleri çocukların sa÷lık, psikososyal ve hukuki yardım, beslenme, giyim, e÷itim, ö÷renim, harçlık, ulaúım vb. ihtiyaçları da bu merkezler tarafından karúılanmaktadır. Ayrıca, kadınların aileleri ya da eúleri ile olan anlaúmazlıklarının incelenmesi ve sorunlarının giderilmesine yönelik mesleki çalıúmalar yapılmaktadır. Mesleki çalıúmalar kapsamında; úiddet sonucu ortaya çıkan umutsuzluk, de÷ersizlik, suçluluk, utanç ve korku gibi duyguların aúılması, özgüven ve özsaygının yeniden kazanılması, yeni yaúam seçeneklerini sa÷lıklı biçimde belirleyebilmeleri için psikolojik destek, danıúmanlık, hukuksal rehberlik hizmetleri önemli bir yer tutmaktadır504.

Kadına yönelik úiddet, dünyada en yaygın ancak en az tanımlanmıú insan hakları ihlallerinden birini oluúturmaktadır. ùiddete maruz kalan kadınlarla ilgili yapılan araútırmalarda, düúük sosyoekonomik durum, stres, ruhsal hastalıklar, intihar giriúimi, çok çocu÷a sahip olma, madde ba÷ımlılı÷ı ve sosyal destek yoksunlu÷u

503Kadın Konuk Evlerinin Açılması ve øúletilmesi Hakkında Yönetmelik, 05.01.2013 tarih ve 28519

sayılı Resmi Gazete.

504

SHÇEK 2010 Yılı Faaliyet Raporu, http://www.shcek.gov.tr/userfiles/pdf/06.05.2010%20%20TarihliFAALIYET%20RAPORUson.pdf,

kadınların úiddete u÷ramasında yüksek risk faktörlerinden oldu÷u saptanmıútır505. Kadınlara yönelik úiddet, DSÖ tarafından cinsiyete dayanan ve onu inciten, ona zarar veren fiziksel, ruhsal ve cinsel hasarla sonuçlanma olasılı÷ı bulunan, toplum içerisinde ve özel yaúamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıú olarak tanımlanmıútır. Kadına yönelik úiddet türleri arasında fiziksel, ekonomik ve cinsel úiddetin görülme sıklı÷ı fazladır. Bütün bunların hepsi elbette kadınlar üzerinde psikolojik ve ruhsal úiddete dönüúmektedir. ùiddete en fazla u÷rayan gruplar arasında 30 yaú altı çocuklu kadınlar, kız çocukları, geliúme ça÷ındaki kızlar, HIV’li kadınlar ile her yaútaki kadınlar, çocuklar, yaúlılar, engelliler, evsizler, göçmen ve mülteciler ile etnik azınlık mensupları önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca kadına uygulanan úiddet, yaú, din, sosyoekonomik durum ve etnik kökenden etkilenmemektir. Yapılan araútırmalar, úiddetin sosyoekonomik durumu iyi olan ve statü sahibi e÷itimli kiúiler arasında da yaygın oldu÷unu göstermiútir506.

Türkiye’de kadına yönelik aile içi úiddet araútırmaları sınırlı sayıdadır. Bu alanla ilgili ilk çalıúma Aile Araútırma Kurumu tarafından, son çalıúma ise, Kadının Statüsü Genel Müdürlü÷ü tarafından yaptırılan 2008 yılı “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile øçi ùiddet Araútırması”dır. Araútırma sonuçları dikkate alındı÷ında:

x “Ülke genelinde eúi veya eski eúi tarafından fiziksel úiddete maruz bırakılan kadınların oranı % 39,

x Yaúamının herhangi bir dönemde duygusal úiddet yaúayan kadınların oranı % 43,9,

x Sadece cinsel úiddete maruz kalan kadınların oranı % 15,3, x Fiziksel veya cinsel úiddetin birlikte yaúanma oranı % 41,9,

x Kentte fiziksel úiddete maruz kalanların oranı % 38, kırda ise, % 43, x En az bir kez fiziksel veya cinsel úiddete maruz kalmıú kadınlardan e÷itimi olmayanların oranı % 55,7, lise ve üzeri düzeyde e÷itim alanların oranının ise, % 27 oldu÷u görülmektedir. Yaúadıkları úiddeti kimseye anlatamayan kadınların

505

Aslı Köse ve Ayúe Beúer, “Kadının De÷iútirilebilir Yazgısı “ùiddet”, Atatürk Üniversitesi Hemúirelik Yüksekokulu Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 4, 2007, s. 114.

506Nüket Subaúı ve Ayúe Akın, “Kadına Yönelik ùiddet; Nedenleri ve Sonuçları”,

oranının ise, % 48,5 oldu÷u ve birçok kadının da gebeli÷i esnasında úiddete maruz kaldı÷ı tespit edilmiútir507.

Kadınlar, úiddet türlerinin pek ço÷unu bir arada yaúayabilmektedir. Gerek cinsel ve gerekse fiziksel úiddetin aynı anda gerçekleúmekte oldu÷u, úiddete maruz kalmanın sadece e÷itim düzeyi düúük olan kadınlar arasında olmadı÷ı görülmektedir. E÷itim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her 10 kadından 3’nün eúleri tarafından fiziksel veya cinsel úiddete maruz kaldı÷ı araútırma sonuçlarından anlaúılmaktadır. Ayrıca, kadınların yaúamlarındaki en yaygın úiddeti eúlerinden gördükleri ve kadınların % 7’sinin çocukluk ça÷ında (15 yaúından önce) cinsel istismarı yaúamıú oldukları ifade edilmektedir. Bu ba÷lamda, di÷er úiddet türleri de dikkate alındı÷ında úiddete u÷rayan kadınların oranının bir hayli fazla, oldu÷u görülmektedir508.

Sonuç olarak, gerek kadına yönelik úiddet ve gerekse aile içi úiddet ile ilgili araútırmalar tüm toplumlarda ve Türkiye’de sorunun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Aile içi úiddet, gerçekte çok sık olmakta birlikte, bilinen ve ortaya çıkan vakaların sayısının oldukça az oldu÷u da bilinen bir gerçektir509. Gerek aile içi úiddet ve gerekse kadının görmüú oldu÷u toplumsal úiddet genelde gizlenme e÷ilimine sahiptir. Daha çok sa÷lık sorunları yaúandı÷ında adli vaka olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, Kadının Statüsü Genel Müdürlü÷ü aile içi úiddetin önlenmesinde kurumlarla iúbirli÷i yapılmasını gerçekleútirmek için giriúimlerde bulunmuútur. Söz konusu müdürlük, Sa÷lık Bakanlı÷ından aile içi úiddetin bir sa÷lık sorunu olarak tanımlanması, sa÷lık hizmetlerinin sunumunda kadına yönelik úiddetin dikkate alınması; birinci basamak sa÷lık kuruluúlarında çalıúan ebelerin ve hemúirelerin ev ziyaretleri ve rutin çalıúmaları içine, kadına karúı úiddet konusunun dâhil edilmesini istemiútir510. Sa÷lık Bakanlı÷ı da gerek aile içi úiddet ve gerekse kadına yönelik

507 http://www.kadininstatusu.gov.tr/upload/kadininstatusu.gov.tr/mce/trde_kadin_2012_ekim.pdf, (01.04.2013). 508 http://www.kadininstatusu.gov.tr/upload/kadininstatusu.gov.tr/mce/trde_kadin_2012_ekim.pdf, (01.04.2013). 509Köse ve Beúer, s. 114. 510 http://www.aileicisiddet.net/yayinlar/uepkapakson.pdf, (06.04.2013).

úiddet konusunda merkez ve taúra teúkilatlarında e÷itim yaparak, úiddetin her türlüsünün adli vaka olarak bildirimini zorunlu hale getirmiútir511.