• Sonuç bulunamadı

1. el-Envâru’s-Seniyye fî Şerhi’l-Kasîdeti’l-Hemziyye

Bu kitap, Bûsîrî’nin (ö. 695/1296) el-Kasîdetü’l-Hemziyye isimli eserinin şerhidir. Telifi, h. 1199’da tamamlanmıştır. Bu eserin yazma nüshalarından biri Tıtvân Halk Kütüphanesi no: 131’de kayıtlı olup 230 varaktan oluşmaktadır.347 Şerhin bir diğer nüshası Rabat'ta, Halk Kütüphanesi no: 1296’da kayıtlı olup 188 varaktır. Müellifimiz, İbn Hacer el-Heysemî, İbn İshak ve Kâdı İyâz’dan çeşitli nakiller yaptığı bu eserinde, kasidede geçen bütün lafızların edebî açıdan tahlillerini yaptıktan sonra nahiv ve irâbla alâkalı bazı açıklamalarda bulunur ve çeşitli hadisler ve siyer bilgileri doğrultusunda uzun izahlar yapar.348

2. el-Levâihu’l-Kudsiyye fî Şerhi’l-Vazîfeti’z-Zerrûkiyye

İbn Acîbe, Derkâvî tarikatına girmeden önce yazdığı eserlerden biridir. Şâzilî tarikatının Zerrûkiyye kolunun kurucusu ve en önemli şeyhlerinden Ahmed Zerrûk’un Şâzilîler tarafından yaygın bir şekilde günlük vird olarak okunan el- Vazîfetü’z-Zerrûkiyye isimli duasının şerhidir. Eserin telifi h. 1196 senesinde bitmiştir. Tıtvân Halk Kütüphanesi no: 301’de bu eserin bir yazma nüshası mevcut olup bir diğer nüshası da Mısır’da bulunmaktadır.349 Eser, Abdüsselam İmrânî el- Hâlidî tarafından derlenen ve Beyrut 2007 tarihiyle ikinci baskısı yapılan el-

346 İbn Acîbe, el-Fehrese, ss. 102-125; ayrıca bkz. a. mlf., el-Fehrese, haz. Abdüsselam el-Umrânî el- Hâlidî, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2013, ss. 113-131.

347 Suğayr, İşkâliyyetü Islâhi’l-Fikri's-Sûfî, s. 165.

348 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, ss. 309-311; Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 123.

Cevâhirü’l-Acîbe min Telifi Seyyidî Ahmed İbn Acîbe adlı eser içinde birinci eser olarak neşredilmiştir.350

İbn Acîbe, eserin giriş kısmında iki mukaddimeye yer verir. Birinci mukaddime Ahmed Zerrûk’un hayatı ve menkıbeleri hakkında bilgi verir. İkinci mukaddimede bu duanın ne zaman ne şekilde yapılacağından bahseder.351 Dua metninde geçen ifâdelerin âyet ve hadislerdeki benzerlerine işâret eder ve şerh esnasında Beyzâvî, İbn Atıyye, İbn Cüzeyy352 ve İbn Atâullah el-İskenderî’den çeşitli iktibaslar yapar. Kitabın sonunda, bu eseri tasavvuf yoluna girmeden yıllar önce henüz manevî açılıma ermemişken kaleme aldığı için, söz konusu eserin boş sözlerle dolu olduğunu belirtir. Bu nedenle eserini tenkid eder. Hatta İbn Acîbe, eserini yırtıp atmak istediğini, ancak belki içinde bazı hikmetlerin var olduğu ve içindeki hadislerin halka faydası olabilir düşüncesiyle bundan vazgeçtiğini anlatır.353

Müellifin bu şerhi ve Ahmed Zerrûk’un Kavaid’inden eserlerinde yer vermesi onun Zerrûk’tan etkilendiğini göstermesi bakımından önemlidir. Ayrıca, tasavvufa intisab etmeden çok önceleri hatta küçük yaşlarda iken Zerrûk’u tanıdığını bilmekteyiz. Bu da Zerrûk’un Fas’taki şöhretini gösterir.354

3. Şerhu’l-Hizbi’l-Kebîr li’-ş-Şâzilî

Şâziliyye tarikatının kurucusu kabul edilen Ebû’l-Hasan eş-Şâzilî’nin el- Hizbu’l-Kebîr isimli duâsının şerhidir. Şâzilî’nin en önemli hizbi olduğu için birçok kişi tarafından şerh edilmiştir. Eser İbn Iyâd’ın el-Hizbü’l-Kebir adlı eseriyle şöhret bulmuştur. Şâzilî, el-Hizbu’l-Kebîr’ini pek çok Kur’ân-ı Kerim’den seçilmiş âyetler

350 Bkz. İbn Acîbe, el-Levâihu’l-Kudsiyye fî Şerhi’l-Vazîfeti’z-Zerrûkiyye, (el-Cevâhirü’l-Acîbe min Te’lifi Sîdî Ahmed b. Acîbe içinde), thk. Abdüsselâm el-Umrânî el-Hâlidî, 2. Baskı, Dâru’l- Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2007, ss. 7-164.

351 Bkz. İbn Acîbe, el-Levâihu’l-Kudsiyye fî Şerhi’l-Vazîfeti’z-Zerrûkiyye, ss. 9-10.

352 Bkz. Ahmet Özel, “İbn Cüzey”, DİA, İstanbul 1999, c. XIX, s. 406. İbn Acîbe, el-Bahru’l-Medîd adlı işâri tefsirinde“İbn Cüzey’den nakiller yapmıştır. Örnekler için bkz. el-Bahru’l-Medîd, c. I, s. 367; c. II, s. 12; c. III, s. 32; c. V, s. 3; c. V, s. 34. Müellifimiz, İbn Cüzey’den sadece nakiller yapmakla kalmamış, aynı zamanda onu bazı konularda eleştirmiştir. Örnekleri için bkz. el- Bahru’l-Medîd, c. I, s. 54; c. II, s. 6; c. III, s. 7; c. IV, s. 34; c. V, s. 226; c. VI, s. 22.

353 Eser hakkında geniş bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, ss. 305-307. 354 Bkz. Derin, Kur’ân-ı Kerîm’de Seyr u Sülûk, s.61.

ile sünnetten seçilmiş hadis ve duaların yanı sıra kendisine aid dua cümleleriyle tertîb etmiştir.355

İbn Acîbe bu duayı şerhe başlamadan önce, Şâziliyye tarikatı ve Ebû’l-Hasan eş-Şâzilî hakkında kısa bilgiler verir. Metinde geçen kelimeleri, lüğavî ve edebî yönden izahını yapar. Bu arada şu görüşüne yer verir: “Ebû’l-Hasan eş-Şâzilî’nin duasından önce Hz. Peygamber’in (s.a.v.) dualarının okunması daha doğru olur. Diğer evliyânın duaları için de aynı şey geçerlidir. Dolayısıyla herhangi bir velînin duasını kullanmak isteyen kimse, edebe daha uygun olduğundan ve nübüvvet sırrı ile velâyet sırrını cemetmek için önce Hz. Peygamber’in (s.a.v.) dualarını okusun.”356 İbn Acîbe bu eserinde özellikle Kuşeyrî, Ahmed Zerrûk ve Abdurrahman Fâsî’den alıntılar yapmaktadır.357 Eserin telifi, h. 1200 yılında tamamlanmıştır. Bir yazma nüshası Tıtvân HalkKütüphanesi no: 301’de kayıtlı olup 145 varaktır.358

4. Takyîdun fî Zemmi’l-Gıybeti ve Medhi’l-Uzleti ve’s-Samt

Bu eser de müellifin tasavvufa intisab etmeden önce yazdığı kitaplardandır. Eserin telifi, h. 1198’de bitmiştir.359 Müellifimiz eserinde gıybeti dört bölümde ele alarak işlemiştir. Kitapta çok belirgin olarak İhyâ’nın tesiri vardır. Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû Tâlib Mekkî, Gazzâlî, İbn Abbâd ve Zerruk gibi sûfîlerden yaptığı çeşitli iktibaslarla eserini zenginleştirmiştir. Eserin bir yazma nüshası 35 varak olarak Rabât Halk Kütüphanesi no: 2841’de mevcuttur. Ayrıca aynı kütüphanede 1305 numarada kayıtlı bir mikrofilmi de mevcuttur. Tıtvân Halk Kütüphanesinde bulunan bir başka yazma nüshası ise 144 numarada kayıtlıdır ve 43 varaktır.360

5. Şerhu’l-Bürde

Bûsırî’nin Kasîdetü’l-Bürde diye meşhur olan el-Kevâkibu’d-Durriyye fî Medhi Hayri’l-Beriyye isimli kasidesinin şerhidir. Muhammed Davud, Tarih-i Tıtvân isimli kitabında bu eserin 238 sayfa olduğunu söylemektedir. Eserin telifi, h. 1203

355 Hizbu’l-Kebîr hakkında geniş bilgi için bkz. Güven, Ebû’l-Hasan Şâzilî ve Şâziliyye, ss. 184-187. 356 Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 123.

357 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 313-315. 358 Bkz. Suğayr, İşkâliyyatü Islâhi’l-Fikri’s-Sûfi, c. I, s. 166.

359 Suğayr, İşkâliyyatü Islâhi’l-Fikri’s-Sûfi, c. I, s. 165.

yılında bitmiştir.361 İbn Acîbe, Kasîdetü’l-Bürde’deki beyitleri, öncelikle nahiv ve belâğat açısından açıklar. Daha sonra da beyitlerin anlamlarını izah eder. Eserin yazma bir nüshası Tıtvân Halk Kütüphanesi no: 281’de kayıtlıdır.362 Eser, Ebû’l- Fütuh Abdullah Abdülkadir et-Telidi’nin tahkikiyle ve Keşfü'l-Kurbe bi-Tahrici Ehadisi Şerhi'l-Bürde ismiyle basılmıştır. Eserin ilk matbaa baskısı 2009 Tanca’da yapılmıştır.

6. Şerhu Esmâillahi’l-Husnâ

Bu eser, müellifin kayıp olan kitaplarındandır. İbn Acîbe, el-Fehrese adlı kitabında bu eserinden bahseder. O, eseri hakkında: “Kuşeyri’nin et-Tahbir adlı eserinde yaptığı gibi ben de her bir isim için bir bab ayırdım”363 diyerek bu kitabın içeriği hakkında bize ışık tutmaktadır. Bu bilgiye göre İbn Acîbe, bu eserini Kuşeyrî’nin esmâ-i hüsnâ hakkında yazdığı et-Tahbîr fi’t-Tezkîr364 isimli eserindeki yöntemine benzer bir tarzda yazmıştır.365 Abdulmecid Suğayr, eserin yazma bir nüshasının Karaviyyîn Kütüphanesi no:1511’de bulunduğunu belirtmektedir.366

7. Şerhu’l-Münferice

İbn Nahvî diye meşhur olan Ebû’l-Fadl Yusuf b. Muhammed’in (ö. 513/1119) çeşitli dua, niyazlarını ihtiva eden ve el-Kasîdetü’l-Münferice diye bilinen kasidesinin şerhidir. Eserin yazma bir nüshası Tıtvân Halk Kütüphanesi no:457’de mevcuttur.367 İbn Acîbe bu şerhi h. 1201 senesinin Şevval ayında bitirmiştir. Yaklaşık 40 varaktır.368

361 Suğayr, İşkâliyyatü Islâhi’l-Fikri’s-Sûfi, c. I, s. 166.

362 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 317-320. 363 Bkz. İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 38.

364 Kuşeyrî’nin bu eseri, “Esmâ-i Hüsnâ” konusunda yazılan ilk tasavvufî şerh olup bu tür şerhlere örnek olması bakımından önemlidir. et-Tahbîr, İbrahim Besyûnî (Kahire 1968) ve Abdulvâris Muhammed Ali (Beyrut 1999) tarafından neşredilmiştir. (Bkz. Süleyman Uludağ, “Kuşeyrî”, DİA, İstanbul 2002, c. XXVI, s. 474) Süleyman Uludağ, Kuşeyrî Risâlesi’ne yazdığı önsözde söz konusu bu eserin adını iki defa yanlışlıkla et-Tabhîr olarak vermiştir. (Bkz. Abdulkerim el- Kuşeyrî, Kuşeyrî Risâlesi, haz. Süleyman Uludağ, Dergah Yay., İstanbul 1999, s. 71) Aynı hatayı Kabakçılı da tekrarlamıştır. (Bkz. Osman Kabakçılı, Yöntem ve İçerik Açısından Kuşeyrî’nin Letâifu’l-İşârat’ı, DEÜSBE, İzmir 2002, s. XVI, basılmamış doktora tezi).

365 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, ss. 320-321. 366 Detaylı bilgi için bkz. Suğayr, İşkâliyyatü Islâhi’l-Fikri’s-Sûfi, c. I, s. 166. 367 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, ss. 316-317. 368 Bkz. Suğayr, İşkâliyyatü Islâhi’l-Fikri’s-Sûfi, c. I, s. 166.

8. Şerhu’l-Ebyati’s-Selâse li-Ebi’l-Kasım el-Cüneyd

Sır sahibi isen, gayb suyuyla abdest al (رس اذ تنك نإ بيغلا ءًامب أضوت) anlamındaki beyitler üzerine bir şerhtir. Bu beyitler İmam Cüneyd’e isnat edildiği gibi, Şeyh İbn Arabî el-Hâtemi’ye de isnat edilmektedir. İbn Acîbe’nin bu eserinin varlığını Îkâzu’l-Himem adlı eserinden öğreniyoruz. Bu şerhin bir yazma nüshası Rabat’ta bulunmaktadır. Eser, ilk Abdusselâm el-Umrânî el-Hâlidî tarafından neşredilmiştir.369 Daha sonra Âsım İbrahim el-Keyyâlî tarafından, el-Letâifü'l- İmâniyyetü'l-Melekûtiyye ismiyle İbn Acîbe'nin risalelerinden derlenen dokuz risale içinde Beyrut'ta 2006'da basılmıştır.370

9. Şerhu Salâti’l-Kutb İbn Meşîş

İbn Acîbe, tasavvuf yoluna intisabından sonra ilk olarak Ebû’l-Hasan Şâzilî’nin şeyhi olan İbn Meşîş’in (ö. 625/1228)371 salavat ve dualarını ihtiva eden eserini şeyhi el-Bûzîdî’nin emri üzere h. 1210 yılında şerh etmiştir.372 İbn Acîbe, bu eseri şerhe geçmeden önce İbn Meşîş’in kısaca terceme-i hâlini verir. Ardından bazı menkıbe, söz ve öğütlerine yer verir.373 Duayı şerhederken de, metinde geçen bazı kelimelerin lugat manasını verdikten sonra çeşitli tasavvufî kavramları detaylı bir biçimde açıklar. Muhtelif yazma nüshaları arasında Rabat Halk Kütüphanesi no: 1736’da kayıtlı olan nüsha ile Tıtvân Halk Kütüphanesi no:457’de kayıtlı olan nüshalar zikredilebilir.374 Eser, ilk Abdusselâm el-Umrânî el-Hâlidî tarafından

369 İbn Acîbe, Şerhu’l-Ebyati’s-Selâse li-Ebi’l-Kasım el-Cüneyd, nşr. Abdüsselam el-Umrânî el- Hâlidî, Dâru’r-Reşâd el-Hadîse, ed-Dâru’l-Beyzâ, el-Mağrib, ts., ss. 192-197.

370 Bkz. İbn Acîbe, Şerhu’l-Ebyati’s-Selâse li-Ebi’l-Kasım el-Cüneyd, (el-Letâifu’l-İmâniyyetü’l- Melekutiyye ve’l-Hakâiku’l-İhsâniyyetü’l-Ceberutiyye fi Resâili’l-Ârif billah eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe el-Hasenî içinde), haz. Âsım İbrâhîm el-Keyyâlî, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2006, s. 319-328.

371 Hayatı hakkında bilgi için bkz. Muhammed b. Ebi’l-Kâsım İbn Sabbâğ, Dürratu’l-Esrâr ve Tuhfetu’l-Ebrâr, nşr. İbrahim er-Rifâî, Dâru’r-Rifâî ve Mektebetu’l-Muhâcir, yy, 1993, s. 22; Harîrîzâde, Tibyânu Vesâili’l-Hakâik, Süleymaniye Ktp., İbrahim Efendi no: 430-432; c. III, vr. 124a; Muhammed Zâfir, el-Envâru’l-Kudsiyye fî Tenzîhi Turuki’l-Kavmi’l-Aliyye, Matbaa-i Behiyyeti’l-Osmâniyye, İstanbul 1302, ss. 57-58.

372 Suğayr, İşkâliyyetü Islâhi’l-Fikri's-Sûfî, c. I, s. 168. 373 Derin, Kur’ân-ı Kerîm’de Seyr u Sülûk, s. 62.

374 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 329-332. Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 127.

neşredilmiştir.375 Sonra 2006'da Âsım Keyyâlî tarafından, el-Letâifü'l-İmâniyyetü'l- Melekûtiyye ismiyle İbn Acîbe'nin risalelerinden derlenen dokuz risale içinde basılmıştır.376

10. Îkâzu’l-Himem fî Şerhi’l-Hikem

Bu eser, Şâzilî tarikatında Ebû’l-Hasan eş-Şâzilî ve hâlifesi Ebû’l-Abbas el- Mursi’den sonra üçüncü büyük şahsiyetlerinden İbn Atâullah el-İskenderî’nin (ö. 709/1309) el-Hikemu’l-Atâiyye diye bilinen meşhur hikmetlerinin şerhidir. İskenderî’nin bu eseri bütün İslam âleminde muhtelif tarikat erbabınca okunan muteber bir kitap sayılmış ve dolayısıyla Hikem’e yazılmış şerh sayısı seksen cıvarındadır.377 Îkâzu’l-Himem, yapılan şerhlerin en önemlilerinden biri olduğu gibi aynı zamanda İbn Acîbe’nin en meşhur kitabı sayılır. Müelllif, kitabın mukaddimesinde bu eserini şeyhi el-Bûzîdî’nin, emri ile manası kapalı olan hikmetleri açıklamak üzere kaleme aldığını söyler.378

Müelllif, bu şerhinde önce hikmetlerde geçen bazı kelimelerin lügat manaları üzerinde durur, daha sonra da bazı sûfîlerin görüşlerinden de faydalanarak hikmetlerde geçen anlamları daha da zenginleştirir. Bu şerhin diğer el-Hikemu’l- Atâiyye şerhlerinden en önemli farkı, hikmetler ve bablar arasında mantıklı irtibatlar kurarak geçiş yapmasıdır.379 İbn Acîbe, sadece el-Hikemu’l-Atâiyye’de hikmetler arasında değil el-Bahru’l-Medîd’te de Kur’an âyetleri arasında münâsebetler kurmaya çalışmaktadır. Bu da, sûfîmizin sistematik okumayı, yazmayı ve düşünmeyi seven bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Eser İbn Acîbe’nin bütün tasavvufî anlayışını özellikle mârifet anlayışını en mükemmel şekilde ortaya koymaktadır.

Müellif, bu eserin ilahî mevhibeler ürünü olduğunu; yazdıklarını sonradan okuduğunda onları kendisinin yazdığına şaşırdığını söyler. Ayrıca kalbine gelen

375 İbn Acîbe, Kitâbu Şerhu Salâti’l-Kutb b. Meşîş, (Silsile Nûrâniyye Ferîde içinde), nşr. Abdüsselam el-Umrânî el-Hâlidî, Dâru’r-Reşâd el-Hadîse, ed-Dâru’l-Beyzâ, el-Mağrib, ts., ss. 10-40.

376 İbn Acîbe, Şerhu Salâti’l-Kutb İbn Meşîş, (el-Letâifu’l-İmâniyyetü’l-Melekutiyye ve’l-Hakâiku’l- İhsâniyyetü’l-Ceberutiyye fi Resâili’l-Ârif billah eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe el-Hasenî içinde), thk. Âsım İbrâhîm el-Keyyâlî, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2006, ss.143-151.

377 Ahmet Murat Özel, İbn Atâullah el-İskenderî ve Tasavvuf Felsefesi, SÜSBE, Konya 2012, s. 20 (Basılmamış doktora tezi).

378 İbn Acîbe, Îkâzu’l-Himem, haz. Ali Ebu’l-Hayr, Dâru’l-Hayr, Beyrut 2005, s. 11. 379 Örnekleri için bkz. İbn Acîbe, Îkâzu’l-Himem, s. 26, 27, 29, 30, 34, 36, 37.

varidatları öncelikle Kur’ân ve Hz. Peygamberin sözlerine uygun olup olmadıklarını kontrol eder, sûfîlerin kitaplarına bakarak kıyasladığını ve uygun olanlarını yazdığını belirtir. Bütün bunların şeyhlerinin sohbeti bereketiyle olduğunu ifâde eder.380

Azzûzî’nin de belirttiği gibi İbn Acîbe, İbn Abbâd381 ile Ahmed Zerrûk’un382 aynı eser üzerine yazdıkları şerhlerden etkilendiği görülür. O, el-Hikemu’l-Atâiyye şerhinde İbn Atâullah el-İskenderî’nin et-Tenvîr fî iskâti’t-Tedbîr, Letaifu’l-Minen adlı eserlerinden iktibaslar yapar. Ayrıca Abdülkadir Geylânî, Abdülkerim Cîlî, Ebû’l-Hasen Şüşterî ve İbnu’l-Fârız’ın şiirlerine ve bunun yanında Ali Cemel (ö. 1194/1780) şeyhleri el-Bûzîdî ve ed-Derkavî’nin sözlerine de yer verir.383 İbn Acîbe, bu eserinde tasavvufî kavramlara olan vukufiyetini çok açık bir şekilde göstermektedir. Zira ıstılahları kullanırken bunlara çok farklı anlam ve boyutlar da kazandırmıştır. Müellifin bu eseri sadece Şâziliyye Tarikatı mensupları için değil diğer tasavvuf erbabınca da zaviyelerde okunan ve mütâlaa edilen klasikleşmiş bir eserdir. Eserin önemine binaen yirminci yüzyılın başından itibaren Suriye ve Mısır’da birçok defa basılmıştır. Bunlar arasında 1906’da Fas’ta gerçekleştirilen taşbaskıyı384, 1913’te el-Fütûhâtü’l-İlâhiyye ile birlikte basılan Kahire neşrini ve diğer baskılardan biri Muhammed Ahmed Hasbullah’ın çalışması olan 1985’te Mısır’da yayımlanan Dârü’l-Maârif baskısı örnek verilebilir. Ayrıca eser Macid el- Keylânî’nin hazırladığı Beyrut 2005 tarihli yeni bir baskısı daha yapılmıştır.385 İbn Acîbe, Muharrem 1211/1796’de telifine başladığı bu eseri h. 1211 yılının Cemaziyelûlâ ayının sekizinci günü bitirmiştir.386 Dolayısıyla telifi dört ay gibi, çok kısa denilebilecek bir sürede bitmiştir. Bu eser henüz tam olarak Türkçe’ye tercüme edilmemiştir. Ancak Yahya Pakiş’in Hikem-i Atâiyye’ye yaptığı şerhin önsözünde

380 İbn Acîbe, Îkâzu’l-Himem, s. 120.

381 İbn Abbâd er-Rundi’nin bu şerhinin ismi Gaysü’l-Mevâhibi’l-Aliyye fî Şerhi’l-Hikemi’l- Atâiyye’dir. 1939, 1970 ve 1988 senelerinde Kahire’de neşredilen bu eser Mahmud Beyrutî tarafından 3 cilt şeklinde hazırlanarak Dimaşk’te 2007 tarihli yeni bir baskısı daha yapılmıştır. 382 Ahmed Zerrûk, el-Hikemu’l- Atâiyye üzerine on yedi şerh yazdığını belirtir. Bkz. Ahmed Zerruk,

Şerhü’l-Hikemi’l-Ataiyye = Miftahü’l-İfade li-Zevi’l-Ukul ve’l-Himem ala Meani Elfazi Kitabi’l- Hikem, thk Mustafa Merzuki, Daru İbn Hazm, Beyrut, 2012, s. 6.

383 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 339. 384 Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 128.

385 İbn Acîbe, el-Bahru’l-Medîd, trc. Dilaver Selvi, c. I, s. 102. 386 Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 333.

İbn Acîbe’nin İkâzu’l Himem’inden faydalandığını belirtir.387 Hüsnü Geçer’in el-

Hikem üzerine yazdığı şerhi388 ise Îkâzu’l-Himem’in kısmî bir tercümesi sayılabilir.

11. el-Fütûhâtü’l-İlâhiyye fî Şerhi’l-Mebâhisi’l-Asliyye

Müellifin bu eseri, İbn Bennâ es-Serakustî’nin (ö. 821/1418) tasavvufu nazmen tanıttığı el-Mebâhisü’l-Asliyye isimli eserinin sûfî çevreler tarafından en çok sevilen ve okunan şerhlerinden biridir. İbn Acîbe el-Mebâhisü’l-Asliyye’yi mürşidi Muhammed el-Bûzîdî’nin tavsiyesi üzerine şerhetmiştir. Yazımı h.1211 yılında Ramazan ayında sona ermiştir. el-Fütûhâtü’l-İlâhiyye, Îkâzu’l-Himem’den sonra şerh edilmiş ve müellifimizin, el-Bahru’l-Medîd ve Îkâzu’l-Himem’den sonra en çok bilinen eseridir.

Bu eser, tasavvufun tanımı, önemi, faydası, âdâbı ve usulleri ve hükümleri hakkındadır. İbn Acîbe, bu şerhinde, pek çok eserinde olduğu gibi önce manzum metinde geçen bazı kelime ve terkiplerin açıklamalarını yapar. Daha sonra da metinde geçen çeşitli tasavvufî konuları nazım ve nesirle tatlı bir üslupta işlemiştir. Bu eserinde tasavvufun tarifi, fazileti, faydası, edepleri, hükümleri, kâmil mürşidin sıfatları, gerçek müridliğin esasları, bâtın ilminin zâhirî ilimle irtibatı ve ondan üstünlüğü, ârifin âlimden farkını konu eder. İbn Acîbe bu eserinde özellikle Sünnî tasavvufun müdafaasını yapar. Kendilerini sûfî kabul eden fakat tasavvufa sonradan dâhil olan çeşitli bidatlar icad ederek şerîata aykırı tavırlar sergileyen insanları sert bir dille tenkit ederek tarikat ve hakikatın mutlaka şerîatla birlikte yürümesi gerektiğini ısrarla vurgular. Tasavvuf yolunu tenkit edenlere gerekli cevaplar verir, ayrıca münkirlere ciddi uyarılar yapar.

Bu eserin birden fazla baskısı vardır. İlk baskısı Îkâzu’l-Himem’in altında aynı eser içinde 1913’te Kahire’de yapılmıştır.389 Bir diğer baskısı, Abdurrahman Hasan Mahmud tarafından yapılan tahkiki ile 1983 tarihli Âlemü’l-Fikr tarafından gerçekleştirilen baskısıdır. El-Fütûhâtü’l-İlâhiyye’nin tahkikli diğer baskısı, Muhammed Abdurrahman el-Üveysî’nin 1997’de Şam’da neşrettiği baskıdır. Bu eser

387 Bkz. Yahya Pakiş, Hikem-i Atâiyye Şerhi, Semerkand Yay., İstanbul 2009, s. 10. (müellifin önsözü).

388 El-HazinHüsnü Geçer, Hikem-i Atâiyye Şerhi, Milli Basım Yayın, İstanbul 2018, s. 13.

389 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 340-343; Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 129.

değişik dillere de tercüme edilmiştir. Önce Derkâviyye’nin günümüzde yaşayan şeyhlerinden Abdulkadir es-Sûfî’nin editörlüğünde The Basic Research adı altında, 1998’de İngilizce’ye390 sonra da 2012 yılında Dilaver Selvi tarafından da Türkçe’ye

İlâhî Fetihler adıyla tercüme edilip yayımlanmıştır.391 Eserin, Beyrut 2002 tarihli

yeni bir baskısı daha yapılmıştır.

12. Şerhu Kasîdetin Hâiyye

Rifâî tarikatının kurucusu Ahmed er-Rifâî’nin (ö. 578/1182) Kasîdetün Hâiyye isimli manzum eserinin şerhidir. İbn Acîbe, bu eserinde önce Rifâî’nin hayatı hakkında bilgi verir. Daha sonra muhabbet makamı ve muhabbetin mârifetle ilişkisi üzerinde açıklamalarda bulunur. Eserin yazımı 1213’de tamamlanmıştır. Birçok yazma nüshaları arasında şunlar zikredilebilir: Rabat Halk Kütüphanesi no: 1974, 2829, 869, 1148; Haseniyye Kütüphanesi no: 885; Leiden Üniversitesi Kütüphanesi no: 14458392 Eser, ilk olarak Abdusselâm el-Umrânî el-Hâlidî tarafından neşredilmiştir.393 Sonra 2006'da Âsım İbrahim el-Keyyâlî tarafından, el-Letâifü'l- İmâniyyetü'l-Melekûtiyye ismiyle İbn Acîbe'nin risalelerinden derlenen dokuz risale içinde basılmıştır.394

13. Şerhu Hamriyyeti İbni’l Fârız

İbn Acîbe’nin bu eseri, şerhinde “Sultânu’l-âşıkîn” olarak nitelediği meşhur Mısırlı sûfî İbnu’l-Fârız’ın (ö. 632/1235) Kasîde-i Mîmiyye olarak da bilinen meşhur Kasîde-i Hamriyye’sinin şerhidir. İbn Acîbe, şerhine İbnu’l-Fârız’ın hayatı hakkında bilgi vererek başlar. Sonra onu hulul ve ittihad ehli diye iddia edenlere karşı savunur. Zira ilâhî aşkı, şarapla sembolize eden İbnû’l-Fârız, vahdet-i vücûd görüşüne sahip

390 Derin, Kur’ân-ı Kerîm’de Seyr u Sülûk, s. 65.

391 Dilaver Selvi, Ahmed İbn Acîbe el-Hasenî, İlâhî Fetihler [Fütûhâtü’l-İlâhiyye], Semerkand Yay., İstanbul, 2014.

392 Detaylı bilgi için bkz. Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 344; Ay, Kur’ân’ın Tasavvufî Yorumu, s. 129.

393 İbn Acîbe, Şerhu Kasideti “Yâ Men Teazzame” li-İmâm er-Rıfâi, (Silsile Nûrâniyye Ferîde içinde), nşr. Abdüsselam el-Umrânî el-Hâlidî, Dâru’r-Reşâd el-Hadîse, ed-Dâru’l-Beyzâ, el-Mağrib, ts., ss. 149-172.

394 İbn Acîbe, Şerhu Kasideti “Yâ Men Teazzame” li-İmâm er-Rıfâi, (el-Letâifu’l-İmâniyyetü’l-