• Sonuç bulunamadı

D. Hocaları

2. Tıtvân’daki Hocaları

1. Abdulkerim b. Kurrîş: (ö. 1197/1783) Tıtvân’da İbn Acîbe’nin kendisine talebelik yaptığı ilk hocasıdır. Muhammed Davud, Tarih-i Tıtvân adlı eserinde bu zat hakkında “Müderris, hatip, birçok ilim dalında yetkin, Muhtasar-ı Halil’i ezberlemiş, büyük imam, âlim, fakih bir zat. Yaşadığı dönemde Tıtvân’da fetvanın merkezi” olduğunu söyler.128 Tanca’da kadılık vazifesinde bulunmuştur. Hac dönüşü esnasında 1197/1783’de vefat etmiştir. İbn Acîbe bu hocasından Sahîh-i Buhârî’nin tamamını birkaç kere dinlemiştir. Ayrıca Abdulkerim b. Kurrîş’ten şu eserleri okumuştur: Sahih-i Müslim, Celâleyn Tefsiri, Halil b. İshak el-Cündî’nin (ö. 767/1365 veya 776/1374) Muhtasar’ı, İbn Ebî Zeyd el-Kayravânî’nin (ö. 386/996) Risâle’si, İbn Malik’in (ö. 672/1274) Elfiyesi ve Lâmiyyetu’l-Ef’al’ı, İbn Hişam’ın (ö. 761/1360) Muğnî’sinin bir kısmı ile Tavzîh’i, Senûsî’nin (ö. 895/1490) mantık hakkında Muhtasar, el-Akîdetu’s-Suğrâ ve el-Akîdetu’l-Kübrâ’sı, Ebû Zeyd el-Ahdarî’nin (ö. 983/1575-76) mantığa dair es-Süllemü’l-Mürevnak fî İlmi’l-Mantık’ı,129 Hatîb el- Kazvînî’nin (ö. 739/1338) beyan ilmi hakkındaki Telhîsu’l-Miftah’ı, İbn Asım’ın (ö.829/1426) fıkha dair manzum bir eseri olan Tuhfetu’l-Hukkâm’ı, Kâdı Iyâd’ın (ö. 544/1149) Şifa’sı, Bûsırî’nin (ö. 694/1296) Hemziyye fî Medhi Hayri’l-Beriyye’si, Zekkâk’ın (ö. 912/1506) Mâlikî fıkhına dair manzum bir eseri olan Lâmiyye’si, Tacüddin Sübkî’nin (ö. 771/1369) usul ilmine dair Cemu’l-Cevâmi isimli muhtasarı.130 İbn Kurrîş, İbn Acîbe’nin kendisinden en çok ilim aldığı hocalardan biri olarak kabul edilmektedir.

126 İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 27.

127 Kate Fleet ve diğerleri, The Encyclopaedia of Islam Three, 2016-4, E.J. Brill, Leiden, 2016, s. 119. 128 Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c. III, s. 96.

129 Eser, Esirüddin el-Ebherî’ye ait Îsâğûcî isimli mantık kitabının nazım hâlinde sunumu olup Ebû Zeyd Abdurrahman b. Seyiydî Muhammed es-Sağîr el-Ahdarî'ye aittir. Bkz. Mahluf, Şeceratü’n- Nûru’z-Zekiyye, c. 1, s. 412 (no: 1105); Naci Bolay, “Ahdarî”, DİA,İstanbul 1988, c. I, s. 508. 130 İbn Acîbe, el-Fehrese, ss. 30-31; Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c. III, s. 96; Azzûzî, eş-Şeyh

2. Ebû’l-Hasan Ali b. Tâhir b. Ahmed b. Muhammed Şatîr el-Hasenî es- Simâtî: (ö. 1190/1776 veya 1191/1777) Muhammed Davud, Tarih-i Tıtvân isimli eserinde İbn Acîbe’nin bu hocasından “Fakih, imam, muhaddis, büyük âlim, tam vera‘ sahibi bir zat” şeklinde bahseder.131

İbn Acîbe’nin vera‘, ders vermede sabırlı, ilme önem veren, selef-i salihin meşrebi üzere kaba elbiseler giyen ve tevazu sahibi olarak nitelendirdiği bu zattan, Sahîh-i Buhârî, Muhtasar-ı Halîl, İbn Mâlik’in Elfiyye’sinin bir kısmını ve Tirmizî’nin Şemâil’ini okur. Azzûzî, bu zatın Nudâru’l-Asî fî Bisâti’l-Halîl isimli bir eser yazdığını ve bu eserin yazma bir nüshasının Tıtvân’daki Davudiyye Kütüphanesi’nde mevcut olduğunu belirtir.132

3. Muhammed b. el-Hasen el-Cenevî el-Hasenî: (ö.1200/1786) İbn Acîbe’nin en meşhur hocalarının başında gelmektedir. Tıtvân’ın sembol isimlerinden ve zâhidlerinden biridir. Mahluf, ondan “Şeyh, imam, muhakkik, mütefennin (birçok alanda ilim sahibi), fehham (çok zeki), ârif billâh, salih ve muttaki bir zat” şeklinde bahsetmektedir.133

Usûl ve furû ilimlerinde yetkin bir âlim olan ve fıkhî meselelerde taklitten ziyade ictihad yapmayı tercih eden el-Cenevî, karşılaştığı meseleleri araştıran ve yazan birisidir. Meselelerin çözümünde müracaat makamıdır. Mağrib’in değişik bölgelerinden fetva konuları ona gelir. Aynı zamanda tasavvuf hakkında derin bigi sahibidir. Nitekim İbn Acîbe onun bu yönüne şöyle işâret etmektedir: “Sûfîlerin yazdığı kitaplardan en çok İbn Abbâd’ın risâlelerini mütâlaa ederdi. Tasavvufu, yani zâhir ehlinin tasavvufunu, bilen bir insandı.”134

İbn Acîbe kendisinden Kur’ân tefsirinin yanında, Muhtasar-ı Halîl, Cüveyni’nin usul-ü fıkha dair Varakâtü’l-Hitâb adlı eserini, Sahîhu’l-Buhârî’yi baştan sona iki kere okumuştur. Ayrıca Sahihu Müslim’in bir kısmı, tasavvufta, İbn Atâullah’ın Hikem’i ve Ahmed Zerrûk’un Usûlu’t-Tarîka’sı ile en-Nasîhatu’l-

131 İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 31; Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c. III, ss. 95-96.

132 Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I, s. 114 (62. dipnot). Ayrıca bkz. Mahmut Ay, Ahmed b. Acîbe ve İşari Tefsir Açısından “el-Bahru’l-Medîd”, MÜSBE, (yayımlanmamış doktora tezi), İstanbul, 2010, s. 30.

133 Mahluf, Şeceratü’n-Nûru’z-Zekiyye, c. I, s. 412 (no: 1499 1105); Bolay,“Ahdarî”, DİA, c. I, s. 508. 134 İbn Acîbe, el-Bahru’l-Medîd, çev. Dilâver Selvi, c. I, s. 81.

Kâfiye’si135 de kendisinden okuduğu kitaplar ve dersler arasında zikredilebilir. Muhammed el-Cenevî şöhretten devamlı kaçınırdı. O, 1200/1786’da Merakeş’te vefat etmiştir.136

4. Abdülkerim b. Ali el-Yezeğî el-Fâsî: (ö. 1199/1784) Fas âlimlerinden olmakla birlikte, zamanın hükümdarı Mevlây Muhammed b. Abdullah onu ders vermesi için Tıtvân mescitlerine göndermiştir. İbn Acîbe, kendisinin ders usulünü şöyle zikreder: “Dersini, araştırmaya dayalı olarak özetle verirdi, ancak mühim şeyleri zikrederdi, fazlasıyla uğraşmazdı.” Kettânî, Selvetü'l-Enfâs isimli eserinde, ona ait bir el-Fehrese'den bahsetmiştir.137 Abdulkerim el-Yezeğî 1190/1776 veya 1199/1785’de vefat etmiştir.138

5. Abdusselâm b. Muhammed b. Kurrîş: (ö. 1207/1793) Yukarıda tanıtılan Abdülkerim b. Kurrîş'in amcasının oğludur. 1132/1720’de doğmuş, Tıtvân’da 30 seneden fazla kadılık yapmıştır. Ailesinden Tıtvân’da kadılık yapan son kişidir. Fakîh ve salih bir insan olup müderrislik ve hatiplik yapan Abdusselâm b. Muhammed, insanlara yardım etmeyi seven âdil bir kadı idi.139 İbn Acîbe kendisini şöyle vasfetmektedir: “Fakîh, mütevâzî, haşyet sahibi, güzel ahlâk sahibi, sürekli Allah’ı zikreden bir insandı. Gecenin son vaktinde onu sürekli olarak kıbleye yönelerek dua eder bir vaziyette görürsün.”140 Abdusselâm b. Muhammed, 1207/1793’de vefat etmiştir. Kabri, Tıtvân’daki medresesinin avlusundadır.141 İbn Acîbe, kendisinden bazı tefsir kitaplarını, Tirmizî'nin Şemâil'ini ve başka eserler okumuştur.142

135 Bu eser Muhammed b. Abdurrahman b. Zekri tarafından şerh edilmiş ve matbudur. Bkz. Muhammed b. Abdurrahman b. Zekri Mağribi Fasi, Şerhü’n-Nasihati’l-Kâfiye li-Men Hassahullâh bi’l-Âfiye, thk. Asım İbrahim el-Keyyali el-Hüseyni eş-Şâzilî ed-Derkâvî, neşreden [Books Publisher], 2016/1437.

136 Geniş bilgi için bkz. İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 32; Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c. III, s. 99. 137 Kehhâle, Mu’cemü’l-Müellifîn, c. V. s. 320; ayrıca bkz. Mahluf, Şeceratü’n-Nûru’z-Zekiyye, c. I. s.

516; Azzûzî, eş-Şeyh Ahmed b. Acîbe, c. I. s. 114.

138 İbn Acîbe, Ezhâru’l-Bustân, s. 226; Muhammed b. Ca’fer el-Kettânî, Selvetü’l-Enfâs, c. II, s. 115. 139 Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c. VI, s. 186.

140 İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 31.

141 Muhammed Dâvûd, Târîhu Tıtvân, c.VI, s. 186. 142 İbn Acîbe, el-Fehrese, s. 31

6. Ahmed b. Abdurrahman er-Reşâ: (ö. 1210/1796) İbn Acîbe bu zat hakkında “Derin bir anlayış ve keskin idrak sahibiydi; nahiv, fıkıh ve astronomiyi iyi bilen bir âlim”143 şeklinde bahsetmektedir. İbn Acîbe, Halil b. İshak el-Cündî’nin (ö. 767/1365 veya 776/1374) el-Muhtasar’ını Ebû Zeyd el-Ahdarî’nin (ö. 983/1575-76) mantığa dair es-Süllemü’l-Münevrak fî İlmi’l-Mantık’ını, İbn Malik'e ait, Elfiye'yi, Senûsî’nin (ö. 895/1490) mantığa dair es-Suğrâ ve el-Kübrâ isimli eserlerini, Ebû Amr ed-Dânî’nin (ö. 444/1053) el-Muknî isimli eserini Hazreciyye144 ve başka kitapları kendisinden okumuştur. 1210/1796’da vefat etmiştir.145

7. Ebû Abdillah Muhammed b. Ali b. Ahmed b. Muhammed el-Verzâzî et-Tıtvânî: (ö. 1214/1800) İbn Acîbe kendisinden, beyan ilmine dair Kazvînî’nin Telhîsu’l-Miftâh’ını, usul-ü fıkha dair Sübkî’nin Cemu’l-Cevâmi’ini, okumuş ve icâzet almıştır. İbn Acîbe, ondan ayrıca Halîl b. İshak el-Cündî’nin Muhtasar’ını ve İbn Malik’in Elfiyye’sinin bir bölümün okumuştur. Verzâzî, sıtma rahatsızlığı sebebiyle 1214/1800’da Tıtvân’da vefat etmiştir.146

8. Muhammed Gaylân: (ö. 1188/1775) İbn Acîbe, kendisinden fakih ve salih bir zat olarak bahseder. Sûfîmiz, söz konusu bu zatın ilim halkasında birkaç defa bulunduğunu kaydetmektedir. Bu zat 1188/1775’te vefat etmiştir.147

9. Muhammed el-Abbas: (ö. ?) Meşhur bir nahiv âlimidir. İbn Acîbe kendisinden İbn Hişam'ın Kavâid'ini ve İbn Malik’in Elfiyye’sini okumuştur.148