• Sonuç bulunamadı

Sosyal Sigortaların Temel İlkeleri

Gelirin dayanışma ve yardımlaşma ilkeleri çerçevesinde yeniden paylaşımı öngören sosyal sigortalar, kişilerin yarını düşünebilecek kadar güçlü olmayabileceğinden yola çıkarak onların korunmasını sağlamak için uygun yasal düzenlemeler getirmektedir. Bir kamu hizmeti olarak örgütlenen sosyal sigortaların temel ilkelerden hareket ederek bu korumayı sağlaması gerekir. Azerbaycan Sosyal Sigortalar Yasasında ilkeler belirlenmiş olup bu yönde hareket edilmesini öngörmektedir. Özellikle bu ilkeleri temel olarak koruyan Azerbaycan Anayasasında temel insan hak ve özgürlüklerine ve sosyal güvenliğe yer verilerek devletin yüksek amacının insan ve vatandaş hak ve özgürlüklerinin sağlanması olduğu açıkça ifade edilmiştir.466

1- Sosyal Sigortanın Devlet Teminatı İlkesi

Genellik ve ekonomik güvence sağlama ilkeleri sonucu olarak sosyal güvenliğin kişiler ve sosyal riskler açısından uygulama alanı genişlemiştir. Bu ise

466 REHİMLİ, Recep; Azerbaycan Yönetim Sistemi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 2, Sayı 9, Ordu, 2009. s. 377-386

yapılan sigorta yardımlarının artmasına neden olmuş bu sebeple de sosyal güvencenin finansman sorununu ortaya çıkarmıştır. Devlet toplumun bunca insanını ilgilendiren bir konuda eli kolu bağlı bir şekilde beklememeli ve gerekli finansman ihtiyacını sağlamalıdır.

Devlet bu sistemin koruyucusu ve işleyişini sağlayan bir merkezi otoritedir. Sistemin düzenli olarak işleyişi için gerekli yasaların çıkarılması ve idari yönetimin sağlanması devletin kontrol ve idaresindedir. Yasal düzenlemelere çerçevesinde gerektiği zamanlarda kendi bütçesinden bu sistemin işleyişi için mali destek sağlayacaktır. Özellikle emeklilik (pensiya) sigortalarında üç basmak olan finansmanın bir kısmının devlet tarafından bütçeden karşılanmaktadır.

2- Sosyal Sigortanın Genelliği İlkesi

Sosyal Sigorta ülkede yaşayanların mutluluğu ve bu mutluluğu sürdürebilmesi için gelecek garantisi olarak görülmektedir. Bu anlamda sosyal sigorta sisteminin toplumun tüm birimlerine yaygınlaştırılması ülkede sosyal güvenlik sisteminin gelişimi yönünde ve dolayısıyla çalışanların korunması çerçevesinde bir gelişme göstermiştir.

Aslında genel olarak sosyal güvenliğin temel bir ilkesi olan bu ilke sosyal güvenliği toplumun tüm birimlerine yaygınlaştırılması şeklinde ifade edilebilir. Başlangıçta sadece çalışan işçilerin korunması amacıyla kullanılan bu ilke günümüzde insan haklarının ve sosyal devlet anlayışının ön plana çıkması ile işçi statüsünün terk edilmesine sebep olmuş ve mutlak bir anlam kazanmıştır.

Dayanağını 1948 tarihli insan hakları bildirgesinde yer alan gelir düzeyi belirli bir sınırın altına düşen herkes, sosyal güvenlik sistemlerinin sağladığı haklara sahip olması gerektiği prensibinden alan bu ilke ülke bazında vatandaşların tamamını kapsamayı amaçlamıştır. Ülkemizde yaşayan insanların çok büyük ve farklı kesimlerini kendi kapsamında birleştiren Sosyal Sigortalar Yasası bu amaçla genellik ilkesini temel ilkeler kapsamına dâhil etmiştir.

3- Çalışanların Çalışma Gücünün Kaybı Halinde Sosyal Sigortanın Teminatı

İşçinin, çalışma gücünü etkileyen ve çalışan kişinin çalışma gücü kaybı hallerinde bu olaylara karşı, sosyal sigorta tekniği devreya girmektedir. Çalışan kişileri koruma anlayışı çerçevesinde toplumun önemli bir kesimine ekonomik güvence sağlanması için sosyal sigorta araçları ile çağdaş sosyal güvenlik sistemimizin temel hedefi olmuştur.

4- Eşitlik İlkesi

Sosyal sigortanın koruma alanında faydalanan kişiler arasında hak eşitliği sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle sosyal korumada eşitlik sağlanması söz konusudur. Azerbaycan Anayasasının 25. Maddesi gereğince, “devlet herkesin ırkına, milliyetine, dinine, diline, cinsiyetine, kökenine, ekonomik ve sosyal durumuna, mesleğine, siyasi inancına; siyasal partilere, sendikalara ve diğer sosyal birliklere üyeliğine bakmaksızın haklarının ve özgürlüklerinin eşitliğini temin eder”467. Bu madde eşitlik ilkesinin temeli olarak gösterildiğinden, ülkede yaşayan kişilerin dili, dini, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi görüşleri gibi nedenlerle yapılacak bir aleyhe ayırımcı işlem her zaman eşitlik ilkesi kapsamında değerlendirilmiştir. Bu eşitlik ilkesinin özü itibariyle bir birine bağlı iki yönü olduğu, yani birincisi genel anlamda herkesle ilişkili olarak eşit davranma yükümlülüğü, ikincisi ise ayırımcılığın yasak olması prensiplerini kendinde birleştirmiş olduğu kanaatindeyiz.

İnsanların doğuştan eşit olarak bir takım hak ve özgürlüklere sahip olduğunu kabul eden Anayasa, bu hak ve özgürlükleri güvencesiz bırakmamış, bunların korunması için özel bir mekanizma kurmuştur. 26. Madde genel olarak hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkindir. Herkesin kanunla yasaklanmayan usul ve

467 ERGÜL, Ozan-ABDULLAYEV, Cavid; Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 47 Sayı: 1, Ankara, 1998, s. 229

vasıtalarla kendi hak ve özgürlüklerini savunma hakkı ve dahası da, herkesin hak ve özgürlüklerinin korunmasını güvence altına alınması düzenlenmiştir. (m. 26/11).

Devlet organlarının Anayasada sayılan temel hak ve özgürlüklere saygı göstermesi gerektiği, Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılamayacağı, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının sadece olağanüstü hal ve sıkıyönetim zamanlarında kısmen ve geçici olarak durdurulabileceği gibi hususlar ise 71. maddede hükme bağlanmıştır.468

5- Zorunluluk İlkesi

Sosyal Sigorta sisteminde zorunluluk ilkesi önemli yer tutmaktadır. Dünyanın sayılabilen çok ülkesinde bu ilke toplumsal dayanışma prensibine dayandırılarak sosyal sigortanın temel ilkelerinden biri olmaktadır. Bu durumda ülkede işçi ve işverenler zorunlu olarak prim ödeyecek ve aynı zamanda bağımsız çalışanlar da zorunlu olarak bu ilke kapsamında prim ödeyerek sosyal güvenliğin tek çatısı altında toplanmış olacaklar.

Zorunluluk ilkesi hem işveren hem de çalışanlar açısından bu ilke önemlidir. Özellikle çalışanlar için sigortalı olmak sadece kişi açısından sadece bir hak değil, aynı zamanda yükümlülük olacaktır ki kendi iradesiyle değil zorunlu olarak çalıştığı yerde sigortalı olma hakkı kazanacak, bu hakkından vazgeçemeyecek ve her iki taraf da yasada belirlenen ölçülerde primlerin ödenmesine katkı yapacaklardır.

Bağımsız çalışanların bu ilke kapsamında zorunluluğa tabi tutulması bu kesimin geleceğini temin açısından ve fona ödenecek sigorta primlerinin miktarı açısından önemlidir. Ayrıca herhangi bir sebeple gelecek döneminde devlet yardımına muhtaç alarak devleti ek mali yükümlülük altına sokmaması için çalışma gücünün yerinde olduğu bir dönemde sosyal sigorta primi ödettirilmektedir. Devlet emeklilik sisteminden prim ödeyerek geleceğini garanti altına alınması emeklilik

468 GÖNENÇ, Levent; Azerbaycan Anayasası Üzerine Notlar, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 47, Sayı: 1, Ankara, 1998, s. 198

devrinde insanları kuşkusuz muhtaç olmaktan veya devletten yardım alabilme beklentisinden kurtarmaktadır.469

6- Sivil Toplum Örgütlerinin İştirakinin Temini

Günümüzde birçok ülkede sivil toplum örgütlerinin sosyal politikanın sosyal yapıya müdahale araçlarından biri haline geldiklerini söylemek mümkündür. Sosyal politika açısından demokratik hakların elde edilmesi ve ekonomik açıdan bireyler ve sınıflar arasında oluşan dengesizliği gidermeye yönelik politikaların geliştirilmesi gibi iki temel işlevi olan sivil toplum örgütleri devletin yetersiz kaldığı durumlarda politikalar üreterek ya da baskı oluşturarak bazı sosyoekonomik hakların elde edilmesinde önemli bir rol üstlenebilirler470.

Sivil toplum örgütlerinin sosyal hayatı düzenleme açısından önemli roller üstlenecekleri ve politik tartışma ortamını etkileyerek sosyal politika alanında farklı alanlarda faydalı olacakları söylenebilir. Bu nedenle sosyal sigortanın idaresinde sivil toplum örgütlerinin iştirakinin temini ilkesinin ülkemizde sosyal sigortanın kapsamı alanında bulunan problemlerin halline yasal düzenlemeyle dâhil edilmesi çok isabetli olmuştur. Bu ilke doğrultusunda vatandaşların kendi ve toplumsal menfaatleri açısından birlik tablosu sergileyerek devlet işlerinin idaresinde kendisi veya vekil göndererek devlet birimlerine müracaatta bulunmak ve bu birimlere bireysel ve kolektif şekilde müracaatlar göndermek anayasal haklar çerçevesindedir.

Sendikalar ve özel meslek kuruluşlarının, maluller, gaziler, şehit aileleri toplumsal birlikleri teşebbüsü ile birçok kanun ve yasal düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin “Gaziler (Veteranlar) Hakkında”, “Malullüğün Önlenmesi, Malullerin Rehabilitasyonu Ve Sosyal Güvenliği Hakkında”, “Şehit İsminin Korunması Ve

Şehit Ailelerine Yapılan Ayrıcalıklar Hakkında” kanunlar örnek teşkil etmektedir. Sosyal sigorta konuları ve zorunlu sosyal sigorta kurallarının oluşturulması

469 ALİYEV, Mayis; Pensiya İslahatının Geçirilmesi XXI Esr Gocalarını Sosial Belalardan Hilas Edecektir, BDU Haberleri, Sosial Siyasi Elmler Seriyası, 2000, No: 3-4, s. 115-119

470

Abdulkadir ŞENKAL Küreselleşme, Sosyal Politikanin Dönüşümü Ve Sivil Toplum Örgütleri,

İstanbul Üniversitesi, Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, 45. Kitap, 2003. Erişim Tarihi: 05.11.2009, http://www.sosyalsiyaset.com/documents/kuresellesme_sp_donusumu.htm,

aşamasında kanun taslakları çalışmalarında çalışanların menfaatlerini her zaman ön planda tutan sendikaların rolü büyüktür.471

V- SOSYAL GÜVENLİĞİN UYGULAMA BİÇİMİ, FİNANSMANI VE KAPSAMI