• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.5. İslami Mikrofinansman Yöntemleri

2.5.1. Mikro-Ortaklık Yöntemleri

İslami finansın temel özelliklerinden biri kâr-zarar esasına dayalı olmasıdır. Bu nedenle ticari işlemlerin kâr ve zararın paylaşıldığı ortaklıklar şeklinde olması teşvik edilmektedir. Günümüzdeki İslami bankacılık uygulamalarına yönelik yapılan eleştirilerin başında riskin müşterinin üzerine yüklendiği, sabit kâr payı ödemesine dayalı murabaha işlemi gelmektedir. Buna alternatif olarak ise ilk söylenen, ortaklığa dayalı işlemler olan mudârebe ve müşârekedir. Teorik olarak İslami finansın ruhuna en uygun, ideal yöntem (Usmani, 2012, s. 72) olarak görülmelerine rağmen içerdikleri yüksek risk nedeniyle İslami MFK’lar tarafından sınırlı şekilde uygulanmaktadırlar (Obaidullah ve Khan, 2008, s. 11). İslami bankacılıkta yeterince kullanıl(a)mayan bu yöntemlerin kişilerin finansal okuryazarlıklarının ve kredi geçmişlerinin olmaması nedeniyle İslami mikrofinansta uygulanması daha da zorlaşmaktadır. Temel sorun kârın yanlış raporlanmasından kaynaklanan ahlaki tehlikedir. Bu istenmeyen durumun denetleme ve izleme ile azaltılması mümkün olmakla birlikte bunların tatbik edilmesi maliyetlidir (Ahmed, 2007, s. 11).

2.5.1.1. Mudârebe

Mudârebe ortaklığında İslami MFK mikrogirişimciye belirli bir proje/varlık’a yatırım yapması için nakit vererek ortaklık kurmaktadır. İslami MFK projenin finansal riskini üzerine almaktadır. Mikrogirişimci ise emeğini, uzmanlığını ortaya koyarak bu girişimden kâr elde etmek için uğraşır. Projenin tüm kontrol hakkı ve yönetimsel sorumluluğu mikrogirişimciye aittir. Ortaklığın başında tarafların bu girişimdeki payları belirlenir. Örneğin %20 mikrogirişimci, %80 İslami MFK. Teşebbüs sonucu elde edilen kâr daha önceden belirlenen

107

oranlarda İslami MFK ve müşteri arasında paylaşılır. Zarar edilmesi durumunda, müşterinin kastı ve ihmali yok ise İslami MFK zararın tamamını üstlenmiş olur. Müşteri, sadece harcadığı emeğini kaybetmiş olmaktadır.

Şekil 7: Mudârebenin İşleyişi

(1) Müşteri ile İslami MFK proje üzerinde bir iş planı yaparlar ve İslami MFK müşterisine nakit desteği sağlar.

(2) Müşteri işi kurar/yatırım yapar ve faaliyete başlar. (3) İş sonucunda kâr-zarar oluşur.

(4) Kâr olması durumunda işin başında anlaşılan oran üzerinden kâr paylaşılır. (5) Zarar olması durumunda ise İslami MFK zararı üstlenir. (Şekil 7)

İki çeşit mudârebe ortaklığı kurulabilmektedir. Birincisi, kısıtlı (restricted) mudârebe ve diğeri ise serbest (unrestricted) mudârebedir. İlkinde müşteri, İslami MFK’dan temin ettiği parayı sadece belirlenen proje için kullanabilirken, diğerinde ise müşteri kendisinin karar verdiği herhangi bir projede değerlendirebilir. Genellikle, İslami MFK ile müşteri arasında belirli bir projenin finansmanı için kısıtlı mudârebe yapılmaktadır (Nadeem, 2010, s. 4). Kısıtlı mudârebe ile İslami MFK koyduğu sermayenin nerede ve nasıl kullanıldığını daha rahat takip edebilmekte ve daha etkin bir şekilde denetleyebilmektedir.

108

Mudârebe işlemi asimetrik bilgiden kaynaklı ters seçim ve ahlaki tehlike riski içermektedir. Doğru müşterinin seçilmesinde ve sağlanan finansmanın belirlenen iş için harcanmasında yüksek risk bulunmaktadır. Ayrıca mikrofinans hedef kitlesinin finansal okuryazarlık ve özellikle hesap tutma konusundaki muhtemel eksiklikleri mudârebenin kullanılmasını daha da zorlaştırmaktadır. Bu nedenle mudârebenin başarılı olması için muhasebe, maliyet tahmini, iş planı geliştirme ve iletişim gibi konularda eğitimi de içermesi gerekmektedir (Obaidullah, 2008b, s. 26). Bu şekilde mudârebedeki riskler bir miktar azaltılabilir69.

2.5.1.2. Müşâreke

Müşâreke, bir tarafın sermaye diğer tarafın da hem sermaye hem de emek koyduğu bir ortaklıktır. Kârın paylaşımında anlaşmaya göre farklı oranlar kullanılabilmektedir. Diğer bir ifadeyle sermayeler eşit olduğu halde kâr payları farklı ya da sermayeler farklı olduğu halde kâr payları eşit olabilmektedir. Bu farklılık diğer tarafın sermayesine artı olarak emeğini de ortaya koymasından kaynaklanmaktadır. Mudârebe ile birlikte İslami finans için en ideal yöntem olarak müşârekeden genellikle bahsedilmektedir (Usmani, 2012). Ortak olunan projeden zarar edilmesi durumunda iki taraf da anlaştıkları oran üzerinden sorumlu olmaktadır. BM tarafından desteklenen Suriye’deki Sanadiq İslami mikrofinans programı azalan müşârekeyi kullanmaktadır (Obaidullah, 2011, s. 419).

69 Mudârebe’deki belirsizlik risklerinin azaltılması için literatürde önerilen modeller için bakınız: Çizakça (2004); Dhumale ve Sapcanin (1998); Ebrahim ve Sheikh (2015); Kumaş ve Abdullayev (2016); Nadeem (2010); Shaikh (2011).

109

Şekil 8: Müşârekenin İşleyişi

(1) Müşteri ile İslami banka proje üzerinde bir iş planı yaparlar ve ikisi de ortak yatırım gerçekleştirir.

(2) Müşteri ile İslami banka şirketi/işi kurar ve belirli oranda ve iş bölümünde bir ortaklık yaparlar. İş sonucunda kâr-zarar oluşur.

(3) Kâr olması durumunda işin başında anlaşılan oran üzerinden kâr paylaşılır.

(4) Zarar olması durumunda ise projeye katılımları oranında zararı paylaşırlar. (Şekil 8) Müşâreke de mudârebe gibi İslami finansal kuruluşlar tarafından taşıdığı risk nedeniyle çok az kullanılmaktadır. Müşârekenin İslami finansal kuruluşlar tarafından daha rahat kullanılabilmesi için azalan müşâreke yöntemi geliştirilmiştir. Buna göre, mikrogirişimci her taksitle birlikte İslami MFK’nın da payından belirlenen oranda almaktadır. Sözleşmenin başında beklenen kâr üzerinden payların geri alınması programı hazırlanmakta ve proje başladıktan sonra geri alınacak paylar gerçekleşen kâra göre yeniden değerlendirilmektedir (El-Zoghbi ve Kaylene, 2015, s. 3). Taksitler ödendikçe mikrogirişimcinin payı artarken İslami MFK’nınki azalmakta ve sonunda proje/varlık tamamen mikrogirişimciye devredilmektedir. Bu şekilde mikrogirişimci projeyi daha da sahiplenmektedir. Tüm bunlarla birlikte müşterilerin genel muhasebe konusunda eğitilmesi gerekmektedir. Bu şekilde

110

projeden elde edilen kârın doğru ve güvenilir olarak gösterilmesi sağlanmaktadır (Feroz ve Goud, 2009, s. 4).

İslami mikrofinansta azalan müşâreke yöntemi AlBaraka Cezayir tarafından ülkenin belirli bir bölgesindeki müşterilere yönelik başarılı şekilde kullanılmaktadır. Ghardaia şehrinde bulunan Müslüman bir topluluk tarafından Banka’nın ticari işlerinden bağımsız olarak yürütülmektedir. Eylül 2014 sonu itibariyle Albaraka Cezayir 54 azalan müşaraka projesine sahiptir ve toplam yatırım değeri 150.000 USD’dir. Projelerin ortalama tutarı 6.250 USD ve vadesi de 36 aydır (El-Zoghbi ve Kaylene, 2015, s. 3).

2.5.1.3. Müzâraa ve Müsâkat

İslami mikrofinansın en önemli hedef kitlelerinden birini kırsal kesimde yaşayan yoksul insanlar oluşturmaktadır. Müzâraa ve müsâkat kırsal kesime yönelik İslami finanstaki ortaklık yöntemleridir. İkisi de müşârekenin özel bir türüdür. Müzâraa toprak sahibi ve finansör arasında tarımsal gelirin belirlenen oranda paylaşılması esasına dayanır. Buna göre bir taraf toprağı, araçları, tohumu sağlarken diğer taraf ise emeğini ortaya koymaktadır. Sezon sonunda elde edilen mahsul iki taraf arasında belirlenen oranlarda paylaşılmaktadır. Müzâraa tarım sektöründeki insanların kısa vadeli finansman ihtiyaçlarının karşılanmasında oldukça etkili bir metottur (Kahf ve Khan, 1993, s. 16). İslami MFK toprağa sahip olup ya da olmadan başka tarımsal ihtiyaçları (tohum, gübre, alet, vb.) karşılayarak mikrofinans müşterisi ile müzâraa ortaklığına girebilir. Arazi sahibi tarlayı işledikten sonra hasat zamanı İslami MFK ile mikrofinans müşterisi ürünü önceden belirlenen oranda aralarında paylaşabilir (Ahmed, 2012, s. 23).

İslami mikrofinansta müzâraa özellikle Sudan’da kullanılmaktadır. Bank of Khartum tarafından Sudan’da kırsal kesimde yaşayan yoksul insanlar için müzâraa ürünleri geliştirilmiştir (Naeem, 2012). Aynı zamanda tarım kesimindeki insanların finansman ihtiyaçlarının karşılanması ve üretimin teşvik edilmesi için müzâraaya dayalı farklı modeller de teklif edilmektedir. Örneğin, Oladokun ve diğerleri (2015) tarafından Nijerya’daki tarım kesimi için ürünlerin etkin şekilde dağıtılması, saklanması ve çiftçinin eğitilmesi süreçlerine finansal kuruluşun da dâhil edildiği müzâraa-tedarik zinciri modeli önerilmektedir. Saad

111

(2012, s. 31) da Malezya’da faaliyet gösteren Amanah Ikhtiar İslami MFK’nın müzâraa ile müşterileriyle ortak olup onların tarım aletlerini, gübresini, vb. malzemeleri alabileceğini belirtmektedir.

Müsâkat da tarım alanında kullanılan bir ortaklık türüdür. Bir taraf ağaçları diğer taraf ise emeği ortaya koymakta ve iki taraf sezon sonunda hasadı belirlenen oranda paylaşmaktadır. Müşârekede belirtilen kâr-zarar prensipleri müsâkat için de aynıdır. Genellikle müsâkat ve müzâraa ortaklıkları bir yıllıktır ve yenilenebilmektedir (Bakhtiari, 2009, s. 101). Müsâkat da müzâraada olduğu gibi yüksek risk içermektedir. Hem uzmanlık gerektirmekte hem de tarım ürünleri rekoltesi ile fiyatları çevresel şartlardan çok etkilenmektedir. Bu nedenle İslami mikrofinansta uygulanması oldukça sınırlıdır. Fakat İslami mikrofinansta, yoksul kesimdeki insanların üretkenliklerinin artırılması, kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanması ve beşerî sermayenin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Hz. Peygamber zamanında Ensar ve Muhâcir arasında müzâraa ve müsâkat sıklıkla uygulanmış ve bunlar sayesinde muhâcir tarımsal yetenekleri kazanmış ve beşeri sermayesini geliştirmiştir (Sadr, 2016, s. 236). Bu nedenle, her ne kadar yüksek risk taşısalar da İslami mikrofinansın kırsal kesimde hedefine ulaşabilmesi için müzâraa ve müsâkat denenmeli ve riskin nasıl azaltılabileceği üzerinde daha fazla durulmalıdır.