• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.9. İslami Mikrofinans Düzenlemeleri

Mikrofinansın başarılı olabilmesi için ülke içerisindeki yasal altyapının da destekleyici olması gerekmektedir. Bu noktada, hükümetlere ve düzenleyici kuruluşlara iş düşmektedir. Robinson (1998, s. 79) mikrofinansa yönelik kamu otoritesinin tutumunu; düzenleme, denetim, toplumun eğitilmesi ve daha önce yapılan hataların farkına varılması ile bunlardan ders çıkarılması olarak özetlemektedir.

İslami mikrofinansın uygulanmasına yönelik sağlanacak yasal altyapı; farklı kuruluşlar tarafından daha fazla ürün sunulmasına, birbirleri ile rekabetin düzenlenip çok geniş sayıda yoksula yüksek kalitede ve düşük maliyetle hizmet sağlanmasına katkı verecektir (Obaidullah ve Khan, 2008, s. 47). Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bazı ülkelerde genelde mikrofinans özelde ise İslami mikrofinansa yönelik yasal altyapının güçlendirilmesine yönelik adımlar atılmıştır.

Obaidullah ve Khan (2008, s. 49) İslam İşbirliği Teşkilatına üye 25 ülkedeki mikrofinans ve İslami mikrofinansa ilişkin yasal düzenlemelerini incelemiş ve 13 üye ülkenin İslami mikrofinansa özel yasa ve düzenlemelerde bulunduğunu tespit etmiştir. Bu ülkeler içerisinde en kapsamlı mikrofinans düzenlemelerine sahip olan ülke Pakistan’dır. Pakistan mikrofinans alanında önde gelen ülkelerden biridir ve STK modelinde örnek kabul edilen Akhuwat İslami mikrofinans uygulaması da bu ülkede bulunmaktadır. Yoksullukla mücadelede Pakistan’da MFK’lara özel önem verilmektedir ve buna yönelik olarak Pakistan hükümeti tarafından mikrofinans ile ilgili 2001 yılında bir düzenleme çıkarılmıştır. Buna göre vergilendirilebilir gelirin altında olan kişiler mikrofinans kapsamında tanımlanmıştır. Ayrıca, başarılı bir şekilde faaliyet gösteren MFK’lar teşvik edilmiş, tam yetkili bir banka olabilmeleri için beş yıl vergi istisnası getirilmiştir (Rahman ve Dean, 2013, s. 297).

İslami mikrofinans hizmeti sunacak finansal kuruluşlar için Pakistan Merkez Bankası tarafından 2006 yılında kapsamlı bir kılavuz yayımlanmıştır. Buna göre İslami mikrofinansın dört kurumsal modelden biri ile sunulması ve bunlara ilişkin standartlar belirlenmiştir. Oldukça kapsayıcı olan bu kılavuz incelendiğinde bazı noktaları diğer başka ülkelere örnek

142

teşkil edebilecek mahiyette ve dikkat çekicidir. Düzenlemede ilgili kurumsal modeller için belirlenen konularda öne çıkan dört husus şunlardır (State Bank of Pakistan, 2007):

(i) İslami Mikrofinans Bankaları:

Pakistan Merkez Bankası, mikrofinans bankalarını faaliyet bölgelerine göre 4 sınıfa ayırmıştır ve aynı sınıflandırma ile şartlar İslami mikrofinans bankaları için de geçerlidir: 1- Ülke geneli mikrofinans bankaları, 2- Eyalet (province) çapında mikrofinans bankaları, 3- Bölge (region) çapında mikrofinans bankaları, 4- İlçe (district) çapında mikrofinans bankaları. Bu sınıflandırmaya göre İslami mikrofinans bankalarının faaliyet alanı, yükümlülükleri ve kuruluş sermaye gereksinimi gibi özellikleri değişiklik göstermektedir. Örneğin kuruluş için gereken sermaye tutarları şu şekilde belirlenmiştir:

a) Ülke geneli mikrofinans bankaları – minimum 1.000 milyon Rupi (yaklaşık 10 milyon USD)

b) Eyalet çapında mikrofinans bankaları - minimum 500 milyon Rupi (yaklaşık 5 milyon USD),

c) Bölge çapında mikrofinans bankaları - minimum 400 milyon Rupi (yaklaşık 4 milyon USD)

d) İlçe çapında mikrofinans bankaları - minimum 300 milyon Rupi (yaklaşık 3 milyon USD)

Her ne kadar lisans alabilmek için minimum tutarlar yukarıdaki gibi olsa da bunların yanında diğer konvansiyonel mikrofinans bankaları ile benzer ve İslami mikrofinans bankalarına özel başka şartlar da belirlenmiştir. Bu şartlar içerisinde en dikkat çekenlerden biri, İslami mikrofinans bankasının Şer’i Danışman ataması zorunluluğudur. Bununla birlikte faaliyetlerinin İslami prensiplere uygun olduğunu açıkça müşterilerine ilan etmesi, bunu da hem fon kullandırma metotlarını hem de kâr-zarar esasına göre fon topladığını açıklayarak yapması istenmektedir.

143

Pakistan’da İslami bankaların da düşük gelir grubundakilere finansal hizmetler sağlaması teşvik edilmektedir. 2006 yılında konvansiyonel bankalara yönelik yapılan mikrofinans düzenlemesi İslami bankalar için de geçerlidir. Buna göre İslami bankalar dört şekilde İslami mikrofinans hizmeti sunabilmektedir. Birincisi, mevcut şubeler içerisinde İslami mikrofinansa tahsis edilmiş müstakil bir gişe üzerindendir. İkinci olarak İslami bankalara, isterlerse sadece İslami mikrofinansın sunulduğu şubeler açmaları imkânı sağlanmıştır. Bu müstakil şubelerin açılmasında uyulması gereken prosedürler diğer normal şubelerle aynı olarak belirlenmiştir. Üçüncü yöntemde ise İslami bankalar, iştirak olarak İslami mikrofinans bankası kurabilmektedir. Bu yöntemde yeni kurulan İslami mikrofinans bankası kurucu İslami bankanın Şer’i Danışma Kurulu’nu faaliyetlerinin devamı için kullanabilmektedir. Belirlenen son yöntemde ise İslami banka mevcut bir İslami/konvansiyonel MFK’ya operasyonel olarak değil ama finansman sağlayarak destek olabilmektedir. Burada İslami bankanın finansman sağlama metodu olarak müşâreke ya da mudârebe yöntemlerini kullanması tavsiye edilmektedir.

(iii) Konvansiyonel Bankalar Bünyesinde İslami Mikrofinans Hizmetleri:

Yapılan düzenleme ile konvansiyonel bankaların da belirli şartlar altında İslami mikrofinans hizmeti sunabilecekleri belirtilmiştir. Bu şartlardan bazıları şunlardır: Bankanın faizli fonları ile İslami mikrofinans fonlarının ayrılması, Şer’i danışmanların hizmetlerinin ve tavsiyelerinin düzenli bir şekilde mevcut olması, Şer’i uygunluk iç kontrol mekanizmasının kurulması gibi. Ancak bu şartlar sağlandığında konvansiyonel bankalara İslami mikrofinans hizmeti sunma izni verilmektedir.

(iv) Konvansiyonel Mikrofinans Bankaları Bünyesinde İslami Mikrofinans

Hizmetleri:

Konvansiyonel bankalara olduğu gibi konvansiyonel mikrofinans bankalarına da İslami mikrofinans hizmeti sunma izni belirli kriterleri sağlamaları durumunda Pakistan Merkez Bankası tarafından verilmektedir. Belirlenen kriterler konvansiyonel bankalar için geçerli olanlar ile benzerdir.

144

Pakistan hükümeti başarılı MFK’ların tam teşekküllü bir banka olmaları için de teşvik edici düzenlemeler yapmaktadır. Buna göre MFK’ları banka olmaya teşvik için 5 yıl vergi muafiyeti getirmektedir (Rahman ve Dean, 2013).

Pakistan haricinde diğer ülkelerde de İslami mikrofinansa yönelik düzenlemeler söz konusudur. Örneğin Endonezya’da, 2002 yılında İslami finansın geliştirilmesi için yapılan 9 yıllık planlamada İslami mikrofinans hizmeti sunan yerel bankalara özel önem verilmiştir (Rahman ve Dean, 2013, s. 297).

Sudan’da yoksullukla mücadele etmek için İslami mikrofinans önemli bir araç olarak görülmektedir. Ülkenin finans sisteminin 1980’li yıllarda tedricen tamamen İslami sisteme döndürülmesi sonrasında bankacılık sektörü öncülüğünde İslami finans sistemi düzenlenmiş, 2007 yılında Sudan Merkez Bankası bünyesinde kurulan İslami mikrofinans birimi üzerinden mikrofinans sektörü de desteklenmiştir. 2008 yılında İslami bankaların yoksullara da mikrofinans ürünlerini sunması için önemli bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre, İslami bankaların kredi portföylerinin en az %12’sini mikrofinans müşterilerine ayırması istenmiştir (Farid, 2013). Sudan Merkez Bankası tarafından ayrıca, toplumun eğitilmesi ve mevcut İslami mikrofinans fırsatları hakkında bilgilendirilmesine yönelik medyada ilanların yapılması için bankalara sorumluluk yüklenmiştir (Amine, 2016). Ayrıca İslami bankalar, Pakistan örneğinde olduğu gibi İslami mikrofinansa özel şubeler açmaları ya da şirketler kurmaları konusunda teşvik edilmiştir. 2011 yılında İslami mikrofinans sektörüne yönelik yeni bir düzenleme yapılmış, MFK’lar fon kabul eden ve etmeyen olarak ayrılmıştır. Fon kabul eden İslami MFK’lar; sermaye yeterliliği, likidite yönetimi gibi konularda daha sıkı düzenlemelere tabi tutulmuştur (S. Ali, 2014, s. 6). Her ne kadar Sudan Merkez Bankası tarafından yapılan düzenlemelerle İslami bankaların yoksullara daha fazla finansman sağlamasını teşvik etmek amaçlansa da mevcut durum bunun tersini göstermektedir. Sudan Merkez Bankası İslami Mikrofinans Birimi’nin paylaştığı rakamlara göre, bankaların toplam finansman portföylerinin içerisinde mikrofinansın payı 2000 yılında %7,2 iken bu rakam neredeyse her yıl gerilemiş ve 2010 yılında %1,8 olarak kaydedilmiştir (S. Ali, 2014, s. 6). Bu durum düzenlemenin yaptırım gücünün düşüklüğünü göstermektedir.

145

Genelde mikrofinansın, özelde ise İslami mikrofinansın daha da payının artırılması ve finansal hizmetlerin toplumun düşük gelir grubundaki insanlara da sunulması amacıyla kamu otoriteleri tarafından düzenlemeler yapılmakla birlikte, mikrofinans sektörünün düzenlenmesinde acele edilmemesi gerektiğine yönelik de bazı değerlendirmeler bulunmaktadır. Bu görüşün savunucuları tarafından, Bangladeş ve Endonezya gibi başarılı ülke örneklerinde, mikrofinansın herhangi bir özel düzenleme yapılmadan doğduğu ve geliştiği öne sürülmektedir (Peck ve diğerleri, 2003).