• Sonuç bulunamadı

Kâr Amacı Gütmeyen Mikrofinansman Yöntemleri

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.5. İslami Mikrofinansman Yöntemleri

2.5.3. Kâr Amacı Gütmeyen Mikrofinansman Yöntemleri

İslami finans, farklı finansal ihtiyaçların karşılanmasına yönelik birçok ürün çeşiti sunmaktadır. Murabaha, icâre, istisnâ gibi borca dayalı finansman ürünlerinde İslami MFK’lar kâr elde etmektedir. Ortaklığa dayalı ürünlerde ise işleyiş kâr-zararın paylaşımı şeklinde olup, amaç ortaklıktan iki tarafın da paylaşacağı kâr elde edilmesidir. Bununla birlikte, MFK’ların yoksulluğu azaltmada başarılı olması için insanların tüketim ihtiyaçlarına yönelik de nakit sağlayıcı ürünler sunmaları gerekmektedir (ADB, 1997, s. 9). İslam, kâr amacı gütmeyen, karşıdaki insanın nakit ihtiyacını karşılamayı amaçlayan finansman yöntemleri de belirlemiştir. Kur’an-ı Kerim’de övülen karz-ı hasen ve rehin sözleşmeleri bu gruba girmektedir. İslami MFK’lar karz-ı hasen ve rehin sözleşmeleri ile yoksulların nakit ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.

122

2.5.3.1. Karz-ı Hasen

Karz-ı hasen, bir malın ya da paranın aynı özellik ve miktarda daha sonra geri ödenmek üzere borç verilmesidir. Kur’an-ı Kerim’de72 bu işleme karz-ı hasen, yani güzel ödünç denilmiş ve teşvik edilmiştir. İslam’da faiz yasak olduğu için karz-ı hasen ile ödünç verilen malın/paranın fazlalıkla geri alınması mümkün değildir (Kaya, 2007, s. 1). Herhangi bir menfaat beklemeden verilmesi söz konusudur. Fakat karz-ı hasen işlemlerinde operasyonel maliyetler için komisyon alınabilmektedir (Ahmed, 2007, s. 11; Obaidullah, 2008b, s. 61). Ancak bunun miktardan ve süreden bağımsız ve sabit olması gerekir (Wilson, 2012). Çünkü operasyonel maliyet her miktar için aynıdır.

Karz-ı hasen ile borçlanan kişi nakit temin etmekte, bu nakdi hem tüketimde hem de üretim süreçlerinde kullanabilmektedir (Obaidullah, 2008a, s. 38). Bu nedenle mikrogirişimciler için oldukça esneklik sağlamaktadır. Murabaha gibi bir malın finansmanını içeren, ya da icâre gibi bir aracın kullanım hakkının transfer edildiği varlığa dayanan sözleşmelere göre karz-ı hasen daha geniş bir kullanım alanı sunmaktadır. Karz-ı hasen ile İslami MFK’lar sadece finansal destek değil aynı zamanda manevi destek de vermektedir (Shahinpoor, 2009, s. 999). Çünkü insanların en fazla desteğe ihtiyaç duyduğu ani ve beklenmedik şekilde meydana gelen ölüm, doğal afet, yeni çocuk doğması, evlilik, uzun süreli işsizlik gibi durumlarda (Farook, 2007, s. 40) karz-ı hasen verilmekte, onların yanlarında olunduğu hissettirilmektedir. Bu şekilde toplumun en yoksul kesimine de ulaşılmaktadır (Ahmed, 2007, s. 11) ve aşırı yoksulların içerisinde bulundukları durumdan çıkmalarına, yeniden gelir getirici faaliyetlere başlamalarına imkân sağlanmaktadır (Iqbal ve Shafiq, 2015, s. 26). Günümüzde karz-hasen birçok İslami MFK tarafından kullanılmaktadır. Pakistan’da Akhuwat ve Afganistan’da FINCA tarafından karz-ı hasen başarılı şekilde uygulanmaktadır.

72 Kur’an-ı Kerim’de karz-ı hasenin geçtiği ayetler şunlardır: Bakara, 2/245; Maide, 5/12; Hadid, 57/11-18; Muzzemmil, 73/20; Tegabun, 64/17. Apaydın (2001, s. 520) bahsedilen ayetleri, “Bu ayetlerde Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan mali harcamanın Allah'a verilen bir borç olarak anılması verilenin Allah katında zayi olmayacağına, karşılığının sevap ve mükafat olarak geri döneceğine dair ilahi bir vaad” olarak yorumlamaktadır.

123

Ayrıca İran’da oluşturulan karz-ı hasen fonları ile düşük gelirlilere finansman sağlanmaktadır (Askari ve diğerleri, 2008, s. 201; Obaidullah, 2008a, s. 39). Bangladeş’te ise IBBL bünyesindeki RDS programı karz-ı hasen ile kırsal kesimdekilere su borusu ve hijyenik tuvalet malzemeleri temin edilmektedir (Obaidullah, 2008b, s. 23). İslami MFK’lar tarafından karz-ı hasen, genellikle ticari bir işlem değil sosyal sorumluluk olarak görülmektedir (El-Zoghbi ve Kaylene, 2015, s. 2). Bazı İslami MFK’lar tarafından karz-ı hasen sağlanan kişilere nakit yönetimine ilişkin eğitimler de verilmektedir (Amran ve diğerleri, 2014, s. 83). Karz-ı hasen uygulamasında bölgelere göre bazı farklılıklar da mevcuttur. Örneğin Malezya’daki en büyük MFK olan Amanah Ikhtiar Malaysia faaliyetlerinin karz-ı hasene dayalı olduğunu belirtmekle birlikte verdiği kredilerden %10 hizmet bedeli almaktadır (Saad, 2012, s. 31). Bu uygulama yukarıda belirtilen tutara endeksli komisyon alınmaması gerektiği prensibi ile çelişmektedir.

Faaliyetleri tamamen ı hasene dayalı ya da diğer finansman metotlarının yanında karz-ı haseni de kullanan İslami MFK’larkarz-ın yankarz-ında bu ürüne dayalkarz-ı başka modeller/kuruluşlar da teklif edilmektedir73. Bununla birlikte, her ne kadar karz-ı hasen ideal bir finansman türü olsa da İslami MFK’ların sürdürülebilirliği açısından yeterli değildir. Konvansiyonel mikrofinansta da en önemli konuların başında sürdürülebilirlik gelmektedir. Devamlı donörlere bağımlı kalınması risk oluşturmaktadır. Çünkü donörlerin herhangi bir sebep nedeniyle bağış yapmaktan vazgeçmeleri MFK’ların faaliyetlerinin durmasına neden olmaktadır. Operasyonel maliyetleri de olan İslami MFK’ların komisyon haricinde bir ücret alınmayan karz-ı hasene dayalı olarak faaliyetlerini sürdürmeleri oldukça zordur. Bu nedenle Behnam ve Ragnath (2014), karz-ı hasene dayalı fakat gelir getirici bir model önermektedir74.

73 Bakınız: Kaleem ve Ahmed (2010); Bineid (2004)

74 Önerdikleri modele göre karz-ı hasen almak isteyen müşteri ilk etapta önden optimal bir miktarda ödeme yapmaktadır. İslami finansal kuruluş tarafından bu yapılan ödeme iki model şeklinde sukuk gibi faiz içermeyen sabit getirili menkul kıymetlere yatırılmaktadır. Misbah Platformu ile finansal kuruluş için de kâr getirebilecek karz-ı hasen almak isteyenin önden ödemesi gereken optimal tutar belirlenebilmektedir. Yazarlar bu tutarın belirlenmesine ilişkin farklı senaryolar altında örnekler vermektedir.

124

2.5.3.2. Rehin

İslami mikrofinansta kullanılan kâr amacı gütmeyen uygulamalar arasında sayılabilecek diğer bir ürün rehindir. Kur’an-ı Kerim’deki rehinle ilgili ayetlerin yanında Hz. Peygamber (sav) vefat ettiğinde zırhının bir Yahudi’de bir miktar arpa karşılığında rehin bulunduğu rivayet edilmiştir75. Buna göre İslam hukukunda rehinin meşruiyeti ilgili ayetler, Peygamber Efendimiz’in sözleri ile uygulamaları ve icma delillere dayandırılmaktadır (Çalış ve Hacak, 2007, s. 538).

Dünyada rehine dayalı finansman sağlanması, rehin kuruluşları (pawnshop) vasıtasıyla faizli olarak da uzun süredir yapılmaktadır. Örneğin, Fontaine (2013, s. 151) eski Avrupa’da toplumun büyük kesimi tarafından rehin kuruluşlarından finansman sağlandığını, en yoksulların kıyafetlerini küçük krediler almak için, daha iyi durumda olanların ise mücevherlerini tüketim ihtiyaçlarını karşılamak için bu kuruluşlara rehin bıraktıklarını belirtmektedir. Günümüzde rehin kuruluşları kendilerine rehin bırakılan eşyalar karşılığında faizli olarak kredi vermekte ve yüksek komisyon almaktadır. Aynı zamanda kredinin geri ödenmediği durumda rehne konu malın, daha önce ödenen taksitleri dikkate almadan, hepsine el koymaktadır.

İslami mikrofinanstaki rehin uygulamasında ise bireyler sahip oldukları genellikle altın, takı vb. eşyaları İslami MFK’ya rehin olarak verip karşılığında ise karz-ı hasen ile nakit temin etmektedirler. Alınan karzın vadesi dolduğunda rehnedilen eşya borçluya geri verilmektedir. Bu şekilde borçlu, çoğunlukla manevi değere de sahip olan eşyasını yeniden geri alabilmektedir. Alınabilecek maksimum karz, Malezya, Brunei ve Endonezya’daki

75 “Eğer yolculukta olur da bir yazıcı bulamazsanız, o zaman alınmış rehinler yeterlidir. Eğer birbirinize güvenirseniz kendisine güvenilen kimse emanetini (borcunu) ödesin ve Rabbi Allah’tan sakınsın. Bir de şahitliği gizlemeyin. Kim şahitliği gizlerse, şüphesiz onun kalbi günahkârdır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.” (Bakara/283). Enes (r.a.) den yapılan rivayete göre: "Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Medine'de bir Yahudiye zırhını rehin bırakmak suretiyle ondan ev halkı için (veresiye) arpa satın aldı." Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre:"Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir Yahudiden veresiye olarak bir miktar yiyecek maddesi satın aldı ve ona demirden mamul zırhını rehin olarak bıraktı." (Buhârî, “Buyû”, 14; Müslim, “Müsâkât”, 124)

125

uygulamalarda rehnedilen eşyanın değerinin %60 ile %75’i kadar olabilmektedir (IFSB, 2010, s. 24).

Faizsiz bir şekilde rehin uygulamasının kurumsallaştığı ve yaygın bir şekilde kullanıldığı ülkelerin başında Malezya gelmektedir. Ar-Rahnu76 adı verilen kuruluşlar Malezya’da ilk olarak 1992 yılında hizmet vermeye başlamıştır ve İslami MFK olarak kabul edilmektedirler (IDLO, 2009, s. 22). Genellikle düşük gelir grubundakilere yönelik finansman sağlamaktadırlar. Ar-Rahnu teminat olarak aldığı eşya karşılığında müşteriye nakit vermekte, finansman süresi boyunca elinde tuttuğu rehnin korunmasına karşılık ise tutara endeksli komisyon almaktadır. Fakat alınan bu komisyon fıkhi açıdan sakıncalı bulunmaktadır (Basri ve diğerleri, 2014; Khir ve diğerleri, 2012). Rehin uygulamasında alınan komisyonla ilgili tartışmalar olmakla birlikte, İslami mikrofinanstaki mevcut rehin uygulamaları yoksulların refahının artmasına katkı sağlamaktadır (Abdul-Razak, 2011; Maamor ve Ismail, 2010). Ayrıca İslami MFK’ların yoksullara sundukları ürünleri çeşitlendirmeleri bakımından rehin önem taşımaktadır.