• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.6. İslami Mikrofinansta Fon Kaynakları

2.6.1. İçsel Kaynaklar

İçsel kaynaklar, İslami MFK’ların olağan faaliyetleri içerisinde oluşan fon kaynaklarıdır. İki gruba ayrılmaktadır. Birincisi müşterilerin zorunlu ya da gönüllü olarak MFK’ya yatırdığı fonlar, ikincisi ise MFK’nın kendi sermayesi ya da müşâreke esasına dayalı olarak müşterilerinden temin ettiği sermaye benzeri fonlardır.

İslami MFK'ların Fon Kaynakları İçsel Kaynaklar: - Cari/Tasarruf Hesapları - Yatırım Hesapları - Özkaynaklar Dışsal Kaynaklar: - Bağışlar/Sadaka/Zekât - Karz-ı Hasen Fonu

- Menkul Kıymet İhraçları (sukuk, vakıf sertifikası)

130

2.6.1.1. Cari Hesaplar

İslami MFK’lar müşterinin tasarruflarını cari hesaplar yolu ile toplayabilirler. Fon sahibi parasını bu hesaplara güvenlik nedeniyle yatırmakta ve herhangi bir getiri beklememektedir. Bu hesabın işleyişi müşteri ile yapılan iki tür sözleşme ile olabilir. Birincisi vedîa yani emanet akdidir81. İslami MFK müşterinin fonlarını emanet olarak alır ve ancak mudinin izni dâhilinde kullanabilir. Müşteri istediği zaman, herhangi bir eksik olmadan İslami MFK’nın parayı geri vermesi gerekmektedir. Mudi tarafından İslami MFK’ya emanet olarak verilen fonların, kuruluşun herhangi bir kusuru olmaksızın zayi olması halinde tazmin zorunluluğu yoktur (Yıldırım, 2012, s. 597).

Diğer görüş ise müşteri ile İslami MFK arasında yapılan anlaşmanın “karz-ı hasen82” olduğu yönündedir. Karz-ı hasen faizsiz ve hiçbir menfaat beklemeden verilen ödüncün aynıyla geri alınmasına denilmektedir (Aktepe, 2013, s. 19). Burada fon sahibi ile İslami MFK arasındaki ilişki emanet değil, kredi ilişkisidir. İslami MFK kendisine yatırılan parayı, hesap sahibinden önceden izin almaksızın istediği şekilde değerlendirebilmektedir. Ama hesaba yatırılan para istenildiği zaman çekilebilmektedir ve İslami MFK bu parayı hesap sahibine yatırdığı miktarda geri ödemekle yükümlüdür.

İslami MFK’lar müşterilerin cari hesapta biriken tasarruflarını mikrogirişimcilere finansman sağlamak, para transferlerini gerçekleştirmek amaçları ile kullanmaktadır. Ayrıca, İslami MFK tarafından hesaptaki paradan bağımsız, sabit tutarda hesap işletim ücreti alınabilmektedir. Elde edilen gelirler, fon sahiplerine dağıtılmamaktadır. Bu da İslam finans prensiplerinin en önemlilerinden biri olan “risk yoksa kâr da yoktur” nedeniyledir. İslami bankacılık, finansal aracılıktaki faiz yerine risk/getiri paylaşımı prensibini getirmektedir (Chapra, 2009, s. 50) . Bununla birlikte İslami MFK müşterinin yatırdığı hesaptan elde ettiği

81 Yıldırım (2012, s. 597), İslami finansal kuruluş ile mudi arasındaki vedia sözleşmesinin türünün yatırılan misli malın kullanılmasına da izin verildiğinden modern hukukta “usulsüz vedîa” olarak isimlendirildiğini belirtmektedir. Bununla birlikte, günümüzde yapılan yorumlar çerçevesinde usulsüz vedîa terimine en yakın ifadenin istisnaî vedîa olduğunu ifade etmektedir.

131

kârdan, herhangi bir sözleşme gereği ya da beklenti içerisinde olunmadan, hîbe olarak tasarruf sahibine verebilir (Obaidullah, 2008a, s. 37). Aksi halde, tasarruf sahibinin bir talebi ya da sözleşmede böyle bir maddenin bulunması üzerine verilecek olan fazlalık faiz olacaktır. Herhangi bir getirinin hîbe olarak verilebildiği bu hesap türü dünya uygulamalarında genellikle cari hesap yerine tasarruf (saving) hesabı olarak isimlendirilmektedir. Bu hesabın temel işleyişi ihtiyaç fazlası tasarrufun saklanması ve az bir kâr verilmesidir (Obaidullah, 2005, s. 51).

Konvansiyonel mikrofinansta olduğu gibi İslami mikrofinansta da finansman almak isteyen mikrofinans müşterisinin zorunlu tasarrufta bulunması şart koşulabilmektedir. Bu şekilde; hem verilen kredi için küçük bir teminat, hem de İslami MFK için fon kaynağı oluşturulmaktadır. Ayrıca mikrofinans müşterilerine tasarruf yapma alışkanlığı kazandırılmaktadır. Malezya’daki Amanah Ikhtiar Malaysia, daha kredi almamış olan müşterlerine yönelik haftalık 1 ringit, kredi alanlar için ise kredi tutarına göre değişen genellikle 3 ile 15 ringit arasında değişen zorunlu tasarruf yapılmasını şart koşmaktadır. Aynı zamanda kredi devam ettiği sürece bu tasarrufların çekilmesine izin verilmemektedir (Dusuki, 2008, s. 54).

2.6.1.2. Yatırım Hesapları

Fon toplama yetkisine sahip İslami finansal kuruluşların en temel fon kaynağını müşterilere gelir getiren yatırım hesapları (investment) oluşturmaktadır. Mudârebeyi esas alan bu hesaplar ile İslami MFK ile fon müşterisi kâr-zarar ortaklığı anlaşması yapmaktadır. Buna göre rabb’ul mal olarak isimlendiren fon sahibi belirli bir vade ve kâr paylaşım oranı üzerinden parasını İslami MFK’ya değerlendirmesi için yatırmaktadır. Mudârib olan İslami MFK da bu tasarrufları gelir getirecek yatırım imkânlarında (murabaha, müşâreke, vb.) değerlendirip kâr olması durumunda sözleşme anında belirlenen ortaklık tutarı üzerinden müşteriye vermektedir. Yapılan yatırım sonrasında zarar edilirse, İslami MFK’nın bir hatası yoksa, tüm zarar fon müşterisine kalmaktadır.

Uygulamada iki tür yatırım hesabı bulunmaktadır. Birincisinde, İslami MFK yatırılan parayı kendisinin belirlediği herhangi bir alanda kullanabilmektedir. Genellikle uygulama, yatırım

132

hesabı sahibinin İslami MFK’yı yatırım kararında tam yetkili kılması şeklindedir. Bu tarz yatırım hesabına literatürde sınırsız yatırım hesabı denilmektedir. İkincisinde ise hesap açıldığında müşteri, paranın belirli alanlarda kullanılmasına müsaade etmektedir. Bunun dışındaki yatırım imkânlarında paranın değerlendirilmesine izin verilmemektedir. Bu nedenle İslami MFK sadece bu alanlara yatırım yapmakta ve elde edilen kârı/zararı paylaşmaktadır. Genellikle belirli bir yatırım projesinin finansmanı için kullanılmaktadır ve çok yaygın değildir. Çünkü müşteri, İslami MFK’nın yatırım alanını kısıtlamaktadır. Bu hesaplara ise sınırlı yatırım hesabı denilmektedir. Endonezya’daki İslami MFK’lardan Baitul Maal wat Tamwil (BMT) ve Bank Perkreditan Rakyat Syariah (BPRS) tarafından yatırım hesapları kullanılmaktadır.

2.6.1.3. Özkaynak

Özkaynaklar temel olarak mevcut İslami finansal kuruluşun sermayesinden ve geçmiş dönem kârlarından oluşmaktadır. Finansal kuruluşların özkaynakları nakit varlıklardan oluşmakta ve finansal kuruluşlar bunları finansman için kullanmaktadır. İslami bankalar yeni hisse senetleri ihraç ederek halkın tasarruflarını toplayabilirler. Bu şekilde sermayelerini artırıp elde edilen fon kaynağını yeni krediler vermek için kullanıp bilançolarını büyütebilirler. İslami MFK’lar da aynı şekilde proje bazlı olarak müşâreke ve mudârebe yöntemleri ile hayır yapmak isteyen zenginlerin tasarruflarını çekebilirler. Müşâreke yöntemiyle İslami mikrofinans programının hisse senetleri ihraç edilip fon toplanabilir (Dusuki, 2008, s. 57). Obaidullah ve Khan (2008, s. 19) Suriye’deki Jabal Al Hoss bölgesinde uygulanan, köy bankacılığı benzeri Sanadiq programının bu ortaklığa dayalı yöntemlerle fon topladığını belirtmektedir. Buna göre köylüler hisse senetleri alıp, programın ortağı olmakta, elde edilen fon murabaha vasıtasıyla kullandırılıp elde edilen kâr yıllık olarak bu ortaklara dağıtılmaktadır. Sonuç olarak ortaklığa dayalı ürünlerle, düşük gelir grubundaki insanların ya da hayır yapmak isteyen zenginlerin İslami mikrofinans programlarına ortak olarak fon getirmeleri sağlanmaktadır.

133