• Sonuç bulunamadı

Karşılıksız Maddi ve Sosyal Yardım

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.5. İslami Mikrofinansman Yöntemleri

2.5.4. Karşılıksız Maddi ve Sosyal Yardım

İslami mikrofinansın amacı yoksulların ekonomik olarak özgürlüğe kavuşması ve güçlendirilmesidir. Ekonomik olarak güçlenme gelirin artmasından daha geniş bir kavramdır. Yoksulların sosyal olarak dönüştürülmesini ve sosyal adaletin sağlanmasını hedeflemektedir (Obaidullah, 2008a, s. 31). En yoksul kesim için bu durum çok daha önemlidir. Çünkü içinde bulundukları durum temel ihtiyaçlarını karşılamalarına engel olmakta, gelir getirici faaliyetler yapmalarına ve teknik donanımlarını geliştirmelerine imkân vermemektedir. Bu nedenle, karşılık beklenmeyen maddi ve sosyal yardımların da MFK’lar tarafından kapsamlı bir şekilde sunulması özellikle en yoksul kesimin kendi ayakları üzerinde durmalarına ve güçlenmelerine katkı sağlayacaktır. İslam’da zekât ve sadaka bu amaçlar için uygun birer araçtır.

76 Malezya Merkez Bankasının 2015 yılında yayımladığı rehin ile ilgili düzenlemesi için bakınız: Bank Negara Malaysia (2015).

126

2.5.4.1. Zekât

İslamın beş şartından biri olan zekât sözlükte artma, arıtma, bereket ve övgü anlamlarına gelmektedir (Erkal, 2013, s. 197; Özek, 1987). Terim olarak ise zekât, belirli bir miktarın (nisab) üzerinde malı bulunan varlıklı kişilerin bu mallarının özelliklerine göre değişen oranı (genellikle %2,5) kadarını, Tevbe suresi 60. ayette belirtilen sekiz sınıfa vermesidir77. Nisab miktarının üstünde malı ve akıl baliğ olan Müslümanlar için bu bir zorunluluktur. Zekâtın amacı, gelirin varlık sahibi Müslümanlardan yoksullara tekrar dağıtılmasıdır (Ahmed, 2004b, s. 63; Obaidullah ve Khan, 2008, s. 15). Bu şekilde zekât, refahın birkaç elde birikmesini engellemekte, gelir dağıtımında adalete, sosyal dayanışmaya ve yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. Zekât yoksullar için, etkili ve geniş tabanlı bir sosyal güvenlik sisteminin bir nevi çekirdeğini oluşturmaktadır (Khurshid, 1979, s. 15).

Zekâtın yoksulluğun azaltılmasındaki rolüne ülkelerin zekât potansiyeli açısından bakan literatürde birçok çalışma mevcuttur. Örneğin; İSAV (1987); Mohsin (2015); Shirazi (2014). Her ne kadar teorik olarak zekât potansiyeli hesaplandığında büyük bir meblağ bulunsa da mevcut bazı ülkelerdeki devlet tarafından yapılan uygulamalarda zekât fonlarının kötü yönetilmesi gibi nedenlerle olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır (Kuran, 2004, s. 28). Bu nedenle, mevcut zekât potansiyelinin yoksulluğun azaltılmasında nasıl daha etkin kullanılabileceği, hangi kurumlar üzerinden bunun yapılabileceği konularının detaylı şekilde incelenmesi gerekmektedir.

Son dönemlerde zekâtın yoksulluğun azaltılmasında daha etkin kullanılması için zekât fonları kurulmaktadır78. Zekâtın, ekonomik olarak kötü durumda olanlara acil tüketim

77 “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi 60. Ayet). Zekâtın bu sekiz sınıf arasında aynı oranda ve eşit olarak mı dağıtılması gerektiği konusunda fakihler arasında ihtilaflar vardır (Erkal, 2013, s. 197). Ayrıca fakir ve düşkün (miskin) nin ayrımı hususunda da farklı görüşler bulunmaktadır. Ayrıntı için bakınız: Özek ve diğerleri (1984, ss. 111–113); Yavuz (1983, ss. 388–389).

78 Tanınmış İslam âlimlerinden olan Kardâvî (1984, s. 117-118)’nin zekât fonundan karz-ı hasen verilmesine yönelik olumlu görüşü İslami MFK’ların bu noktada önünü açmaktadır: “Öyle inanıyorum ki sahih bir kıyas ve

İslam’ın zekât konusundaki genel amaçları borçlular fonundan muhtaçlara karz-ı hasen olarak borç vermenin caiz olduğunu söylememize imkân vermektedir. Bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması ve özel bir sandık

127

ihtiyaçlarının karşılanması için verilmesi yerine, yoksulların sürdürülebilir bir yaşam sürmelerini sağlayacak projeler geliştirilerek kullanılması yeni bir stratejidir (Asutay, 2007, s. 14). Bu yaklaşımla zekât, daha kapsamlı bir yoksullukla mücadele aracı olmaktadır. İslami MFK’lar da bu noktada toplanan zekâtın etkin bir şekilde aktarılmasını sağlayacak alternatif kurumlar olarak ön plana çıkmaktadır.

İslami mikrofinansta zekât hem yoksullara karşılıksız destek verilmesinde hem de fon kaynağı79 olarak kullanılmaktadır. İslami MFK’lar aracılığıyla, Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen sekiz sınıf içerisindeki fakirler, miskinler ve borçlulara zekât dağıtılmaktadır. İslami mikrofinansın hedef kitlesini oluşturan bu kesimler, içinde bulundukları zor durum nedeniyle diğer finansman ürünlerini kullanamamaktadır. Çünkü geri ödemeleri gerçekleştirmeleri için gereken ekonomik olarak getiri sağlayacak faaliyetlerde bulunamamaktadırlar. İslam görece olarak daha iyi durumda olan yoksullardan ziyade kronik olarak yoksulluk içerisinde bulunanlara öncelik vermektedir (Obaidullah, 2008a, s. 10). Bu nedenle zekât ile en yoksul kesimdeki insanların acil ve temel tüketim ihtiyaçları karşılanmaktadır (Obaidullah, 2008b, s. 45). Daha sonrasında ise bu kişiler ekonomik olarak aktif hâle gelmekte ve gelir getirici faaliyetlerde bulunmak için diğer finansman ürünlerine (murabaha, vs.) başvurabilmektedir. Bu şekilde İslami mikrofinans programlarının amacı zekât alacak durumda olanları zekât verecek, maddi refaha sahip hâle dönüştürmektir (Obaidullah, 2008a, s. 26). Aynı zamanda zekât, İslami MFK’lar tarafından kullanılması için verilen kredilerin geri ödenme ihtimallerini de artırmaktadır (Ahmed, 2007, s. 18). Çünkü zekât ile tüketim ihtiyaçları karşılanmakta, verilen kredinin üretime aktarılması ihtimali artmaktadır.

kurulması gerekmektedir. Böylece zekât pratik olarak faize karşı savaşa katılmış ve faiz alış verişlerinin önlenmesinde büyük rol oynamış olur.”

79 Zekât ve sadaka bazı İslami MFK’lar tarafından önemli bir fon kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle, fon kaynakları kısmında da bunlardan ilgili başlık çerçevesinde bahsedilecektir.

128

2.5.4.2. Sadaka80

Zekât yoksulluğun giderilmesinde ve gelirin adil olarak dağıtılmasında etkili bir araç olsa da kullanım alanı kısıtlıdır. Bahsedilen sekiz gruba dağıtılması gerekmektedir. İslamda zekât haricinde zorunlu olmayan fakat Allah’ın rızasını kazanmak için tavsiye edilen başka karşılıksız sosyal yardım enstrümanları da vardır. Sadaka da bunlardan biridir. Sadaka ile zekât bazı ayetlerde birbirlerinin yerine de kullanılmıştır. Fakat sadakanın zekâttan en önemli farkları; zorunlu olmaması ve belirtilen sekiz sınıf haricindekilere de verilebilmesidir. Bu nedenle İslami mikrofinansta sadaka ve bununla yakından ilişkisi olan vakıf (sadaka-i câriye) yoksul insanların üretim süreçlerinde bulunabilmesi için gerekli olan yeteneklerin oluşturulmasında kullanılabilir (Obaidullah, 2008b, s. 45).