• Sonuç bulunamadı

İslami Mikrofinans: Kavramsal Çerçeve

BÖLÜM 2: İSLAMİ MİKROFİNANS

2.1. İslami Mikrofinans: Kavramsal Çerçeve

İnsanların refahının artırılması, aralarında farklılıklar bulunsa da her toplum için ortak hedeflerden biridir (Chapra, 2000, s. 22). Bu hedefin gerçekleştirilmesi karşısındaki en temel sorunlardan biri ise yoksulluktur. Başka bir deyişle yoksulluk insanlığın her döneminde mücadele edilmesi gereken önemli bir problem olarak görülmüştür. Günümüzde de devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar birçok kuruluş yoksullukla mücadele etmek amacıyla girişimlerde bulunmaktadır. Örneğin BM, 2015 yılında yayımladığı “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nde, dünyanın her yerinde aşırı yoksulluğun kaldırılmasını ilk hedef olarak belirlemiştir (United Nations, 2015b).

Dünyadaki birçok gelişmişliğe (teknolojik, ekonomik, vb.) rağmen, insanlar arasındaki gelir dağılımındaki eşitsizlik daha da artmaktadır. Bir grup insan çok büyük bir zenginlik içerisinde yaşarken, diğer tarafta gündelik ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan, hayatta kalmak için mücadele veren aşırı yoksullar bulunmaktadır. Bunun arkasında yatan

90

temel nedenlerden biri ise yoksul insanların içinde bulundukları zor durumdan çıkmalarını, gelir getirici faaliyetlerde bulunmalarını sağlayacak finansmana ulaşamamalarıdır.

Konvansiyonel finansal kuruluşlar yoksulları; teminatlarının bulunmaması, kredi geçmişlerinin olmaması gibi sebepler nedeniyle çok riskli görmekte ve onları finansal hizmetlerinin dışında tutmaktadır. Bu nedenle yoksullar, tefeciler gibi informel yapılar/kişiler üzerinden finansman ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Fakat tefeciler tarafından uygulanan aşırı yüksek faiz, yoksulların içinde bulundukları durumun daha da kötüleşmesine, bazen kendilerinden sonraki nesillerin bile borç sarmalı içerisine sıkışmasına neden olmaktadır. Bu noktada, yoksulların da finansmana uygun bir şekilde ulaşmalarını sağlamak amacıyla 1960-70’li yıllardan itibaren devlet dışı kuruluşların öncülüğünde mikrokredi uygulamaları ortaya çıkmıştır. Başta Bangladeş’teki Grameen Bank mikrokredi uygulaması olmak üzere birçok ülkede mikrofinans organizasyonları kurulmuş ve yoksulların da aslında finansal hizmetlere ulaşabileceği, sanılanın aksine diğer banka müşterilerinden çok da fazla riskli olmadıkları kanıtlanmıştır.

Konvansiyonel mikrofinansın yoksulluğun ortadan kaldırılmasında önemli bir enstrüman olduğu kabul edilmekle birlikte, mevcut sisteme yönelik de ciddi eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştirilerden biri MFK’ların faaliyetlerinin faiz içermesi ve bu nedenle İslam’a uygun olmadığıdır. Bu durum, birçok Müslümanın sistemin dışında kalmasına neden olmaktadır. İslam’ın temel değerlerinden biri adalettir. Dünya hayatında gelirin de adaletli bir şekilde insanlar arasında dağıtılması esastır. Bu nedenle yoksulluk istenmeyen ve ortadan kaldırılması gereken bir husustur. Peygamber Efendimiz, “Yoksulluk, neredeyse küfür olacaktı.” (Ebû Nuaym, 1984, Hilyetü’l-evliyâ, III, 109) diye buyurmuştur. Allah’ı inkâr etmeye kadar götürebilecek bir tehlike olarak görülen yoksulluğun ortadan kaldırılması için İslam’ın temel bilgi kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde emirler, yasaklar ve tavsiyelerde bulunulmaktadır. Örneğin zekât gibi zorunlulukların yanında sadaka gibi gönüllük esaslı ibadetler tavsiye edilmektedir.

İslam dininde belirtilen sosyal yardımları alabilmek için kişinin bazı şartları taşıması gerekmektedir. Zekât, sadaka gibi karşılıksız yardımlara bağımlı kalınmayı değil imkân

91

dâhilinde çalışarak, çaba göstererek bu durumdan çıkılması tavsiye edilmektedir. Örneğin, Ubeydullah b. Adiyy b. el-Hıyâr şu hadis-i şerifi rivayet etmektedir: “İki adam bana bildirdiklerine göre, Veda Haccı’nda zekât taksim ederken Peygamber (s.a.v.)'e gelmişler ve o zekâttan kendileri de istemişler. (O iki adam dedi ki:) Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) gözlerini kaldırıp bize baktı ve indirdi, bizi güçlü-kuvvetli gördü: ‘Dilerseniz size de veririm. Ancak zengin ile kazanabilen güçlünün bunda hakkı yoktur.’ Buyurmuştur.” (Nesâî, “Zekât”, 91). Bu hadisten de anlaşıldığı üzere İslam’da ilk olarak kişinin emeği ile çalışması istenmektedir. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de çalışmaya verilen önem dikkat çekicidir. Çalışmak (amel) kelimesi 360’dan fazla ayette, benzer anlamda olan fiil 109 ayette geçmektedir (Iqbal ve Mirakhor, 2007, s. 40). Bu da İslam dininin -Allah’ın rızasına uygun- emeğe, çalışmaya verdiği önemi göstermektedir.

Yoksul insanların finansal hizmetlere İslam’ın belirlediği prensiplere uygun bir şekilde ulaşmasının sağlanması için dünyanın birçok yerinde farklı yapılar altında İslami mikrofinans hizmeti sunulmaktadır. Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz’in yoksulluğun azaltılmasında nasıl bir yöntem belirlenmesi gerektiği ile ilgili çok önemli bir uygulamasına yer verilmektedir. Obaidullah ve Khan (2008, s. 16) tarafından bu hadis bölümlere ayrılmış ve başarılı bir İslami mikrofinans sisteminin nasıl olması gerektiği ile ilgili hususlar çıkarılmıştır. Hz. Enes (radiyallahu anh)’ten rivayet edilen hadis (Ebû Dâvûd, “Zekât”, 26; Tirmizî, “Buyû”, 10; İbn Mâce, “Ticârât”, 25.) ve bundan elde edilen yöntemler Tablo 10’da gösterilmektedir:

92

Tablo 10:

İslami Mikrofinansın Hadisi Şerif ile İlişkilendirilmesi

Hadis-i Şerif İslami Mikrofinans Programının

Özellikleri

1 Ensari bir zat gelip Resulullah (sav)'dan birşeyler istemişti. En yoksul kesimin mikrofinans programına erişmesi

2

"Evinde hiçbir şey yok mu?" buyurdular. Adam: "Evet, dedi. Bir çulumuz var. Bir kısmıyla örtünüp, bir kısmını da yaygı olarak yere seriyoruz. Bir de su içtiğimiz kabımız var."

Yoksulun finansal durumunun dikkatli şekilde değerlendirilmesi; empati yaparak inceleme

3

"Onları bana getir!" diye emrettiler. Adam gidip getirdi. Peygamberimiz esyaları eline alıp: "Şunları satın alacak yok mu?" buyurdular. Bir adam: "Ben bir dirheme satın alıyorum" dedi. Resulullah (sav): "Bir dirhemden fazla veren yok mu?" dedi ve iki-üç sefer tekrarlayarak (açık artırmaya çıkardı). Orada bulunan bir adam: "Ben onlara iki dirhem veriyorum." dedi.

Faydalanıcının (müşteri) atıl durumdaki varlıklarının gelir getirici hâle

dönüştürülmesi; titiz bir değerlendirme ile (açık artırma yöntemi ile fiyat keşfine dayalı) geniş bir topluluğun sürece dâhil edilmesi

4

Resulullah (sav) eşyaları ona sattı. İki dirhemi alıp Ensari'ye verdi ve: "Bunun biriyle ailen için yiyecek al, onlara ver. Diğeriyle de bir balta al bana getir!" buyurdular.

Temel ihtiyaçların öncelikli olarak karşılanması ve artan meblağ ile üretken varlıklara yatırım yapılması

5 Adam gidip bir balta alıp getirdi. Resulullah (sav), ona eliyle bir saplık geçirdi.

Gelir üretiminde programın kapasite geliştirilmesine doğrudan katılımı ve faydalanıcıya teknik destek verilmesi; üst yönetimin programa olan bağlılığı, özverisi

6 Sonra: "Git, odun eyle, sat ve onbeş gün bana gözükme!" buyurdu.

İş planını / gelir üreten projeyi

gerçekleştirmek için yararlanıcıya gerekli eğitim vermek şeklinde teknik yardım, faydalanıcının gelir getirici projeyi/iş planını yönetmesi için teknik destek sağlanması; zaman kısıtlaması yoluyla izleme ve geri besleme mekanizması ile etki değerlendirmesi

7

Adam aynen böyle yaptı, sonra yanına geldi. Bu esnada on dirhem kazanmış, bunun bir kısmıyla giyecek, bir kısmıyla da yiyecek satın almıştı.

Faaliyet sonuçlarının şeffaf bir şekilde muhasebe edilmesi ve gelirinin bir kısmını daha yüksek ihtiyaçların karşılanması için serbest bırakılması

93

Hadisin sonunda Resulullah (sav): "Bak, bu senin için, Kıyamet günü alnında dilenme lekesiyle gelmenden daha hayırlıdır. Dilenmek, sersefil, fakra düşmüş veya rusvay edici borca batmış veya elem verici kana bulaşmış insanlar dışında, kimseye caiz değildir." diye buyurmuştur.

Yukarıdaki hadis-i şerifte görüldüğü üzere, İslam’ın yoksulluğu azaltma stratejisi oldukça kapsamlı ve çok boyutludur. Temelinde eldeki imkânlar kullanılarak üretime, ticarete, emek harcamaya dayalı gelir getirici faaliyetlerde bulunulması yatmaktadır. Karşılıksız sosyal yardımı istemek ancak elinden birşey gelemeyecek durumda olan kişiler için uygun görülmektedir. Bununla birlikte, nasıl gelir elde edilebileceğine yönelik bilgilendirme, eğitim, harcamanın önceliklendirilmesi de yoksulluğun giderilmesi sürecinde önemli sacayaklarından bazılarıdır.

İslami mikrofinans ile düşük gelir grubundaki mikrofinans müşterilerine İslami prensiplere uygun olarak finansman ile tasarruf ürünleri sunmak ve yoksulluğun azaltılması amaçlanmaktadır. Sağlanan finansman varlığa dayalıdır ve gelir getirici faaliyetlere yönlendirilmektedir (Hassan, 2014, s. 77). İslami MFK’ların en önemli özellikleri faaliyetlerini İslami prensiplere göre sürdürmeleridir. Bu prensiplerin başında faizsizlik, kâr-zarar paylaşımı (ortaklık), belirsizlikten kaçınma, mubah olan malların ticareti gelmektedir. Yukarıdaki hadis-i şerif’ten de anlaşıldığı üzere İslami mikrofinanstaki önceliklerinden biri sadece mikrofinans müşterilerine finansman sağlaması değil, onların kapasitelerinin, kabiliyetlerinin geliştirilmesidir. Örneğin, fırsatları tespit edebilme, maliyetleri hesaplama, bütçe yapma, pazarlama gibi (Ali, 2014, s. 4) yeteneklerin kazanılması da amaçlanmaktadır. Ancak bu şekilde bir yaklaşım gösterildiğinde mikrofinans müşterileri yoksulluktan kurtulup, kendi ayakları üzerinde durabilirler.

İslami mikrofinans çoğunlukla borca dayalı değil, varlığa dayalı bir yaklaşım taşımaktadır (Riwajanti, 2013b, s. 258). Varlığa dayalı yöntemlerle birlikte kısa dönemli ihtiyaçların giderilmesi için herhangi bir fazlalık içermeyen ve Kur’an-ı Kerim’de67 de övülen karz-ı

94

hasen sağlamaktadır. Peygamberimiz bir hadiste “Müminler bir binanın parçaları gibi birbirlerini sıkılaştırır ve sağlamlaştırırlar.” (Buhârî, “Salât”, 88; Müslim, “Birr ve’s- sıla”, 65.) buyurmuş, müslümanlar arasındaki işbirliğini ve karşılıklı yardımı teşvik etmiştir (Obaidullah ve Khan, 2008, ss. 17,18). Bu bağlamda, bazı İslami mikrofinans programlarında zor duruma düşmüş olanlara yardım edebilmek için tekâfül (İslami sigorta) uygulamaları da bulunmaktadır.

Sonuç olarak İslami mikrofinans kavramı her ne kadar isminden konvansiyonel mikrofinansın İslami hâli gibi gözükse de kaynağını İslam’dan alan ve yoksulluğa daha kapsamlı bir şekilde yaklaşan bir uygulamadır. Temelinde faizsizlik, adalet, yardımlaşma, işbirliği, üretimi teşvik gibi özellikler yatmakta, yoksulluğu azaltmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım sunmaktadır. Bu açıdan İslami mikrofinans sosyal aracılık ve sosyal sermayenin oluşturulması sürecidir (Hassan, 2014, ss. 77–78). Bir sonraki başlıklarda İslami mikrofinansın konvansiyonel mikrofinans ile arasındaki benzerlikler, farklılıklar, sisteminin işleyişi ve ürünlerinden daha ayrıntılı olarak bahsedilmektedir.