• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE TEORİK YAKLAŞIM

1.1. Kavramsal Çerçeve

1.1.3. Milliyetçilik Tipolojileri

1.1.3.4. Diğer Milliyetçilik Tipolojileri

Anthony D. Smith, sivil ve etnik ile Batılı ve Doğulu milliyetçilik ayrımlarına benzer bir tipoloji benimsemiştir. Smith’e göre milliyetçilikler, toprağa bağlı ve etnik olmak üzere ikiye ayrılırlar. Aynı zamanda bu ikili tipoloji, kendi içersinde de iki ayrı özelliğe sahiptir. Bu milliyetçilikleri şöyle ifade etmek gerekirse;

Toprağa bağlı milliyetçilikler;

a) Bağımsızlıktan önce; bu tür akımlar önce yabancı yönetiminden

kurtulmaya çalışacak, sonra da eskiden sömürge olan bu topraklar üzerinde yeni bir devlet-millet kurmayı deneyecektir. Bunlar, “sömürge karşıtı” milliyetçiliklerdir.

b) Bağımsızlık sonrası; bu akımlar dağılmış etnik toplulukları, eskiden sömürge olan topraklar üzerinde kurulacak yeni bir devlette birleştirme amacını güderler. Bunlar, “bütünleştirici” milliyetçiliklerdir.

Etnik milliyetçilikler;

a) Bağımsızlıktan önce, bu tür akımlar daha büyük bir siyasi birimden ayrılmayı ve yeni bir “etnisiteye dayalı” millet kurmayı amaçlayacaklardır. Bunlar, “ayrılıkçı” milliyetçilikler ya da “diaspora” milliyetçilikleridir.

b) Bağımsızlık sonrası, bu tür akımlar, var olan “etnisiteye dayalı” milletin sınırları dışında kalan soydaşlarını ve onların yaşadıkları toprakları kapsayacak şekilde genişlemeyi ve daha büyük bir millet kurmayı hedefler. Bunlar, “irredentist” ya da “pan” milliyetçiliklerdir.95

Milliyetçilik tipolojilerinden bir diğeri de, kültürel ve siyasi milliyetçilik ayrımıdır. Bu ayrım, sivil ile etnik milliyetçilik arasındaki ayrımdan farklı olarak, milliyetçiliğin faaliyet sahasına ilişkin geliştirilen bir tipolojidir. Bu ayrımın başta gelen savunucusu

95

41

John Hutchinson’dur. Hutchinson’a göre, milliyetçiliğin bağımsız bir devlet kurmak amacını taşıyan siyasi türünün yanında, ondan ayrı, hatta bazen ona rakip olarak ortaya çıkan kültürel bir türü de mevcuttur. Kültürel milliyetçiliğin gayesi ise, siyasi milliyetçilikten tamamen farklı olarak, toplumda geçerli olan manevi değerleri, milli değerler üzerinden yeniden şekillendirmektir. Kültürel milliyetçilik için önemli olan, milleti, diğer topluluk ve milletlerden ayırt etmek için zorunlu olan, tarihi, kültürel ve coğrafi faktörlere bağlı milli mirasın ortaya çıkarılmasıdır.96

Milliyetçilik tipolojilerine ilişkin ilk çalışma, Carleton Hayes tarafından yapılmıştır. Hayes’in tipolojisi, “insancıl”, “geleneksel”, “jakoben”, “liberal”, “ekonomik” ve “kaynaştırıcı” milliyetçiliklerden oluşmaktaydı. Louis Snyder ise kronolojik bir tipoloji sunmuştur. Snyder’in tipolojisi şu şekildedir: 1815-71 Kaynaştırıcı milliyetçilik, 1871-1900 Dağıtıcı milliyetçilik, 1871-1900-1945 Saldırgan milliyetçilik ve 1945-? Çağdaş milliyetçiliktir.97 Snyder’in milliyetçilik tipolojisi, belirtildiği gibi milliyetçiliğin dönemsel gelişimini göstermektedir. Hayes’in tipolojisi98 ise biraz daha farklıdır. Hayes, daha çok bir ideoloji olan milliyetçiliğin değişik görünümleri arasındaki farklılaşmayı ortaya koymaya çalışmıştır.

Milliyetçilik türlerine ilişkin sınıflandırmalar arasında üzerinde durulması elzem olan diğer bir isim de, Liah Greenfeld’dir. Greenfeld’in milliyetçilik tipolojileri iki ana gruba

96

Erözden, s. 109-110.

97

Anthony D. Smith, “Nationalism and Historians”, Ed. Gopal Balakrishnan, Mapping the Nations, London: New Left Review, 1996, s. 182-184 Aktaran Özkırımlı, s. 60-61.

98

Hayes’in milliyetçilik tipolojileri şunlardır:

İnsancıl Milliyetçilik: Bilimsel kalitede demokrasinin uygulanmasıyla gerçekleşecek milliyetçiliktir. Bilimsel

kalitede demokrasi, politikacıların tasallutundan arındırılmış; bilimsel denetim ve gözetim altında gelişen demokrasidir.

Geleneksel Milliyetçilik: Muhafazakâr ideolojiden gücünü alan milliyetçiliktir. Millet, yasal, siyasal ve toplumsal

yaşamda, geleneksel ve organik bir topluluğun ortak kaderi ve sürekliliği adına var olan bir olgudur. Muhafazakâr düşünürlere göre millet, eşit vatandaşlardan oluşan bir topluluk olmaktan ziyade, hiyerarşik düzenin bulunduğu organik bir topluma işaret eder.

Jakoben Milliyetçilik: Jakoben milliyetçiliğin temelinde bir vatan, anayurt düşüncesi yer almaktadır. Azınlık bir

grubun, kendi benimsediği bu düşünceyi egemen kılmak amacıyla mevcut yönetime bunu dikte etmeye çalışan milliyetçiliğe verilen isim, Jakoben milliyetçiliktir.

Liberal Milliyetçilik: Milliyetçiliğin ilk ortaya çıktığı biçimdir. Self-determinasyon düşüncesine ve liberal

felsefeye dayanır. Açık örneklerinden biri, Amerikan Başkanı Wilson’un Birinci Dünya Savaşından sonra ileri sürdüğü görüşlerdir. Ulus-Devletlerin egemenlik prensibine sıkı sıkıya bağlı kalmakla birlikte, vatandaşların her türlü siyasal, sosyal ve ekonomik haklarının garanti altına alınmasına ilişkin görüşlerden oluşur. Anayasal hükümetler, bireysel hak ve özgürlükler ve demokrasi, liberal milliyetçiliğin olmazsa olmaz koşullarıdır.

Ekonomik Milliyetçilik: Milliyetçiliğin daha geriye itilmiş olduğu toplumlarda bile güçlü kökleri bulunmaktadır.

Emperyalizm ve kapitalizm karşısında ekonomik özgürlüklerin savunulması, ekonomik milliyetçiliktir.

Kaynaştırıcı Milliyetçilik: Millet kavramının temelinde sivil ve teritoryal unsurlar bulunmaktadır. Etnik

farklılıklar olsa bile, milliyetçilik, bir toplumda siyasal bütünlüğü sağlayan ve millet olgusunu ortaya çıkaran bir ideolojidir. Bu bütünlüğün sağlandığı yerlerde, Kaynaştırıcı milliyetçilikten bahsedebiliriz. Detaylı bilgi için bakınız: Mehmet Maksut, “Milliyetçilik Türleri ve Türkiye’de Milliyetçilik”,

42

ayrılmaktadır. Bunlar, bireyselci-özgürleştirici ile kolektivist-otoriter milliyetçiliklerdir. Bunların yanı sıra milliyetçilik milli kolektivizme mensubiyet açısından da vatandaşlık ve etnik bağ olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Vatandaşlık bağı bağlamında milliyetçilik, gönüllülük esasına dayalı ve herkese açık bir kavramken; etnik bağ temelinde milliyetçilik, bireylere genetik olarak geçmekte, sonradan kazanılmasının imkânı bulunmamakta ve değiştirilememektedir.99

Tablo 2

Greenfeld’in Milliyetçilik Tipolojileri

Bireyin milli topluluğa

vatandaşlık bağı ile bağlı olması

Bireyin milli topluluğa etnik

bağ ile bağlı olması

Bireyselci-özgürleştirici ABD, İngiltere (I. Tip)

Kollektivist-otoriter Fransa (II. Tip) Almanya, Rusya ve Türkiye

(III. Tip)

Kaynak: Şen, a.g.e., s. 423.

Greenfeld’in milliyetçilik türleri incelendiğinde, bir millet eğer vatandaşlık temelinde ele alınacak olursa, birinci tip milliyetçilik ortaya çıkacaktır (bireyselci-özgürleştirici ve vatandaşlık). ABD ve İngiltere, birinci kategoride yer alan devletlerdir. Bu iki devlette de milletin üyesi olmak, Anayasa’ya bağlılık yemini ve vatandaşlıkla ilişkilidir. Vatandaşlık bağı ile tanımlanan milletin her bir üyesi özgürdür. Bir millet adına milliyetçilik yapıldığında ve bireyin teorik olarak var olan o milletin temsilcisi olduğu savunulduğunda, eğer bu durumun sosyolojik ve siyasi arka planı yoksa ikinci tip milliyetçilik (kolektivist-otoriter) doğar. Fransa’da milliyetçilik, otoriter ve kolektivisttir, ama milletin üyesi olmak vatandaşlık bağı ile gerçekleşmektedir. Bunun dışında kolektivist-otoriter milliyetçiliklerde milletin üyesi olmanın bir diğer kriteri de, etnisitedir. Bu durum, en sıkıntılı milliyetçilik yapısının ortaya çıkmasına neden olmaktadır, zira ortaya çıkan milliyetçilik ırkçılığa doğru rahatlıkla yönelebilmektedir. Bu tip milliyetçilikler ise, Almanya, Rusya ve Türkiye’de görülmektedir.100

James G. Kellas’a göre milliyetçilik türlerinin çoğu, etnisite ve millet arasındaki girift ilişkiyi ya da nitelik farklılığını, siyaset, ekonomi ve kültür alanlarında meydana gelen

99

Şen, a.g.e., s. 422.

100

Liah Greenfeld, Nationalism: Five Roads to Modernity, Harvard: Harvard University Press, 1992, s. 11., Şen, s. 423.

43

değişimler ile açıklamaya çalışmaktadır.101 Bu bakış açısından hareketle Kellas, milliyetçiliği üç gruba ayırmaktadır. Bunlar; etnik, sosyal ve resmi milliyetçiliktir.102

Resmi milliyetçilik, vatanseverliğe tekabül etmekte ve “milli egemenlik” kavramının uluslararası alanda savunulmasında kullanılmaktadır. Etniklik ve kültürel özellikler dikkate alınmaksızın, vatandaşlık hukuku çerçevesinde tanımlanan millet temelinde yapılanan bir devlet milliyetçiliği görünümündedir. Vatanseverliğe dayalı, kültür ve etniklik vurgusunun zayıf olduğu bir milliyetçilik formudur. Dolayısıyla katılıma da açıktır. Sosyal milliyetçilik ise, kendisini sosyal bağlarla ve ortak kültürle tarif eden milletlerin milliyetçiliği olarak ifade edilebilir. Ortak milli kimlik, topluluk ve kültür vurgulanır; dışarıdan herhangi bir fert bu unsurları içselleştirdiğinde ya da kabul ettiğinde kolaylıkla o milletin bir üyesi olabilir. Ortak ırk özellikleri şart değildir. Sosyal milliyetçilik, etnik milliyetçiliğe nazaran daha kapsayıcı bir milliyetçilik algısıdır. Etnik milliyetçilik ise, milletlerini topluluk isimleriyle adlandırmakta ve doğuştan bu özellikleri taşımayanları dışlamaktadır. Genellikle ortak ırk özelliklerine dayalıdır. Etnik milliyetçilik, dışarıya kapalı bir yapı ortaya koyar. Dışarıdan kimse ne grubun kültürünü benimseyebilir ne de onlarla doğuştan gelen ortak özellikleri bünyesinde barındırabilir. Siyonizm, bu milliyetçilik türünün en açık örneği olarak gösterilmektedir.103

1.1.4. Dış Politika Ve Dış Politika Analizi Kavramları 1.1.4.1. Dış Politika

Dış politika kavramı, realist ve liberal okullar tarafından farklı şekilde tanımlanmaktadır. Realizme göre, dış politika, devletlerin diğer devletlere ve uluslararası sisteme yönelik olarak ürettiği karar, davranış ve hedeflerin bütünü olarak adlandırılmaktadır. Dış politika kararlarını, devletlerin resmi kurumları tayin eder. Dış politikada temel hedef, milli çıkarları, milli egemenlik ve milli bütünlüğü gerçekleştirmektir. Devlet sınırlarının dışına yönelik olarak planlanan davranışların bütünü olan dış politikanın, diğer devletler, uluslararası\bölgesel örgütler ve uluslararası sistem üzerinde etkisi bulunmaktadır.104 Liberallere göre dış politika, Farrands’ın da belirttiği üzere, sosyal bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Dış politikanın sosyal bir 101 Kellas, s. 44-45. 102 Kellas, s. 3-4. 103 Kellas, s. 4-48. 104

44

süreç olarak ifade edilmesinin nedeni, karar vericilerin, dünya hakkındaki algılarını, beklentilerini ve tasavvurlarını, demokratik bir süreç içerisinde, dış politikaya yansıtmalarıdır. Bu çerçevede, dış politika kararları, devletlerden ziyade karmaşık ve örgütlü sosyal sınıflar ve gruplar tarafından alınmakta ve bunlar arasındaki etkileşim neticesinde dış politika ortaya çıkmaktadır.105

Realist ve Liberal bakış açılarının dışında, dış politika kavramı ile milliyetçilik ve milli kimlik kavramları arasındaki ilişkiyi ifade edebilecek bir yaklaşımın, David Campbell tarafından ortaya konulduğu görülmektedir. Campbell’a göre dış politika, milli kimlik ve sınırların yeniden üretildiği söylemsel stratejilerdir.106 Bu şekilde kimlik ve dolayısıyla kimliği inşa eden milliyetçiliğin dış politika kavramı tarafından üretilmesi ve bunun söylemlerle şekillendirilen bir süreç olması, dış politika kavramı ile milliyetçilik arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır.

Dış politika, devletlerin uluslararası sistem içinde yetkili organ ve temsilcileri aracılığı ile diğer devletlere yönelik olarak izledikleri siyaset ve davranışlarıyla karşılıklı etkileşimlerini kapsamaktadır.107 Bu etkileşimler, devletin içinde bulunduğu iç ve dış koşulların karmaşık atmosferinde oluşturulmaktadır. Uluslararası İlişkilerin, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında değişen doğası, iç ve dış ortamların dış politikaya etkileri konusunda kesin bir ayrım yapılmasını güçleştirmiştir.108 Bundan dolayı dış politikanın ulusal ve uluslararası düzeydeki faktörleri de kapsayan geniş bir çerçeve doğrultusunda alınan kararlar olduğu söylenebilir.

Dış politika kararları, normalde, anayasada belirtilen karar yapılarında veya karar birimlerinde109 yer alan bireylerce alınmaktadır.110 Realistler, karar sürecine sadece resmi devlet kurumlarını dâhil ederken; liberaller, devlet-içi aktörleri (siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları gibi) bu sürecin bir parçası olarak görmektedirler. Yine de karar

105

Selahaddin Bakan, “Foreign Policy in the Light of Theories”, Dış Politika-Foreign Policy, 1999, s. 6-25,

http://www.foreignpolicy.org.tr/documents/periodicals/vol23.pdf, (11.03.2016).

106

Campbell, s. 69.

107

M. Fatih Tayfur, “Dış Politika”, Ed. Atilla Eralp, Devlet ve Ötesi, Uluslararası İlişkilerde Temel Kavramlar,

İstanbul: İletişim Yayınları, 2010, s. 73. (sayfa aralığı 73-105)

108

Clarke ve White, s. 6.

109

Otoriter bir yönetimin olması durumunda lider, dış politika için tek başına karar verir. Demokratik bir yönetimin olması durumunda ise dış politikayı yürütmekle görevli kurumlar, -genellikle Dışişleri Bakanlığı- tarafından kararlar alınır. Ancak Dışişleri Bakanlığınca alınan kararlar, bürokratik bir yapı içerisinde alındığı için karmaşık süreçlerin sonunda ortaya çıkar.

110

Faruk Sönmezoğlu, Uluslararası Politika ve Dış Politika Analizi, İstanbul: Filiz Kitapevi, İstanbul, 2000, s. 192.

45

yapılarındaki farklılaşmalar, genellikle oluşacak karar sürecinin işleyişini ve dış politika kararlarının kendisini değiştirmektedir.