• Sonuç bulunamadı

3. ÖRGÜTSEL BAĞLILIK

3.1. Örgütsel Bağlılık Kavramı

Örgütsel bağlılık, üzerinde çokça çalışılan konuların başında gelmektedir. Örgütler hedeflerine ulaşmak için çalışanlarının örgütsel hedefleri benimsemelerini arzulamaktadırlar. Benzer şekilde, rekabet avantajı sağlamayı hedefleyen örgütler çalışanlarının başarılı işler yapmalarını sağlamak durumundadır. Bu sebeple örgütlerde bireylerin önemi günden güne artmaktadır. Örgütler, çalışanlarının örgütsel bağlılığını sağlayarak onların maksimum verimde çalışmasını hedeflemektedir.

Her örgüt, arzuladığı nokta veya hedefine ulaşabilmek adına çeşitli metot ve teknik deneyebilmektedir. İzlenecek metot ve teknik, örgütün iş koluna, stratejik hedefine, çalışanının özelliğine, içinde yer aldığı coğrafik konuma ve buna benzer çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterebilir. Fakat çalışanın örgütüne faydasının yükselmesinde rol oynayan en mühim unsurlardan birisi çalışanın örgütüne hissettiği bağlılığıdır.

Çalışana sağlanan bir takım fiziki imkânlar, çalışanın başarılı olması için yeterli olmayabilmektedir. Balcı’ya (1985) göre, bir örgütte çalışacak olanların işe alım standartlarına göre seçimi, işe alım sonrasında eğitimlerle gelişimi, iş için gerekli fiziki koşulların temini ve verimli bir çalışma ortamının sağlanması, çalışanın örgütte işine

devam etmesi veya başarılı iş sonuçları çıkarması için yeterli olmayabilmektedir. Bu durumlarda, çalışanın güdülenerek çalıştığı örgütüne bağlılığının artırılması önem kazanmaktadır (Kılıç, 2008, s.55).

İbicioglu (2000), çalışanın örgütün hedef ve değerlerini kabullenme nispetinde örgüte bağlılık göstereceğini ifade etmiştir. Aksi takdirde, hedef ve normlarına inanmadığı örgütüne çalışanın bağlı olması zor olacaktır. Bu nedenle, örgütsel bağlılık için örgüt ve çalışan hedeflerinin örtüşmesi gerek şart olabilmektedir (Kılıç, 2008, s.56).

İnce ve Gül (2005), örgüt bağlılığının tanımlarının farklılaşma nedeni olarak; bağlılığın kişi ve örgütü arasındaki direkt etkileşim sonucu oluşan bağlantı olması hakkında ortak anlayış varken bağlantının ortaya çıkışı ile yapısı hakkında ortak anlayış olmamasını göstermişlerdir. Bu bakış açısı, örgütsel bağlılık tanımlarına yansımakta ve çeşitli tanımlamaların yapılmasına neden olmaktadır (Bağcı, 2009, s.36).

Aşağıda, Tablo 7’de örgütsel bağlılık tanımlarına kronolojik olarak yer verilmiştir.

Tablo 7. Örgütsel Bağlılık Tanımları

Yıl Yazar Tanım

1960 Becker Çalışanın, örgütüyle birebir ilişkiye girdiği süreç olarak tanımlamış.

1966 Grusky Kişinin örgütüne olan bağının gücüdür.

1966 Kiesler ve Sakamura Kasti, bilinçli bir seçim olup, bireyin bağ kurduğu amaca karşı sorumluluk üstlenip, aktif olarak kendini adamasıdır. 1968 Kanter Sosyal aktörlerin örgüt için enerji ve sadakat verme

isteğidir.

1968 Lyman ve Porter Bireyin örgüt için gönülden üstün çaba sarf etmesi, örgütte kalmak istemesi ve örgüt amaç ve değerlerini kabullenmesidir.

1969 Rietzer ve Trice Örgütün bireyden bireye değişen anlamlı olma seviyesine bağlı oluşan psikolojik olgu.

1970 Hall, Schneider ve Nygren

Örgüt ve kişi hedeflerinin zamanla yakınsaması ve birbirine uyum halini alması süreci.

1970 Stebbins Farklı bir sosyal özdeşleşmeyi seçmenin imkânsızlığının farkında olmak veya yaptırım gücü altında belirli beklentileri reddetmektir.

1971 Sheldon Örgütü olumlu değerlendirme ve örgütün amaçları doğrultusunda çalışma isteğidir.

1971 Kiesler Kişinin, örgütün hareket biçimine ve etrafındaki bireylere kendini bağlı hissetmesi ve istenilen davranışı göstermede kişinin kendisini zorunlu hissetmesi durumudur.

1973 Hrebiniak ve Alutto Artan kazanç, statü, profesyonel özgürlük veya sosyal çevre için örgütten ayrılmama isteğidir.

1974 Buchanan II Örgüt hedef ve normları benimsemiş bir kişinin, üstlendiği role, bir araç olarak değil de, örgüte faydalı olabilmek adına bağlı olmasıdır.

1975 Dubin, Champoux ve Porter

Örgüt üyeliğinin devamını isteme, örgütün hedefleri için gayret gösterme ile aynı zamanda örgüt hedef ve

normlarına inanma sürecinin tamamıdır.

1977 Wiener ve Gechman Bağlılığı oluşturan formal kural ve norma dair beklentinin aşılmasını sağlayan, toplumca kabul gören davranış bütünüdür.

1977 Steers Belirli bir örgüte karşı bireyin özdeşleşmesi ve katılımındaki güçtür.

1979 Mowday, Porter, Steers

Belirli bir örgüte karşı bireyin özdeşleşmeve katılımındaki güçtür.

1980 Wiener ve Vardi Bireyin örgütüne sadakati, örgütü için fedakârlık yapması ve örgütü eleştirmemesidir.

1981 Angle ve Perry Bireyin manevi sosyal ihtiyaçlarda dâhil olmak üzere, örgütün geçmiş, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını tatmin etmek için verdiği karşılıktır.

1981 Scholl Bağlılık, davranışı yönlendiren güçtür.

1982 Wiener

Bireyin örgütün amaç ve değerler ile ilişkisinde, araçtan ziyade, örgüt menfaatleri doğrultusunda bağlı olması ile bu doğrultuda örgütün amaç ve değerleriyle özdeşleşip, onları içselleştirmesidir.

1983 Morrow Çalışanın örgüte devam etme ve bu doğrultuda gayret etme isteği ile örgütsel hedef ve normları özümsemesidir. 1983 Rusbult ve Farrel Bireyin işinden memnun olmasa da işine takılması, işinden ayrılamaması ile işine kendisini psikolojik anlamda bağlı

hissetmesi durumudur.

1984 Biggart ve Hamilton Sosyal örgüt ve örgüt rolüne karşı hissedilen bağlı olma durumudur.

1985 Reichers Tepe yöneticiler, müşteri, sendika, tedarikçi ile toplum benzeri unsurların amaçlarının uyumlaşması sürecidir. 1986 O’Reilly and

Chatman

Örgütsel bakış açısını, örgütün niteliklerini kabullenme ve kendisine uygun hale getirme derecesidir.

1986 Schwenk Bireyin belirli bir aksiyon usulüne bağlı olarak, net şekilde ödüllendirme ve cezalandırma olmaması durumunda yapılmış olanı beğenerek sürdürme arzusudur.

1986 Chonko Bencil çıkarlar ile ani ve değişken ilgilerden bağımsız örgütüne karşı duyduğu ilgidir.

1987 DeCotiis ve Summers

Örgüt hedef ve normları destekli, duygu yönünden bağlı, hedef ve norm açısından kişinin, üstlendiği rolü örgüt menfaatleri yönünde ifa etmesidir.

1989 Davis ve Newstrom Kişinin, örgütüyle oluşturduğu birlikteliğin seviyesi ve örgütte üye olarak devam etme arzusudur.

1989 Geartner ve Nollen Maddi tasalar olmadan örgüt üyeliğinin devamında karar kılarak örgütsel hedef ve normlar ile özdeşleşmedir. 1990 Northcraft ve Neale Bireyin örgütüyle kimlik birlikteliği sağlamak adına

meydana getirdiği gücün birliğidir.

1990 Farnham ve Pimlott Bağlı olma durumu, gönüllülük ve kişisellik gerektirmekte olup zorla olmamaktadır. Kişilere istekli sunulduktan sonra vazgeçilemez.

1991 Heshizer, Martin ve Wiener

Örgütsel bağlılık, örgüt hedef ve arzularını tatmin edecek biçimde davranış gösterilmesini temin eden ve bireyin kabullendiği güçlerin tamamıdır.

1992 Tsui, Egan ve O’Reilly III

Bireyin sosyal bir grup veya birime psikolojik ve davranışsal olarak bağlanmasıdır.

1992 Bielby Bireyin alternatif özdeşleşme kaynakları arasında bir role, davranışa, değere veya kuruma kendisine kabul etmesi ve buna tutunmasıdır.

1994 Schermerhorn, Hunt ve Osborn

Bireyin üyesi bulunduğu örgütle oluşturduğu güç

birlikteliği ile kendisinin örgütte önemli bir parça olduğu yönündeki algısının seviyesidir.

1995 O’Reilly Bireyin örgüte işe katılım, sadakat ve örgütün amaçlarına inancı da kapsamakta olan psikolojik bir bağdır.

1995 Luthans İş görenlerin örgüte sadakatleriyle ilgili bir tutumdur. 1996 Thornhill, Lewis ve

Saunders

Bağlılık, bireysel nitelikleri, çalışma yılını, başarılı olma gereksinimini, yetkin olma ve sorumlu olma duygusu ile profesyonel olmayı içermektedir.

2000 McDonald ve Makin Kişinin örgütüyle oluşturduğu psikoloji durumuna dayalı sözleşmedir.

2000 Lee, Carswell ve Allen

Kasti, bilinçli bir seçim olup, bireyin bağ kurduğu amaca karşı sorumluluk üstlenip, aktif olarak kendini adamasıdır. 2001 Meyer ve

Herscovitch

Bireyi bir veya daha fazla hedefe bağlayan bir güçtür. 2002 Valentine, Godkin ve

Lucero

Çalışanların ilgi ve bağlılıklarının örgüte yönelmesidir.

2009 Meyer Bireyin içten gelen güç ile sosyal veya sosyal olmayan hedeflere ve hedefe uygun bir takım hareketlere bağlanmasıdır.

Kaynak: Gonca Gül Kardeş, (2009). Örgütsel bağlılığın dinamikleri. Yayınlanmamış

Tablodaki tanımlar dikkate alındığında, Liou (2008) örgütsel bağlılığı; 1) örgüte ve amaçlarına bağlı olmaya devam etme, 2) çalışanların karşılıklı olarak kendilerini ifade edebilmeleri, 3) örgütün amaçlarını kabullenip gerçekleşmesi için çabada bulunma, 4) örgüt amaçlarının takibi ve örgüt refahı için istekli olma, 5) mekân ve zaman anlamında örgüte bağlı kalma olarak tanımlamaktadır (Tekingündüz, 2012, s.5).

Ortaya konan tanımların altında, örgüt bağlılığının tanımı; iş görenlerin örgütlerinde devam etmeye karar kılmaları, örgütsel etkinliğin sağlanması ve amaçlara ulaşılması için örgütle özdeşleşme, iş görenin örgütüne dair sadakati ve örgütünün hedeflerini gerçekleştirmesi adına ortaya koyduğu ilgi olarak özetlenebilir.

Örgüt bağlılığı ile ilgili farklı tanımlamalar olsa da çalışanın örgüte bağlı olup olmadığının belirlenmesi için Reichers (1985), Angle ve Perry (1981), Morris ve Sherman (1981), Steers (1977), İnce ve Gül (2005) bir takım kriterler ortaya koymuşlardır. Bunlar (Kardeş, 2009, ss.9-10);

· Örgütün amaç, hedef ve değerlerinin benimsenmesi: çalışan ile örgütün hedef, amaç, beklenti ve değerlerinin uyumlu olması, örgütsel güven için birincil derecede önemlidir.

· Örgüt adına fedakârlıkta bulunabilme durumu: örgütsel bağlılığın yine önemli bir göstergesi çalışanın örgüt için olağanüstü bir gayret göstermesidir.

· Örgüt üyesi olarak kalmaya devam etme konusunda kuvvetli istek duyulması, çalışanın örgütten memnuniyet duyması ve örgütte kalmaya istekli olmasıdır. · Örgütsel özdeşleşme: çalışanın, örgüt hedef ve değerlerini kabul edip

benimsemesidir.

· İçselleştirme: Bağlılığın sonuncu ve önemli bir göstergesidir. Davranışa sebep olan değerlerin birleştirilmesini kapsayan etkileşim süreci içselleştirmedir. Çalışanlar, kendi istek ve değerleriyle uyumlu olduğu derecede örgüt amaç ve değerlerini içselleştirirler.