• Sonuç bulunamadı

1.3. YEREL DİPLOMASİ VE BELEDİYELER ARASI İŞBİRLİĞİ

1.3.1. Yerel Diplomasi

Yerel yönetimler, devletin halk ile en yakın ve en fazla etkileşim içinde olduğu kurumlardır. Pek çok temel hizmet yerel yönetimler vasıtasıyla sağlanmakta ve dünyada yerel yönetimlerin rolü her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle yerel yönetimlerin toplumun problemlerine ve yerel meselelere karşı daha duyarlı olmaları beklenmektedir. Günümüzde küreselleşme ile birlikte her alanda yaşanan değişim ve gelişim kamu yönetimine de yansımakta, yönetim anlayışları değişmekte ve bu değişim ve gelişmeler yerel yönetimlerin uluslararası ilişkilerini de etkilemektedir (www.tasam.org, 2017).

Kalkınmanın yalnızca ulusal boyutta değil yerelde de önemli bir hale gelmesi ile birlikte uluslararası rekabet ve işbirliğinin gerekliliği kentler düzeyinde de zaruri hale gelmiştir. Kentler artık diğer kentlerle sosyal, kültürel ve ekonomik işbirliği içerisinde olmak mecburiyetinde kalmış, yakın bir geçmişe kadar “kardeş şehir” faaliyetleri kapsamında idame ettirilen ve genellikle heyet ziyaretleri ile sınırlı kalan anlayışın yerini, bilgi ve deneyim paylaşımları ile ortak sorunlara ortak çözümler bulma amacı güden ulusal ve uluslararası işbirlikleri almıştır (Kaya, 2010: 17).

En genel anlamı ile uluslararası ilişkileri yürütme ve yönetme şekli olarak tanımlanan diplomasinin temel hedefi, anlaşmazlık olan durumları barışçıl yollardan çözüme ulaştırmaktır. Ancak, bu hedef günümüzde sadece anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmakla sınırlı olmayıp karşılıklı refah artışı sağlanması için işbirliklerinin geliştirilmesini de amaçlamaktadır. Küreselleşme, işbirliğini gerekli hale getirmektedir. Kent yönetimleri sadece medeni ihtiyaçlara cevap veren, sosyal ve kültürel hayata katkıda bulunan değil aynı zamanda ulusal/uluslararası gelişmelerin kentlere olabilecek etkilerini de takip eden bir konuma gelmiştir (Kaya, 2010: 18).Yerinden yönetim anlayışının önem kazanmasıyla birlikte yetkileri artan, küreselleşme ile yurtdışındaki aktörlerle etkileşimi yoğunlaşan ve karşılıklı bağımlılığı artan yerel yönetimlerin uluslararası ilişkileri de bu bağlamda giderek profesyonelleşmektedir (Daoudov, 2013: 179).

Yerel yönetim düzeyinin artık ulusal boyutta kalmadığını, giderek evrensel boyutlara taşındığını ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş (www.hurriyet.com.tr, 2017):

“Ülkeler arasındaki ilişkiler bir noktada yerel diplomasi diyeceğimiz tarzda bir süreci de beraberinde getirmekte, sizlerin de katkılarınızla başkanlığını yürütmekte olduğum Dünya Birleşmiş Kentler Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) ve daha sonra bu yıl yine ayrıca Birleşmiş Milletler’in Yerel Yönetimler Komitesi Başkanlığı’na getirilmiş olmam bir noktada Türkiye’nin gelişmesinin ve yerelleşmedeki başarısının bir yansımasıdır diye düşünüyorum. Şimdi ülkemizin birçok yerel yöneticisi dünyanın birçok mevkisinde söz sahibi duruma geldiler. Mesela üyeliğimizi kabul ettirdiğimiz 61 yıllık bir mazisi olan Avrupa Belediyeler Birliği’nin kongresine gittiğimizde de encümen üyemiz olan çok değerli kardeşimizi Çankaya Belediye Başkanımızı orada başkan yardımcısı olarak gördük, bu çok önemli bir mesafedir.”

açıklaması ile yerel yönetimlerin ve özellikle de belediyelerimizin yerel yönetim alanındaki değişim sürecine olumlu anlamda entegre olduğunu ve giderek profesyonelleştiğini vurgulamıştır.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Genel Sekreteri Hayrettin Güngör ise 08-10 Aralık 2013 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen “Yerel Yönetimlerde

Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Eğitimi” programındaki konuşmasında yerel yönetimlerin uluslararası alanda öneminin giderek arttığını şu şekilde açıklamıştır (www.tbb.gov.tr, 2017):

“Son yıllarda yerel yönetimler uluslararası ilişkilerin bir alt başlığı olarak yerel yönetimlerin rolünün arttığını görmekteyiz. 5393 sayılı kanunun 74. maddesiyle belediyelerin yerel yönetim kuruluşlarıyla ortak iş yapma, kardeş şehir ilişkisi kurma imkanı getirildi. Türkiye artık, bölgede, gün geçtikçe etkinliği artan bir ülkedir. Ortadoğu olsun, balkanlar olsun Afrika olsun dünyanın birçok ülkesiyle daha etkin bir yerel yönetim ilişkisi kurmak istemekteyiz.”

01 Kasım 2016 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Yerel Diplomasi ve Uluslararası İşbirliği Platformu toplantısında konuşan Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. Ali Osman Öztürk (www.marmara.gov.tr, 2017):

“Yerel diplomasi, insani diplomasinin büyük oranda öne çıkarılabileceği en rahat alan. Sizler yerelde insana dokunuyorsunuz, insanla ilgileniyorsunuz. Bizde Batı’nın Magna Carta’sından önce öğretilmiş, Osmanlı’dan kalma kadim bir gelenek olan Maruf geleneği var. Kim olursa olsun, düşmanımız dahi olsa, sadece yaratıldığı ve aynı coğrafyalarda ve tarih düzleminde yaşayabildiğimiz için insana gerekli saygının, özenin ve imkanın tanınması. Bu, yerelde olabildiğince rahat işlenebilecek bir konu. Sabit değeri

itibariyle bu kadar güçlü bir bölgede yaşayan yerel yönetimler, ciddi bir dinamiktir” ifadeleri ile yerel diplomasinin önemine vurgu yapmıştır.

Günümüz dünyasında artık ülkeler değil şehirler yarışmakta ve bu amaçla markalaşmaya çalışmaktadır. Bu durum yurtdışı ilişkileri alanında dünyadaki başarılı uygulamaların takibini gerektirmektedir. Bu kapsamda tecrübe ve bilgi paylaşımı, izleme ve değerlendirme yapmak bu yarışın gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Şehirler arasındaki bu yarışın kilit aktörü ise yerel yönetimlerdir. Merkezi yönetimin dış politikasına paralel olarak yerel yönetimlerin kültür, ekonomi, çevre, turizm ve diğer alanlarda yürüttüğü bu kapsamlı faaliyetler, zamanla “ulus-altı/yerel/beledi dış politika” gibi kavramların doğmasına ve ilgili argümanların gelişmesine zemin oluşturmuştur. (Daoudov, 2013: 1). Buna paralel olarak yerel diplomasi de gittikçe önem kazanan, üslup, içerik ve birikim gerektiren bir alan haline gelmektedir.

Yerel diplomasi kavramı kent diplomasisi veya şehirler diplomasisi gibi isimlerle de açıklanmaya çalışılmıştır. Van der Pluijm ve Melissen’e göre şehirler diplomasisi ”yerel yönetimleri, kurumlarını ve çıkarlarını temsil etmek amacıyla uluslararası siyasi alandaki aktörlerle temas haline getiren kurum ve süreçlerdir”. Şehirler diplomasisi, uluslararası siyasi alanda profesyonel, pragmatik (faydacı) ve gelişen bir diplomatik faaliyet olup halihazırdaki klasik diplomatik süreci değiştiren ve değiştirmeye devam edecek olan bir olgudur. Van der Pluijm ve Melissen, yerel diplomasinin güvenlik, kalkınma, ekonomi, kültür, ağ oluşturma (networking) ve temsil olmak üzere altı boyutunun olduğunu ifade etmiştir (Daoudov, 2013: 33).

AB Bölgeler Komitesi “Şehirler Diplomasisi/Yerel Diplomasi” terimini “Yerel yönetimlerin ve onların kuruluşlarının, vatandaşların barışçıl bir şekilde gelişim ve refah ikliminde yaşayabilecekleri sürdürülebilir bir ortamı oluşturmak amacıyla sosyal bütünleşmeyi, çevre sürdürülebilirliğini, çatışmaların önlenmesini, çatışmaların çözümünü ve çatışma sonrası yeniden yapılanma ve iyileştirmeyi küresel düzeyde teşvik edebilecekleri bir araçtır.” şeklinde tanımlamıştır (Daoudov, 2013: 35-36).

Bu alanda çeşitli çalışmaları bulunan Murat Daudov’da yerel diplomasiyi: “Ulusal dış politika ile yakın bir ilişki içerisinde olan yerel dış politika, bir yerel yönetimin uluslararası çalışmalara dair planlarının ve stratejilerinin toplamıdır. Yerel diplomasi ise, yerel yönetimin bu planlarını gerçekleştirmek ve hedeflerine ulaşmak için

başvurduğu yöntemler” (Daoudov, 2013: 40) olarak ifade etmiştir. Şehirlerin kendi aralarında, temsilcileri vasıtası ile direk ilişki ve iletişim kurulmasını hedefleyen kent diplomasisi bir şehrin birikimlerini diğer bir şehre aktarmasını öngörerek yani deneyim paylaşımında bulunarak yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve refah seviyesinin arttırılmasını amaçlamaktadır. Bu etkileşim neticesinde yalnızca halklar arasındaki kardeşlik bağlarını değil ekonomik ve ticari ilişkilerin de gelişmesine vesile olmakta ve buna bağlı olarak kaliteli hizmet anlayışı gelişmekte ve sunulmaktadır (Kabasakal, 2017: 36).

Yerel diplomasi, kültürel ve ekonomik genişlemenin temel enstrümanıdır. Bu enstrümanın başarısı ise belirlenecek konsept ve rehabilite edilecek envantere bağlıdır. Merkezi planlamalarla ekonomik ve stratejik bağımlılıklar inşası sınırlı olacak, şehirlerin alacağı inisiyatifin gücü politikaların geleceğini belirleyecektir (www.tasam.org, 2017). Aynı zamanda yerel halktan merkezi yönetim kademesine kadar uzanan geniş ilişkiler ağı oluşturarak işbirliği ve diyalog zeminini güçlendirmesi sağlanmış olacaktır.

Yerel diplomasi, kamu diplomasisinin yerini alan değil bilakis koordineli bir şekilde onu tamamlayan bir kavramdır. Küreselleşme ile birlikte birçok millete mensup insanın bir arada yaşamaya başlaması veya etkileşimde bulunması, meydana gelebilecek herhangi bir krizde ilk olarak şehirlerin etkilenmesine neden olmakta, ortaya çıkabilecek bu krizlere (doğal afet, siyasi krizler vb.) etkin ve hızlı bir biçimde müdahale edilmesi noktasında, ulusal diplomatik vizyon çerçevesinde yerel diplomasi devreye girmekte ve ulusal diplomatik ilişkilerin hantal yapısını ortadan kaldırabilmektedir.

Marka şehir oluşturmak, kardeş şehir ilişkileri kurmak, hizmette etkinliğin arttırılması gibi amaçları da kapsayan yerel diplomasinin önemli bir amacının ve uygulama alanının da arabuluculuk olduğunu ifade eden Daoudov, arabuluculukla ulaşılmak istenilen hedefi ulus-içi veya uluslararası düzlem olarak ikiye ayırarak şunları belirtmiştir (Daoudov, 2013: 41):

“Ulus-içi veya uluslararası düzlemde tatbik edilebilen bu uluslararası arabuluculuğun hedefi ya ihtilafları ve çıkar çatışmalarını çözmek ya da aktörler arasında işbirliğini tesis etmektir. Arabuluculuk uluslararası düzlemde uygulandığında uluslararası odaklı arabuluculuk (inter-nationally oriented mediation) olarak adlandırılabilir. Bu durumda bir konuda bir ihtilaf veya bir çıkar çatışması içinde olan iki ülkenin yerel

yönetimleri arasında bir üçüncü ülkenin yerel yönetimleri arabuluculuk yapmakta, her iki tarafı memnun edecek bir çözüm bulmaktadır. Veya iki farklı ülkenin yerel yönetimleri arasında işbirliğinin kurulmasına bir üçüncü ülkenin yerel yönetimleri vesile olmaktadır. Ulus-içi düzlemde yürütülen yerel diplomasi arabuluculuğu ise ulus-içi odaklı arabuluculuk (intra-nationally oriented mediation) olarak tanımlanabilir. Burada kastedilen, bir ülkenin yerel yönetimleri arasındaki ihtilafının veya çıkar çatışmasının başka bir ülkenin yerel yönetimlerinin devreye girmesi ile çözülmesidir veya yine bir ülkenin yerel yönetimleri arasında işbirliğinin, yabancı yerel yönetimlerin devreye girmesi ile kurulmasıdır”

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 74. maddesinde belediyelerin yurt dışı ilişkileri ile ilgili hükümler yer almaktadır (Özgürel, 2010). Buna göre “yapılacak olan faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun şekilde yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığı’nın izninin alınması gereklidir” ibaresi yer almaktadır. Dolayısı ile yerel diplomasi, genel devlet politikasıyla çatışmadan ve ona uygun olarak sürdürülen uluslararası eylemler olmalıdır (www.marmara.gov.tr, 2017).

1173 Sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun’nun 1. maddesinin 6. bendinde belirtilen; “Genel ve katma bütçeli bakanlık daire ve kuruluşların, mahalli idarelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin, özel kanunla kurulmuş olan bankaların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve kamu yararına çalışan derneklerden özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış olanların, yabancı devlet büyükelçilik, elçilik, başkonsolosluk, konsolosluk, fahri başkonsolosluk ve fahri konsoloslukları ve sair misyonları ile ve milletlerarası kurullar temsilcilikleri ve misyonları ile ve bunlara bağlı müşavirlik, ataşelik, büro ve sair mercilerle temasları milletlerarası hukuk kurallarına ve usullerine uygun olarak yapılmaktadır. Bu temaslardan Dışişleri Bakanlığı’na bilgi verilmektedir” hükmü ve İçişleri Bakanlığı’nın 07.04.2005 tarihli ve 2005/36 sayılı genelgesinde belirtmiş olduğu “Belediye başkanları ve belediyeyi temsil eden heyetler, yurt dışındaki faaliyetlerini devletin dış politikasına ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürüteceklerdir.” ifadesi de yerel yönetimlerin yurt dışı ilişkilerinde merkezi yönetimden bağımsız hareket etmemesi gerektiğini belirtmiştir.

Ulusal boyutta koordine edilen diplomatik ilişkilerin yerel boyuttaki etkileşimlerle desteklenmesi ülkeler arasındaki karşılıklı işbirliğinin daha geniş bir alana

yayılmasına katkı sağlayacaktır. Ulusal ve yerel diplomasi birbirini tamamlayacak olan iki ayrı ama birbirine paralel girişimlerdir (Kabasakal, 2017: 37).