• Sonuç bulunamadı

3.2. KARDEŞ ŞEHİR TARİHÇESİ

3.2.1. Avrupa’da Kardeş Şehircilik

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, büyük ve yıkıcı bir savaştan çıkan Avrupa’da gelişen sivil ortaklık anlayışı şehirlerin birbirlerine yakınlaşmasını sağlamış, barışın kalıcı olabilmesi amacıyla yerel düzeyde işbirlikleri teşvik edilerek kardeş şehir işbirlikleri desteklenmiş ve bu bölgede kardeş şehir oluşumu bir simge haline gelmiştir (Akman ve Akman, 2017: 230). Özellikle birbirlerine düşman olan ülkeler arasında dostluğun geliştirilmesi amacıyla “twinning” adı verilen kardeşlik ilişkileri kurulmaya başlanmış (Weyreter, 2003:40), İngiltere, Fransa ve Almanya kentleri arasındaki kardeş şehir ilişkileri hızla gelişme göstermiştir (Vion, 2002: 623-624). Böylece şehirler arasında daha kapsayıcı ve uzun soluklu işbirlikleri kurulmaya başlanmıştır. 1951’de kurulan ve Avrupa Belediyeler Konseyi (CEM) ve UTO gibi organizasyonlar tarafından da kardeş şehir ilişkileri desteklenmiş ve şehirler bu konuda teşvik edilmiştir. CEM’in “Bağ Kurma Modeli” ile UTO’nun “Köprü Kurma Modeli” kardeş şehir tarihinde iki önemli proje olarak karşımıza çıkmaktadır (Clarke, 2010: 174). Avrupa perspektifinde değerlendirildiğinde şehirler ve yerel idareler arasında kurulan işbirliklerinin farklı biçimlerde şekillendiği görülmektedir. Bu çerçevede kardeş şehir uygulamaları, ulus- üstü ağlar, sınır ötesi işbirlikleri ve Avrupa kurumlarının danışma meclislerine katılım olmak üzere kentlerin dört rolü ortaya çıkmaktadır (Sezer ve Bayram, 2014: 88).

Avrupa’da belediyelerin çeşitli dönemlerde farklı motivasyonlarla kardeş şehir ilişkileri kurup geliştirdikleri gözlemlenmiştir. 1950-60 döneminde Avrupa’da II. Dünya Savaşı’nın yıkımından sonra, savaş boyunca birbirinin kentlerini bombalayan eski düşman ülkeler, barışı tabanda sağlamlaştırmak amacıyla kardeş şehir ilişkileri geliştirmişlerdir. Bu çerçevede Alman-İngiliz ve Alman-Fransız kentleri arasında kurulan ilişkilerle, bu ülkelerin halklarının savaş sonrası yeniden yakınlaşabilmesi ve karşılıklı anlayış ve barış duygularının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Örneğin soğuk savaş döneminde Batı ve Doğu Bloku belediyelerinin kardeşliği en azından kültürel ilişkilerin sürmesine olanak sağlamıştır. (TBB, 2012:7).

1960-70 boyunca yerel yönetimlerin, özellikle belediyelerin idari yapılarındaki farklılaşma ve bazılarında yaşanan reformlar sebebiyle kardeşlik ilişkisi daha çok kültürel boyuta doğru kaymıştır. Bu da diplomasi anlamında gerginlikler yaşansa da ülkeler arasındaki bağların tamamen kopmasını engelleyici bir unsur olmuş, soğuk

savaş döneminde batılı ülke belediyeleri ile doğu bloğu ülke belediyelerinin kardeşliğinin en azından kültürel ilişkilerin sürmesine olanak sağlamıştır (TBB, 2012: 7).

1980-2000 dönemleri arasında hem AB projelerinin hız kazanması hem de Sovyetler Birliği ve diğer Doğu Avrupa’daki sosyalist ülkelerin yıkılıp Batı Avrupa ile bütünleşme sürecine geçmesi, Avrupa vatandaşlığının oluşturulması kapsamında kardeş şehir işbirlikleri de daha önemli hale gelmiştir. 1984’de Avrupa Konseyi tarafından üye devletler ve vatandaşlar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde kardeş şehirler önemli bir araç olarak kabul edilmiştir (Clarke, 2010: 186). 2000’lerden sonra kardeş şehir ilişkilerinin yurttaş düzeyinde de halkları birbirine yakınlaştıran, diğerinin gündelik yaşamı hakkında bilgi sahibi olma olanağı sunan ve önyargıları kıran bir araç olarak görülmüştür (TBB, 2012: 7).

Kardeş şehir ilişkileri AB’nin özellikle Güney ve Doğu Avrupa ülkelerine doğru genişlemesi süreçlerinde ve entegrasyon konusunda yapıcı rol üstlenmiştir. Bugün Avrupa’da, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR) yerel işbirliğinin bir biçimi olan kardeş şehir projelerine özel önem vermektedir (www.twinning.org, 2017).

1951 yılında kurulan ve yerel ve bölgesel hükümetlerin üye olduğu en eski ve en geniş Avrupa derneği olan CEMR, 42 Avrupa ülkesinden yerel ve bölgesel hükümetlerin ulusal birliklerini bir araya getiren ve yerel ve bölgesel tüm kurumları temsil eden tek organizasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Vatandaşların katılımı üzerine kurulmuş barışçıl bir Avrupa’nın yapımını destekleyen faaliyetler gerçekleştiren CEMR’in, belediyeler ve bölgeler üzerinde etkisi olan tüm alanlarda Avrupa politikasını ve mevzuatını etkinleştirmek ve ulusal temsilcilik dernekleri vasıtasıyla yerel ve bölgesel otoriteler arasında bir platform oluşturmak üzere iki temel amacı vardır (www.ccre.org, 2017).

Resim 3.1: CEMR’e Üye Ülkeler

Kaynak: www.ccre.org, 2017.

CEMR’in en önemli faaliyetlerinden birisi de yerel idareler arasında kardeş şehir ilişkilerini geliştirmektir. Kardeş şehir çalışmalarının amacını ve hedeflerini CEMR şu şekilde sıralamaktadır (www.ccre.org, 2017):

 Avrupalılar arasındaki barışçıl ilişkilerin zedelenmesini engellemek ve yerel düzeyde aktif katılımlarını sağlamak,

 Avrupa vatandaşları arasındaki karşılıklı anlayışı ve dostluğu güçlendirmek,  Avrupa belediyeleri arasında şehir eşleştirmelerini teşvik etmek ve

kolaylaştırmak için sanal bir platform (şehir eşleştirme web sitesi) sağlamak,  Belediyeler arasındaki teknik işbirliği ve deneyim alışverişini teşvik etmek,  Yerel yönetişimi desteklemek ve yerel ve bölgesel otoritelerin Avrupa

entegrasyon sürecindeki rolünü güçlendirmek.

CEMR, Avrupa şehirleri ve yerel yetkilileri kapsayan kardeş şehir ilişkilerinin sayısını takip etmek amacı ile bir liste oluşturmuştur.

Resim 3.2: CEMR Kardeş Şehirler Listesi

Kaynak: www.twinning.org, 2017

Listeden de görüleceği üzere Avrupa kentleri arasındaki kardeş şehir ilişkilerinin sayısı 39.508’tir. Listenin ilk üçü ve Türkiye’ye baktığımızda ise; 6.776 kardeş şehir ilişkisi ile Fransa birinci, 6.048 sayı ile Almanya ikinci ve 3.505 kardeş şehir sayısı ile Polonya üçüncü sırada yer almaktadır. II. Dünya Savaşı’nın en büyük iki düşmanı Almanya ve Fransa, savaş sonrasında da en çok kardeş şehir ilişkisi kuran ülkeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şunu göstermektedir ki barışın inşası anlamında kardeş şehir ilişkileri önemli bir rol üstlenmiştir. Türkiye’nin ise 374 kardeş şehir ilişkisi bulunmaktadır. Bu göstergeler Türkiye’nin toplam kardeş şehir sayısını değil Avrupa Konseyi içerisindeki ülkeler ile olan kardeş şehir sayılarını yansıtmaktadır. Türkiye’nin tabloda gösterilen rakamdan daha fazla kardeş şehir ilişkisi olmasına rağmen belediyelerin söz konusu kardeşlik ilişkilerini ilgili kuruma iletmedikleri veya İçişleri Bakanlığı’nın kaydına geçmediği için sayı 374 olarak belirlenmiştir.

Ülkeler arasındaki kardeş şehir ilişki sayılarına baktığımızda ise; Almanya ile Fransa arasındaki kardeşlik ilişkilerinin 2.281 kardeş şehir ile birinci sırada geldiğini görmekteyiz. Almanya ve Polonya belediyelerinin 1.021 kardeş şehir ilişkisi bulunmaktadır. Türkiye’nin ise en çok kardeş şehir ilişkisi kurduğu ülke tabloya göre 65 kardeş şehir ile Bulgaristan’dır. Bunu 54 kardeş şehir ilişkisi ile Yunanistan ve 51 kardeş şehir ilişkisi ile Almanya takip etmektedir. Söz konusu kardeşliklerde Bulgaristan ve Yunanistan’ın sınır ülkemiz ve tarihsel ve kültürel bağlarımızın olması önemli bir etken olarak görülmektedir. Almanya ile olan ilişkilerde ise Türkiye’den yaşanan göçün etkili olduğu düşünülmektedir. Yine bu sayılar güncel değildir. Türkiye’nin en güncel kardeşlik ilişkileri ilerde incelenecektir.

Günümüzde Avrupa perspektifinin gelişmesi ve AB kimliğinin yerleşmesi konusunda kardeş şehirlere verilen rol devam etmektedir. Kardeş şehir işbirlikleri, farklı ülkelerdeki insanların kaynaşması ve görüş alışverişinde bulunmaları için esnek bir araç olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda ticaret, kültür, spor, sürdürülebilir kalkınma ve yerel kamu hizmetleri gibi geniş bir yelpazede işbirliklerine imkan veren bir yöntem olarak görülmektedir (Langelnohl, 2009: 222).