• Sonuç bulunamadı

Kardeş şehircilikle bir belediye, aynı ülke içerisinden ya da farklı ülkelerden, benzer dinamiklere, sorunlara ya da çıkar odaklarına sahip belediyeler ile kardeş şehir ortaklıkları kurabilmektedirler (Öktem vd., 2016: 49). Böyle bir ilişki aslında yerellik ve

küreselleşme kavramları ile ilişkilidir. İlk bakışta birbirine zıt gibi duran bu iki kavram, kardeş belediyecilik uygulaması ile evrilerek “yerelleşirken küreselleşmek” anlamı taşımaktadır (Önder, 2006). Dolayısıyla küreselleşmenin kardeş şehir ilişkileri vasıtası ile de yaygınlaştığı söylenebilir (Graafland-Boersma, 2015: 5).

Bu uluslararası etkileşim neticesinde kentsel hizmet kalitesinin ve çeşitliliğinin arttırılması yönündeki taleplerin karşılanabilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlar ile çevrenin korunması ve geliştirilmesini de kapsayan bir kavram olan sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına yönelik ortak akıl, fayda ve sinerjinin oluşturulabilmesi, ortak faaliyet alanlarının gelişmesine katkıda bulunmaya yönelik yapısal çözümlerin ortaya konabilmesi sağlanabilmektedir (Özcan, 2006: 6). Belediyelerin aynı ya da farklı ülkelerden benzer demografik yapılara, kültürlere, sorunlara ya da dinamiklere sahip belediyeler ile kurduğu ortaklıklar, yerel yönetimler arasında politika alışverişine de imkan sağlamaktadır (Öktem vd., 2016: 50).

Fiziki sınırların belirsizleştiği küreselleşme döneminde, bir kentte ya da bölgede bulunan yönetimlerin, farklı örgütlenme ve ağlar aracılığıyla aynı kent ve yörede ya da dünyanın herhangi bir yerindeki kuruluşlarla işbirliği ve rekabet ilişkisine girebilmesine (Öktem vd., 2016: 50) imkan tanıyan kardeş şehir uygulaması, insanlığı birleştirme potansiyeline sahip olabilen örgütler ölçeğidir (Iriye, 2002: 103). Benzer kültürlere ve özelliklere sahip bu tür işbirlikleri ile bölgelerin ve şehirlerin büyümesi ve gelişmesi teşvik edilmektedir. Kardeş şehir ilişkileri ile ekonomi, kültür, eğitim ve her iki şehrin özelliklerine bağlı olarak çeşitli işbirliği alanları geliştirilebilir.

Yerel yönetimler arası işbirliği hem yurtiçi hem de yurtdışı alanda yapılabilmektedir. Yerel yönetimler içerisinde önemli bir yere sahip olan ve sayıca daha fazla olan belediyeler olduğu için işbirliği ve temaslar da en çok belediyeler arasında gerçekleşmektedir. Yerel yönetimler arasındaki işbirliği alanları şu şekillerde gerçekleşmektedir (Kubalı, 2000: 8-9):

 Yerel siyasal gelenekler sonucunda yerel birimler arasında iletişim kurulması,  Yerel yönetimlerin ortak kurul ya da komisyonlar kurması,

 İki ya da daha fazla yerel yönetimin aralarında ortaklık veya hizmet sözleşmesi yaparak belirli bir hizmet alanında işbirliğine gitmesi,

 Birden çok yerel birimi kapsayan bazı hizmetleri yerine getirmek için özel amaçlı kuruluşlar veya ortaklıkların kurulması,

 Yerel yönetimlerin kendi aralarında gönüllü birlikler kurması.

Yerel yönetimler arası işbirlikleri, hiyerarşik yapı yerine yatay yapıların hakim olduğu, dikey örgütsel süreçlerin yerine yatay süreçlerin kurulduğu bir ilişki düzenini ifade etmektedir. İşbirlikleri sayesinde rekabetçi olmayan yardımlaşmacı ilişkilerin geliştiği, rutin karşılığın yerini esnekliğin aldığı, kaynakların paylaşıldığı ve ortak çıkarları gerçekleştirmek üzere yardımlaşmanın en iyi yol olduğuna inanan aktörleri birbirine bağlayarak göreceli olarak dengeli ve istikrarlı ilişkiler kurulabilmektedir (Kösecik, 2006:27).

Kardeş şehir ilişkileri yerel yönetimlere, deneyimlerini partnerleriyle paylaşmak, yerel hizmet kalitesini arttırmak, ekonomik işbirliğini geliştirmek, turizm ve kültürlerarası ilişkileri geliştirilmek gibi fırsatlar sunmaktadır. Ancak, her belediyenin kardeş şehir motivasyonu farklılık göstermektedir. Çünkü her belediyenin potansiyeli farklıdır.

Belediye eşleşmelerinde üç temel amaç olduğunu söyleyen Graafland-Boersma bunları: “Barışın tesisi ve kalıcı olmasını içeren “idealistik amaç”, özgürlük hareketlerine destek vermek ve nükleer silahlanmaya karşı çıkmak amacını içeren “siyasal amaç” ve yerel kalkınmayı hedefleyen “ekonomik amaç” olarak açıklamıştır (Graafland-Boersma, 2015:12).

Smith (1990: 180)’e göre ise kardeş şehir ilişkilerinin kurulmasında; aynı şehirde bulunan ticari veya ticarette tamamlayıcı ekonomik çıkarlar, ortaklaşa bulunan şehirlerden birinde veya her ikisinde de turist ilgisi, uluslararası statüdeki şehirler için prestij, ihtiyaç halinde olan uluslararası şehirlere insani yardım yapmak veya yardım almak arzusu, uluslararası alanda kentler arasındaki karşılıklı tanınma ve kutlama benzerlikleri yatmaktadır.

Kültürel anlayış ve barış diplomasisi anlayışıyla gelişme göstermiş olan kardeş şehir ilişkilerine, yerel yönetimlerin aktif katılımı ile sağlıklı ilişkiler kurulabilmektedir.

Kardeş şehir ilişkilerini sağlayan en temel motivasyon ekonomik kalkınmadır. Kardeş şehirlere sahip olmak fırsatlar sunmaktadır. Kardeş şehir politikaları ile fayda sağlamak ise doğru değerlendirme gerektirmektedir. Bunun için mevcut kaynakların fırsatlara dönüşebileceği yerel partner iyi seçilmelidir (Cross, 2010: 104).

Tüm bunlar ışığında belediyeler genel olarak şu nedenlerden dolayı işbirliğine gitmektedir: Deneyim paylaşımı, yerel hizmetlerdeki verimliliği arttırmak, bölgesel iletişim ağlarının kurulmasına yardımcı olmak, yerel ve uluslararası kalkınmaya katkıda bulunmak, Avrupa Birliği fonlarına ulaşmak, bilgi ve teknoloji alanındaki yeniliklere ulaşmak, ulusal ve uluslararası alanda idari, teknik ve sosyal deneyimleri paylaşmak, tarihi mirasın korunması, ulusal ve bölgesel bilinirliliğin artması, ülkeler arasındaki barışın korunması, uluslararası diplomasilerin gelişmelerine katkıda bulunmak, ülkeler arasında işbirliği bilinci oluşturmak (Özcan, 2006: 8-9).

İki şehir arasında kurulacak kardeşlik ilişkisinden elde edilmek istenen faydayı maksimize etmek için çok dikkatli davranılmalıdır. Kardeş şehir ilişkisi, öncelikle mütekabiliyet (denklik) ilişkisinin var olduğu belediyeler arasında kurulmalıdır. Gerek yurt dışı gerekse de yurt içi kardeş belediye kurma esasları için ortak noktalar tespit edilmelidir. Aynı denize veya göle komşu olmak, aynı ırmaktan yararlanmak, aynı dağdan, ovadan, madenden, demiryolundan yararlanmak birer ortak noktadır. Aynı şekilde ortak tarihe, dile, dine, kültüre sahip olmak da ortak noktalar arasındadır (Önder, 2006). Sonraki süreçte ise kardeş şehir olmak istediği şehrin mevcut kardeşleriyle gerçekleştirmiş olduğu projeleri yani başka bir ifade ile o şehrin sicilini incelemek gerekir. Heyet görüşmeleri aşamasında kardeşlik ile hedeflenen projelerin görüşülmesi ve planlanması ise büyük önem arz etmektedir (Villiers vd., 2008:15). Kardeş şehir ilişkisi kurulurken yerel yönetim birimlerinin bu ortaklıktan ne bekledikleri konusunda açık ve net olmaları gerekmektedir. Ayrıca protokolde bulunmayan hiç bir konuda talepkar olunamayacağı baştan iki kardeş şehir tarafından kabul edilmeli ve oluşturulacak olan kardeş şehir protokollerinin hazırlık safhasında azami dikkat ve özen gösterilmelidir (Akman ve Akman, 2017: 247). Sonraki süreçte ise kardeş şehir projelerinin takibi ve performans değerlendirilmesi yapılmalıdır.

Hoetjes (2009: 161)’a göre kardeş şehir ilişkilerinde partnerler iki sorunun cevabını arayarak eşleştirmeden elde edilecek faydayı yükseltmelidir. Bu sorular; “Eşler

birbirlerinden faydalanabiliyor mu? ve “Etkili iletişim kurabiliyorlar mı?” Kardeş şehir ilişkisinde hedeflenen konulardan birisi de “faydalanabilmektir”. Yani kardeş şehir olan aktörlerin söz konusu ortaklıktan aynı oranda faydalanmaları ve birbirlerine aynı oranda fayda sağlamaları gerekmektedir. Böylece söz konusu kardeşlik ilişkileri uzun soluklu olabilecektir (Graafland-Boersma, 2015: 16).

CEMR’e göre ise kardeş şehir ilişkisinden beklenen faydayı elde edebilmek için şu hususlara dikkat etmek gerekmektedir (www.twinning.org, 2017):

 Doğru şehri bulmak; kardeş şehir ilişkisi kuracak yerel idarelerinin birbirlerine benzer özelliklere sahip olması kusursuz ortağı bulmakta hayati önem arz etmektedir.

 Vatandaşları ve tüm toplumu sürece dahil etmek; kardeşlik ilişkilerindeki önemli itici güçlerden birisi de seçilmiş temsilcilerdir. Ancak vatandaşların da aktif katılımı olmadan etkin kardeşlik ilişkisi kurulamaz. Kardeş şehir projelerine okullar, spor kulüpleri ve diğer yerel topluluk dernekleri dahil edilmelidir. Aynı zamanda, halkın da kurulan kardeşlik ilişkisinden haberdar olması için yerel bültenlerde, web sitelerinde veya şehrin görünür yerlerine tabelalar/bilbordlar şeklinde konulmalıdır.

 Ortak hedefleri tanımlamak; kardeş şehirler arasında net hedefler ve faaliyet türleri tanımlanmalı ve projenin değerlendirilmesine ilişkin tarihler belirlenmelidir. Eşleştirme için aynı önceliklere bağlı olduğunuzdan emin olmak için zaman zaman hedefleri ve eylemleri yeniden değerlendirmek yararlıdır. Bu yapılmazsa yanlış anlamalar veya yanlış algılamalar nedeniyle eşleştirme başarısız olabilir.

 Kardeş şehir ilişkilerini takip etmek için özel ekip oluşturmak; zamanla, kardeş şehirler arkasında enerji zayıflayabilir. Kardeş şehirlerin her birinde küçük ama aktif bir ekip, bağlantıları korumaya, ortaklıkları yeni projelerle geliştirmeye, finansman aramaya yardım edebilir.

 Okullar ve gençlerle çalışmalar yapmak; öğrenci ve öğrenci değiş tokuşları genellikle bir ortaklığın en önemli noktalardan biridir ve ortak ülkenin dilini öğrenmeye olan ilgiyi artırmaya yardımcı olabilmektedir.

 Güncel konular üzerinde yoğunlaşmak ve bunu görünür kılmak; kardeş şehir vasıtasıyla gerçekleştirilen faaliyetler, vatandaşların mevcut sorunlardan ya da gündemlerden (çevre, insan hakları, barış, spor etkinlikleri gibi) haberdar olmasını sağlayabilmektedir.

 Sürdürülebilir bir ilişki planlamak; güçlü kardeşliklerin ve farklı şehirlerin vatandaşları arasındaki dayanışma bağlarının güçlenmesi zamanla gelişmektedir. Bu yüzden ilişkileri canlı tutabilecek somut projeler gerçekleştirilmelidir.

 Geleceği planlamak ve etkileşimi arttırmak; kardeş şehir bağlantısı, yeni işbirliği teknikleri geliştirmek için ideal bir ortam oluşturulmasına, tecrübe paylaşımında ve belirli konularda ortak düşünce ve çözüm bulmaya yardımcı olabilmektedir.  Bütçe ayırmak; herhangi bir ulus ötesi ortaklığın bir miktar maliyeti vardır. Yerel

yönetimler arasında bu ortaklığın devam etmesi için çok büyük bir miktar olmasa bile yıllık bir bütçe tahsis edebilmesi yararlı olacaktır.

Özden ve Gündüz, kardeş şehir kurma sürecinin belirli aşamalarının ve kardeş şehir yolunda atılması gereken 6 adımın olduğunu belirterek bu adımları şu şekilde sıralamışlardır (Özden ve Gündüz, 2017: 20):

1. Amacın belirlenmesi, 2. Ortağı bulma,

3. Ortaklık sözleşmesini hazırlama ve tamamlama, 4. Planlama,

5. Uygulama,

6. Uygulamayı değerlendirerek gelecek için dersler çıkarma.

İki şehir arasındaki işbirliği, ilgili yerel yönetimlerin kardeş şehir konusundaki ulusal prosedürlerinin tamamlanması ve imzalanan işbirliği protokolü ile resmiyet kazanmaktadır. İşbirliği protokolü kardeş şehir ilişkisinin hedefini, amacını, kapsamını, mali yükümlülükleri, işbirliği alanlarını ve tarafların diğer yükümlülüklerini içeren metinlerdir. Protokoller, uygulama farklılıkları olmakla birlikte, genelde taraf yerel yönetimlerin meclisleri tarafından kabul edilmeleri ile geçerlilik kazanırlar (Oktay, 2014: 13).

Tüm bu bilgiler ışığında kardeş şehir ilişkisi kurulurken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir (Meriç, 2012: 54):

 Kardeş kentler coğrafi yapı, sosyolojik özellikler, tarihi bağlar vb. ortak özelliklere sahip olmalıdır.

 Kardeş şehir ilişkileri kısa vadeli çıkarlar için değil, uzun vadeli stratejik ortaklıklar oluşturacak şekilde tesis edilmelidir.

 Kardeş kent ilişkisi, yerel yönetimler başta olmak üzere kurumlar arasında karşılıklı fayda sağlayacak şekilde tesis edilmeli, kurumlar karşılıklı projeler yürütülmesi konusunda istekli olmalıdır.

 Yerel yönetimler protokol imzalamadan önce karşılıklı ziyaretler ve belli bazı projelerde ortak çalışma ile birbirlerini tanıma yoluna gitmelidirler. Çünkü protokol öncesinde ortaklaşa yürütülecek etkin projeler, kurulacak kardeş kent ilişkisinin niteliği konusunda önemli ölçüde ipucu verir.

 Kurulacak olan ortaklıklarda özel sektör - kamu ortaklıkları mutlaka yer almalı yönetişime azami önem verilmelidir.

 Kurulacak ortaklık sadece belediyeyi değil sivil toplum kuruluşlarından yerel halka kadar toplumun birçok kesimini içine almalıdır. Başarılı kardeş kent çalışmalarında özellikle sivil toplum kuruluşlarının ve ortak özelliklere sahip yerel halkın payı çok büyüktür.

 Yürütülen projelerde yerel halkın katılımının sağlanması projelerin yaygınlaşmasına olumlu ölçüde katkıda bulunacaktır.

 Bu konuda faaliyet gösteren ağlara olan üyelikler etkin çalışma konusunda fayda sağlayacaktır.

 Yerel yönetimlerde mutlaka bu konuda çalışan birimlerin olması ve bu birimlerin yabancı dil bilgisini haiz yüksek nitelikte personel ile donatılması gerekmektedir.

Ülkemizde kardeş şehir ilişkileri genel olarak kişisel tanışıklıklar üzerinden kurulmaktadır. Dönemin belediye başkanı veya meclis üyelerinin bağlantıları üzerinden ve gerekli çalışma yapılmadan kurulan bu ilişkiler sürdürülebilir fayda sunamamakta,

sembolik bir ilişkisinin ötesine geçememekte ve atıl bir duruma gelmektedir. O kentin vatandaşları ise zaten kardeş kentlerinden habersizdir. Halbuki kardeş şehir ilişkisi ile hizmet kalitesinin arttırılması ve ortaklıklardan fayda sağlanması amaçlanmalıdır. Bu da kardeş şehir ilişkilerinin tematik zeminde, sektörel olarak kurulmasıyla mümkün olabilir. İşlevsel kardeş kent ilişkileri işbirliği alanlarının, işbirliği içeriğinin, boyutlarının ve tarafların üstlenebileceği rollerin belirlenmesiyle mümkündür (Özden ve Gündüz, 2017: 10).

Üyelerine kardeş şehircilikle ilgili rehberlik eden TDBB’ye göre de kardeşlik eşleşmelerinin başarılı olabilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır (www.kardessehirler.org.tr, 2017):

 Kardeş şehir seçiminde tarihi misyon, demografik yapı, kültürel değerler, kentsel, coğrafi ve sektörel özellikler gibi alanlarda benzerlikler bulunmasına dikkat edilmelidir.

 Kardeş şehir seçimi ve kardeş şehirlerle proje üretimi süreçlerinde merkezi bürokrasinin yönlendirmeleri yerine yerel kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, belediye birlikleri ve uluslararası örgütlerin danışmanlığına başvurulmalıdır.  Kardeş şehir ilişkisine dair ortak bir amaç belirlenmelidir. Kardeş şehirle

“neden” kardeş şehir olunduğuna dair net bir fikir olmalı, amaç, somut bir proje veya işbirliği alanı şeklinde protokolde yer almalıdır.

 Süreci takip etmek ve geliştirmek amacıyla, belediyelerde, gönüllü ve uzmanlardan oluşan “kardeş şehir birimi” veya “irtibat ofisi” kurulmalıdır.  Temaslar ve üretilecek projeler belediye başkanları ve meclisleriyle sınırlı

kalmamalı, toplumu kapsamalı ve görünür olmalıdır. Spor kulüpleri, okullar, spor/hobi dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve iş adamları proje üretmeleri ve projelere katılmaları konusunda teşvik edilmelidir. Medya kanalıyla toplum, kardeş şehirler konusunda bilgilendirilmeli, vatandaşlara, şehirlerin sorunları ve çözüm yolları konusunda interaktif diyalog kurabileceği ortamlar sağlanmalıdır.  Okullar ve gençler sürece özellikle dahil edilmeli, uzun vadeli bireysel ilişkiler

kurulmalıdır. Gençlerin yanında, öğretmenleri, aileleri ve okul personelini de içeren projeler geliştirilmelidir. Örneğin; internet üzerinden iki şehirdeki

okullara ortak ders verilmesi, öğrenci/öğretmen değişim programları, gençlik kampları, mektup arkadaşlıkları, sosyal sorumluluk projeleri vs.

 Uygulanan projelerde güncel meseleler (çevre sorunları, insan hakları, barış ve demokrasinin inşası, sosyal entegrasyon, şehirleşme, futbol vs.) takip edilmelidir.

 Tecrübe paylaşımı ile yeni imkanlar ve teknolojiler sürekli takip edilmelidir.  Süresiz kardeş şehir ilişkilerinin işlevsizleşmesi riskine karşı protokoller beş

yıllık hazırlanmalı ve etkinliği devam ettiği takdirde yenilenmelidir.

 Büyükşehirler bir ülkeden en fazla üç, diğer il ve ilçeler bir ülkeden en fazla bir kardeş belediye protokolü imzalayabilmelidir.

 Veritabanı oluşturma, envanter hazırlama ve bütçe planlama işleri titizlikle sürdürülmeli ve kaynak oluşturmaya dönük yerel etkinlikler düzenlenmelidir.

Kardeş şehir kapsamına dair De Leon (2002: 1): “Bir toplulukta var olan her şey kardeş şehir konusuna dönüşebilir. Sağlık, çevre, sanat, kamu güvenliği, iş geliştirme, gençlik ve spor gibi tüm alanlarda projelere yürütülebilir” demiştir. Türkiye’de ve dünyada oluşturulan ve oluşturulma potansiyeli olan işbirliği alanları ise şu şekilde sıralanabilir: Alt yapı tesislerinin kurulması ve işletilmesi, ulaşım, katı atık yönetimi, enerji, halk sağlığı, toplumsal hizmetler, eğitim, kültürel varlıkların korunması ve geliştirilmesi, ekonomik kalkınma, özellikle turizm alanında sektörel kalkınma, bölgesel kalkınma stratejilerinin oluşturulması ve kamuoyu duyarlılığının artırılması (Özcan, 2006: 22-25).

Kardeş şehir ilişkisi dışında, iki şehir arasında uzun ya da kısa süreli belli bir konuda, örneğin bir proje çerçevesinde, işbirliği protokolüne dayalı ilişkiler de kurulabilmektedir. İki şehir arasındaki ilişkilerin diğer bir örneği de iyi niyet mektuplarıdır (Oktay, 2014: 13). İşbirliği protokolleri, resmi olarak kardeş kent ilişkileri ile aynı prosedürleri gerektirse de belli alanlarda ve belirli sürelerde işbirliği ve bir ülkeden ikinci bir ortaklık kurulmak istendiğinde tercih edilmektedir. Bir diğer tercih edilen yöntem olan “İyi Niyet Mektubu” olarak da adlandırılan “Mutabakat Zaptı” ise iki kent arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için iyi niyetlerin beyan edildiği çok daha az

resmi prosedür ihtiva eden iki kent üst düzey yetkilisinin imzaladığı anlaşmadır (Meriç, 2012: 53).

Kardeş şehir uygulamalarının kurulması ve devamlılığının sağlanmasının önündeki en büyük engellerden birisi de belediye kadrolarında yabancı dil bilen personel konusundaki yetersizliklerdir. Ayrıca, profesyonel bir ekibe dayanmaksızın, zaten kendileri için yeterince iş yükü bulunan belediye personelinin bir de bu işler nedeniyle fazladan iş yükü altına girmesi de engel oluşturmaktadır. Bu sebeple gerekli araştırmalar ve yazışmalar yapılamamakta, kurulan kardeşlik köprüsü zayıf olmaktadır. Başarılı bir kardeşlik sürecinin işleyebilmesi için belediyelerin kadrolarını oluştururken bu konuda özenli davranmaları, konuyla ilgili uzmanlaşmış ve bu işe odaklanmış bir ekip kurmaları ile mümkün olabilmektedir.

Kardeş şehir ilişkilerinde siyasi çıkarların etkilerini de görebilmekteyiz. Ortadoğu’da devam eden şiddet olayları yirmi birinci yüzyılda barışçıl bir dünya düzenine en çok engel oluşturan sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Objektif kritlerlere göre Irak’taki şehirlerin dünyanın en tehlikeli şehirleri olmasına rağmen ABD bu ülke ile kardeş şehir ilişkilerini güçlendirme kararı almıştır. Buna karşın Filistinli şehirler ile kardeşlik ortaklıkları ABD tarafından reddedilmiştir (Lloyd, 2010: 58). Dolayısı ile kalıcı barışın sağlanması için ülkelerin siyasi çıkarlarının yerel nitelikte ortaklıklarla çatışmaması gerekmektedir.

Ayrıca kardeş şehir ilişkisi kuran yerel aktörler özellikle siyasi çekişmeden veya ülkeleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklardan etkilenmemeye özen göstermelidir (Lloyd, 2010: 42). Bunun en somut örneği 2008 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde, 25 Haziran – 10 Ağustos 2008 tarihleri arasında düzenlenen Melbourne Uluslararası Film Festivali’nde yaşanmıştır. Çin hükümeti ulusal çıkarlarına aykırı bulduğu ve uluslararası bir tehdit olarak algıladığı “Aşkın On Koşulu” isimli filmin

yayınlanmamasını, aksi halde Çin’in Tianjin şehri ile Melbourne şehri arasındaki 29 yıllık kardeş şehir ilişkisini sona erdirmekle tehdit etmiştir (www.odt.co.nz, 2017).

Kardeş şehir ilişkilerinin kurulmasının birçok işlevi bulunmaktadır. En temel işlevi şehirler arasında iyi ilişkiler kurulmasını sağlamaktır (Oktay, 2014: 16-17). Kardeşlik ilişkisinin kurulması, belediyelere çok şey kazandırabileceği gibi küreselleşen dünya düzeninin bir parçası olmanın da gereğidir. Bu tür ilişkilerin kurulması ile

ekonomik kalkınmanın sağlanması, bilgi ve teknoloji transferlerinin yapılması, deneyim ve bilgilerin paylaşılması gibi faydalar sağlanabilmektedir.

Kardeş şehirler, karşılıklı işbirliğinin bir parçası olarak bu şehirlerin karşılıklı ekonomik teşviklerini, ticaret anlaşmalarını, bilgi ve kaynak paylaşımını sağlamaktadır (Shanks, 2016: 4). Kardeş şehir aynı zamanda o kentin küresel ve yerel bağlantı ağıdır. Özellikle kültür ve eğitim alışverişi, güncel bir konu olan göç yönetimi, yatırım ve turizm gibi alanlarda başta o kente ve bununla bağlantılı olarak o ülkeye önemli katkılar sunmaktadır (Yamin ve Utami, 2016: 403).

Kardeş şehirlerle kurulan ilişkiler ile o kentin uluslararası alanda cazibesinin artması, yine uluslararası alanda bir kimlik kazanmış olması, sunulan dünya çapında hizmetlerin kardeş şehir ilişkileri ile dünya kamuoyuna gösterilmesi açısından da önem arz etmektedir. Ayrıca günümüz dünyasında kurulan ilişkiler ve oluşturulan işbirlikleri de bir kurumun ve/veya kentin uluslararası alanda öncü ve lider bir konumu yakalamasında ve bu konumu korumasında önemli rol oynamaktadır (Ermiş, 2012: 21). Kardeş şehir ilişkileri birbirinden oldukça farklı kültürler yanında yakın kültürler arasında zaman içinde azalmış ilişkilerin tekrar gelişmesinde önemli role sahiptir (Oktay, 2014: 14).

Tüm boyutlarıyla üzerinde düşünülerek oluşturulmuş iyi bir kardeşlik ortaklığı belediyelere görüş alışverişinde bulunma ve farklı bakış açılarını anlama fırsatını da verir. Bu, aynı zamanda hem belediye personelinin hem de o yörede yaşan halkın farklı ülkelerden insanlar ile ilişki kurmasına ve kendine güvenini kazanmasına olanak tanımaktadır (www.twinning.org, 2017).

Bu açıklamalar ışığında kardeş şehir olmanın olumlu tarafları şu şekilde özetlenebilir (Akman ve Akman, 2017: 244):

 Diplomatik ilişkilerde yerel yönetimlerin de bir etkisinin olması,

 Kardeş şehir ilişkileri vasıtasıyla geliştirilen ortaklıkların hem şehre ve hemşerilere yayılması hem de ticaret ve sanayi odaları ile kalkınma ajansı gibi kurumlar arasında da işbirliği yapılmasına katkı sağlaması,