• Sonuç bulunamadı

Kültür Varlıklarının Yasa Dışı Ticaretinin Önlenmesi ve Temel Koruma Prensiplerine İlişkin Uluslararası Belgeler Prensiplerine İlişkin Uluslararası Belgeler

DÜŞÜNSEL TEMELLER

BÖLÜM 2: ULUSLARARASI HUKUKTA KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ KORUNMASI VARLIKLARININ KORUNMASI

2.4. Kültür Varlıklarının Yasa Dışı Ticaretinin Önlenmesi ve Temel Koruma Prensiplerine İlişkin Uluslararası Belgeler Prensiplerine İlişkin Uluslararası Belgeler

1931 tarihli tarihi eserlerin restorasyonuna ilişkin Atina Tüzüğü, kültürel mirasın korunması bakımından önde gelen uluslararası belgelerden birisi olarak kabul edilmekte ve Milletler Cemiyeti’nin bir eseri olan bu Tüzük’ün, 1945 yılında UNESCO’nun kurulmasıyla önemli mesafeler kat edilmesine bir basamak olduğu ileri sürülmektedir.281 Uluslararası alanda, kültür varlıklarının korunmasına ilişkin mihenk taşları olarak 1964 tarihli Eski Eserlerin Korunması ve Restorasyonu’na ilişkin Venedik Tüzüğü ve 1972 tarihli Dünya Kültür ve Doğal Mirasının Korunmasına ilişkin Paris Sözleşmesi belirtilmektedir.

1931 tarihli Atina Tüzüğü, Uluslararası Müzeler Ofisi tarafından Atina’da düzenlenen konferans sonrasında, tarihi eserlerin korunmasına yönelik temel prensiplerin ortaya konulduğu bir belgedir.282 Bu anlamda, Tüzük, tarihi eserlerin korunması ve restorasyonuna ilişkin bilimsel prensiplerin ortaya konulduğu ilk uluslararası belge olarak ifade edilmektedir. Kamu yararı- özel mülkiyet dengesine dikkat çekmekte, özel hukuktan kaynaklanan temel haklar ile kamu hukukunun uyumlaştırılmasının güçlüğü ve kamunun ortak menfaatleri için özel mülkiyet sahiplerinin fedakârlık yapmasının kabul edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Yine bu Tüzük’de olağanüstü ve acil hallerde kamu otoritelerinin koruma konusunda güçlendirilmesi ihtiyacına vurgu yapılmıştır.283

Venedik Tüzüğü ise modern koruma doktrinlerinin temeli olarak kabul edilmekte, bu belgede tek tek eserlerin yanı sıra medeniyetlerin bir delili olan şehir ve kasaba

280 Kozacıoğlu – Türkiye, s.16,17.

281 Salla, s.5.

282 Atina Tüzüğü’nün İngilizce metni için bkz: Charter of Athens (1933) IV International Congress for Modern Architecture, http://www.getty.edu/conservation/publications_resources/research_resources /charters /charter04.html (12 Mayıs 2014).

77

yerleşimlerinin de bütüncül bir biçimde ele alınmasına değinilmektedir.284 Tüzüğün, hazırlandığı dönem dikkate alındığında günümüz problemlerine ve ihtiyaçlarına cevap olup olamayacağı noktasında değerlendirmeler yapılmaktadır. Tüzüğün günümüzde de geçmişte sahip olduğu değeri taşıdığı ve birçok güncel konuya ışık tuttuğu ifade edilmektedir.285 Tüzük ile getirilen koruma çemberi, harika sanat eserlerinin ötesinde daha mütevazı ancak zamana şahitlik eden eserleri de içerisine almaktadır. Dolayısıyla koruma nosyonu, sadece mimari ve estetik özelliklere sahip eserlerin korunmasını değil, aynı zamanda tarihe tanıklık etmiş olan ve geçmişin delili olan eserlerin de korunmasını içermektedir. Bu bakımdan, uluslararası toplumun en önemli aktörleri olan devletlerin geçmişe tanıklık eden eserlerin, kendi ulusal şartlarına uygun olarak geleceğe taşınması için planlama yapmak ödevi bulunduğu belirtilmektedir.286

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu Genel Konferansı 12 Ekim-14 Kasım 1970 tarihleri arasında Paris’te yaptığı XVI. Dönem toplantısı sonunda, Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sözleşme imzaya açılmıştır.

Bu Sözleşme hükümlerine göre, dinsel nitelikte olsun olmasın, her Devlet tarafından arkeoloji, tarih öncesi, tarih, sanat veya bilim için önemli olarak gösterilen ve aşağıdaki kategorilere giren değerler kültür varlığı sayılırlar287:

a) Az bulunur zooloji, botanik, mineraloji ve anatomi örnekleri ile koleksiyonlar, paleontoloji bakımından değer taşıyan nesneler;

b) Bilim ve teknik tarihi ile askeri ve sosyal tarihi kapsayan tarihe, ulusların idare adamlarının, bilginlerinin, düşünür ve sanatçılarının hayatlarına ve önemli olaylara değin varlıklar;

284 Venedik Tüzüğü, 1964 yılında Venedik’de düzenlenen İkinci Mimarlar ve Tarihi Eser Teknisyenleri Uluslararası Sempozyumunda kabul edilen 13 adet tavsiye kararından oluşmaktadır. Tüzüğün İngilizce metni için bkz: http://www.icomos.org/venicecharter2004/index.html (12 Mayıs 2014).

285 Cevat Erder, The Venice Charter Under Review, Ankara, 1977, s.1 http://www.icomos.org/venicecharter2004 /erder.pdf(10 Kasım 2014).

286 Salla, s.6.

287 Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sözleşme, http://www.unesco.org.tr/dokumanlar/yerinden_edilmis_k_v/1970_ SOZLESME.pdf(20 Aralık 2013).

78

c) Kanuna uygun veya aykırı olarak yapılan kazı ve arkeolojik bulgu ürünleri; d) Tarih ve sanat değeri taşıyan anıtlar ile arkeolojik sitelerden artakalmış kırık, dağınık parçalar;

e) Yüz yıldan daha eskiye ait sikke, hakkedilmiş mühür, kitabe ve benzeri şeyler;

f) Etnolojik gereçler;

g) Sanat değeri bulunan aşağıda gösterilmiş varlıklar:

I) Her türlü satıh üzerine, her türlü malzeme ile ve elle yapılmış tablolar, resimler, desenler (elle süslenmiş imalat ürünleri ile sanayi ürünü desenler bunların dışındadır);

II) Her türlü malzemeden yapılmış orijinal heykeller, heykelcilik sanatına değin ürünler;

III) Orijinal gravürler, baskılar ve taş basmalar;

IV) Her türlü malzemeden meydana getirilmiş sanat değeri bulunan montajlar ve asamblajlar;

h) Az bulunur el yazmaları, 1500 yıllarından önce yapılmış baskılar, tarih, edebiyat ve bilim yönünden özel önem taşıyan eski kitaplar, yayınlar, belgeler (tek veya koleksiyon halinde);

i) Posta ve damga pulları ile benzeri pullar tek veya koleksiyon halinde; j) Arşivler (plak, fotoğraf ve sinema arşivleri dâhil);

k) Yüz yılı aşkın döşeme eşyaları ve eski müzik aletleri.

Sözleşme üye devletlere birçok sorumluluk yüklemekte ve ortak ilkeler ve yasal alt yapı oluşturulmasını öngörmektedir. “Bu Sözleşmeye taraf olarak katılmış bulunan Devletler kendi kültür varlıklarının kanunsuz ithal, ihraç ve mülkiyet transferlerine karşı korunmasını sağlamak amacı ile ve aşağıda sıralanmış görevleri etkili olacak şekilde yerine getirmek üzere ülkelerinde, şayet mevcut değilse, kendilerine uygun düşen

79

koşullar içerisinde ve yeter sayıda kalifiye personelden oluşan bir veya birkaç ‘ Kültür varlıklarını koruma servisi’ meydana getirmeyi taahhüt ederler:288

a) Kültür varlıklarının korunmasını, özellikle önemli sayılan kültür varlılarının kanunsuz ithal, ihraç ve mülkiyet transferlerinin önlenmesini sağlayacak kanun ve tüzük tasarılarının, metinlerinin hazırlanmasına katkıda bulunmak;

b) İhraç edilmesi, ulusal kültür varlıklarında hissedilir bir yoksullaşmanın nedeni olacak kamu veya kişi malı, önemli kültür varlıklarının, ulusal düzeyde korunması esasına uygun bir envantere göre listesini yapmak ve bunu günü gününe işlemek;

c) Kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi için gerekli (müzeler, kütüphaneler, arşivler, laboratuarlar, atölyeler vb.) gibi teknik ve bilimsel kuruluşların gelişmelerini veya meydana getirilmelerini teşvik etmek;

d) Arkeolojik kazıların kontrolü işini düzenlemek, belirli kültür varlıklarının “yerinde” muhafazasını sağlamak ve ileride yapılacak kazılara tahsis edilmiş belirli bölgeleri korumak

e) Koleksiyoncu, muhafız, antikacı vb. gibi kimseler için, işbu Sözleşmede belirtilmiş ahlakçı ilkelere uygun kurallar koymak ve bunlara uyulmasını gözetmek;

f) Bütün Devletlerin kültür varlıklarına karşı saygı duygusu uyandırmak ve geliştirmek için eğitici cabalar harcamak ve bu Sözleşme hükümleri hakkında geniş ölçüde bilgi yaymak;

g) Her kültür varlığı kayboluşu karşısında, bunun en uygun ilan yolu ile duyurulmasına titizlik göstermek”

Sözleşmeye taraf olarak katılmış bulunan Devletler aşağıdaki hususları taahhüt ederler:289

288 Sözleşme 5. madde.

80

a) Eğitme, bilgilendirme ve uyanık davranma yollarında, bu Sözleşmede taraf Devletlerin kanunsuz olarak kaçırılmış kültür varlıklarının transferini önlemek amacıyla kendi özel koşullarına göre ceza ve idare tedbirleri alarak antikacıları, edindikleri her kültür varlığı için bunu nereden edinildiğini, alınış fiyatını, satıcısının kimliğini gösteren bir kütük defteri tutmaya zorlamak ve kültür varlıkları alıcısına satın aldığı malın ihracı yasaklanmış kültür varlıklarından olabileceğini duyurmak;

b) Eğitim yolu ile halkta kültür varlıklarının değeri, hırsızlıkların, kaçak kazıların, kanunsuz ihraçların bu varlıkları için nasıl bir tehlike teşkil ettiği hakkında duygu uyandırmaya ve bunu geliştirmeye gayret göstermek.” kurallarına yer vermek suretiyle bir takım sorumluluklara vurgu yapılmıştır. UNESCO sözleşmeleri içerisinde sayı itibariyle en çok devletin onayladığı 1972 tarihli Paris Sözleşmesi, erken dönem koruma çabalarını ileriye taşımış, kültür ve tabiat varlılarının bir arada ele alınması anlayışını ortaya koymuştur.290 Modernleşmenin getirdiği tehlikelerin yanı sıra gelişen ekonomik ve sosyal şartlar, kültür ve doğa bir aradalığı anlayışını kaçınılmaz olarak benimsetmiştir. Örneğin, toplum ile toplumu kuşatan doğa arasındaki hayati bağ, geleneksel kültür ile doğal kaynakların kullanımı ve ekonomik aktiviteler ile doğal kaynakların kıtlığı arasında ki ilişki bu birlikteliğe işaret etmektedir.291

Paris Sözleşmesi’nin Önsözünde, ekonomik, teknolojik ve bilimsel yönden geri kalmış devletlerin kültür ve tabiat varlıklarını korumada yaşadıkları güçlüklerin, uluslararası ortak bir duruş ile aşılabileceğine vurgu yapılmaktadır. Bu duruşu somutlaştırmak açısından, belirlenen kriterleri taşıyan tarihi ve doğal varlıkların korunması için bir fon oluşturulmuş ve kültürel mirasın tanımlanması ve rehabilitasyonunun çok ötesinde tüm teknik ve bilimsel ihtiyaçların karşılanmak suretiyle eserlerin restorasyonu, yerel bazda teknik eleman yetiştirilmesi ve teknolojik ekipman desteğinin temin edilmesi gibi çok temel ve gerekli koruma fonksiyonlarının üstlenilmesi sağlanmıştır. Eserlerin

290 Türkiye, 14 Kasım 1970 tarihinde Paris’de imzalanan sözleşmeye taraf değildir. http://portal.unesco.org/en/ev. phpURL_ID=13039&URL_DO=DO_TOPIC&URL_SECTION=201.html#STATE_PARTIES (25 Şubat 2013).

81

korunmasında temel sorumluluk üye devlete ait olmakla birlikte kaynakların yetersiz olduğu hallerde fon devreye girebilmektedir.292

Sözleşme, egemen-bağımsız devletlerin sahip olduğu değerlerin aynı zamanda tüm insanlığın endişesi olduğu fikrini kurumsallaştırmaktadır. Bu nedenle eserlerin hangi ülkede olursa olsun tüm dünya uluslarınca korunması gerekmektedir.293

Öte yandan, sözleşmenin getirdiği Dünya Mirası Listesine kayıt için aranan üye devlet rızası uygulamada koruma çemberinin daralmasına neden olmaktadır. Kimi hallerde, etnik veya dini azınlıkların sahip olduğu çok değerli eserler, egemen devletin rıza göstermemesi nedeniyle koruma dışı kalabilmektedir.294