• Sonuç bulunamadı

Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair 1954 Tarihli Uluslararası Lahey Sözleşmesi Tarihli Uluslararası Lahey Sözleşmesi

DÜŞÜNSEL TEMELLER

BÖLÜM 2: ULUSLARARASI HUKUKTA KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ KORUNMASI VARLIKLARININ KORUNMASI

2.2. Savaş ve Silahlı Çatışma Dönemlerinde Kültür Varlıklarının Korunması ve İnsancıl Hukuk İnsancıl Hukuk

2.2.3. Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair 1954 Tarihli Uluslararası Lahey Sözleşmesi Tarihli Uluslararası Lahey Sözleşmesi

İkinci Dünya Savaşının karanlığından çıkan dünya, kalıcı barışın sağlanması ve insanlığın korunması adına faaliyet gösterecek olan Birleşmiş Milletler örgütünün

174 Pictet, s.201.

175 Pictet, s.203.

176 Protocol Additional to the Geneva Conventions of 12 August 1949, and relating to the Protection of Victims of International Armed Conflicts (Protocol I), 8 June 1977. http://www.icrc.org/applic/ihl/ihl.nsf/ Article.xsp?action=openDocument&documentId=D76C3391F1A412C5C12563CD0051DCEB (13 Ocak 2014).

177 1’nolu Ek Protokol madde 53.

178 1’nolu Ek Protokol madde 53.

179 2 No’lu Ek Protokol 16. madde ( Protocol Additional to the Geneva Conventions of 12 August 1949, and relating to the Protection of Victims of Non-International Armed Conflicts (Protocol II), 8 June 1977.)

http://www.icrc.org/applic/ihl/ihl.nsf/Article.xsp?action=openDocument&documentId=23F37F921C55419EC12563 CD0051E8DD (13 Ocak 2014).

52

kurulmasına şahit olmuştur. BM bir insan hakları platformu olarak görev yapmaya başlamış ve bu bağlamda 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini yayımlamıştır.180 Beyanname doğrudan insan haklarının korunmasına yönelmiş ve bu arada kültür varlıklarının korunmasına ilişkin de kimi ifadelere yer vermiştir. Beyannamenin 27. maddesi aşağıdaki şekildedir:181

“1.Herkes toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılma, güzel sanatlardan yararlanma, bilimsel gelişmeye katılma ve bundan yararlanma hakkına sahiptir. 2. Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.”

Bu Beyannamenin sonrasında, doğrudan kültür varlıklarının korunmasına hizmet eden ve daha güçlü bir argüman olan 1954 tarihli Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Lahey Sözleşmesi imzalanmıştır.182 Aynı yıl Sözleşmeye ilk ek protokol imzaya açılmış, 1999 yılında ise ikinci ek protokol imzalanmıştır. Sözleşmenin önsözünün ikinci ve üçüncü paragraflarında aşağıdaki ifadeler yer almıştır:

Her millet dünya kültürüne kendinden bir şey katmış olduğu cihetle, hangi millete ait olursa olsun, kültür eserlerine karşı vâki olacak tecavüzlerin bütün insanlığın kültür mamelekine karşı işlenmiş tecavüzler sayılacağına inanmış; mevcut kültür mamelekinin muhafazasının bütün dünya milletleri için büyük önem taşıdığını ve bu mamelekin milletlerarası ölçüde korunması gerektiğini müşahede etmiş...

Sözleşmenin İngilizce orijinal metnine bakıldığında “all people” yani “tüm insanlar” terimine yer verilmiştir. Ayrıca her ne kadar Türkçe’ye “mamelek” olarak çevrilmiş ise de orijinal metinde yer alan “heritage” kavramı, Türkçe karşılığı “miras” olarak çevrilmesi halinde, sözleşmeci ulusların asıl niyeti ortaya çıkmış olacaktır.

180 BM İnsan Hakları Beyannamesi’nin tam metni için bkz: http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insan hak lari/pdf01/203-208.pdf (18 Ocak 2014).

181 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 27. madde.

182 Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Lahey Sözleşmesi, http:// www.unesco.org.tr/dokumanlar/somutkulturelmiras/Laheey.pdf (18 Ocak 2014).

53

Böylece ilk defa bir sözleşmede “kültür varlığı” yerine “kültürel miras” kavramına yer verilmiş ve sözleşmenin amacının insanlığın ortak mirasının gelecek kuşaklara aktarılması olduğu vurgulanmıştır.183 Yine burada dikkati çeken bir diğer nokta ise; sözleşmenin miras kavramından bahsederken “devlet”e değil “insanlığa” atıf yapmış olmasıdır.184 Böylece sözleşme ile bir taraftan mirasın devlet sınırları ötesinde tüm insanlığa ait olduğuna dikkat çekilmekte, diğer taraftan da sadece devletlere sorumluluk yüklenmemekte ayrıca insan topluluklarına da sorumluluk yüklenmektedir.185

1954 Lahey Sözleşmesinin 1. maddesinde kültür varlıkları şöyle tanımlanmaktadır186: “a.Dinî veya lâik, mimari, tarihi anıtlarla sanat anıtları, arkeolojik değerlerdeki yerler, bütünü itibariyle tarihi veya artistik bir alâka arz eden yapı toplulukları, sanat eserleri, el yazmaları, kitap ve başkaca tarihi, artistik veya arkeolojik değer taşıyan eşya, keza yukarıda bildirilen servetlerden mürekkep bütün koleksiyonlarıyla önemli kitap, arşiv prodüksiyon koleksiyonları ve emsali gibi milletlerin kültür mameleklerinde büyük önemde yeri olan menkul ve gayrimenkul mallar,

b. Gerçek ve başlıca görevi (a) fıkrasında zikredilen menkul kültür mallarını koruma veya teşhirden ibaret olan müze, büyük kitaplık, arşiv deposu gibi binalarla (a) fıkrasında açıklanan menkul kültür mallarının silâhlı bir çatışma halinde korunmasına mahsus sığınaklar,

c. (a) ve (b) fıkralarında tarif edilen kültür mallarını büyükçe sayıda içine alan ve anıt merkezleri denilen merkezler.”

Madde metninde yer alan tanımın, kamuya ve özele ait taşınır ve taşınmaz varlıklarını içerdiği, önsöz ile beraber okunduğunda, kültür varlığının “önemli” olup olmadığının

183 Ana Filiba Vrdoljak, “Cultural Heritage in Human rights and Humanitarian Law”, in International

Humanitarian Law and International Human Rights Law, ed. Orna Ben-Naftali New York: Oxford University

Press, 2011, s.272.

184 Vrdoljak, s.272.

185 Vrdoljak, s.272.

54

belirlenmesinin sadece varlığın bulunduğu devlete değil “insanlığa” ait olduğu ileri sürülmektedir.187

Sözleşmenin, muhtemeldir ki, en önemli maddesi 4. maddedir:

“1.Yüksek Âkıd Taraflar, gerek kendi ülkeleri üzerinde gerek diğer Yüksek Âkıd Tarafların ülkelerinde bulunan kültür mallarıyla bunların korunma tesislerini ve civarlarındaki yerleri, silâhlı bir çatışma halinde bu eserleri tahribe veya bozulmaya maruz bırakabilecek maksatlar için kullanmaktan sakınmak ve bu mallara karşı her türlü düşmanca davranıştan kaçınmak suretiyle işbu mallara riayeti taahhüt ederler.

2.İşbu maddenin birinci fıkrasında açıklanan taahhütler, ancak askerî bir zaruretin kaçınılmaz hükmü altında ihlâl olunabilir.

3.Yüksek Âkıd Taraflar, kültür mallarının, her ne yoldan olursa olsun, çalınmasını, yağma edilmesini veya kaçırılmasını ve bunlara karşı girişilecek her türlü tahrip fiilini men etmeyi, önlemeyi, icabında bu türlü hareketleri durdurmayı da ayrıca taahhüt ederler. Keza başka bir Yüksek Âkıd Tarafın ülkesi üzerinde bulunan menkul kültür mallarına el koymaktan sakınırlar. 4.Kültür mallarına karşı herhangi bir misilleme hareketine girişmekten sakınırlar.

5.Bir Yüksek Âkıd Taraf, başka bir Yüksek Âkıd Tarafın 3 üncü maddede bildirilen emniyet altına alma tedbirlerine riayet etmediği sebebine dayanarak işbu Yüksek Âkıd Tarafa karşı 4 üncü madde ile bağlandığı mükellefiyetlerden sıyrılamaz.”

Barış zamanında 4. maddede yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemiş olması, silahlı çatışma halinde maddede yer alan sorumluluklardan kaçınma hakkı vermez.188Sözleşmenin 8. Maddesinde, silâhlı bir çatışma halinde menkul kültür

187 Vrdoljak, s.273. Vrdoljak çalışmasının aynı kısmında, bir kültür varlığının korunmayı gerektirecek öneme sahip olup olmadığının sadece varlığın bulunduğu ülkeye ait olduğunu ileri sürmek suretiyle, kendisinin yukarıda ifade edilen görüşüne karşı çıkan bilim adamları bulunduğunu ifade etmektedir.

55

mallarının muhafazasına mahsus, sayısı mahdut, bir kısım sığınak, anıt merkezleri ve büyük önem taşıyan başlıca gayrimenkul malların özel koruma altına alınabilecekleri ve fakat bu malların, özel koruma altında bulunan kültür malları milletlerarası sicilline kaydedilmekle özel koruma altına alınabilecekleri düzenlenmiştir.189 Bu Sözleşmede son olarak 19. madde hükmüne değinmekte yarar bulunmaktadır. Bu maddeye göre; milletlerarası mahiyette olmayıp taraflardan birinin ülkesinde silâhlı bir çatışma halinde, hasım taraflardan her biri, bu Sözleşmenin hiç değilse kültür mallarına karşı saygılı olunmasıyla ilgili hükümlerine riayetle mükellef olacaklardır.190 Ayrıca çatışmada hasım taraflar, özel anlaşma yoluyla işbu Sözleşmenin diğer hükümlerinden bir kısmını veya tamamını yürürlüğe koymağa gayret edeceklerdir.191 1954 tarihli Lahey Sözleşmesi 100’den fazla ülke tarafından imzalanmıştır.1921980’lerin sonuna doğru Soğuk Savaşın sona ermesini müteakip, Balkanlarda ve Ortadoğu’da çıkan kanlı savaşlarda, insanlık, bir taraftan insan haklarının ayaklar altına alındığı, asker-sivil çocuk-kadın ayrımı yapılmadan türlü işkencelerin ve katliamların cereyan ettiği sahnelere şahit olurken; diğer yandan da etnik temizliğin bir yansıması olarak kültür varlıklarının harap edilmesine tanıklık yapmıştır.193 Yine bu karanlık tabloyu takiben 1989 yılında 1954 Lahey Sözleşmesinin yaptırımlar ve kurumsal alt yapılar yönüyle güçlendirilmesini hedefleyen İkinci protokol imzalanmıştır.194

İran, Irak, Kuveyt ve Yugoslavya’da şahit olunan kültürel varlık tahribatı, Lahey ve Cenova Sözleşmeleri ile oluşturulan yasal çerçevenin çok zayıf olduğunu ortaya

189 Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Lahey Sözleşmesi, 8. madde.

190 Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Lahey Sözleşmesi, “Kültür Varlıklarına Saygı” başlıklı 4. maddesi.

191 Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Lahey Sözleşmesi, 19. Madde.

192Türkiye Sözleşmeyi imzalamış ve 08.11.1965 tarih ve 12145 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 563 sayılı Kanun ile Sözleşmeyi iç hukukun bir parçası haline getirmiştir.Convention for the Protection of Cultural Property in the Event of Armed Conflict with Regulations for the Execution of the Convention 1954, http://portal.unesco.org/en/ev.phpURL_ID=13637&URL_DO=DO_TOPIC&URL_SECTION=201.html#STATE_P ARTIES (13 Ocak 2014).

193 Megan Kossiakoff, “The Art Of War: The Protection Of Cultural Property During The “Siege” Of Sarajevo (1992-95),” DePaul-LCA Journal of Art and Entertainment Law, Vol.14 (2004, Special Edition): Art and War, s. 109-114.

56

koymuştur.195Bağımsız uzmanlarca hazırlanan raporları takiben UNESCO II. Protokolün imzalanması ile sonuçlanacak bir süreci başlatmıştır. İkinci Protokol “gelişmiş koruma” adıyla yeni bir koruma rejimini 1954 Lahey sözleşmesine ek olarak getirmiştir.196

İkinci Protokol, kültür varlıklarının tanımlanmasına ilişkin yeni bir düzenleme getirmemiştir. Ancak, sadece savaş dönemi tedbirlerine ilişkin olan ana sözleşmeye barış zamanında yerine getirilmesi gereken sorumluluklara ilişkin yeni düzenlemelere yer vermiştir.197 Diğer taraftan ana sözleşmede yer alan “askeri gereklilik” istisnasına yeni bir boyut kazandırmıştır. Son olarak, ikinci Protokol “silahlı çatışma” hallerine ilişkin çerçeveyi genişleterek iç ayaklanmalar ve çatışmalar gibi durumları da sözleşme kapsamına almıştır.198