• Sonuç bulunamadı

DÜŞÜNSEL TEMELLER

BÖLÜM 3: ABD’DE KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ KORUNMASI VE DEVLETİN ROLÜ VE DEVLETİN ROLÜ

3.4. ABD Koruma Sisteminin Yasal Çerçevesi

3.4.1. Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına İlişkin Temel Kanunlar

3.4.1.6. Ulusal Tarihi Koruma Kanunu

Ulusal Tarihi Koruma Kanunu (National Historic Preservation Act) Amerika’da tarihi ve kültürel varlıkların korunmasında temel Kanun’dur. Özellikle Kanun’un 106. kısmı önemli düzenlemelere yer vermiştir. Kanun ile federal kurumların kültürel mirası etkileyecek tüm faaliyetlerinin kontrol altına alınması sağlanmıştır.493

Bu Kanun, erken dönem vatandaş-idare işbirliği ile yürütülen koruma faaliyetlerinin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Profesör Rose, kültür ve tarih varlıklarının korunmasının üç basamaklı/aşamalı bir yapı arz ettiğini, birinci basamakta, toplumsal birliktelik hissi oluşturan Amerikan İç Savaşının cereyan ettiği savaş alanlarının korunmasının, ikinci aşamada, şehir ve kasabalarda yer alan binaların mimari özelliklerinin bir bütün olarak korunmasının (historic districts) son aşamanın da, toplum için koruma anlayışının benimsenmesi olduğunu ifade etmekte, UTKK’nın ise bu son aşamayı temsil ettiğini belirtmektedir.494

UTKK üç temel hususu içermektedir: 1) Federal idarelerin yürüttükleri faaliyetlerin kültür ve tabiat varlıkları üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurup bulundurmadıklarının denetimine ilişkin usülün yer aldığı 106. kısım. 2) İlk olarak Tarihi Alanlar/Sitler Kanunu’nu (Historic Sites Act) ile uygulamaya başlanan Ulusal Kayıt Sistemi’ne ilişkin faaliyetlerin devamını temine yönelik hükümler. 3) Ulusal Kayıt Sistemine dahil varlıkların, konumu ve envanter işlemleri bakımından Federal idarelere düşen sorumluluklar.495

Kanunun 106. kısmında yer alan düzenlemeler ile tüm federal kurumların yürüttükleri projelerde, bu projenin sahasında bulunan tarihi ve kültürel varlıklara olabilecek

492 Sebastian, s.6.

493 Rose, s.481,482.

494 Rose, s.481, 482, 484, 488.

495 Julia H. Miller, A Layperson’s Guide To Historic Preservation Law:A Survey of Federal, State, and Local

Laws Governing Historic Resource Protection, Washington, D.C. : National Trust for Historic Preservation,

132

muhtemel etkilerin hesaba katılması ve Danışma Konseyinin konuya ilişkin yorumunun alınabilmesi sağlanmıştır.496 106. kısımda yer alan hükümlere ilişkin yayımlanan “tarihi varlıkların korunması” adıyla 2001 yılı Ocak ayında düzenleyici işlem yürürlüğe konulmuştur.497

106. kısımda yer alan sürecin başlaması için öncelikle sorumlu federal kurum, girişeceği faaliyetin herhangi bir tarihi ve kültürel varlıkla ilişkisi olup olmadığını tespit eder. Bu bölümde, tarihi varlıklar ile kastedilen Ulusal Kayıt Sistemine kayıtlı olan yahut kayıt sistemine girebilmek için gereken şartları taşıyan varlıklardır. Eğer varlık kayıt sistemine dâhil olabilecek öneme sahipse, tarihi koruma memuru devreye sokularak ortak çalışma başlatılır.498 Bu dönemde halk da sürecin bir parçası olarak ulusal kayıt sitemine dâhil olup olamayacağı konusunda fikirlerini beyan ederler. Bu katılım, genellikle küçük halk meclisleri toplantılarıyla ve internet aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu çalışmalar sırasında federal kurumlarca yürütülen otoyol inşaatı, kamu tesisi yapımı gibi herhangi bir faaliyetin kültür ve tabiat varlıklarını etkilemeyeceği sonucuna varılırsa ilgili kurum faaliyetine devam eder.499

Aksi kanaate varılırsa, ilgili kurum tarafından kültür ve tabiat varlıklarının ve söz konusu faaliyetlerin etkilerinin tanımlanması üzerine bir taslak plan hazırlanır. Kurum tarafından koruma memurları ve ilgili tüm tarafların katılımı sağlanarak gerekli her türlü çalışma yürütülür.500

Bu dönemde, etki altında kalabilecek ve kayıt sisteminin dışında bulunan varlıkların korunmaya değer olup olmadığı konusunda çok farklı fikirlerin ortaya çıktığı hallerde, federal kurum UPHİ’ ne başvurur. UPHİ’nin de olumlu görüş bildirmesi halinde bu defa, olası olumsuz etkilerin değerlendirilmesi aşamasına geçilir. Federal kurum, koruma memuruyla birlikte Danışma Konseyi’nce yayımlanan kurallar çerçevesinde,

496 Miller, s.5.

497 The Advisory Council on Historic Preservation, “Section 106 Regulations Summary”, http://www. achp. gov/106summary.html (30 Temmuz 2012), s.1.

498 Miller, s.5, 6.

499 The Advisory Council on Historic Preservation, http://www.achp.gov s.1.

133

olumsuz etkilerin değerlendirilmesi çalışmalarına başlanır. Bu aşamadan sonra kültürel varlığa ilişkin etkilerin olumsuz olmadığı konusunda görüş birliği oluşur ise ilgili kurum faaliyetlerine devam eder. Federal kurum ve koruma memurlarının olumsuz etkinin varlığı konusunda hemfikir olmamaları yahut farklı görüş beyan etmeleri halinde Danışma Konsey’ine başvurulur. Konsey 15 gün içerisinde değerlendirme yapmak zorundadır. Yapılan değerlendirmeye göre de olumsuz etkilerin varlığına işaret edilirse, bu defa kurum bu etkilerin minimize edilmesi veya tamamen giderilmesi için yöntem arayışlarına başlar. Kurum olumsuz etkilerin giderilebilmesi konusunda koruma memurları, yerel yönetimler, varsa kabileler ve halk ile bir araya gelir. Genellikle bu danışma faaliyetleri “ Anlaşma Bildirisi” ile sonuçlanır. Bu bildirimde olumsuz etkilerin giderilebilmesi için alınabilecek önlemler yeralır. Bazende alınabilecek bir önlem bulunmadığı sonucuna ulaşılarak kamu yararı için bu olumsuzluklara rağmen projenin devamına karar verilebilir. Anlaşma Bildirisi, federal kurumun bundan sonraki faaliyetlerine kılavuzluk eder. Danışma faaliyeti sırasında verim alınamayacağı sonucuna varan kurum ya da koruma memuru yahut Danışma Konseyi süreçten çekilebilir. Şayet koruma memuru çekilirse, kurum ve Konsey “Anlaşma Bildirisini” ortak imzalayabilir. Ancak proje konusu Amerikan yerlilerine ait toprak parçası üzerinde ise ve danışma sürecine kabile koruma memuru dahil olmuş ise ve danışma sürecinden ayrılmışsa bu defa Konsey görüş bildirmek zorundadır. Bu halde süreç“Anlaşma Bildirisi” ile değil Konsey’in yorumlarıyla son bulur ve ilgili federal kurum bu yorumlara göre hareket etmek zorundadır.501

Burada dikkat edilmesi gereken husus, Kanun’un 106. kısmında yer alan düzenlemelerin, danışma ve konsensüs odaklı olduğudur. Yani söz konusu hükümler, bir federal kurumun yürütmekte olduğu faaliyeti terk etmeye zorlayamaz. Burada zorunluluk söz konusu değildir. Kanun hükümleri ile amaçlanan, federal kurumların proje sahalarında yürüttükleri faaliyetlerden, tarih ve kültür varlıkların olumsuz etkilenmesini önlemektir. Ancak Kurum, tarihi varlığı korumak ya da projeden vazgeçmek zorunda değildir.502

501 The Advisory Council on Historic Preservation, http://www.achp.gov s.1.

502 Danielle E. Horgan, “Reconciling the Past With The Future: The Cape Wind Project and the National Historic Preservation Act”, Vermont Law School Review, Vol.36,Issue.4, (Winter, 2011), s.412.

134

106. kısımın uygulanmasında halk katılımı anahtar rol oynamaktadır. Diğer yandan 1992 yılında UTKK’da yapılan değişiklikten sonra Amerikan yerlilerine ait kabileler ile Hawaii yerlilerinin bu süreçte yerini almaları sağlanmıştır. Gerek Amerikan Yerlilerinin Mezarlarının Korunması ve İadesi Kanunu gerekse UTKK, Amerikan yerlilerinin egemenliklerinin tanınmasını öngörmüştür. Federal kurumlar ve yerli kabileler arasındaki ilişkiler yönetimler arası ilişkiler olarak kurgulanmıştır. Federal kurum temsilcileri bu çerçevede her türlü protokol kurallarına uymak zorundadır.503