• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA BĠREYSEL BAġVURU YAPMA USULÜ, BĠREYSEL BAġVURUNUN

E. Pilot Karar Usulü

AĠHS ve AĠHM Ġçtüzüğü'nde pilot karar usulü tanımlanmıĢ değildir444. Pilot karar usulü, bireysel baĢvurunun ikincilliği ilkesi kapsamında AĠHM uygulamaları neticesinde ortaya çıkmıĢ445 ve hukuk sistemimize de yeni giren bir karar verme

442 Mutaf, s. 1111; Ayrıca baĢvurucunun gönderileceği ülkede kötü muamele görmesi ihtimali, siyasi muhalifler, yasadıĢı kuruluĢların üyeleri, terörle suçlanan kiĢiler, etnik azınlığa mensup olma hâli, din nedeniyle baskıya maruz kalma riski, üçüncü kiĢiler tarafından kötü muameleye tabi tutulma riski, sağlık, idam cezasına çarptırılma veya insanlık dıĢı cezaya maruz kalma tehlikesi, özel hayat ve aile hayatının ihlali, salıverilme imkânı olmadan müebbet hapis cezası ile ilgili olarak AĠHM‟in vermiĢ olduğu karar açıklamaları için bkz. Mutaf, s. 1116-1122

443 Sağlam, Bireysel BaĢvuruda Tedbir, s. 55

444 Yılmaz, Yorum Yöntemleri, s. 236

445 Korkmaz, s. 207; 14. Protokolde düzenlenmeyen pilot karar usulü (Ancak 14. Protokolün gerekçesinde, AĠHM'in çok sayıda kopya dava üretmeye müsait yapısal problemlere iliĢkin olarak öncelik verecek bir usul geliĢtirilmesinin faydalı olacağına dikkat çekilmiĢtir.), Bakanlar Komitesinin iki kararına dayanarak hayata geçirilmiĢtir. Bakanlar Komitesinin DH Res (2004) 3 sayılı kararı, sistematik bir problemin ortaya konulmasına iliĢkindir. Bu kararda AĠHM, aynı hususta çok sayıda baĢvuru yapılacaksa. taraf devletlere uygun çözüm bulma adına sistemaik sorunun ve nedenlerinin tespit edilmesini tespit etmeye davet edilmiĢtir. Bakanlar Komitesinin

108 yöntemidir446. AĠHM uygulamasında, bir baĢvurunun yapısal bir sorundan kaynaklandığı ve bu sorunun baĢka bireysel baĢvurularda da yer aldığının tespit edilmesi hâlinde pilot karar usulü uygulanabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, sistematik yani yapısal sorunlardan ileri gelen, birbirine benzer (klon baĢvurular)/(repetetif davalar) olarak adlandırılabilecek baĢvurulardan birkaç tanesi ele alınarak neticelendirilmekte ve benzer nitelikteki diğer dosyaların AĠHM'in belirlediği ilkeler çerçevesinde pilot karara göre çözümlenmesi iç hukuktaki yargı mercilerinden beklenmektedir. Benzer nitelikteki bu baĢvurular iç hukuktaki mercilerce AĠHM'in belirlediği ilkeler çerçevesinde çözümlenmediği takdirde tüm bu nitelikteki baĢvurular topluca görüĢülmekte ve karara bağlanmaktadır447.

6216 sayılı Kanun‟da pilot karar usulüne iliĢkin bir hüküm bulunmamakla birlikte Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün 75. maddesinde buna iliĢkin bir düzenlemeye yer verilmiĢtir. Bu maddenin (1) numaralı fıkrasına göre, bir baĢvurunun yapısal bir sorundan kaynaklandığı ve bu sorunun baĢka baĢvurulara da yol açacağının tespit edilmesi durumunda ya da bu durumun yeni baĢvurulara yol açacağının öngörülmesi hâlinde, bölümler tarafından pilot karar usulü uygulanabilecektir. Bu usulde öncelikle konuya iliĢkin olarak bölüm tarafından pilot bir karar verilecek ve benzer nitelikteki baĢvuruların idari merciler tarafından bu kararda belirtilen ilkelere göre çözümlenmesi beklenecektir. Bu kararda belirtilen ilkeler gözetilerek benzer nitelikteki baĢvurular idari merciler tarafından çözümlenmezse, Anayasa Mahkemesi tüm bu nitelikteki dosyaları topluca görüĢerek karara bağlayacaktır.

Anılan maddenin (2) numaralı fıkrasına göre bölüm, pilot karar usulünü resen, Adalet Bakanlığının ya da baĢvurucunun istemi üzerine baĢlatabilecektir.

DH Rec (2004) 6 sayılı kararında ise AĠHS'e taraf devletlerin ulusal hukukta ve uygulamada yapısal sorunlara ve bu hususta AĠHM önüne çok sayıda dava gelmesi veya gelme ihtimalinin bulunması durumunda etkili bir iç hukuk yolu sağlamaları gerektiği belirtilmiĢtir. Bakanlar Komitesine göre böylece ikincillik ilkesine uyulmuĢ olacağı gibi AĠHM'in iĢ yükü sorunu da çözülmüĢ olacaktır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kerem Altıparmak, "Kopya Davalar ve Pilot Kararlar: Bir Kararda Bin Adaletsizlik?", 50. Yılında İnsan Hakları Mahkemesi (Başarı mı, Hayal Kırıklığı mı?), Ankara Barosu Yayınları, Yayına Hazırlayan: Kerem Altıparmak, Yıl:

2009, s. 66; Mehmet ġerif Yılmaz, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin Yorum Yöntemleri, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Hukuk Anabilim Dalı Kamu Hukuku Bilim Dalı, Ġstanbul, 2010, s. 236-237, ("Yorum Yöntemleri")

446 Kaya, s. 176

447 Ergül, s. 41; Kaya, s. 176

109 Anılan maddenin (4) numaralı fıkrasına göre bölüm, pilot kararında, tespit ettiği yapısal sorunu ve bunun çözümü için alınması gereken tedbirleri belirtecek; (5) numaralı fıkrasına göre ise bölüm, pilot kararla birlikte, bu karara konu yapısal soruna iliĢkin benzer baĢvuruların incelenmesini erteleyebilecektir.

Doktrinde, pilot karar usulünün Genel Kurul tarafından uygulanmasının daha yerinde olacağına iliĢkin görüĢler bulunmaktadır. Bunlara göre, pilot karara konu Ģikayetleri içeren baĢvuruların diğer bölümün elinde de olabilme ihtimali bulunmaktadır. Dolayısıyla, bir bölüm pilot karar usulünü uygularken diğer bölümün aynı türden baĢvurularda bu usulü uygulamaması ihtimali bulunmaktadır. Ġçtihat ve uygulama birliğinin oluĢması için pilot usulünün Genel Kurul tarafından uygulanması gerekmektedir448.

Anayasa Mahkemesinin iĢ yükünün azaltılması, mevcut ve ileride gelmesi muhtemel hak ve özgürlük ihlallerinin daha kısa bir sürede neticeye erdirilmesi, kamu gücünün kendisine ölçü alabileceği bir kararın bir an önce ortaya çıkarılması bakımından bu düzenlemenin yerinde bir düzenleme olduğu açıktır449. Ancak bu güne değin Anayasa Mahkemesinin pilot karar usulüne göre vermiĢ olduğu bir uygulamasının olmadığı da bir gerçektir.

AĠHM, tarafından verilen pilot kararların temel dayanağını iĢ yükü sorunu oluĢturmaktadır. AĠHM'e yapılan baĢvuruların önlenemez artıĢı, esaslı önlemler alınmasını zorunluluk hâline getirmiĢtir450. Nitekim AĠHM, Broniowski/Polonya kararında451, AĠHM‟in artan iĢ yüküne vurgu yapılmıĢ, yapısal ve sistematik hak ihlallerinin AĠHS mekanizmalarını tehdit ettiği belirtilmiĢtir. Bu baĢvuruda, Polonya'da komünist dönemden beri gelen Bug Nehri ötesindeki gayrimenkullerle ilgili olarak yapısal sorun oluĢturan ve seksenbin kiĢiyi ilgilendiren mülkiyet hakkı problemi çözülmüĢtür452. Ancak AĠHM‟in bu yaklaĢımı eleĢtirilere konu olmuĢtur.

Zira, AĠHM‟in pilot karar uygulamasını adalet üzerine değil iĢ yükü sorunu üzerine kurması hem AĠHS‟e aykırı olup hem de tehlikeli sonuçlar doğurmaya meyillidir. ĠĢ

448 Doğru, Bireysel BaĢvuru Rehberi, s. 96

449 Kaya, s. 177; Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 42-43

450 Altıparmak, s. 60

451 AĠHM, Broniowski/Polonya, B.N: 31443/96, K.T: 28.9.2005

452 Mustafa Baysal, "Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Uygulamasında Hızlı ve Etkin Yargılama Usulleri ve Nitelikli Ġçtihatın Temini", Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi, Editör: Musa Sağlam, Avrupa Konseyi, 2013, s. 41, ("Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi"); Karaman, s. 322

110 yükü üzerine kurulan bir uygulamanın AĠHS‟e uygun bir neticenin alınması hedeflenmeyip daha çok davanın sonuçlandırılmasını hedeflemektedir. Dolayısıyla, AĠHS mekanizmasını iĢletecek yani ihlalin sonuçlarını ortadan kaldıracak ya da tazmin edecek bir durumun bulunması hâlinde pilot karar usulünün uygulanması mümkün olmalıdır. Aksi hâlde yalnızca iĢ yükünü hafifletmek amacıyla bu yola baĢvurulmamalıdır453.

Ayrıca doktrinde AĠHM'in, AĠHS'te öngörülmeyen ve bu nedenle kullanılamayacak bir yetki kullandığı; etkin olmak adına yani iĢ yükünü azaltarak ciddi dosyalara zaman ayrılması adına baĢvurucuların haklarını korumayı azaltıcı nitelikte böyle bir usulün uygulanamayacağı yönünde eleĢtiriler de bulunmaktadır454.

AĠHM'in Türkiye ile ilgili olarak ilk verdiği pilot karar, uzun yargılama ve bu uzun yargılamaya iliĢkin olarak etkili bir baĢvuru yolunun bulunmadığına yönelik Ümmühan Kaplan/Türkiye kararıdır455. AĠHM bu kararında, AĠHM'in önüne getirilen hukuk, ceza, idare, kadastro gibi davalarda yargılama süresinin makul süreyi aĢtığını yani yargılama süresinin uzun olduğunu daha önceki baĢvurularda tespit ettiğini belirterek yapısal bir problem olduğunu ortaya koymuĢtur. AĠHM bu davada, Türkiye Anayasa Mahkemesinin bireysel baĢvuruları kabul etmeye baĢladığı 23.9.2012 tarihinden önceki baĢvurular açısından Türkiye'nin etkili ve etkin bir iç hukuk yolunu uygulamaya koyması talep edilmiĢtir456.

453 Korkmaz, s. 208

454 Altıparmak, s. 67

455 AĠHM, Ümmühan Kaplan/Türkiye, B.N: 24240/07, K.T: 20.3.2012

456 Baysal, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, s. 41; AĠHM'in diğer pilot dava örnekleri Ģöyledir:

AĠHM, Ananyev ve diğerleri/Rusya, B.N: 42525/07 ve 60800, K.T: 10.1.2012; AĠHM, Burdov/Rusya, B.N: 33509/04, K.T: 15.1.2009; AĠHM, Olaru ve diğerleri/Moldova, B.N:

476/07, 22539/05, 17911/08 ve 13136/07, K.T: 28.7.2009; AĠHM, Yuriy Nikolayevich Ivanov/Ukrayna, B.N: 40450/04, K.T: 15.10.2009; AĠHM, Rumpf/Almanya, B.N: 46344/06, K.T: 2.9.2010; AĠHM, Athanasiou ve diğerleri/Yunanistan, B.N: 50973/08, K.T: 21.12.2010;

AĠHM, Dimitrov ve Hamanov/Bulgaristan, B.N: 48059/06 ve 2708/09, K.T: 10.5.2011; AĠHM, Finger/Bulgaristan, B.N: 37346/05, K.T: 10.5.2011; AĠHM, Hutten-Czapska/Polonya, B.N:

35014/97, K.T: 19.6.2006; AĠHM, Suljagic/Bosna ve Hersek, B.N: 27912/02, K.T: 3.11.2009;

AĠHM, Atanasiu ve diğerleri/Romanya, B.N: 30767/05 ve 33800/06, K.T: 12.11.2010.

Kararların ayrıntılı açıklamaları için bkz. Baysal, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, s. 42-43

111 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA