• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA BĠREYSEL BAġVURU YAPMA USULÜ, BĠREYSEL BAġVURUNUN

C. BaĢvuru Harcı ve Adli Yardım

2. Adli Yardım

BaĢvurucunun söz konusu harcı, kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düĢürmeden ödeme gücü bulunmuyorsa, bu durumda adli yardım talebinde bulunabilecektir306. Nitekim Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün 47.

maddesinin (2) numaralı fıkrasında, adli yardım taleplerinin genel hükümlere göre baĢvuruların kabul edilebilirliği hakkında karar verecek olan bölüm veya komisyonlar tarafından hükme bağlanacağı kabul edilmiĢtir. Bu durumda, baĢvurucunun baĢvuru formundaki sonuç talepleri bölümünde adli yardım isteminde bulunduğunu belirtmeli ve buna iliĢkin belgelerini (fakirlik belgesi, maliyeden

304 AYM, Birinci Bölüm, Ġrfan Akkaya BaĢvurusu, B.N: 2012/69, K.T: 12/2/2013, § 18; Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 40

305 Çınar, Usule ĠliĢkin Eksiklikler, s. 32

306 Alparslan Altan, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru (Anayasa Şikâyeti/Anlamı, Kapsamı ve Olası Sorunlar), Türkiye Barolar Birliği, Panel, Ankara, Nisan 2011, s. 143, ("Anayasa Mahkemesine")

68 üzerine herhangi bir taĢınmaz bulunmadığına iliĢkin belge, sosyal güvenlik kapsamında düzenli bir gelirinin bulunmadığını gösterir belge gibi) forma eklemelidir307.

Adli yardımdan faydalanabilmek için yargılama giderlerini308 ödeme gücünden yoksun olmanın309 yanında ayrıca bireysel baĢvuruda bulunan kiĢinin taleplerinin dayanaksız olmaması gerekmektedir. BaĢvurunun dayanaksız olup olmadığı ancak baĢvuruya konu bilgi ve belgelerin incelenmesiyle ortaya çıkacaktır.

Anayasa Mahkemesi bir baĢvuruda310, adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için baĢvurucunun kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düĢürmeksizin, gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması ve ikinci olarak da taleplerinin dayanaksız olmaması gerektiğini belirtmiĢtir. Yine aynı baĢvuruda Anayasa Mahkemesi, adli yardıma konu talebin dayanaksız olmasının, bireysel baĢvurulara iliĢkin 6216 sayılı Kanun‟un 48.

maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “açıkça dayanaktan yoksunluktan” farklı bir anlam taĢıdığını da belirtmiĢtir. Dolayısıyla, bireysel baĢvurunun dayanaksız olması adli yardımın dayanaksız olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Yani bir adli

307 Adli yardım, aslında haklı olan kiĢinin, fakirliği nedeniyle bir davanın gerektirdiği mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Bu kiĢinin fakirliği nedeniyle, sırf yargılama giderlerini ödeyecek durumda olmaması nedeniyle gereği gibi davayı takip edememesini önlemek amacıyla adli yardım müessesesi usul hukukunda kabul edilmiĢtir. Adli yardımdan yararlanabilmek için iki Ģartın birlikte gerçekleĢmesi gerekmektedir. Birincisi, adli yardım isteminde bulunan kiĢinin, iddia ve savunmasında haklı olması ya da en azından buna kanaat getirilmesi gerekmektedir. Bu hususun ispatlanması hususu adli yardımda bulunan kiĢiye düĢmektedir. Ġkinci olarak ise iddia ve savunmasında haklı olan ya da en azından buna kanaat getirilen kiĢinin, yargılama giderlerini ödeme bakımından, tamamen ya da kısmen aciz olması diğer bir ifadeyle bu kiĢinin fakir olması gerekmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Hüsnü Aldemir, Hukuk Davalarında Yargılama Giderleri, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2009, s. 217-218

308 Yargılama giderleri kapsamına harçlar da girmektedir.

309 Ödeme gücünden yoksun olma Ģartının varlığının kabulü için baĢvurucunun mutlaka fakir olması gerekmemektedir. BaĢvurucunun kendisinin ve ailesinin normal olarak geçimini sağlayacak kadar mal ve haklara yahut herhangi bir gelire sahip olan baĢvurucular da adli yardımdan yararlanabileceklerdir. Bunun için baĢvurucunun yargılama giderlerinin hepsini veya bir kısmını ödemesi durumunda kendisini ve ailesinin geçimini önemli bir ölçüde zora düĢüreceğini ispat etmesi gerekli ve yeterli olacaktır. Nitekim adli yardımın düzenlenmiĢ olduğu 6100 sayılı Kanun‟un 334. maddesinin madde gerekçesinde, “Yoksulluk tamamen fakr-u zaruret içinde bulunmak Ģeklinde anlaĢılmamalıdır. Kendisi ve ailesinin normal geçimini sağlayacak kadar mal ve haklara veya gelire sahip olan bir kiĢinin, açmak zorunda kaldığı bir dava veya kendisine karĢı açılan bir dava sebebiyle yapmak zorunda kalacağı harcamaları, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zora düĢürmeksizin karĢılama gücünden yoksun olan kiĢilerin de adli yardımdan yararlanmaları icap eder.” denilmiĢtir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Abdullah Çelik,

“Bireysel BaĢvuru Kapsamında „Adli Yardım‟”, Bireysel BaĢvuru Ġncelemeleri-1, Editörler:

Musa Sağlam, Serdar Gülener, Recep Kaplan, Anayasa Mahkemesi Yayınları, AraĢtırma ve Ġçtihat Birimi (AR-ĠÇ), Ankara, 2013, s. 92, ("Adli Yardım")

310 AYM, Ġkinci Bölüm, Mehmet Hüseyin Çavdar ve Adalet Çavdar BaĢvurusu, B.N: 2012/1081, K.T: 17/9/2013, § 23, 24; Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 41

69 yardım talebinin dayanaksız olmaması, bireysel baĢvurunun kabul edilebilirliği hususunda belirleyici olmayacaktır.

Adli yardım talebinin reddedilmesi hâlinde, 6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü hükümleri uyarınca yatırılması gereken harcın Maliye veznesine yatırılması için onbeĢ günü geçmemek üzere baĢvurucuya süre verilmektedir. Bu süre içinde harcın yatırılmaması durumunda baĢvuru, eksiklik nedeniyle reddedilecektir.

Adli yardım talebinin kabul edilmesi hâlinde ise baĢta baĢvuru harcı olmak üzere tüm yargılama giderleri ertelenmektedir. Nihai kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınmaktadır. Eğer baĢvuru reddedilmiĢse yargılama giderlerini baĢvurucunun ödemesi gerekmektedir311. En az bir ihlal kararı verilen baĢvurular yönünden ise yargılama giderinin baĢvurucu tarafından ödenmesine karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Zira, baĢvurucu “haksız çıkan taraf”

konumunda değildir. Eğer adli yardımdan yararlanan baĢvurucunun yargılama giderlerini ödemesi mağduriyetine neden olacaksa, hükümle birlikte bu giderlerin baĢvurucu tarafından kısmen ödenmesine veya muaf tutulmasına karar verilebilecektir312.

6216 sayılı Kanun‟da ya da Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde yahutta diğer usul kanunlarında yabancıların adli yardımdan yararlanmalarını engeleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, yabancıların adli yardımdan yararlanmaları açısından karĢılıklılık Ģartı da aranmamaktadır313. Bu nedenle, mahkemeye eriĢim hakkı

311 Uygun görüldüğü takdirde en çok bir yıl içinde aylık eĢit taksitler hâlinde ödenmesine de karar verilebilmektedir. Nitekim 6100 sayılı Kanun‟un 339. maddesinin (1) numaralı fıkrası Ģöyledir: “ Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kiĢiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kiĢinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eĢit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir.”

312 6100 sayılı Kanun‟un 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası Ģöyledir: “Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaĢılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.”; Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 42

313 Çelik, Adli Yardım, s. 97

70 çerçevesinde yabancıların da Türk vatandaĢları gibi adli yardımdan yararlanmaları gerektiği açıktır314.

Diğer taraftan, özel hukuk kiĢileri de mali açıdan zor duruma düĢmeden yargılama gideri olan baĢvuru harcını kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda olmaları ve taleplerinin dayanaksız olmaması durumunda adli yardım talebinde bulunabileceklerdir315.

Adli yardım talebinde bulunan ve bundan yararlanan bir baĢvurucunun, mali durumunda bir iyileĢme meydana geldiğinin ve yargılama giderlerini karĢılayabileceğinin yahutta baĢvurucunun mali durumu hakkında kasten veya ağır bir ihmali neticesinde yanlıĢ bilgi verdiğinin tespit edilmesi durumunda, Anayasa Mahkemesi tarafından adli yardım kararının kaldırılması gerekmektedir316. Eğer böyle bir durumun varlığı tespit edilecek olursa, komisyon veya bölüm tarafından adli yardım kararı kaldırılacak ve baĢvurucuya baĢvuru harcını Maliye veznesine ödemesi için Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün 66. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince on beĢ günü geçmemek üzere kesin bir süre verilecektir. Bu süre zarfında baĢvuru harcı yatırılmazsa baĢvuru, komisyon ya da bölüm tarafından reddedilecektir.

AĠHM uygulamasında adli yardım, baĢvuru yapana, yalnızca Daire BaĢkanı‟nın Ģu konularda tatmin olduğu durumlarda verilmektedir:

- Davanın Daire önünde gerektiği Ģekilde görülmesi için adli yardımın gerekli olması durumunda.

314 Luca Perilli, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sistemi İhtiyaç Analizi, Anayasa Mahkemesine Bireysel BaĢvuru Sistemini Destekleme Projesi, s. 1, (EriĢim) http://www.coe.int/t/dgi/hr-natimplement/Source/documentation/NA_Report_CC_Turkey_

2014_tur.pdf, 9.3.2015

315 Çelik, Adli Yardım, s. 97; Ekinci, 6100 sayılı Kanun‟un 334. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, yalnızca kamuya yararlı dernek ve vakıflar ile sınırlı olarak adli yardım imkânı sağlandığını; bu kapsamda olmayan özel hukuk tüzel kiĢilerinin adli yardımdan faydalandırılmasının mümkün gözükmediğini; ancak, yalnızca kamuya yararlı dernek ve vakıflarla sınırlı olarak adli yardım imkânı tanınmasının bireysel baĢvurunun niteliğiyle uyumlu olmadığını; bireysel baĢvurunun amacının temel hak ve özgürlüklerin korunması olması nedeniyle bu hakların ihlal edildiğini ileri süren tüm özel hukuk tüzel kiĢilerinin koĢulları bulunması durumunda adli yardım müessesesinden faydalanmaları gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ekinci, BaĢvuru Harcı ve Adli Yardım, s. 1399-1400

316 Çelik, Adli Yardım, s. 112

71 - BaĢvuru yapanın yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemek için yeterli maddi olanağa sahip olmaması durumunda317.

AĠHM uygulamasında adli yardım, avukatı olmayan baĢvurucuya, yalnızca baĢvuru ile ilgili ve makul nitelikteki masraflar için verilmektedir. Örneğin, çeviri masrafları, posta ve faks masrafları, kırtasiye giderleri gibi. BaĢvurucunun avukatının bulunması durumunda318 ise AĠHM, avukat masrafları için kendi içerisinde belirlediği “Adli Yardım Miktarı Cetveli”ne göre bir miktar ödemeye de karar verilebilmektedir319.