• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA BĠREYSEL BAġVURUDA USUL BAKIMINDAN KABUL

I. GENEL OLARAK

6216 sayılı Kanun‟un 48. maddesinde, bireysel baĢvuruların kabul edilebilirlik Ģartları ve incelenme usulü hüküm altına alınmıĢtır. Bu maddenin (1) numaralı fıkrasına göre, bireysel baĢvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için aynı Kanun‟un 45 ilâ 47. maddelerinde öngörülen Ģartları taĢıması gerekmektedir. Bu fıkranın mefhumu muhalifinden, anılan maddelere göre Ģartları taĢımayan bireysel baĢvuruların “kabul edilmezlik kararı” verilerek reddedileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

Kabul edilebilirlik koĢulları, Anayasa Mahkemesi tarafından her aĢamada457 ve resen ele alınacak ve de gözetilebilecek bir husustur. Dolayısıyla, kabul edilebilirlik koĢullarının Anayasa Mahkemesi tarafından ele alınması için harekete geçirilmesine ya da bireysel baĢvurulara görüĢ verecek makam olan Adalet Bakanlığınca458 ileri sürülmesine gerek bulunmamaktadır459. Bu durumda, bir bireysel baĢvurunun komisyonlar aĢamasında kabul edilebilir olduğuna karar verilse bile esas inceleme aĢamasında yine de o baĢvurunun kabul edilmez olduğuna karar verilebilecektir. Diğer bir ifadeyle, hem komisyon hem de bölüm aĢamasında kabul edilmezlik kararı verilebilecektir.

Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi de tıpkı AĠHM gibi birden fazla Ģikâyetin varlığı hâlinde bazı Ģikâyetler yönünden kabul edilmezlik kararı vererek kabul

457 AĠHM de, kabul edilmezlik kararlarını yargılamanın her aĢamasında verebilmektedir. Nitekim AĠHS'in 35. maddesinin dördüncü fıkrasında, AĠHM'in bu maddeye göre kabul edilmez bulduğu tüm baĢvuruları reddedeceği; yargılamanın her aĢamasında bu yönde karar verebileceği belirtilmiĢtir.

458 Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün “Adalet Bakanlığına bildirim” baĢlıklı 71. maddesinin (1) numaralı fıkrası Ģöyledir: “Bireysel baĢvurunun kabul edilebilirliğine karar verilmesi hâlinde, baĢvurunun bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilir. Adalet Bakanlığı gerekli gördüğü hâllerde görüĢünü yazılı olarak Mahkemeye bildirir.”

459 Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 75; Doğru, Bireysel BaĢvuru Rehberi, s. 99

112 edilmez bulunan bu Ģikâyetleri reddetmekte, diğer Ģikâyetler yönünden ise kabul edilebilirlik kararı vererek iĢin esasına girebilmektedir460.

6216 sayılı Kanun‟un 48. maddesinin (4) numaralı fıkrasına göre, kabul edilebilirlik kararları kesindir ve ilgililere tebliğ edilir. Dolayısıyla, komisyonlar ya da bölümler tarafından verilen kabul edilmezlik kararlarına karĢı herhangi bir itiraz ya da denetim yolu öngörülmemiĢtir. Bu nedenle, verilen bu kararlara karĢı itiraz edilse bile açık kanun hükmü karĢısında verilen karar yanlıĢ yani itirazda haklı olunsa dahi kabul edilmezlik kararının kaldırılıp baĢvuru hakkında yeni bir karar alınabilmesi mümkün değildir461. Nitekim Anayasa Mahkemesine gelen bu tür itirazlar, herhangi bir iĢlem yapılmaksızın dosyasına konulmakta ve bu hususta itiraz edene bilgi mahiyetinde bir cevap yazısı gönderilmektedir462. Burada artık kabul edilmezlik kararına karĢı itiraz edecek olanların iç hukuk yollarını tüketmiĢ olmaları nedeniyle süresi içerisinde AĠHM'e baĢvurmaları ve haklarını burada aramaları gerekmektedir.

AĠHM de kendisine yapılan bireysel baĢvuruları öncelikli olarak kabul edilebilirlik açısından değerlendirmekte olup kabul edilebilir bulunan baĢvurularda yargılama sürecini baĢlatmaktadır463.

460 Mehmet Öncü, “Bireysel BaĢvuruların AĠHM Tarafından Usulden Ġncelenmesi ve Dördüncü Derece ġikâyetler”, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşunun 50. Yılına Armağan, Editörler:

Alparslan Altan, Engin Yıldırım, Erdal Tercan, Hikmet Tülen, Ali Rıza Çoban, Ankara 2012, I.

Baskı, s. 377, (“Dördüncü Derece ġikâyetler”)

461 AĠHM‟in verdiği kabul edilmezlik kararlarının kesin olup olmadığı konusunda AĠHM Ġçtüzüğü‟nde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. AĠHM, kararın tümünü esastan etkileyebilecek nitelikte bir hata bulunması hâlinde verdiği bu kararı yeniden incelemektedir.

Nitekim Ölmez ve Ölmez/Türkiye kararında (B. N. 39464/98, K. T. 20.2.2007) AĠHM, AĠHS‟in ne de AĠHM Ġçtüzüğü‟nün, AĠHS‟in 28. ve 29. maddelerine uygun olarak kayıtlardan düĢürülmüĢ bir baĢvurunun yeniden incelenmesini kesin olarak öngörmediğini; ancak, hukukun menfaatini göz önüne alarak kabul edilmez bulunan bir kararın yeniden incelenmesi ve söz konusu hatanın düzeltilmesi için dava dosyasının yeniden açılmasına AĠHM‟in hükmetme yetkisini haiz olduğunu; altı ay kuralına riayet ilkesinin değerlendirilmesinde, belirleyici ve güncel olayların gerçekliğini dava taraflarınca veya kendisi tarafından doğrulaması ya da doğrulatması için gerekli önlemleri alması gerektiğini; bu incelemenin yapılmadığı göz önünde bulundurulduğunda baĢvuranların, sözü edilen hatanın düzeltilmesi yönündeki baĢvurularının yeniden yapılan incelemesini reddetmenin adaletin menfaatlerine aykırı olacağını belirterek dava dosyasının yeniden açılmasına karar vermiĢtir. (Kararın Türkçe çevirisi için bkz. (EriĢim) http://www.yargitay.gov.tr/aihm/upload/39464_98.pdf, 20.1.2015)

462 Bu bilgi, Anayasa Mahkemesi Komisyonlar Yazı ĠĢleri Müdürlüğü‟nden alınmıĢtır.

463 Faruk Bilir, “Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin Yargılama Yetkisi ve „Ermeni Soykırımını‟

Ġnkarı Suç Sayan Düzenleme”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 14, Sayı: 2, Yıl: 2006, s. 303, ("Yargılama Yetkisi")

113 II. KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK KRĠTERLERĠNĠN ÖNEMĠ

Bireysel baĢvuruda diğer bireysel baĢvuru yolunun uygulandığı ülkelerdeki mahkemelerde olduğu gibi Türk Anayasa Mahkemesinin de karĢılaĢtığı en büyük sorunlardan biri iĢ yükü sorunudur. Bu nedenle, iĢ yükünün azaltılması ve kalan diğer iĢlerin hızlı bir Ģekilde çözüme kavuĢturulması için bir takım mekanizmaların kurulması gerekmektedir. Nitekim Anayasa‟nın 141. maddesinin dördüncü fıkrasıyla, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması hususu yargıya bir görev olarak verilmiĢtir. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesinin altından kalkamayacağı iĢ yüküyle karĢılaĢmaması ve Anayasa‟nın verdiği bu görevi layıkıyla yapabilmesi için bireysel baĢvuruların belli bir süzgeçten geçirilmesi ve önemsiz baĢvurular ile kabul edilmeyecek baĢvuruların esasına girilmeksizin elenmesi gerekmektedir464. Zira, bu sistem bireysel baĢvuru sisteminin etkililiğini sağlayan temel güvencelerden biri465 olduğu gibi makul sürede yargılanma hakkının da bir gereğidir. Bu açıdan, kabul edilebilirlik kriterleri önem arz etmektedir466.

Makul sürede yargılanma hakkının amacı, tarafların uzun süren yargılama faaliyeti nedeniyle maruz kalacakları maddi ve manevi baskı ile sıkıntılardan korunmasıdır. Hukuki uyuĢmazlıkların çözüm sürecini uzatarak çoğu zaman elde edilecek hükmün yararını ortadan kaldıran bir yargılama, adaletin yerine getirilmesindeki etkililiğe ve güvenliğe zarar verecektir467. Dolayısıyla, bireysel baĢvuru yapan kiĢilerin kabul edilebilirlik kriterlerinin uygulanarak Anayasa Mahkemesinde oluĢabilecek iĢ yükü nedeniyle bu baĢvuruların sonuçlarını uzun süre beklemeleri önlenecektir. Bu husus iki açıdan önem arz etmektedir. Birincisi, baĢvuruları kabul edilmeyecek kiĢilerin uzun sürebilecek bireysel baĢvuru inceleme aĢaması nedeniyle maruz kalabilecekleri maddi ve manevi baskı ile sıkıntılardan bir an önce kabul edilmezlik kararı verilerek kurtulmaları sağlanacaktır. Ġkincisi ise bireysel baĢvuruda esasa geçilerek hak ihlali olup olmadığına etkin bir Ģekilde karar

464 Sabuncu-Arnwine s. 243

465 AĠHM Kabuledilebilirlik Kriterlerini Uygulama Rehberi, Avrupa Konseyi/Avrupa Ġnsan Hakları

Mahkemesi, Yıl: 2011, (EriĢim) http://www.echr.coe.int/

Documents/Admissibility_guide_TUR.pdf, 20.1.2015, s. 8

466 AĠHM de yapılan baĢvuruların % 95‟ten fazlasını kabul edilebilirlik kriterlerinden birini yerine getirmediği gerekçesiyle esastan incelenmeksizin reddederek kabul edilemez bulmakta ve bu baĢvuruları elemektedir. AĠHM bu baĢvuruların % 5‟e yakın bir kısmının ise esasına girerek herhangi bir hak ihlali bulunup bulunmadığına karar vermektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. AĠHM Kabuledilebilirlik Kriterlerini Uygulama Rehberi, s. 7

467 AYM, Birinci Bölüm, Güher Ergun ve Diğerleri BaĢvurusu, B.N: 2012/13, K.T: 2/7/2013, § 40

114 verilmesi gereken baĢvurular gereksiz iĢ yüküyle uğraĢılmaksızın etkili bir Ģekilde sonuçlandırılabilecektir.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru yoluyla baĢvuran kiĢilerin kabul edilmeyecek baĢvurularının hızlı bir Ģekilde elenerek esasa geçilecek davalara etkin bir Ģekilde karar verilmesiyle, hukuk düzeninin anayasal anlamda korunarak güçlenmesi ve bu konudaki içtihatların geliĢtirilmesi sağlanmıĢ olacaktır468. Nitekim KILINÇ bu konuda, bireysel baĢvurunun subjektif ve objektif olmak üzere iki temel iĢlevi olduğunu; subjektif iĢlevin, bireyin temel hak ve özgürlüklerinin korunması;

objektif iĢlevin ise az önce değinildiği gibi hukuk düzeninin anayasal anlamda korunması ve bu konudaki içtihatların geliĢtirilmesi olduğunu belirtmektedir469. Bu içtihatların hızlı ve etkili bir Ģekilde oluĢturulmasıyla, hukuk sistemi anayasal anlamda korunacak, temel hak ve hürriyetler konusunda Avrupa standartları sağlanacak, etkin bir anayasal koruma ile vatandaĢlarda hukuki güvenlik duygusu oluĢacak ve tüm Devlet kurumlarında insan haklarına saygı konusunda bir bilinçlenme oluĢacaktır470.

III. KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK KRĠTERLERĠNDE HĠYERARġĠK