• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA BĠREYSEL BAġVURUDA USUL BAKIMINDAN KABUL

A. KiĢi Bakımından Yetki (Rationae Personae)

3. Mağdurun ÇeĢitleri

a. Doğrudan Mağdur

6216 sayılı Kanun‟un “Bireysel baĢvuru hakkına sahip olanlar” baĢlıklı 46.

maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, ihlale yol açtığı ileri sürülen iĢlem, eylem veya ihmal nedeniyle güncel ve kiĢisel bir hakkı doğrudan etkilenen kiĢi, mağdur konumundadır. Ancak bireysel baĢvuruda bulunacak mağdur durumundaki kiĢinin, baĢvuru konusu yaptığı kamu gücü iĢlemi, eylemi ya da ihmali nedeniyle ya kiĢisel olarak mağdur olduğunu ya da baĢvuru ile arasında Ģahsi ve özel bir bağ bulunduğunu ispat ederek doğrudan etkilendiğini ispat etmesi gerekmektedir542.

AĠHM‟in 34. maddesinde, AĠHS‟nin veya protokollerinde tanınan haklarının sözleĢmeci taraflardan biri tarafından ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu öne süren her gerçek kiĢinin AĠHM‟e baĢvurabileceği öngörülmüĢtür. Ancak AĠHM‟e baĢvurabilmek için kiĢinin mağdur olduğunu ileri sürmesi yeterli olmayıp kiĢinin, mağdur olmasının yanında ihlale konu eylem veya ihmalden doğrudan etkilenmiĢ olması da gerekmektedir543. Diğer bir anlatımla baĢvurucunun, baĢvuruya konu hak ihlalinin kendisini kiĢisel olarak etkileme ihtimaline dair makul ve ikna edici deliler ortaya koyması gerekli olup bu konudaki basit bir Ģüphe veya varsayım/çıkarım yeterli değildir544.

541 Erdal-Bakırcı, s. 69

542 AYM, Birinci Bölüm, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği BaĢvurusu, B.N: 2012/95, K.T:

25/12/2012, § 21; AYM, Birinci Bölüm, Gülseren Gürdal ve Diğerleri BaĢvurusu, B.N:

2013/1115, K.T: 5/12/2013, § 24 ve 25; Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 90-91; Sağlam, Ülkemizde Bireysel BaĢvuru, s. 775

543 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 208; AĠHM Kabuledilebilirlik Kriterlerini Uygulama Rehberi, s. 13; Kılınç, Kabuledilebilirlik Kriterlerinin Uygulanması, s. 629

544 D. J. Harris-M. O‟boyle-E. P. Bates-C. M. Buckley, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukuku, Avrupa Konseyi, Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi, 2013, s. 820; AYM‟nin kararları da bu yöndedir. Örneğin bkz.

138 Ancak AĠHM, bizzat mağdur tarafından baĢvuruda bulunulması gerektiği yönündeki anılan AĠHS hükmünü kararlarında geniĢ olarak yorumlayarak bazı durumlarda olayın mağduru ile baĢvuruda bulunan kiĢi arasında özel bir bağ bulunmasını yeterli görmektedir545.

Örneğin, Ġlhan/Türkiye546 kararında AĠHM, jandarma tarafından gözaltına alınırken baĢına dipçikle vurulan ve bunun sonucunda beyinde meydana gelen zararın uzun süreli hafıza zayıflığına neden olan mağdurun kendisinin yerine kardeĢinin yaptığı baĢvuruyu kabul etmiĢ ve iĢkence yasağının ihlal edildiğini tespit etmiĢtir547. Aslında bu durumun aksinin kabulü, AĠHS‟in 2. maddesi tarafından sağlanan korumanın etkisiz kalması sonucunu doğururdu. Zira, ölmüĢ olan ya da kayıp olan bir kiĢinin bizzat AĠHM‟e baĢvuru yapmasına imkân bulunmamaktadır548. AĠHM bu kararda, AĠHS‟in sistemi içerisinde 34. maddenin "actio popularis"e izin vermediğini, ihlal iddialarının gerçek mağdur tarafından yapılmasının gerektiğini ancak, davanın özel koĢulları gözetildiğinde, ihlale uğrayan kiĢinin baĢvurunun yapıldığı sırada böyle bir baĢvuruyu yapamayacak olması durumunda gerçek mağdurun baĢvuru yapması gerektiği yönündeki kuralı geniĢletmiĢ (hak ihlaline uğrayan ve lehine baĢvuru yapılan kiĢinin böyle bir baĢvuru yapılmasına sonradan müsade ettiğine dair bir yetki mektubunu AĠHM‟e bildirmiĢ olması da dikkate alınmıĢtır) ve baĢvurucu yerine kardeĢinin yaptığı baĢvuruyu kabul edilebilir bulmuĢtur549.

Yine AĠHM, Y.F./Türkiye550 davasında da gerçek mağdurun baĢvuru yapması gerektiği kuralını geniĢletmiĢ ve eĢinin yerine yapılan baĢvuruyu kabul edilebilir bulmuĢtur. Bu davada baĢvuran, eĢinin rızası alınmadan jinekolojik muayene yapıldığını ve bunun AĠHS‟in 8. maddesinin anlamı dâhilinde özel hayatın

AYM, Ġkinci Bölüm, Onur Doğanay BaĢvurusu, B.N: 2013/1977, K.T: 9/1/2014, § 45 ilâ 47;

Baysal, Mağdur Kavramı, s. 208

545 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 208-209

546 AĠHM, Ġlhan/Türkiye, B.N: 22277/93, K.T: 27/6/2000

547 Cengiz BaĢak, “Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Kararları IĢığında, Gözaltında Ġnsan Hakları Ġhlalleri”, (EriĢim) http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/284/2591.pdf, 28.1.2015, s. 52;

Poroy, s. 126

548 Erdal-Bakırcı, s. 70

549 Poroy, s. 126

550 AĠHM, Y.F./Türkiye, B.N: 24209/94, K.T: 22/7/2003;

139 korunması hakkına müdahale teĢkil ettiğini iddia etmiĢtir551. AĠHM, “Mağdurun yakın bir akrabası olarak eĢinin, özellikle bu davanın özel Ģartlarında eĢinin içinde bulunduğu hassas durum gözönüne alındığında, SözleĢme maddelerinin ihlali hakkında baĢvuru yapmaya hakkı olduğunu belirtmiĢtir. (bkz. Ġlhan/Türkiye Kararı, no 22277/93, prg. 55, AĐHM 2000- VII ).

Mahkeme, bu dava ile ilgili olarak, baĢvuranın eĢinin 8. madde ile korunan haklarına yapılan müdahaleyi inceleyecektir.” biçiminde karar vererek baĢvuruyu incelemiĢtir552.

AĠHM bir baĢka baĢvuruda da553, ölen kiĢinin yakınlarının mağdur sıfatıyla baĢvuru yapmasını kabul etmiĢtir. Terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle cezasını çekmekte olan tutuklu ve mahkûmlar ile güvenlik kuvvetleri arasında çıkan bir çatıĢmada baĢvurucuların yakını vefat etmiĢ ve AĠHM‟e mağdur sıfatıyla baĢvuru yapmıĢlardır. Hükümet, baĢvurucuların mağdur sıfatını taĢımamaları nedeniyle baĢvurunun reddine karar verilmesini talep etmiĢtir. AĠHM, AĠHS‟in temel hak ve ihlallerinden kaynaklanarak mağdur durumuna düĢen kiĢilere somut ve pratik bir güvence vermek amacında olduğunu; meydana gelen ölümün hak ihlali yaptığı ileri sürülen devletin sorumluluğu altına girdiğini ve baĢvurucuların (anne-baba, kardeĢ ve yeğen) olması nedeniyle mağdur olduklarını ileri sürebileceklerini; bu kiĢilerin ihlal nedeniyle kiĢisel olarak etkilendiklerini ve mağdur olduklarını belirterek hükümetin itirazını yerinde görmemiĢtir554.

AĠHM‟nin kararlarına bakıldığında, kiĢinin yalnızca mağdur olduğu düĢüncesinin veya Ģüphesinin, mağdurluk stütüsünün varlığı için yeterli olmayıp mağdurluk iddiasının yanısıra baĢvurucuların Ģikâyet edilen ihlalden de doğrudan etkilenmeleri gerektiği anlaĢılmaktadır555. Nitekim AĠHM Ġlhan/Türkiye556 kararında, baĢvuru yapan kiĢilerin Ģikâyetçi oldukları durumdan doğrudan etkilendiklerini göstermeleri gerekmekte olduğunu belirtmiĢtir557.

AĠHM, Salman/Türkiye558 kararında da, polis tarafından gözaltında bulunduğu sırada iĢkence yapılması sebebiyle vefat eden kiĢinin karısı tarafından;

551 Ayrıntılı bilgi için bkz. (EriĢim) http://www.kararara.com/aihm/turkce3/aihm11801.htm, 28.1.2015

552 Ayrıntılı bilgi için bkz. (EriĢim) http://www.inhak.adalet.gov.tr/hudoctr.html, 28.1.2015

553 AĠHM, Ceyhan Demir ve diğerleri/Türkiye, B.N: 34491/97, K.T: 13.1.2005; Ayrıntılı bilgi için bkz. (EriĢim) http://www.yargitay.gov.tr/aihm/upload/34491_97.pdf, 6.4.2015

554 Poroy, s. 127

555 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 210

556 AĠHM, Ġlhan/Türkiye, B.N: 22277/93, K.T: 27/6/2000

557 Erdal-Bakırcı, s. 70

558 AĠHM, Salman/Türkiye, B.N:21986/93, K.T: 27.6.2000

140 TimurtaĢ/Türkiye559 davasında ise askerler tarafından götürülen ve sonrasında kaybolan kiĢinin babası tarafından yapılan baĢvuruyu kabul etmiĢ ve baĢvuruların esasları hakkında karar vermiĢtir560.

b. Dolaylı Mağdur

Bir eylem veya ihmal, bir veya birden fazla kiĢiyi doğrudan mağdur edebileceği gibi bu mağdurla yakın iliĢkisi olan baĢka kiĢileri de dolaylı olarak etkileyebilir561. Diğer bir ifadeyle dolaylı mağdur, mağdur ile arasında yakın bir iliĢki/bağ bulunan kiĢinin, kendi hakları doğrudan etkilenmemesine karĢın mağdur durumuna düĢmesini ifade etmektedir562. Örneğin kaybolan ya da sınır dıĢı edilen kiĢilerin yakınları, doğrudan mağdur yanında, bu eylemlerden dolaylı olarak etkilenmektedirler563. Ancak bu gibi durumlarda baĢvuru yapan ile baĢvuruya konu olan olayın doğrudan mağduru çok sıkı bir iliĢki içerisinde bulunması gerekir564.

Anayasa Mahkemesi baĢvurucuların, yakınları Selman'ın 9/11/2011 tarihinde Van ilinde meydana gelen depremde otel enkazında kalarak vefat ettiğini ve hukuk yollarına baĢvurmalarına rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, yaĢam hakkının ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürdükleri baĢvuruda, 6216 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen iĢlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kiĢisel bir hakkı doğrudan etkilenenlerin bireysel baĢvuru hakkına sahip olduklarının kurala bağlandığını, yaĢam hakkının doğal niteliği gereği, yaĢamını kaybeden kiĢiler açısından bu hakka yönelik bir baĢvurunun ancak yaĢanan ölüm olayı nedeniyle mağdur olan ölen kiĢilerin yakınları tarafından yapılabileceğini, baĢvurucuların, baĢvuru konusu olayda ölen kiĢinin eĢi, çocukları ve kardeĢleri olduğunu, bu nedenle baĢvuru ehliyeti açısından bir eksiklik bulunmadığını belirterek baĢvuruyu kabul edilebilir bulmuĢtur565.

559 AĠHM, TimurtaĢ/Türkiye, B.N: 23531/94, K.T: 13.6.2000

560 Erdal-Bakırcı, s. 70

561 Erdal-Bakırcı, s. 71; Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 211

562 Anayurt, s. 187; Bilir, Yargılama Yetkisi, 322

563 Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 92

564 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 211; Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 92

565 AYM, Birinci Bölüm, Serpil Kerimoğlu ve Diğerleri BaĢvurusu, B.N: 2012/752, K.T: 17/9/2013,

§ 41

141 Anayasa Mahkemesi baĢka bir kararında, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneğinin üyelerinin haklarının ihlal edildiğini ileri sürdüğü baĢvuruda Mahkeme,

“…bireysel baĢvuruda bulunacakların, baĢvuruya konu ettiği kamu gücü iĢlemi, eylemi ya da ihmali nedeniyle ya kiĢisel olarak doğrudan etkilenmiĢ olması ya da baĢvurucu ile doğrudan mağdur arasında Ģahsi ve özel bir bağ bulunması gerekir.”

diyerek özel hukuk tüzel kiĢisi olan baĢvurucu Derneğin mağdur sıfatı taĢımadığına karar vererek, diğer kabul edilebilirlik Ģartları yönünden incelenmeksizin “kiĢi yönünden yetkisizlik” nedeniyle baĢvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiĢtir566.

AĠHM kararlarına bakıldığında ise Mahkemenin, baĢvurucu ile doğrudan mağdur arasında Ģahsi ve özel bir bağ bulunması hâlinde, dolaylı mağdur kabul edilen baĢvurucunun yaptığı baĢvuru kabul edilmektedir567. AĠHM‟in iki oğlunun kaybolması ve kendilerine ne olduğunun bulunmaması olayı ile ilgili olarak babanın yaĢadığı acı ve üzüntü nedeniyle babayı568, kardeĢlerden birinin vefatı sebebiyle kardeĢi569, gözaltındayken kaybolan kiĢinin annesini570, ölenin yeğenini571 mağdur olarak kabul etmiĢtir572. Ancak AĠHM her durumu kendi koĢullarına göre incelemektedir. Nitekim AĠHM bir baĢka baĢvuruda gözaltında kayıp olan kiĢinin kardeĢinin baĢvuru yapması üzerine baĢvuru yapan kardeĢi mağdur olarak kabul etmeyerek baĢvuruyu reddetmiĢtir573.

AnlaĢılacağı üzere AĠHM, Anayasa Mahkemesine nazaran mağdur sıfatını daha geniĢ yorumlamaktadır574. Örneğin bir mevzuat hükmünden etkilenen veya etkilenme riski altında olan yahut bu mevzuat hükmünden kaynaklanan davranıĢ değiĢikliklerinde bulunan kiĢileri mağdur olarak kabul etmektedir. AĠHM‟e göre,

566 AYM, Birinci Bölüm, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği BaĢvurusu, B.N: 2012/95, K.T:

25/12/2012, § 21

567 Sağlam, Özel Hukuk Tüzel KiĢilerinin Mağdur Sıfatı, s. 4

568 AĠHM, Ġpek/Türkiye, B.N: 25760/94, K.T: 14/5/2002 (Bu dava en son Devletin güvenlik güçlerinin elinde görülen iki oğlunun kaybolması üzerine baĢvuran bir babanın davasıdır. Bu davada baĢvuran, oğullarının akıbetini öğrenememesinin ve yetkililerin tüm müracatlarına kayıtsız kalmasının sürekli bir acı ve üzüntü yarattığından Ģikâyetçi olmuĢtur.)

569 AĠHM, Çelikbilek/Türkiye, B.N: 27693/95, K.T: 22/6/1999; Poroy, s. 126

570 AĠHM, Kurt/Türkiye, B.N: 24276/94, K.T: 25/5/1998

571 AĠHM, YaĢa/Türkiye, B.N: 22495/93, K.T: 2/9/1998

572 Bilir, Yargılama Yetkisi, 322

573 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 211; Sağlam, Özel Hukuk Tüzel KiĢilerinin Mağdur Sıfatı, s. 4;

574 Harris-O'boyle-Bates-Buckley, geniĢ olarak söylendiğinde, dolaylı mağdurların, hak ihlalinden etkilenen ya da ihlalin tespitinde menfaati bulunan anne ve babalar ile veliler gibi kiĢilerdir.

Ayrıntılı bilgi için bkz. Harris-O'boyle-Bates-Buckley, s. 825

142 homoseksüel iliĢkiyi yasaklayan iç hukuk kurallarının mevcudiyetinin baĢlı baĢına homoseksüel olan kiĢileri mağdur etmektedir ve bu iç hukuk kurallarının uygulanması veya bu kurallara karĢı herhangi bir yasal yola baĢvurulmaması önemli değildir575. Aynı Ģekilde genel olarak yapılan telefon dinlemeleri576 ve doğum yapacak kadınlara kürtaj ile ilgili bilgi verilmesi yasağının getirilmesi577 de dolaylı mağdurluk için geçerlidir578.

Federal Almanya Anayasa Mahkemesi de, eĢlerden birinin sınır dıĢı edilmesi durumunda diğer eĢin, çocuğun okuldaki eğitimine iliĢkin olarak alınan önlemlerden dolayı ebeveynin, telefonu dinlenen kiĢiyle telefonla konuĢan diğer kiĢilerin kiĢisel olarak etkilenmeleri nedeniyle mağdur olduklarına karar vermiĢtir579. Federal Alman Anayasa Mahkemesi ayrıca bir kamu iĢlemi ile evliliği engellenen niĢanlının yanında bu kamu iĢleminin tarafı olmayan öteki niĢanlının da kiĢisel olarak bu iĢlemden etkilenmesi nedeniyle bireysel baĢvurunun tarafı olarak kabul etmiĢtir. BaĢka bir baĢvuruda ise temsil yetkisi temyiz mercii tarafından kaldırılan vekilin (avukatın), asıl davada taraf olmamasına rağmen temyiz mercii tarafından verilen karar avukatlık mesleğini doğrudan etkilediğinden, bireysel baĢvuruda taraf sıfatının bulunduğu kabul edilmiĢtir580.

c. Potansiyel Mağdur

Bazı durumlarda kiĢi, bir ihlalin doğrudan mağduru olmamakla birlikte, bireysel baĢvuru kapsamında korunan temel hak ve özgürlüklerinden birinin veya birden fazlasının ihlal edilmesi tehlikesiyle karĢı karĢıya gelebilir. Bu durumda kiĢi, potansiyel mağdur durumundadır581.

575 AĠHM, Johnston ve diğerleri/Ġrlanda, B.N: 9697/82, K.T: 18.12.1986

576 Baysal, MustafaMağdur Kavramı, s. 218

577 AĠHM, Open Door ve Dublin Well Woman/Ġrlanda, B.N: 14234/08 ve 14235/08 , K.T:

29.10.1992; Kararın ayrıntısı için bkz. Ayrıntılı bilgi için bkz. Baysal, Mağdur Kavramı, s. 218

578 Kılınç, Kabuledilebilirlik Kriterlerinin Uygulanması, s. 629-630

579 Erdinç, s. 107; Göztepe, Anayasa ġikâyeti, s. 61

580 Göztepe, Anayasa ġikâyeti, s. 61

581 Atasoy, Kabul Edilebilirlik KoĢulları, s. 93; Bilir, potansiyel mağdurun, yasanın ya da uygulamanın varlığı neticesinde gerçekleĢen mağdurluk olduğunu; bu nedenle AĠHS ile

bağdaĢmadığı ileri sürülen bir yasanın uygulanması ihtimali ile karĢı karĢıya kalan kiĢilerin de mağdur olduğunun kabul edileceğini ifade etmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Bilir, Yargılama Yetkisi, 323; Baysal potansiyel mağdur kavramını Ģu Ģekilde açıklamaktadır: "Potensiyel mağdurluğu kanun veya bir uygulama henüz birey üzerinde etkisi ortaya çıkmadan onun baĢvuru yapabilmesine imkân veren bir kavram olarak değerlendirmek mümkündür. Buna göre belli bir önlemin ileride ilgili üzerinde etkisini göstereceği, hatta bazen bunun ciddi ve telafisi güç ya da

143 Potansiyel mağdur, kanun ve uygulamalarının henüz uygulanıp temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden önce yakın gelecekte uygulanacağı durumlarda kendisinin mağdur olacağını ispat etmelidir582. Dolayısıyla baĢvurucunun kendisi hakkında uygulanmayan ya da uygulanma ihtimali bulunmayan bir kanuna karĢı baĢvuru yapabilmesi mümkün değildir583.

6216 sayılı Kanun‟un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, bireysel baĢvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen iĢlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kiĢisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabileceği öngörüldüğünden, potansiyel mağdurların bireysel baĢvuru yapamayacakları söylenebilir.

Nitekim 6216 sayılı Kanun‟un 46. maddesinin konuyla ilgili olarak madde gerekçesinde de “Maddeyle, bireysel baĢvuru hakkına sahip olanlar düzenlenmiĢtir. Bireysel baĢvuru hakkı, ihlale yol açtığı ileri sürülen iĢlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kiĢisel bir hakkı doğrudan etkilenenlere tanınmıĢtır. Bireysel baĢvurunun hukuki niteliği, söz konusu iĢlem ve eylemler nedeniyle ilgilinin Ģahsına ait bir hakka yönelik mevcut ve doğrudan bir ihlalin varlığını gerektirmektedir. Bu nedenle potansiyel hak iddiasına dayanan ya da baĢvuranın kendi haklarıyla ilgili olmayan hususlar bireysel baĢvuru konusu edilemez.”denilerek kanun koyucu tarafından Anayasa Mahkemesine potansiyel mağdur yoluyla bireysel baĢvuruda bulunulabilmesi yolu kapatılmıĢtır.

Ancak doktrinde, kanunun kiĢilerin hak ve özgürlükleri üzerindeki etkisini hemen göstermemekle birlikte, ilerleyen dönemlerde pek muhtemel olarak gösterebileceği durumlarda kanuna karĢı potansiyel mağdurların bireysel baĢvuru yapabilmesi gerektiği savunulmaktadır584.

Potansiyel mağdurluk kavramı, AĠHM‟in mağdurluğun ağır Ģartlarını hafifletmek için geliĢtirdiği bir kavramdır585.

imkânsız bir zararı doğurabileceği durumlarda, önlemin potansiyel olarak ilgili baĢvuruda bulunabilecektir." Ayrıntılı bilgi için bkz. Baysal, Mağdur Kavramı, s. 217

582 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 211; Özkan, s. 101

583 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 212

584 Kaplan, Kanuna KarĢı Bireysel BaĢvuru, s. 170

585 Çınar, Yargı Yetkisi ve Mağdurluk Statüsü, s. 211; Kaplan, Kanuna KarĢı Bireysel BaĢvuru, s.

171; Sağlam, Özel Hukuk Tüzel KiĢilerinin Mağdur Sıfatı, s. 3; Özkan, s. 101

144 AĠHM, potansiyel mağdur statüsünü ele alırken, her olayı kendine özgü koĢullarına göre değerlendirmekte ve olayın içinde bulunduğu koĢullara bakarak doğrudan bir ihlalden Ģikâyetçi olamayan kiĢilerin baĢvurularını da kabul etmemektedir586. Örneğin Kjeldsen, Busk Madsen ve Pedersen/Danimarka587 davasında üç aile, kendi çocukları adına, Danimarka devlet okullarında okulların müfredat proğramında zorunlu olarak çocuklara cinsel eğitim dersi okutulmasını gerektiren yasama ve idari düzenlemeye karĢı baĢvuruda bulunmuĢlardır. Ġlgili düzenlemelerin henüz çocuklara uygulanmamıĢ olmasına rağmen Mahkeme, baĢvuruyu kabul edilebilir bulmuĢtur. Mahkeme, tüm mağdurluk gerekleri taĢınmasa bile söz konusu düzenlemelerin yakın gelecekte baĢvurucuların çocuklarına uygulanacağı konusunda Ģüphe bulunmadığını, mağdurluk statüsü için yeterli derecede Ģartların oluĢtuğunu belirterek baĢvuruyu kabul edilebilir bulmuĢtur588.

AĠHM ilke olarak “actio popularis”589 anlamına gelecek bir “potansiyel mağduriyet” kavramını da kabul etmemektedir. AĠHM‟in “potansiyel mağduriyeti”

çok istisnai durumlarda ve sıkı Ģartlarda kabul ettiği, bunun için de baĢvuruculardan

“potansiyel mağdur” olduklarını kanıtlayan güçlü ve ikna edici somut deliller istediği

586 Kaplan, Kanuna KarĢı Bireysel BaĢvuru, s. 171; Musa Sağlam, “Özel Hukuk Tüzel KiĢilerinin Bireysel BaĢvuru Hakkı”, HUKAB, Sayı: 8, Ocak-Mart 2014, s. 7, (“Özel Hukuk Tüzel KiĢilerinin”)

587 AĠHM, Kjeldsen, Busk Madsen ve Pedersen/Danimarka, B.N: 5095/71, 5920/72 ve 5926/72, K.T: 7/12/1976

588 Özkan, s. 101; YokuĢ bu durumu "AĠHS sisteminde kiĢiler, kendileri hakkında uygulanma olasılığını kanıtlayarak bir kanun veya diğer genel düzenleyici iĢlemler hakkında baĢvurabilmektedirler." biçiminde açıklamaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. YokuĢ, s. 35; Bilir de, bir kanundan dolayı kiĢinin henüz menfaati ihlal edilmemiĢ olsa da, bu menfaati her an ihlale uğrayacaksa veya ihlale uğrama tehlikesi içeriyorsa bu takdirde potansiyel mağdurluktan söz edileceğini ve AĠHM içtihatları çerçevesinde o kanunun menfaati ihlal edilecek kiĢiye uygulanmasını beklemeden baĢvuru yapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz.

Faruk Bilir, “Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin Yargılama Yetkisi Çerçevesinde, „Ermeni Soykırımını‟ Ġnkarı Suç Sayan Düzenleme”, http://www.ankarastrateji.org/yazar/prof-dr-faruk- bilir/avrupa-insan-haklari-mahkemesi-nin-yargilama-yetkisi-cercevesinde-ermeni-soykirimini-inkari-suc-sayan-duzenleme/, EriĢim Tarihi: 24.4.2015

589 Actio popularis, bireylere doğrudan bireysel baĢvuru yapabilmesine imkân tanıyan bir yoldur.

Actio popularisle bireysel baĢvuru arasındaki en temel fark, kiĢisel etkilenme bağlamında ortaya çıkar. Bireysel baĢvuru, anayasada öngörülen temel hak ve özgürlükleri kiĢisel olarak ihlal edilmiĢ bireyler tarafından baĢvurulabilecek bir yol olup actio popularis için ise kiĢinin anayasada öngörülen temel hak ve özgürlüğünün doğrudan etkilenmesi Ģart değildir. Dolayısıyla, bireysel baĢvuruda bireysel yarar için baĢvuru yapılırken actio populariste kamu yararı ön plana çıkmaktadır. Actio popularisin uygulandığı ülkeler olarak Macaristan, Hırvatistan ve Slovenya (sınırlı olarak uygulanmaktadır) sayılabilir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Aliyev, s. 37-38

145 unutulmamalıdır. Bu nedenle mağdur olduğuna dair Ģüphe veya varsayım, mağdurluk statüsü için yeterli değildir590.

AĠHM içtihatlarından yola çıkılarak bir olaya potansiyel mağdur kavramının uygulanabilmesi için Ģu Ģartların birlikte bulunması gerekir591:

- Ciddi ve telafisi imkânsız bir zarar riskinin bulunması,

- Düzenlemenin mağdura uygulanmasının kuvvetle muhtemel olması, - Ġhlal tehlikesinin yakın bir gelecekte oluĢabilecek olması,

- Düzenlemenin varlığının doğrudan baĢvurucunun haklarını ihlal edecek olması.

Anayasa Mahkemesine baĢvuruda bulunan siyasi partiler (Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi ve Demokratik Sol Parti), 2939 sayılı Milletvekili Seçimi

Anayasa Mahkemesine baĢvuruda bulunan siyasi partiler (Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi ve Demokratik Sol Parti), 2939 sayılı Milletvekili Seçimi