• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANAYASA MAHKEMESĠ UYGULAMASI KAPSAMINDA BĠREYSEL BAġVURU YAPMA USULÜ, BĠREYSEL BAġVURUNUN

E. Bireysel BaĢvuru Usulü

1. BaĢvuru Formunun Teslim Edilebileceği Yerler

6216 sayılı Kanun‟un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, bireysel baĢvuruların doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dıĢı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabileceği belirtilmiĢtir335. Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün 63. maddesinin (1) numaralı fıkrasında da bu yerler tekrar edilmiĢ; anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında ayrıca Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu‟nun336 elektronik ortamda, güvenli elektronik imza kullanılarak baĢvuru yapılabilmesine iliĢkin karar alabileceği kural altına alınmıĢtır.

332 Doğru, Genel Bir BakıĢ, s. 158

333 Reid, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 51

334 Doğru, Genel Bir BakıĢ, s. 158-159

335 Kırtepe, s. 9; Altan, Bireysel BaĢvurunun, s. 4; Federal Almanya ve Ġspanya uygulamalarında da 6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟ndeki hükümlere benzer bir usul benimsenmiĢtir. Ġspanya Anayasası‟nın 85. maddesinin ikinci fıkrasına göre, amparo baĢvurusu dilekçesi Anayasa Mahkemesi Yazı ĠĢleri Müdürlüğüne ya da ülke çapındaki hukuk mahkemeleri yazı iĢleri müdürlüğüne Medeni Usul Kanunu‟nun 135. maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak sunulacağı esası getirilmiĢtir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sağlam, Ülkemizde Bireysel BaĢvuru, s. 781; Ġspanya‟da da amparo baĢvurularında izlenecek baĢvuru usulü Türk Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel baĢvuru usulüne benzerlik göstermektedir. Ġspanya Anayasa Mahkemesi Kanunu‟nun 85. maddesinin ikinci fıkrasına göre, baĢvuru dilekçelerinin Anayasa Mahkemesi Yazı ĠĢleri Müdürlüğüne ya da diğer yerlerdeki hukuk mahkemeleri yazı iĢleri müdürlüklerine verilebilecektir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ural, s. 205-206

336 6216 sayılı Kanun‟un 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) alt bendinde, Genel Kurul‟un onyedi üyeden oluĢan kurulu ifade ettiği belirtilmiĢtir. Bu husus Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nün 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) alt bendinde de tekrar edilmiĢtir.

75 Yine 6216 sayılı Kanun‟un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrasının son cümlesinde, baĢvurunun diğer yollarla kabulüne iliĢkin usul ve esasların Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğüyle337 düzenleneceği ifade edilmiĢtir.

Görüleceği üzere 6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde sayılan bu baĢvuru yerleri ve yöntemi sınırlı olmayıp ihtiyaç durumunda Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu‟nca baĢka baĢvuru yerleri ve yöntemleri benimsenebilmektedir. Bu baĢvuru yerlerinin ve yöntemlerinin belirlenmesi sırasında baĢvuru yapacak kiĢilerin mahkemeye eriĢim haklarının engellenmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesi, baĢvurucunun bireysel baĢvuru formunda tespit edilen eksiklikleri Anayasa Mahkemesince verilen kesin süre içerisinde tamamlanmamıĢ olması nedeniyle baĢvurusunun idari yönden reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürdüğü baĢvuruda, mahkemelerin yargılama usulünü düzenleyen istisnai niteliği haiz hükümlerinin, mahkemeye eriĢim hakkını ihlal etmedikleri sürece belirlilik ve hukuki güvenlik sağlamaları bakımından dar yorumlanmaları gerektiğini belirtmiĢtir338.

Yine aynı kararda, yargı teĢkilatının ülke sathına yayılmıĢ yüzlerce mahkeme vasıtasıyla hizmet verdiği gerçeği karĢısında, bireysel baĢvuruların, Anayasa Mahkemesine doğrudan ya da mahkemeler vasıtasıyla yapılabileceğine iliĢkin düzenlemenin mahkemeye eriĢim hakkını ihlal etmediği belirtilmiĢtir339.

Nitekim AĠHM bir kararında Anayasa Mahkemesine yapılan baĢvuru usulünü değerlendirmiĢtir. Bu kararda AĠHM, bireysel baĢvuruların olağan kanun yollarının tüketilmesinden itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine bizzat, diğer mahkemeler veya yurt dıĢı temsilcilikleri vasıtasıyla yapılabildiğini; öngörülen baĢvuru usulünün Yargıtaya yapılan baĢvuru usulü ile benzerlik gösterdiğini ve AĠHM‟in bugüne değin bu baĢvuru usulünde herhangi bir problem tespit

337 6216 sayılı Kanun‟un 5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca kabul edilmektedir. Anılan Kanun‟un 21. maddesinde de Ġçtüzük‟ü kabul etmenin veya değiĢtirmenin Genel Kurul‟un görevleri arasında olduğu ifade edilmiĢtir.

338 AYM, Birinci Bölüm, Ali Çiftci BaĢvurusu, B.N: 2013/7290, K.T: 17/7/2014, § 28

339 AYM, Birinci Bölüm, Ali Çiftci BaĢvurusu, B.N: 2013/7290, K.T: 17/7/2014, § 29; Aynı yöndeki görüĢ için bkz. Akif Yıldırım, "Posta Yoluyla Bireysel BaĢvuru Yapılabilir mi?", Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 99, Kasım 2014, s. 101, (“Posta Yoluyla Bireysel BaĢvuru")

76 edilmediğini ve baĢvurucuların karıĢık bir usulü izlemek durumunda bulunmadıklarını belirtmiĢtir340.

BaĢvuru yollarının sınırlı Ģekilde belirlenmesi, öncelikle baĢvuruların daha titiz ve özenle yapılmasını sağlayacak, Anayasa Mahkemesine güvenilir olmayan yollarla baĢvuru yapılmasının önüne geçecek, ciddi olmayan baĢvurular engellenecek341 ve baĢarı Ģansı olmayan baĢvuruların da sayısı azaltılmıĢ olacaktır342.

Anayasa Mahkemesine, mektup, e-posta, kargo, resmi posta, telgraf veya diğer elektronik iletiĢim araçları343 kullanılarak baĢvuru yapılması344 da mümkün değildir345. Anayasa Mahkemesi bu konuda verdiği bir kararda, bireysel baĢvuru usulünün düzenlendiği 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü'nün 63. maddesinde mektup, e-posta, kargo, resmi posta, telgraf veya diğer elektronik iletiĢim araçları kullanılarak baĢvuru yapılmasına olanak tanınmadığını belirtilmiĢtir346. Kanaatimize göre, Anayasa

340 AĠHM, Hasan Uzun/Türkiye, B.N: 10755/13, K.T: 30/04/2013; AĠHM bu kararında, bireysel baĢvuru yolunun düzenlendiği Almanya, Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Ġspanya ve Azarbeycan gibi devletlere yönelik olarak vermiĢ olduğu içtihatlarını hatırlatarak Türk Anayasa Mahkemesi önündeki bireysel baĢvuru yolunun AĠHM‟e bireysel baĢvuru yapılmadan önce tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu olup olmadığını tartıĢmıĢtır. AĠHM kararında, öncelikli olarak bireysel baĢvuru yolunun eriĢilebilir bir iç hukuk yolu olduğuna karar vermiĢtir. AĠHM, ayrıca Türk Anayasa Mahkemesinin her kurumdan bilgi ve belge isteme yetkisine, tedbir kararı alma yetkisine, gerektiğinde duruĢma yapma yetkisine ve muhtemel içtihat farklılıklarını giderme olanaklarına sahip olduğunu belirterek bireysel baĢvurunun, baĢvurular açısından elveriĢli bir yargılama usulü sunan bir iç hukuk yolu olduğuna; kanun koyucunun iradesinin, AĠHS‟deki tüm haklar bakımından eĢdeğer bir koruma sağlamak olduğunu, Türk Anayasa Mahkemesinin baĢvurular bakımından esastan inceleme ve ihlal bulunması durumunda bu duruma son verebilme yetkisinin bulunduğunu ve kararlarının bağlayıcı olduğunu tespit ederek bireysel baĢvurunun, AĠHS‟de korunan haklara eĢit koruma öngören bir iç hukuk yolu olduğuna karar vermiĢtir. Ayrıntı için bkz. Mehmet Öncü, “AĠHM: „Bireysel BaĢvuru Yolu AĠHM‟ye BaĢvurmadan Önce Tüketilmesi Gereken Bir Ġç Hukuk Yoludur‟”, HUKAB, Sayı: 6, Temmuz-Eylül 2013, s. 81; ayrıntılı bilgi için bkz. Hasan Mutaf, "Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin Hasan Uzun/Türkiye Kararının Değerlendirilmesi", Birinci Yılında Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru, HUKAB Yayınları, Editör: Musa Sağlam, 2015, s. 63-72

341 Ural, s. 205

342 Özbey, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 305

343 Anayasa Mahkemesi, posta yoluyla yapılan ve usulüne uygun baĢvuru yapılmadığı gerekçesiyle altıyüze yakın baĢvuruyu iĢleme almamıĢtır. 2013 yılı istatistiklerine bakıldığında bir yıl içinde toplam on bine yakın baĢvuru yapıldığı dikkate alındığında, bu baĢvuruların % 6‟sı oranında posta yoluyla usulsüz olarak ve yüksek oranda baĢvuru yapıldığı anlaĢılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 95

344 BaĢvuruları almakla görevli Anayasa Mahkemesi Bireysel BaĢvuru Bürosu‟ndan 9.3.2015 tarihinde alınan bilgiye göre, mektup, e-posta, kargo, resmi posta, telgraf veya diğer elektronik

iletiĢim araçları kullanılarak baĢvuru yapılması durumunda, baĢvuru evrakları kayda alınmayıp muhabere numarasıyla baĢvurucuya iade edilmektedir.

345 Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 95; Altan, Bireysel BaĢvurunun, s. 4

346 AYM, Birinci Bölüm, Ali Çiftci BaĢvurusu, B.N: 2013/7290, K.T: 17/7/2014, § 28

77 Mahkemesinin uygulamalarının yerleĢik duruma gelmesinden ve kamuoyu tarafından bilinebilir olmasından sonra Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde347 yapılabilecek bir değiĢiklikle bireysel baĢvuru usulü geniĢletilmeli ve mektup, e-posta, kargo, resmi e-posta, telgraf veya diğer elektronik iletiĢim araçları kullanılarak da bireysel baĢvuru yapılmasının önünün açılması gerekmektedir348.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilerek form ve eksiklik tamamlattırma yazısı yazılması durumunda da bu eksikliklerin 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü'nün 63. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince mahkemeler, yurt dıĢı temsilcilikleri ya da bizzat Anayasa Mahkemesi aracılığıyla yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte uygulamada bazı baĢvurucuların eksiklikleri hâkim havalesi almalarına rağmen posta yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderdikleri tespit edilmiĢtir. Ancak bireysel baĢvuru aĢamasının bir bütün olduğu düĢünüldüğünde, bireysel baĢvuru usulünü kural altına alan hükümlerin, eksikliklerin posta yoluyla tamamlanabileceğine olanak tanıyacak biçimde geniĢ olarak yorumlanması mümkün değildir349. Dolayısıyla, bireysel baĢvurunun bir parçası niteliğinde olan

"eksikliklerin giderilmesi" aĢamasının da aynı usule tabi olacağı muhakkaktır.

Kaldı ki baĢvuruculara, baĢvuru formu ve eklerinde yer alan eksikliklerin posta yoluyla gönderilmesi durumunda gönderilen dilekçe, form veya belgelerin kayda alınmayacağı hususu eksiklik bildirme yazısında belirtilmektedir350.

Bu baĢvuruların, anılan hükümler karĢısında posta yoluyla ya da e-mail yahutta faks ile eksiklik tamamlamaları mümkün olmadığından dolayı baĢvurucunun zamanında eksiklikleri gidermediği kabul edilecek ve baĢvuru idari yönden reddedilecektir351.

Nitekim Anayasa Mahkemesi bir baĢvuruda352, baĢvurunun yapılan ön incelemesi sırasında baĢvuruda eksikliklerin bulunduğunu tespit etmiĢ ve bu eksikliklerin giderilmesi için baĢvurucuya onbeĢ günlük kesin süre vererek bu

347 6216 sayılı Kanun‟un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde, “BaĢvurunun diğer yollarla kabulüne iliĢkin usul ve esaslar Ġçtüzükle düzenlenir.” denilmiĢtir.

348 Aynı yöndeki görüĢ için bkz. Ural, s. 205

349 Yıldırım, Posta Yoluyla Bireysel BaĢvuru, s. 101 ve 102

350 Altan, Bireysel BaĢvurunun, s. 4

351 Çınar, Usule ĠliĢkin Eksiklikler, s. 32

352 AYM, Ġkinci Bölüm Birinci Komisyon, B.N: 2013/4821, K.T: 11/2/2014, § 17 ve18

78 eksiklikleri tamamlanması gerektiğini, aksi takdirde baĢvurunun idari yönden reddedileceğini bildirmiĢtir. BaĢvurucu giderilmesi talep edilen eksikliklerle ilgili belgeleri Anayasa Mahkemesine posta yoluyla göndermiĢtir. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi, verilen kesin süre içinde belirtilen usule göre söz konusu eksikliğin tamamlanmaması nedeniyle baĢvuruyu idari yönden reddetmiĢtir. Bunun üzerine baĢvurucu idari ret kararına itiraz etmiĢ ve itiraz üzerine komisyon, "6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve Ġçtüzük‟ün 63. maddesinin (1) numaralı fıkrasında bireysel baĢvuruların mahkemelere veya yurt dıĢı temsilciliklerine ya da bizzat Anayasa Mahkemesine yapılabileceği öngörülmüĢtür. Söz konusu düzenlemelerden da anlaĢılacağı üzere, Anayasa Mahkemesine posta yoluyla bireysel baĢvuru yapılmasına imkân bulunmadığı gibi, yapılan baĢvuruya iliĢkin dosyalara da posta yoluyla eksikliğin giderilmesi kapsamında dilekçe ya da ek belge gönderilmesi mümkün değildir. BaĢvurucuya posta yoluyla gönderilen belgelerin kayda alınmayacağı hususu 5/7/2013 tarih ve 2013/4821 sayılı yazı ile bildirildiği hâlde, giderilmesi talep edilen eksikliklerle ilgili belgelerin posta yoluyla Mahkememize gönderildiği tespit edilmiĢtir.” biçimindeki gerekçeyle baĢvurucunun idari ret kararına karĢı yaptığı itirazı reddetmiĢtir.

Bu durumu doktrinde eleĢtirenler de bulunmaktadır. Bunlara göre, bireysel baĢvuruların posta, e-mail, elektronik imza ya da alternatif çevrimiçi bir sistemle yapılamaması, mahkemeye eriĢim hakkına engel olan bir uygulamadır. Özellikle bu durumun cezaevlerinde bulunan tutuklu veya hükümlüler, hastanelerde bulunan ağır hastalar veya akıl hastaları, ilticacılar ve Türkiye Cumhuriyetinin temsilciliğinin bulunmadığı ülkelerdeki yabancılar gibi kiĢiler bakımından problem oluĢturması söz konusu olabilecektir353.

a. Doğrudan Anayasa Mahkemesine BaĢvuru

6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde öncelikli olarak Anayasa Mahkemesine doğrudan bireysel baĢvuru yapılabileceği öngörülmüĢtür.

Buna göre baĢvurucu, baĢvuru formunu ve eklerini doğrudan Anayasa Mahkemesine bizzat vererek baĢvuruda bulunabilecektir354.

353 Perilli, s. 14,

354 Anayasa Mahkemesi verilerine göre, 2012 yılında usulüne uygun yöntemler ile yapılan toplam 1.342 baĢvurudan 308‟i, 2013 yılında toplam 9.897 baĢvurudan 2.439‟u ve 2014 yılında toplam 20.578 baĢvurudan 3.929‟u Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıĢtır. BaĢvuru sayıları, baĢvuruları almakla görevli Anayasa Mahkemesi Bireysel BaĢvuru Bürosu‟ndan 9.3.2015 tarihinde alınmıĢtır.

79 b. Mahkemeler Vasıtasıyla Anayasa Mahkemesine BaĢvuru

Bireysel baĢvuru, doğrudan Anayasa Mahkemesine yapılabileceği gibi bireysel baĢvuru formu ve eklerinin diğer mahkemelere verilmesi suretiyle de yapılabilecektir. Dolayısıyla, adliye teĢkilatının bulunduğu her yerden mahkemeler vasıtasıyla bireysel baĢvuruda bulunmak mümkündür355.

Ancak uygulamada bireysel baĢvuruların diğer mahkemeler vasıtasıyla yapılmasında bir takım aksaklıklar yaĢanmaktadır. Nitekim Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu da bu hususla ilgili olarak 24.2.2014 tarihli “Bireysel baĢvuruların mahkemeler tarafından iletilmesinde yaĢanan aksaklıklar” konulu bir duyuru yayımlamıĢ356 ve Anayasa Mahkemesine mahkemeler vasıtasıyla yapılacak bireysel baĢvurularda yaĢanan sorunların çözümü ile emek, zaman ve hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi bakımından mahkemelerin yapacakları iĢlemlerin neler olduğunu belirtmiĢtir357. Bu duyuruda belirtilen aksaklıklar Ģöyledir:

- BaĢvuru formunun, bireysel baĢvuruya konu mahkeme kararının verildiği mahkeme vasıtasıyla yapılması gerektiği düĢüncesiyle, diğer mahkemelerce kabul edilmediği.

- Bazı baĢvuruların Cumhuriyet BaĢsavcılığı aracılığıyla yapıldığı.

- BaĢvuru formu ve eklerinin UYAP ortamında taranmadığı ve/veya posta yoluyla fiziki olarak Anayasa Mahkemesine gönderilmediği.

- BaĢvuruya konu mahkeme kararının onaylı sureti yerine dosyanın tamamının Anayasa Mahkemesine gönderildiği.

- Bazı baĢvuruların harç alınmadan kabul edildiği.

355 2012 yılında usulüne uygun yöntemler ile yapılan 1.342 baĢvurudan 1.032‟si, 2013 yılında toplam 9.897 baĢvurudan 7.434‟ü, 2014 yılında toplam 20.578 baĢvurudan 16.594‟ü mahkemeler aracılığıyla yapılmıĢtır. BaĢvuru sayıları, baĢvuruları almakla görevli Anayasa Mahkemesi Bireysel BaĢvuru Bürosu‟ndan 9.3.2015 tarihinde alınmıĢtır.

356 HSYK‟nın, 21/09/2012 tarihli ve B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.07.02-298-2012/661/49004 sayılı

“Mahkemelerce bireysel baĢvuru formlarının alınmasında ve gönderilmesinde izlenecek usul ve yöntem” ve 23/10/2012 tarihli ve B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.07.02-298-2012/740/54532 sayılı

“Bireysel baĢvuru iĢlemleri” konulu duyuruları da bulunmaktadır.

357 Ayrıntılı bilgi için bkz. (EriĢim) http://www.hsyk.gov.tr/duyurular/2014/subat/bireysel-basvuru.pdf, 9.3.2015

80 - Posta gideri haricinde ayrıca PTT hesaplarına avans yatırıldığı ve baĢvuru formuna posta pulu eklettirildiği.

BaĢvuru formu ve eklerinin yukarıda belirtilen aksaklıklar nedeniyle Anayasa Mahkemesine geç ulaĢması durumunda Anayasa Mahkemesinin baĢvuruyu değerlendirmesi gerekmektedir. BaĢvurudaki aksaklığın baĢvurucuya kusur atfedilemeyecek bir durumdan kaynaklanması durumunda baĢvurunun usulüne uygun yöntemlerle yapıldığının kabulü gerekir. Eğer bu aksaklık baĢvurucudan kaynaklanıyor ise bu durumda baĢvurunun usulüne uygun olduğundan söz edilmesi mümkün olmayacak ve baĢvuru reddedilecektir. Örneğin, baĢvuru harcı baĢvurucu tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına rağmen baĢvurucu kendi iradesi ve imkânları ile baĢvuru evraklarını Anayasa Mahkemesine posta yolu ile göndermiĢ ise artık baĢvurunun usulüne aykırı yöntem ile yapıldığının kabulü gerekir.

c. Yurt DıĢı Temsilcilikler Vasıtasıyla Anayasa Mahkemesine BaĢvuru

Bireysel baĢvurunun, yurt dıĢı temsilcilikler vasıtasıyla da yapılabilmesi mümkündür. Bireysel baĢvurunun yurt dıĢı temsilcilikleri vasıtasıyla yapılabilmesi için kiĢilerin sürekli ya da geçici olarak yurt dıĢında bulunmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan bireysel baĢvurunun 6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü hükümlerine uygun bir Ģekilde yapılmıĢ olmasıdır.

6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü hükümlerinde "yurt dıĢı temsilciliği" ifadesinden ne anlaĢılması gerektiği açıklanmamıĢtır. Bu nedenle diğer kanun hükümlerininin incelenmesi ile bu ifadenin anlamının ortaya konulması gerekmektedir.

189 sayılı Kamu Kurum ve KuruluĢlarının YurtdıĢı TeĢkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname‟nin 2. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, dıĢ temsilcilik; diplomatik temsilciliklerle konsolosluklar olarak ifade edilmiĢtir. 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun‟un 1. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ise Bakanlar Kurulunun bir kararnameyle, yabancı devletler nezdinde büyükelçilik veya elçilik açmaya veya akredite etmeye, bir yabancı devlet büyükelçilik veya elçiliğini milletlerarası hukuk kurullarına göre Türkiye Cumhuriyetinin hak ve menfaatlerini korumakla

81 görevlendirmeye ve milletlerarası kurullar nezdinde büyükelçilik veya elçilik seviyesinde daimi temsilcilik kurmaya, bir büyükelçilik ya da elçiliği daimi temsilcilikle görevlendirmeye yetkili olduğu ve bu fıkrada belirtilen temsilciliklere

"diplomatik temsilcilikler" denileceği kural altına alınmıĢtır.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde konsolosluklar, Bakanlar Kurulunun bir kararnameyle açtığı veya akredite ettiği büyükelçilikler, Bakanlar Kurulunun milletlerarası hukuk kurallarına göre Türkiye Cumhuriyetinin hak ve menfaatlerini korumakla görevlendirdiği yabancı devlet büyükelçilikleri veya elçilikler vasıtasıyla bireysel baĢvuruda bulunulabilecektir358.

Bu makamlar da bireysel baĢvuruda bulunulması durumunda mahkemeler vasıtasıyla yapılan baĢvurularda olduğu gibi baĢvuru formu ve eklerini gerekli kayıt iĢlemlerini yaptıktan sonra fiziki ve elektronik ortamda Anayasa Mahkemesine göndereceklerdir. BaĢvuru formunun teslim edileceği yurt dıĢı temsilcilikleri, sadece bu form ve eklerini Anayasa Mahkemesine ulaĢtırmakla yükümlü olmaları nedeniyle, form ve eklerinde herhangi bir inceleme yetki ya da sorumlulukları bulunmamaktadır359.

Ancak, bireysel baĢvuruda bulunmak isteyen kiĢinin bulunduğu yerde yurt dıĢı temsilciliği bulunmuyorsa ne yapılacağı konusunda bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu konuda Anayasa Mahkemesine yapılmıĢ bir baĢvuru da bulunmamaktadır.

ġĠRĠN360 böyle bir durumda mazeret hükümlerinin uygulanabileceğinin düĢünülebileceğini belirtmektedir. Fakat bugüne kadar bu hususta Anayasa Mahkemesinin bir uygulaması bulunmamaktadır.

Esasen bu husus bir eksiklik olup kiĢilerin mahkemeye eriĢim haklarını kısıtlama niteliğini haizdir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 6216 sayılı Kanun‟un 47. maddesinin (1) numaralı fıkrasının son cümlesi361 uyarınca konuyu bir çözüme kavuĢturması gerektiği açıktır.

358 ġirin, s. 469

359 Ekinci-Sağlam, Bireysel BaĢvuru, s. 94

360 ġirin, s. 469

361 Anılan fıkranın son cümlesi Ģöyledir: “BaĢvurunun diğer yollarla kabulüne iliĢkin usul ve esaslar Ġçtüzükle düzenlenir.”

82 d. Ceza ve Ġnfaz Kurumları Vasıtasıyla Anayasa Mahkemesine BaĢvuru

6216 sayılı Kanun veya Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde, bireysel baĢvurunun yapılabileceği yerler Anayasa Mahkemesi haricinde mahkemeler ve yurt dıĢı temsilcilikleri olarak belirtilse de kuralın mutlak uygulanması durumunda ceza ve infaz kurumlarında tutuklu veya hükümlü olarak bulunan kiĢiler bakımından bir takım sakıncalar ortaya çıkabilecektir. Zira bu kiĢilerin Anayasa Mahkemesine, mahkemelere ya da yurt dıĢı temsilciliklerine gitmeleri/ulaĢmaları ve baĢvuru yapabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle tutuklu ve hükümlülerin ceza ve infaz kurumları aracılığıyla da bireysel baĢvuru yapabilmelerine Anayasa Mahkemesi uygulamasıyla imkân tanınmıĢtır. Dolayısıyla, kendisini bir vekil ile temsil ettirerek 6216 sayılı Kanun veya Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‟nde belirtilen yerler vasıtasıyla bireysel baĢvuruda bulunma imkânı bulunmayan hükümlü veya tutuklular, usulüne göre hazırlanmıĢ bireysel baĢvuru form ve eklerini bulundukları ceza ve infaz kurumu idaresine teslim ederek baĢvuruda bulunabileceklerdir. Ceza ve infaz kurumu da bu form ve eklerini bağlı bulundukları Cumhuriyet baĢsavcılığı aracılığıyla Anayasa Mahkemesine iletmeleri gerekmektedir362.

Nitekim Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili olarak bir baĢvuruda363, ceza ve infaz kurumu kaĢe veya mührü ile açılmadan gönderilen baĢvuruların da usulüne uygun olarak gönderilmiĢ kabul edileceğine karar vermiĢtir. Bu kararda ayrıca, ceza ve infaz kurumu idaresi aracılığıyla yapılan baĢvuruların usulüne uygun olarak gönderilmiĢ kabul edileceğini; ancak, ceza ve infaz kurumunun aracı kılınmadan ve kurum kaĢesi veya mührü olmadan yapılan baĢvuruların usule uygun kabul edilmeyeceğinden dolayı idari yönden iade edilmesi gerektiği belirtilmiĢtir.