• Sonuç bulunamadı

Türkiye’nin Dünya Petrol İletimindeki Jeopolitik Konumu ve Önemi

C- İletim Lisansı

1- Türkiye’nin Dünya Petrol İletimindeki Jeopolitik Konumu ve Önemi

Kalkınmanın en önemli unsurlarından birisi olan enerji ve bu enerjinin verimli kullanımı, hızlı bir küreselleşme sürecinde bulunan dünyamızda enerji arz eden ülkeler ile talep merkezlerinin çeşitli taşıma yolları ve en önemlisi boru hatlarıyla birbirine bağlanmasını zorunlu kılmıştır. Boru hatları ile yapılan taşıma şekli süratli, ekonomik ve emniyetli olmakta, yapılan büyük boyutlu yatırımı kısa sürede karşılamaktadır. 19. yüzyıl sonlarında, küçük çaplı ve kısa mesafeli hatlar ile başlayan petrol ve doğal gaz taşımacılığı, artan tüketime, talebe ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, günümüzde daha büyük çaplı borularla, daha uzun mesafelerde ve yüksek basınçlarda yapılmaya yönelmiştir372.

Kara ve deniz yolu taşımacılıklarına kıyasla yatırım maliyeti daha yüksek olan boru hattı taşımacılığının; diğer taşıma türlerinden hızlı, çevreci olması ve atmosfer koşullarından etkilenmemesi yanında yatırımı daha kısa sürede ödemesi gibi üstünlükleri vardır373.

Petrol iletiminde boru hattı-tanker karşılaştırmasında tercih, dünya yüzeyindeki siyasi ve askeri kargaşalıklara, yere ve zamana göre değişiklik göstermektedir. Ortadoğuda yaşanan

367

26.12.2006 tarih ve 26388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 368

02.11.2007 tarih ve 26688 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 369

06.06.2008 tarih ve 26898 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 370

Hammadde olarak kullanılmış yemeklik yağları toplayarak üretim yapan biyodizel tesisleri, üretim süreçlerinde yağlı tohumlu bitkileri kullanmadıkları için gıda sektörünü olumsuz etkilememektedirler. Bu tesisler, ucuza hammadde temin edebilirken çevresel açıdan da çok faydalıdırlar. EPDK’dan biyodizel üretim lisansı almış 46 adet tesisten 9 tanesi Çevre ve Orman Bakanlığından kullanılmış kızartmalık yağları toplama lisansı almış olup, üretimlerinde hammadde olarak atık yemeklik yağları kullanmaktadırlar.

371

31.12.2009 tarih ve 27449 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 372

ÇUBUK/CANSIZ, Türkiye’de Ulaşım Sistemleri Arasındaki Enerji Durumu, http://www.eie.gov.tr/turkce/en_tasarrufu/en_tas_etkinlik/2005_bildiriler/ oturum5/ KursatCubuk.doc 24 Aralık 2005.

373

http://www.tubitak.gov.tr/teknolojiongorusu/paneller/ulastırmaveturizm/raporlar, Ulaştırma ve Turizm Paneli, 10 mart 2006

kargaşalıklar, Süveyş Kanalı, Basra Körfezi, Hürmüz Boğazı güvenliği, bunların yanında iklimsel şartlar ve doğal afetler petrol taşımacılığında bu iki temel unsurun zaman zaman birbirinin alternatifi olmasını da beraberinde getirmiştir. Büyük petrol boru hatlarının inşası her zaman dış politik gelişmelerden, küresel rekabetten, devletler arası ilişkilerden birinci derecede etkilenmiştir.

Petrol ve doğalgaz zengini komşu ülkelerin coğrafî konumları uluslararası pazarlara ulaşmayı güçleştirmekte, bazen de rakip ülkelerin geçiş güzergâhlarını tutmuş olması veya arz anlaşmalarını önceden yapmış olması, bu ülkelerin petrol ve doğalgaz ihracını engellemekte veya geciktirmektedir. Bunun en çarpıcı örneği, Rusya Federasyonu’nun ülkemizle yapmış olduğu Mavi Akım Anlaşması’nın, Türkmenistan ve İran’ın Batı’ya doğalgaz sevkiyatı projelerini uzun bir süre engellemesidir. Daha yakın bir örnek ise, 15 yıldan beri Hazar denizinden geçerek Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması plânlanan Türkmenistan doğalgazına, Azerbaycan’ın Şahdeniz rezervinin son yıllarda ön plâna çıkmasıyla, Azeri gazının rakip olmasıdır. Şüphesiz, yeni gelişen projelerin olgunlaşması ile bu rekabet işbirliğine dönüşecek, yakın gelecekte aynı boru hattını doldurabilmek için Türkmen ve Azeri gazının birlikte taşınması gündeme gelecektir. Petrol ve doğalgaz rezervlerinin önemli bir bölümüne sahip komşu ülkeler dünya pazarlarına ürünlerini ihraç etme zamanı geldiğinde öncelikle Türkiye üzerinden geçişi hedeflemek durumundadır (İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Irak, Katar, Kuveyt, Suriye, vs.)374.

Her bir kara tankerinin 8-15 ton petrol taşıyabildiği dikkate alındığında, Kafkas ve Hazar bölgesinde üretilmesi söz konusu olan günde 2-3 milyon varil ham petrolün üretim bölgesinden gemilere yükleneceği liman komplekslerine karayolu ile taşınması, yapılabilirlik hesapları açısından uygun değildir. Kara tankerlerinin işletme maliyeti, amortismanı, muazzam miktarda araç trafiğinin yol açacağı yakıt tüketimi gibi nedenler bu taşımacılık türünü ekonomik açıdan kabul edilebilir olmaktan uzaklaştırmıştır. Taşıma terminalinin diğer ucundaki her biri 100-300 bin ton petrol taşıyabilecek gemilerin dolumu için her biri 10 ton taşıma kapasitesinde bulunan 10.000-30.000 kara tankerinin yük getirip doldurma yapmasını beklemek zorunda kalacaktır. Bu durum ise uzun sayılacak bir süre liman bağlama vergisi, sigorta, diğer navluna ait işlemlerin yapılmasını gerektirir ki bu ise taşıma maliyetini ekonomik olmaktan uzaklaştıracaktır375.

Ülkemizden geçmesi planlanan ham petrol ve doğalgaz iletim hatları özellikle Hazar havzasındaki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına taşınması işlevini görmektedir. Hazar Denizi’nin kara ile kuşatılmış oluşu, işletilebilecek petrol miktarı oldukça fazla olan Hazar Havzası’ndaki Azerbaycan ve Kazakistan’ın petrol işletim alanlarının doğrudan denize çıkışını engellemektedir. Bu bakımdan üretilecek ham petrolün dış pazarlara taşınması zorunlu olarak deniz kıyısına kadar petrol boru hatları ve bundan sonraki taşımasında da tankerlere bağımlı olacaktır. Boru hatları kısa tutularak Karadeniz’e ulaşılmak hedeflendiğinde, uzun bir deniz geçişi söz konusu

374

YANİÇ, s. 1-2 375

olmakta; böylece başta Karadeniz ve sonra Türk Boğazları olmak üzere Türkiye’nin ilgili çevre alanlarını tehlikeye atmaktadır. Bu deniz taşımacılığının yoğunluğu, boğazlardaki çevre risklerini beraberinde getirecektir376.

Süveyş krizi uluslar arası petrol endüstrisine boru hatlarının geleceği konusunda bir hayli malzeme vermiştir. Kanal ulaşıma açılmasına rağmen petrol şirketleri artık bu kanala güvenebileceklerinden kuşkuluydular. Daha fazla petrol boru hattı inşa etme konusunda şirketler ve hükümetler arasında tartışmalar yaşanmıştır. Özellikle Suriye, Irak’ın petrol şirketinin boru hattına müdahale etmiş bu olay boru hatlarının ne derece kolaylıkla kesintiye uğrayabileceğini gözler önüne sermiştir. Ana sorun petrolün nakliyesinin emniyet altına alınmasıydı ki boru hatlarının bunu çözecek tek yol olmadığı anlaşılmıştır377.

Türkiye jeopolitik konumu itibariyle giderek dünya enerji pazarında önemli bir rol üstlenmeye başlamıştır. Petrol, doğalgaz gibi enerji kaynakları sınırlı olan Türkiye’nin zengin kaynaklarla dolu komşularla sarılı konumu ve uluslararası enerji geçiş yollarının kavşağında yer alması ülkemizi avantajlı bir konuma getirmiştir. Stratejik konumu ülkemizi bir enerji borsası konumuna sürüklemekle birlikte gelecekte iletim, taşıma depolama gibi petrol ve doğalgaz piyasalarında hayati önem taşıyan faaliyetlerin daha da önem kazanacağı görülmektedir. Türkiye, Hazar, Orta Asya ve Ortadoğu bölgelerindeki petrol ve doğalgaz üreticileri için bölgedeki en önemli müşteri olduğu gibi, Batı’daki uluslararası pazarlar için de transit boru hatlarına ev sahipliği rolünü üstlenen önemli ve güvenli bir geçiş ülkesidir. Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %65’ine, doğalgaz rezervlerinin de %70’ine sahip ülkelere ve bölgelere komşu olan ülkemiz, coğrafî konumu ile bu rezervlerin sahibi üretici ülkelerle, önemli tüketicilerin çoğu arasında tabiî bir koridor özelliği taşımaktadır378.

2- 5015 Sayılı Kanuna Göre İletim Lisansının Yasal Çerçevesi

İletim faaliyeti; petrol sektörüyle ilgili bir piyasa faaliyeti olarak kabul edilmektedir379. İletim; boru hattı vasıtasıyla petrolün taşınması işlemini (üreticilerin rafineriye veya iletim hattına ulaşan boru hatları ile tesislerin bünyesinde yer alan boru hatları hariç), ifade etmekte olup380 bu piyasa faaliyetinin yürütülebilmesi için lisans alınması zorunluluğu bulunmaktadır381. İletim lisansı sahipleri piyasada; boru hattı vasıtasıyla petrolün taşınması ve iletim tesisi işletilmesi ile iştigal etme hakkına sahiptir382. Üçüncü şahıslara hizmet vermeyen ve/veya rafinerilerden doğrudan petrol

376

Aktaran; UĞURLU , Özkan- s. 2. 377

YERGİN, s. 572. 378

YANİÇ, s. 1-2 379

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 4, b.22. 380

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 4, b. 13. 381

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 6/e. 382

alan kişilerin sahip oldukları tesislere/depolara boru hattı vasıtasıyla yapılan taşıma faaliyetleri için iletim lisansı alınması gerekmemektedir383.

Harita- 4: Türkiye’nin Petrol İletim Hatları384

İletim lisansı başvuruları ekinde Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde hazırlanan “Mecra ve Emniyet Şeridi Dosyası”nın yer alması, başvuru sahibi tüzel kişinin; Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim şirket ya da limited şirket olarak kurulmuş olması ve asgari ödenmiş sermayesinin 1.000.000 TL olması gerekmektedir385.

İletim lisansı da diğer lisanslar gibi lisans sahibinin iflası veya lisans süresinin bitiminde, Kurul kararı aranmaksızın sona ermektedir Ancak iletim lisansında lisans sahibinin talebi lisansın sona erdirilmesi için tek başına yeterli değildir. İletim lisansı piyasada üçüncü kişilerle girişilen taahhütlere ilişkin yükümlülüklerin karşılanmış olduğunun belgeleriyle birlikte EPDK’ya ibraz edilmesi koşuluyla, Kurul kararıyla sona ermektedir. Ayrıca iletim lisansı Kanun’un 20. maddesi hükümleri çerçevesinde iptal edilebilmektedir386.

Rafinerici lisansı sahipleri piyasada; lisanslarına işlenmesi koşuluyla, ayrıca lisans almaksızın yakınındaki diğer tesislere boru hatları ile taşıma faaliyetinde de bulunabilme hakkına sahiptir387.

İletim lisansı sahipleri; tarife önerilerini hazırlayarak EPDK’ya sunulması ve Kurul kararı ile onaylanmış tarifelerin uygulanması, kapasite kısıtları dışında, iletim taleplerinin, Yönetmeliğin

383

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 6/e.; m.6/p.4 384

YILDIRIM, Ali- s. 28 385

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 7. 386

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 17. 387

47.maddesinde sayılan hususların sağlanması halinde ayrım gözetmeksizin karşılanması ile yükümlüdür388.

İletim hatlarının389 mecralarına isabet eden arazi ve arsalarda irtifak hakkı tesisine ve bu hatların ayrılmaz parçası durumunda bulunan diğer binalar ve civarına isabet eden taşınmazlara ilişkin edinimler, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda belirtilen esaslar dahilinde kamulaştırma yoluyla da yapılabilmektedir. İletim lisansı sahiplerine ait tesislerin tapu sicil kayıtlarına, Kurum’un izni bulunmadıkça herhangi bir tasarrufun kaydolunamayacağı şerhi de verilmektedir390.

İletim lisansı sahipleri de faaliyetlerinin üçüncü kişiler nezdinde oluşturabileceği bedeni ve maddi zarar veya ziyanları tazmin etmek için gerekli mali sorumluluklara ilişkin sigortalamaları yapmakla yükümlüdür. iletim lisansı sahipleri, tesislerini ve petrolünü tüm risklere karşı sigortalamakla yükümlüdür391.

İletim lisansı kapsamında yapılan piyasa faaliyeti, PPLY’nin 50. maddesinde düzenlenen Gelir Payı ile ilgili yükümlülüğe tabi tutulmamıştır. Ancak iletim lisansı sahipleri de her yıl katılma payı ödemekle yükümlüdür. Bir önceki yıla ilişkin katılma payının ilk taksiti Haziran, ikinci taksiti Kasım ayı sonuna kadar ödenmektedir392.

Ülkemizde EPDK’dan alınmış toplam 22 iletim lisansı bulunmaktadır. Akaryakıt sektöründe İletim faaliyeti ile iştigal eden şirketlere 15’er yıl iletim lisansı süresi verilmiştir. Bu şirketlerin, genellikle kurulu rafineri sahaları içerisinde faaliyet gösterdikleri görülmektedir ve iletim lisansı bulunan şirketlerin çoğunluğunun393 aynı zamanda dağıtıcı lisansı ve akaryakıt depolama faaliyeti ile sektörde faaliyet gösterdikleri görülmektedir.

Bir iktisadi devlet teşekkülü olan BOTAŞ da EPDK’dan iletim lisansı alarak faaliyet gösteren şirketler içerisinde bulunmaktadır. BOTAŞ TÜPRAŞ Kırıkkale Rafinerisi ile BOTAŞ Ceyhan Terminali arasında HAM PETROL iletim faaliyeti ile iştigal etmektedir. Aynı şekilde BOTAŞ Batman Terminali ile BOTAŞ Dörtyol Terminali arasında da ham petrol iletim faaliyeti ile iştigal edilmektedir. Diğer iletim lisanslarının çoğunluğu ise ham petrol değil akaryakıt iletimi konusunda alınmıştır.

388

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 28. 389

İletim hatları, üretim bölgelerindeki depolama merkezleri ile limanları ve rafinerileri ve daha sonra limanlar ile tüketim merkezlerini ve rafineriler ile Petro kimya tesislerini birbirine bağlayan taşıma şebekeleridir. Ana iletim hatları genellikle tali iletim hatlarıyla beslenirler. Hatların ve taşınan petrolün mülkiyeti bakımından, ana hatta bağlanan istasyon giriş ve çıkış vanaları mülkiyet ve sorumlulukların el değiştirebildiği noktalardır. İletim hatları, hat üzerinde birden fazla devletin çıkarının bulunup bulunmamasına göre milli ve milletlerarası olmak üzere ikiye ayrılır. GÜNEYLİ s. 28.

390

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 48. 391

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 49. 392

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 51. 393

2008 yılında 16, 2009 yılında 19 şirkete iletim lisansı verilmiş olup 2010 yılı itibariyle ülkemizde 22 iletim lisansı sahibi bulunmaktadır. 2010 yılında TP Petrol Dağıtım A.Ş, Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş., Ambarlı Depolama Hizmetleri Ltd.Şti’ye iletim lisansı verilmiştir394.

BTC, Azerbaycan petrolünü Gürcistan üzerinden Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına taşıyan petrol boru hattı olup Temmuz 2006 tarihinde hizmete girmiştir ve projenin bölgede doğu-batı güvenlik koridoru oluşturarak, kesintisiz ve güvenli bir enerji akışına imkân tanıması dolayısıyla stratejik önemi büyüktür. Boru hattı, Türk boğazlarındaki trafik yoğunluğunun artmasını engelleyerek tanker geçişlerindeki risklerin en aza indirilmesine imkân tanımıştır. Türk boğazları, enerji kaynaklarının dünya pazarlarına taşınmasında % 4‘e yakın bir payı bulunmaktadır. BTC boru hattı Türk boğazlarını “by-pass” eden önemli bir ihraç hattı alternatifi olarak uluslararası enerji şirketleri tarafından da kabul gören değerli bir alternatif olmaktadır. BTC Projesi ile Türkiye, “Doğu-Batı Enerji Koridoru” olarak adlandırılan sağlam bir güvenlik koridoru oluşturmayı ve bu sayede Batı’nın çok önem verdiği bir mesele olan “enerji arz güvenliği” açısından sağlam bir temel atılmasını garantilemiş olmaktadır. Toplam uzunluğu 1760 km’yi bulan BTC hattı ile jeopolitik gücünü sağlamlaştırmıştır395.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ), 27.8.1973 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümetleri arasında imzalanan Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması’nın amacı olan Irak ham petrolünün İskenderun Körfezi’ne (Ceyhan/Yumurtalık Deniz Terminaline) taşımasını gerçekleştirmek üzere, 7/7871 sayılı Kararnameye istinaden 15.8.1974 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından kurulmuştur. BOTAŞ’ın üstlenmiş olduğu ve üstleneceği görevler de dikkate alınarak 8.2.1995 tarih, 95/6526 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile TPAO’nun Bağlı Ortaklığı statüsünden çıkarılmasına ve “iktisadi devlet teşekkülü” olarak yapılandırılmasına karar verilmiştir396. Faaliyet alanına 1987 yılından itibaren boru hatları ile doğal gaz taşımacılığı ve doğal gaz ticareti de eklenmiş ve BOTAŞ’ın faaliyetlerine ticari bir hüviyet kazandırılmıştır397.

394

EPDK-Sektör Raporu 2010, s. 100. 395

BTC’ın ortakları ve payları söyledir: BP Exploration Ltd. %30,10; ADPS %25,00, Chevron %8,90; Statoil %8,71; TPAO %6,53, ENI %5,00; Total %5,00; Itochu Inc. %3,40; Inpex % 2,50; Conoco Phillips %2,50 ve Delta- Hess Ltd. % 2,36; BOLSU, s. 4.

396

İktisadi Devlet Teşekkülleri; sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan kamu iktisadi teşebbüsleridir. İktisadi devlet teşekküllerinin amacı; ekonomik gerçeklere uygun olarak verimlilik ve karlılık ilkeleri doğrultusunda kendi aralarında ve ulusal ekonomi ile uyum içinde çalışarak sermaye birikimine yardım etmek ve bu yolla daha fazla yatırım kaynağı yaratmaktır. YILDIRIM, s. 250. BÜLBÜL, s. 18.; 233 sayılı KHK.m. 2/2.

397

1995 yılında, BOTAŞ’ın “Türkiye içinde ve dışında her türlü petrol, petrol ürünleri ve doğal gaz boru hatları inşa etmek, ettirmek ve inşa edilmiş boru hatlarını devralmak, satın almak veya kiralamak, boru hatları ile petrol, petrol ürünleri ve doğal gaz taşımak, anılan boru hatlarında nakledilecek ham petrol ve doğal gazı satın almak ve satmak” şeklinde belirlenmiş olan faaliyet alanına; “yurt dışında petrol ve doğal gazın teminine yönelik arama, sondaj, üretim, taşıma, depolama ve rafinaj gibi tüm petrol ameliyelerini yapmak” hususu da ilave edilmiş ve BOTAŞ enerji sektöründe söz sahibi bir iktisadi devlet teşekkülü statüsüne getirilmiştir. BÜLBÜL, s. 46.; DPT (2001), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: Ulaştırma (Boru Hatları Ulaştırması) Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara. s. 8-9.

Irak-Türkiye ham petrol boru hattı 1976 yılında işletmeye alınmış ve ilk tanker yüklemesi 25 Mayıs 1977'de gerçekleştirilmiştir. 1983 yılında başlayıp, 1984 yılında tamamlanan proje ile hattın kapasitesi 46.5 milyon ton/yıl'a yükseltilmiştir. I. boru hattına paralel olan ve 1987 yılında işletmeye alınan II. boru hattı ile de yıllık taşıma kapasitesi 70,9 milyon ton'a ulaşmıştır. I. petrol boru hattı, 641 km'si Türkiye'de olmak üzere 986 km uzunluktadır ve Mayıs 1972'de çalışır duruma gelmiştir. I. boru hattına paraleli olan II. boru hattı 656 km'si Türkiye'de olmak üzere 890 km uzunluktadır. Türkiye topraklarında yer alan kısmında 6 pompa istasyonu (Silopi, İdil, Midyat, Viranşehir, Araban ve Pazarcık), 135.000 m3 lük 12 depolama tankı ve deniz kenarında 1950 m uzunluğunda, maksimum 300.000 tonluk tankerlere yükleme imkânı sağlayabilecek kapasitede bir yükleme iskelesi mevcuttur. Körfez Krizi sırasında Birleşmiş Milletlerin Irak'a uyguladığı ambargo nedeniyle Ağustos 1990'da işletmeye kapatılan Irak-Türkiye ham petrol boru hattı, Birleşmiş Milletlerin 14 Nisan 1995 tarih ve 986 sayılı kararına istinaden, 16 Aralık 1996 tarihinde, sınırlı petrol sevkiyatı için tekrar işletmeye alınmış olup, altışar aylık dönemler itibariyle petrol sevkiyatına devam edilmiştir. Türkiye'nin, boru hattının 1990 yılı Ağustos ayından 1997 yılına kadar kapalı tutulmasından kaynaklanan taşımacılık zararı 2,5 milyar dolardan fazla olarak hesaplanmaktadır. 1997-2005 yılları arasında ise BM gözetiminde sınırlı miktarda petrol ihracına izin verilmiştir. Boru hattı Türkiye’nin taşımacılık geliri, Türk-Irak ticari ilişkilerinin yeniden canlanması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Kerkük-Yumurtalık boru hattından, çalıştığı dönemde yılda 250 milyon dolar taşımacılık geliri getirdiği, bu rakamın liman hizmetleri gibi yan gelirlerle birlikte 350 milyon dolara ulaştığı hesaplanmıştır398.

Ülkemizin doğalgaz geçiş ülkesi olarak muhtemel rolünün petrole nazaran daha önemli olacağını ifade etmek mümkündür. Zira gerçekleşmiş olan Bakü-Ceyhan ve çalışmaları sürdürülen Samsun-Ceyhan ham petrol boru hattı projeleri dışında, Rusya’nın tercihleri sebebiyle ufukta başka transit petrol iletim hattı projesi görünmemektedir. Kuzey-Güney istikametinde Akdeniz’e bağlanan petrol boru hattı projeleri, Türkiye için transit öneminden çok stratejik bakımdan, Türk boğazlarından geçecek tanker trafiğini azaltmak gibi, hayatî bir önem taşımaktadır. Doğalgaz boru hatları için ise, uzak veya yakın gündemde pek çok proje yer almaktadır399.

Ceyhan’ı, Rotterdam benzeri bir enerji üssü ve borsası haline getirme amacıyla Türkiye’de yapılması planlanan en önemli petrol boru hattı projesi Samsun- Ceyhan petrol boru hattı projesidir400. Montrö sözleşmesi gereğince barış zamanlarında Türk boğazlarından gemi geçişlerine

398 UĞURLU Özkan, s.19-21. 399 YANİÇ, s. 1-2 400

Bakanlar Kurulunun 13.09.2007 tarih ve 5516 sayılı “Petrol Hakkına Müteallik Karar” ‘ı ile yapılması planlanan hattın güzergah değişikliği düzenleme altına alınmıştır. Sözkonusu karara göre; Rusya ve Hazar havzasında üretilen ve Samsun’a getirilecek olan ham petrolün naklini sağlamak amacıyla Samsun-Kırıkkale-Yumurtalık arasında ham petrol boru hattı inşa etmesi için Çalık Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne (Çalık Enerji), Bakanlar Kurulu’nun

herhangi bir yasak getirilememekte olup sadece Türkiye tarafından yapılan son düzenlemelerle kılavuz kaptan alma zorunluluğu getirilmiştir.

Karadeniz ile Akdeniz arasında petrol akışını ve Boğazlardaki gemi trafik yoğunluğunu azaltarak Ceyhan’ı enerji üssü haline getirmeyi planlayan Samsun-Ceyhan Projesi, Rusya-İtalya- Türkiye ortaklığında planlanmıştır. Ünye-Kırıkkale-Yumurtalık hattında 550 km’lik bir boru hattı inşası düşünülmekte ve Boğazların tanker trafiğinin % 50 azaltılması planlanmaktadır. Aşağıda İstanbul ve Çanakkale Boğazlarındaki petrol ve sıvılaştırılmış gaz geçişi yapan tankerlere ilişkin istatistikler verilmektedir. Verilen rakamlardan anlaşılacağı üzere özellikle Rusya ve Hazar Bölgesinden gelen büyük miktarlarda akaryakıt Boğazlardan geçiş yapmakta ve bu bölgede hem çevresel hem de güvenlik açısından risk oluşturmaktadır. Yapılması planlanan Samsun-Ceyhan Petrol Boru hattı öncelikle boğazlardaki bu büyük tanker trafiğini azaltacaktır.

ILI Toplam Sayı

Aylık Ortalama

Günlük

Ortalama Toplam Yük Aylık Ortalama

Günlük Ortalama 2000 6093 507 17 91.045.040 7.587.087 249.438 2001 6516 543 18 100.768.977 8.397.415 276.079 2002 7427 619 20 122.953.338 10.246.112 336.858 2003 8107 675 23 134.603.741 11.216.978 368.777 2004 9399 783 26 143.448.164 11.954.014 398.467 2005 10027 836 28 143.567.196 11.963.933 393.335 2006 10153 846 28 143.452.401 11.954.367 393.020 2007 10054 838 28 143.939.433 11.994.953 394.355 2008 9303 775 26 140.357.231 11.696.436 389.881 2009 9299 775 25 144.656.744 12.054.979 401.833 2010 9273 773 25 146.748.375 12.229.031 402.050

Tablo-7: İstanbul Boğazından Geçen ve Tehlikeli Yük Taşıyan Tenker İstatistikleri401

YILI Toplam Sayı

Aylık Ortalama

Günlük

Ortalama Toplam Yük Aylık Ortalama

Günlük Ortalama

10/4/2006 tarih ve 2006/10342 sayılı Kararıyla, 14/6/2006 tarihinde 30 yıl süre ile verilen BB/ÇLK/3950 hak sıra numaralı boru hattı belgesinin, projeye uluslararası petrol şirketlerinin katılımının sağlanması, yapılacak ameliyenin