• Sonuç bulunamadı

Dağıtım Lisansı ile İlgili Yasal Çerçeve

H- İhrakiye Teslimi Lisansı

2- Dağıtım Lisansı ile İlgili Yasal Çerçeve

5015 sayılı Kanun öncesinde yürürlükte olan mevzuatta, akaryakıt ürünlerinin dağıtımına ilişkin bir yasal düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu yasal boşluk büyük ölçüde ETKB tarafından yapılan ve yasal dayanakları kuruluş kanununda yer alan genel nitelikli ifadelere dayandırılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle doldurulmak zorunda kalınmıştır559.

Dağıtıcı lisansı sahipleri piyasada; “lisansında yer alan alt başlık kapsamındaki

akaryakıtlarla sınırlı olmak üzere”560, akaryakıt ithalatı yapılması561, akaryakıtın yurt içinde satışı ve bu kapsamda serbest kullanıcılara toptan satış yapılması, kendi depolamatesislerinin yakınındaki tesislere boru hatları ile akaryakıt taşınması, bayilik teşkilatı oluşturulması, kendi mülkiyetlerindeki akaryakıt istasyonlarına ve bayilerinin istasyonlarına akaryakıt dağıtımı yapılması, kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasındaki sınırlamalar dışında, ÖTV’siz akaryakıt satışlarının, ticari deniz vasıtalarına doğrudan yapılması faaliyetleri ile iştigal edebilmektedir562.

558

EPDK 2010 Sektör Raporu, s. 115-116. 559

RK Sektör Raporu, s. 21. 560

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 03.03.2005 tarih ve DAĞ/446-265/01986 sayılı dağıtıcı lisansı sahibi olduğu, anılan lisansın alınması sırasında yaptığı başvuru ile lisansının kapsamındaki akaryakıt türleri olarak benzin ve motorinin belirlendiği, davacı şirket nezdinde düzenlenen 01.11.2005 tarihli mühürleme tutanağı ile lisansı kapsamında biodizel bulunmamasına rağmen biodizel ikmali yaparak bayilerine sattığının tespit edildiği anlaşıldığından, davacı hakkında 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık konusu Kurul kararında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. DANIŞTAY 13. Dairesi, 2008/535 E., 2010/4285 K. Sayılı ilamı.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; akaryakıt piyasasında dağıtıcı lisansı sahibi olarak faaliyet gösteren davacı şirketin mevcut lisansı kapsamında bulunmamasına rağmen bayisi bulunan diğer bir şirkete biyodizel ikmali yaptığı bunun tespiti üzerine anılan Yasa maddesi hükmü uyarınca para cezası verildiği anlaşılmakta olup; anılan Kanunun 4. maddesinde açıkca belirtildiği gibi, lisans ile tanınan hakların lisansta yer alan hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılabileceğinin açık olmasına rağmen bu hükme uyulmadan biyodizel ikmali yapılmış olması nedeniyle verilen cezada mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. DANIŞTAY 13. Dairesi 2007/14592 E. 2009/5484 K. Sayılı ilamı.

Uyuşmazlık konusu olayda, Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan denetim sonucunda, akaryakıt ticaretiyle uğraşan ve 22.09.2005 tarihli istanyonsuz bayilik lisansı olan davacı şirketin, 21.10.2005 tarihinde düzenlediği akaryakıt satış faturası ile, dağıtım lisansı kapsamında satacağı akaryakıt türleri arasında bulunmayan biyodizeli ikmal ederek sattığının tespit edildiği, bu tespit esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği, ayrıca davacı şirketin dağıtım şirketi olan Güvengaz Petrol Ürünleri firmasının talebi üzerine 29.12.2006 gün ve 620/1 sayılı Enerji Pİyasası Düzenleme Kurumu Kararı ile biodizel satış yetkisinin lisansına kaydedildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; 5015 sayılı Kanun'un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen tutanak ve eki faturalar ile, davacı şirketin lisansında yer almayan biyodizeli ikmal ederek sattığının tespit edildiği anlaşıldığından, davacı hakkında idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. DANIŞTAY 13. Dairesinin 2008/9444 E., 2011/4555 K. Sayılı ilamı. 561

EPDK 2010 Sektör Raporu, s. 47. 562

Bu faaliyetler dışında dağıtıcı lisansı sahipleri, lisanslarına işlenmesi koşuluyla; ayrıca lisans almaksızın ihrakiye teslimi, depolama, madeni yağ ve taşıma faaliyetlerinde bulunabilmekte, faaliyeti geçici olarak durdurulan dağıtıcıların bayilerine, faaliyetin durdurulduğu süre ile sınırlı olmak kaydıyla akaryakıt satışı ile kuruldan izin almaları kaydıyla; diğer dağıtıcılara akaryakıt satışı yapabilmektedirler563. Dağıtıcının, akaryakıtı, başka bir dağıtıcıdan temin edilmek istemesi halinde, Akaryakıt Temin İzni başvurusunda bulunulması gerekmektedir564. Kanun’la dağıtıcılar arasındaki akaryakıt ticaretinin Kurul iznine bağlanması da serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde anlamsız bir hal almıştır. Kurul, gereksiz ve sanal bir izin sistemi ile gelen talepleri değerlendirme konumuna düşmüştür. Kurul iznine bağlı olsa dahi zaten fiziken ve fiilen gerçekleşmeyen genellikle depolar üzerinde ve evrak üzerinde gerçekleşen dağıtıcılar arası akaryakıt ticaretinin Kurul iznine bağlı kılınmasının haklı gerekçelerinin bulunmadığı düşünülmektedir565.

2011 yılı dağıtıcılar arası akaryakıt ticaret rakamları incelendiğinde; 132.907 ton benzin türü, 1.296.034 ton motorin türü, 26.842 ton fuel oil türü olmak üzere toplamda 1.455.783 ton akaryakıtın dağıtıcılar arasında toptan alım satımının yapıldığı görülmektedir566.

Firma bazlı inceleme yapıldığında toplamda 40 firmanın bu şekilde akaryakıt ticareti yaptığı, firmalar arası rakamlar incelendiğinde ise; Lukoil tarafından 259.059 ton, Total oil tarafından 174.314 ton, Shell&Turcas tarafından 64.560 ton BP Petrolleri tarafından 58.549 ton motorin akaryakıt temin edildiği görülmektedir. Bu büyük miktarlı alımlar yanında OMV Petrol tarafından 675 ton, RMG Petrol tarafından 289 ton, Akpet Petrol tarafından 4.118 ton motorin temini yapıldığı görülmektedir567.

Akaryakıtın daha ekonomik temini, kısa mesafelere taşınması için mevcut dağıtım organizasyonlarından, şebekelerinden ve yurt içi ölçek ekonomilerinden faydalanılması dağıtıcıları yeni bir organizasyon ve şebeke kurma maliyetinden kurtarmakta, ithalat ihtiyaçları ve dışa bağımlılığı azaltmaktadır. Özellikle piyasaya sonradan giren dağıtıcıların ikmal kaynaklarının çeşitlendirilmesi rekabeti kolaylaştıran ve arz güvenliğini arttıran bir unsur olarak görülmektedir. Dağıtıcıların kendi aralarında spot veya sözleşmeli biçimde gerçekleştirdiği akaryakıt ticareti kimi zaman takas ekonomisi koşullarına tabi olmakta ve stok maliyetlerini düşürmektedir568.

Depolama tesislerinin ülkenin tüm bölgelerine dağılmadığı ve batı bölgelerine yoğunlaştığı ülkemiz sisteminde dağıtıcılar arası ticaret, arz güvenliği açısından önem taşımaktadır. Ülkemizde dağıtıcılar arası ticaret zaten kayıt altında yürütülmekte olup bu ticaretin Kurul iznine bağlı kılınmasının akaryakıt kaçakçılığının azaltılmasına, piyasanın disipline edilmesine veya haksız

563

Petrol Piyasası Kanunu, m. 9.f. 1. 5. cümle, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 33. f.4. 564

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m.34. f.1. h bendi. 565

ÇELEBİ, s. 107. 566

EPDK 2011 Sektör Raporu, s. 28-29. 567

EPDK 2011 Sektör Raporu, s. 28-29. 568

rekabetin önlenmesine katkı sağlamadığı düşünülmektedir. Zira ürün türleri belli standartlara tabi olduğundan standartlara uygun akaryakıtın dağıtıcılar arasında el değiştirmesinin ticaret hukuku ilkeleri çerçevesinde serbest bırakılması yerinde olacaktır. Dağıtıcılar arası akaryakıt ticaretinin merkezi bir otoritenin izin mekanizmasına tabi tutularak kısıtlanması veya müdahaleye tabi tutulmasının piyasa yapısını bozan, maliyetleri artırıcı bir sonuç doğurduğunu söylemek mümkündür569.

a- Dağıtıcıların Kendi Mülkiyetlerindeki Bayilere İlişkin Regülasyon

Dağıtıcı lisansı sahiplerine; kendi mülkiyetlerindeki veya sözleşmelerle oluşturacakları bayilerinin istasyonlarına akaryakıt dağıtımı yapabilme hakkı tanınmıştır570. Yönetmeliğin ilk halinde dağıtıcılara; kendi işlettiği istasyonlara sübvansiyon ve bayi istasyonlarından farklı uygulama yapılmaması, ile kendi mülkiyetinde ve işletmesindeki akaryakıt istasyonları üzerinden yaptığı satışlarda, kendi yurtiçi pazar payının % 15’inin geçilmemesi yükümlülüğü getirilmişti571. Ancak bu düzenleme 2011 yılında yapılan yeni düzenleme ile değiştirilmiş ve piyasada çok eleştirilen ve tartışmalara neden olan yeni bir pazar payı hesabına geçilmiştir. Değişiklikle dağıtıcıların; “Kendi ticari unvanı altında aldığı istasyonlu kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satışlarda, kendi yurtiçi pazar payının %15’inin geçilmemesi” hükmü ve “Dağıtıcı lisansı sahiplerinin kendi ticari unvanı altında aldığı istasyonlu kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satış, dağıtıcının toplam yurt içi pazar payının yüzde onbeşinden fazla olamaz” hükmü yürürlüğe konularak572 dağıtım şirketleri ile bayiler arasındaki “mülkiyet” ve “işleticilik” şartları kaldırılmıştır. Buna göre; % 15 pazar payı sınırlaması, sadece dağıtım şirketi ile aynı ticari unvanı taşıyan bayiler için kabul edilmekte olup böylece dağıtıcıların başka unvandaki şirketleri aracılığıyla veya bayilerin dağıtım şirketinden farklı bir tüzel kişilik olması halinde % 15 pazar payı sınırlamasına dahil olmayacağı bir sistem kabul edilerek ülkemizde bayilik sistemini son derece sıkıntıya sokan buna karşılık dağıtıcıların piyasa hakimiyetlerinin önünü açan bir sisteme geçişin önü açılmıştır. Kanaatimce bu yeni düzenleme dağıtıcılar arasında fiyat rekabetinin artırılması amacıyla getirilmiş olsa da uygulamaya girdiği 1 yıldan bu zamana 2012 yılı itibariyle murat edilen

569

ÇELEBİ, s. 107-108. 570

Petrol Piyasası Kanunu, m. 7., Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 32. 571

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, m. 34., Rekabet Kurulu % 15’lik pazar payı sınırlamasını yapısal nitelikte bir piyasa aksaklığı doğurduğu görüşündedir. Sektörde dağıtım-bayilik seviyesinde devralmaya dayalı dikey bütünleşme eğilimi olmamasına rağmen 5015 sayılı Kanun’un dağıtım şirketlerinin kendi işlettikleri bayilerle yapılan satışlara sınırlama getirerek dikey bütünleşmeyi hukuki açıdan kısıtlayan bir model oluşturduğu, ancak dağıtım ve parekende satış kârlarının ayrışması sonucu doğuran sözkonusu modelin “fiyat rekabeti” yaratmak bakımından etkin bir model olmadığı dolayısıyla % 15 sınırının AB üyesi ülkelerdeki ortalama dikkate alınarak revize edilmesi gerektiği rapor edilmiştir. RK Sektör Raporu, s. 115.

572

amaca ulaşılamadığı ve fiyatlarda düşüş yaşanmadığı ortadadır. Bu sistemin, Almanya örneğinde olduğu gibi dağıtıcıların zamanla bayilik sistemini tamamen ele geçirmelerine yol açacak sonuçlar doğurması ve bayiler üzerinde dağıtıcıların baskı kurarak kendi kâr paylarını artırma yönünde sonuçlar göstermesi de muhtemeldir. Zira artık dağıtıcıların bayilere çok fazla ihtiyaçlarının kalmadığı şeklinde ortaya çıkan sonuç zamanla dağıtıcıların bayileriyle sözleşmelerini feshetme ve bayi işletmesini ele geçirme (cezai şartlar, intifa, ipotek vb. yollarla) şeklinde kötüniyetli kullanımları da beraberinde getirebilecektir. Böylece “piyasanın dikey bütünleşik yapısı” zamanla “şirketlerin dikey bütünleşik yapısı” şekline dönüşebilecektir.

Dağıtım şirketlerinin, başka dağıtım lisansı sahiplerinin bayilerine akaryakıt satışında bulunmasının önlenmesi amacıyla Kurul tarafından birtakım kararlar alınmış ve uygulamaya konulmuştur. EPDK tarafından piyasada faaliyet gösteren tüm dağıtım şirketlerine gönderilen 19.01.2005 tarih ve 2027 sayılı yazıda, 5015 sayılı Kanuna göre, petrol piyasasında faaliyet gösteren bayilerin lisans başvuruları için öngörülen bir yıllık geçiş dönemi süresinin 20.12.2004 tarihi itibariyle sona erdiği, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte fiilen piyasada faaliyette bulunan ve 20.12.2004 tarihi itibariyle Kuruma bayilik lisansı başvurusu yapan dağıtım şirketi bayilerine ait Türkiye genelindeki akaryakıt istasyonlarının listesinin eklendiği, Kanunun geçici 1. maddesi gereği, listede yer almayan veya süresinde Kuruma bayilik lisansı başvurusu yaptığını ibraz edemeyen bayilere ait akaryakıt istasyonlarına akaryakıt ikmâlinin yapılmaması gerektiği bildirilmiş, EPDK’nın tüm dağıtıcı firmalara gönderdiği 04.04.2005 tarih ve 5589 sayılı yazısında; “lisansı bulunmayan akaryakıt istasyonlarına akaryakıt ve madeni yağ ikmâli yapılmaması gerektiği” belirtilmiş; EPDK’nın tüm dağıtıcılara gönderdiği 12.04.2005 tarih ve 4571 sayılı yazısında da, Kanun'un geçici 1. maddesi uyarınca 20.03.2005 tarihinden itibaren EPDK tarafından düzenlenen bayilik lisansına sahip olmayan istasyonlu ve istasyonsuz akaryakıt bayilerinin piyasada faaliyette bulunmaması gerektiği vurgulanarak 04.04.2005 tarihi itibariyle Türkiye genelinde EPDK’dan lisans alan bayilerin listesi gönderilerek listede yer almayan veya bayilik lisansı alındığına dair EPDK tarafından düzenlenen yazıyı ibraz edemeyen bayilere akaryakıt ikmâlinin yapılmaması gerektiği tüm dağıtıcı lisansı sahiplerine bildirilmiştir573.

Danıştay, dağıtıcı lisansı sahiplerinin başka akaryakıt dağıtıcılarının bayilerine dağıtım yapamayacağı açık bir biçimde kurala bağlandığı halde, bayilik lisansı olmayan gerçek veya tüzel kişilere akaryakıt ikmâli yapmasını yasaklayan ve bunu cezaya ve yaptırıma bağlayan bir düzenlemenin bulunmadığına hükmederek Kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uygulanarak verilen idarî para cezasını hukuka aykırı bulmuştur574.

573

DANIŞTAY 13. Dairesi 2007/13276 E., 2010/5035 K. Sayılı ilamı. 574

Kanunun 14. maddesinin 4. fıkrasının verdiği yetki çerçevesinde, Kurum tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan protokoller gereği, yurt çapında kamu personeli tarafından yapılan

Dağıtım şirketlerinin, mülkiyetine de sahip oldukları bayilikler teşkil edebilecekleri yönündeki hüküm, dikey bütünleşik yapıya izin verilmesi yönündeki yaklaşımın bir parçası olmakla birlikte bunun sınırlarını çizmek üzere % 15’lik bir pazar payı sınırı getirilmiştir. Dikey bütünleşik yapının bayiler arasında eşitsizlik yaratmaması amacıyla, dağıtıcıların kendi işlettikleri istasyonlara sübvansiyon uygulayamayacağı ve bayi istasyonlarından farklı uygulama yapamayacağı hükme bağlanmıştır575. Rekabet Kurulu’na göre; bir taraftan kendi işlettikleri bayiler kanalıyla yapılan

satışlar sınırlanırken, diğer taraftan sübvansiyonu önleyici bir düzenleme getirmenin rasyonel bir temeli bulunmamaktadır; zira dağıtım şirketlerinin sübvansiyon uygulayarak bu bayiler kanalıyla yapılan satışlarını % 15’in ötesine geçirmeleri ve toplam satışlarını artırmaları mümkün olmadığından, böyle bir yasal çerçevede sübvansiyon uygulamak dağıtım şirketlerinin de lehine sonuçlar doğurmayacaktır. Belirli bir ölçüde dikey bütünleşik yapıya izin veriliyorsa, bu yapıdan kaynaklanan avantajların piyasaya yansımasına da müsaade edilmeli ve bu tür suni müdahalelerden kaçınılmalıdır576.

b- Dağıtıcıların Yurtiçi Pazar Paylarına İlişkin Regülasyon

Kanunun 7.maddesine göre; dağıtıcıların yurt içi pazar payı, toplam yurt içi pazarın yüzde kırkbeşini geçememektedir. Ancak, bu maddenin dağıtım şirketi tarafından ihlali halinde ne gibi tedbir uygulanacağı belirtilmemiştir. Bu pazar payı sınırının bir tüzel kişilik için mi geçerli olduğu yoksa bir teşebbüs bünyesinde dağıtım pazarında faaliyet gösteren tüm şirketlere mi yönelik olduğu da açık değildir. Rekabet hukuku değerlendirmeleri bakımından “tek teşebbüs” yaklaşımı çerçevesinde kontrol unsuru önemli olmakla birlikte, ilgili maddede ve gerekçesinde % 45 pazar payı sınırının uygulanmasında EPDK tarafından rekabet hukuku kriterlerinin esas alınması gerektiğine ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. “Kontrol unsuru” ve “tek teşebbüs” tanımlarına ilişkin rekabet hukuku uygulamasının esas alınmaması halinde ise teşebbüsler, farklı tüzel kişilikler altında örgütlenerek % 45 sınırını aşabileceğinden, söz konusu sınırlamanın herhangi bir anlamı

denetimlerde lisanssız bayilik faaliyetinde bulunduğu tespit edilen gerçek ve tüzel kişilere dağıtıcı lisansı sahiplerince akaryakıt ikmâli yapıldığının anlaşılması üzerine, 08.09.2005 tarih ve 544/213 sayılı Kurul kararıyla davacı hakkında soruşturma açılmasına karar verildiği, yapılan soruşturma sonucunda 20.03.2005 tarihinden sonra davacının lisanssız bayilere akaryakıt satışı yaptığının tespit edildiği ve Kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasını ihlâl ettiği belirtilerek, Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca, "Petrol Piyasası Kanununun 19. Maddesi Uyarınca 01.01.2006 Tarihinden İtibaren Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ" hükümleri çerçevesinde belirlenen 784.477.-TL para cezasının akaryakıt ikmali yapılan her bayi için ayrı ayrı uygulandığı anlaşılmıştır. Bu durumda; yukarıda belirtildiği üzere, dağıtıcı lisansı sahiplerinin başka akaryakıt dağıtıcılarının bayilerine dağıtım yapamayacağı açık bir biçimde kurala bağlandığı halde, bayilik lisansı olmayan gerçek veya tüzel kişilere akaryakıt ikmâli yapmasını yasaklayan ve bunu cezaya ve yaptırıma bağlayan bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, davalı idarece, Kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uygulanarak verilen idarî para cezasında hukuki isabet bulunmamaktadır. DANIŞTAY 13. Dairesi 2007/13276 E., 2010/5035 K. Sayılı ilamı.

575

EPDK- Bayilik Lisansı, s. 14. 576

kalmamaktadır. Diğer taraftan, şirketlerin pazar payları incelendiğinde, söz konusu kısıtlamanın kısa dönemde ancak devir işlemleri nedeniyle gündeme gelebileceği görülmektedir. Bu durumda ise 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi işletileceğinden, pazar paylarına ilişkin söz konusu kısıtlamanın anlamlı olmadığı görülmektedir577. Serbest piyasa ekonomisi ve rekabet kuralları çerçevesinde teşebbüslerin etkin piyasa faaliyetleri yürüterek büyümelerinin önüne geçilmemesi gerektiği ve dolayısıyla söz konusu kısıtlamanın Kanun’dan çıkartılması gerektiği belirtilmektedir578.

c- Dağıtıcıların Piyasanın Denetimine İlişkin Yükümlülükleri

Dağıtıcı lisansı sahiplerinin, mevzuatta öngörülen akaryakıt piyasasının takibi, kontrol altında bulundurulması, denetimi ile kaçakçılığın önlenmesine ilişkin bir kısım ilke ve kurallara ilişkin de çeşitli yükümlülükleri bulunmaktadır. Yönetmeliğin 34.maddesine göre dağıtıcılar; akaryakıt türlerinin kullanım amacının ve niteliğinin değiştirilmemesi (6. maddede belirtilen harmanlama işlemleri hariç), başka dağıtıcıların bayilerine satış yapılmaması, (33. maddede yer alan istisnalar dışında), yurtiçinde pazarlayacakları akaryakıta, EPDK’nın belirleyeceği şart ve özellikte ulusal marker eklenmesi, tescilli markası altında yapılan faaliyetlere ilişkin kalite kontrol izlemesinin etkin biçimde yapılması579 ve Kurul tarafından ilgili mevzuat kapsamında verilen denetim görevlerinin yerine getirilmesi, durumu ilgili ve/veya diğer mevzuata uygun olmayan gerçek veya tüzel kişilerle bayilik sözleşmesi yapılmaması, yıllık pazarlama projeksiyonları yapılarak, detayları ile birlikte her yıl Şubat ayı içerisinde Kuruma verilmesi ve varsa pazarlama projeksiyonlarında yüzde ondan fazla artış ve eksilişlerin açıklanması580 ile yükümlüdürler.

Petrol piyasasında dolaşımda olan akaryakıtın, piyasaya yasal yollardan girip girmediğinin tespit edilerek kaçak ve nispeten standart dışı ürün satışının önlenmesi amacıyla 5015 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile öngörülen ulusal marker uygulaması kapsamında akaryakıta, yurt içi piyasaya giriş noktaları olan rafineri çıkışında, gümrük girişinde veya ilk defa ticari faaliyet konu edileceği diğer tesislerde rafinerici, dağıtıcı ve işleme (biodizel) lisansı sahipleri tarafından EPDK’nın belirlediği şart ve özellikte ulusal marker eklenmektedir. Uygulama kapsamına alınan akaryakıt türleri, EPDK tarafından belirlenen şart ve özellikte ulusal marker eklenmeden yurt içi

577 RK Sektör Raporu, s. 23. 578 RK Sektör Raporu, s. 119. 579

Dağıtıcılar, tahsis edeceği kalite kontrol araçları ve kalite kontrol uzmanları vasıtasıyla periyodik olarak akaryakıt bayilerindeki tesisleri denetler. Tank, pompa bakım ayarları ve ölçümlemesini, tesiste tağşiş ve/veya hile amaçlı akaryakıta katılabilecek ürünlerin bulunup bulunmadığının kontrollerini yapar. İhbar ve şikâyet üzerine alınan numuneler hariç olmak üzere yılda en az bir defa bayisine ait tesiste ikmal edilen her bir akaryakıt türünden numune alır. Bu numunelerde gerekli analizleri yaptırır. EPDK-Bayilik Lisansı, s. 16.

580

Piyasaya ait bilgilerin toplanması, derlenmesi ve piyasanın yapısına ilişkin enformasyona yönelik regülasyon ve bu regülasyondan kaynaklanan yükümlülükler; “Petrol Piyasası Bilgi Sistemi Yönetmeliği” ile düzenleme altına alınmış olup daha ayrıntılı bilgi Tezimizin ilerleyen bölümlerinde açıklanmıştır.

piyasaya arz edilememektedir. Uygulama 1.1.2007 tarihi itibarıyla benzin, motorin ve biodizel türleri için başlamıştır581.

Dağıtıcılar; akaryakıt istasyonlarında stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda, günlük olarak izlenebilmesine yönelik bir istasyon otomasyon sistemi kurmak, merkez bağlantısı olan istasyon otomasyon sistemi ile bayilerindeki akaryakıt alım satım hareketlerini izlemek ve raporlamak, bayilerin, üç aylık dönemler itibarıyla akaryakıt stok ve alım satım mutabakat raporları oluşturmasını sağlamak, kayıt dışı ikmal ve satış tespit edilmesi halinde EPDK’yı derhal bilgilendirmekle yükümlüdür582.

EPDK, 2007 yılında “Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar” ı belirlemiştir. Düzenleme ile; "petrol piyasasında faaliyet gösteren dağıtıcı lisansı sahiplerinin tescilli markası altında piyasaya sunulan akaryakıta ilişkin kalite kontrol izlemesinin etkin biçimde yapılması ve bayilerinde kaçak petrol satışının önlenmesini teminen denetim sistemi kurması ve uygulaması” amaçlanmaktadır. Mevzuat gereği, sistemin kurulmasından ana dağıtım şirketleri sorumludur. Dağıtıcı lisansı sahiplerine;

Akaryakıtın işaretlenmesine yönelik olarak marker kullanma, Bayilerine yapılan her akaryakıt ikmalinden numune alma,

Bayilerine yapılan akaryakıt satışlarında taşıma araçlarının dolum ve boşaltım kapaklarını mühürleme,

İstasyonlarda akaryakıt alım satım hareketlerini takip etmek üzere otomasyon sistemi kurma,

Bayilerinin ürün stok ve alım satım hareketleri için mutabakat raporları hazırlama, Gezici kalite kontrol araçları tahsis etme ve bu araçlarla denetim yapma,

Kurumsal kimlik çalışmalarını belli bir süre içerisinde tamamlama, Tüketici ihbar ve şikayetlerini takip ve neticelendirme,

Tespit edilen aykırılıkları Kuruma bildirme gibi yükümlülükler getirilmiştir583.

Bu çerçevede akaryakıt istasyonlarında, köy pompalarında ve köy tankerlerinde stok hareketleri ve ürün alım satım işlemlerini elektronik ortamda, günlük bazda ve anlık izlenebilmesini teminen otomasyon sistemi kurulması karara bağlanmış ve bir uydu takip sistemi kurulmuştur. İstasyon otomasyon sistemi ile EPDK, 1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren benzin, motorin, fuel oil satışlarını tüm yurtta anlık takip edebilmeyi amaçlamaktadır. Akaryakıt kaçakçılığını önlemek amacıyla EPDK, satışları anlık izlemek için akaryakıt ana dağıtım şirketleri ve bayilere otomasyon