• Sonuç bulunamadı

GÜNLÜK HAYAT

2.2. MEKÂNLAR VE YAZLIK-KIŞLIK SARAYLAR

2.3.1. Binişe Vesile Olanlar

2.3.1.2. Tören Amaçlı Binişler

Tertip edilen çeşitli törenler ve kutlamalar, III. Mustafa’nın pek çok binişine de vesile oluyordu. Zira kendisi törenin tertip edileceği mekâna genellikle biniş ile giderdi ve bu noktada ön plana çıkan törenlerin başında ise bayramlar gelirdi. Nitekim III. Mustafa gerek Ramazan gerekse Kurban bayramlarında gidilmesi mûtad hale gelmiş olan Yalı Köşkü, Gülhane ve Saray-ı Atik’e biniş ile gider ve buralarda muayedeyle beraber tertip edilen çeşitli eğlence ve müsabakaları izlerdi.666

Bilhassa bayram günlerinde görülen başlıca eğlence pehlivan güreşleriydi. Bazı olağandışı durumlar haricinde kutlama yapılan tüm bayramlarda pehlivan güreşleri organize edilirdi. III. Mustafa, “Huzur-ı Hümayun’da” güreş eden pehlivanları izler, neticesinde galiplere, berabere kalan ve mağlup olanlara ayrı ayrı ihsanlarda

664 III. Mustafa, Mehmed Paşa Köşkü’nde ustaya 4, sekiz adet bölükbaşılara 16, seksen nefere 80 adet olmak üzere toplam 100 adet zer-i mahbub-ı tam ihsan etmiştir. Ayrıca miskinlere 110 kuruş verirken Yemişçi Bağı’nda yediği yemek için “iki kuşçu, iki kara kulaklara dörder, kebapçıya iki, on bir işçi ve yedi

kuşçu işçi etçisine birer altından 36 adet zer-i mahbub-ı tam” ihsan etmiştir. TS.MA.d 2402.0054.004;

Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 19-20. 665 Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 69-70.

666 Sultan I. Mahmud ve Sultan III. Osman da tıpkı III. Mustafa gibi bayramın ilk günü Yalı Köşkü, İkinci günü Gülhane ve üçüncü/dördüncü günü ise Saray-ı Atik’e biniş gerçekleştirmeye ve buralarda bayram şenlikleri düzenlemeye özen göstermişlerdir. Bununla beraber I. Mahmud ve III. Osman’ın bayramın ilk üç-dört günündeki bu programı takip etmedikleri zamanlar da vardır ki -bu vakitler kuvvetle muhtemel göç ile başka bir mekânda ikamet ettikleri zamanlara denk düşer- yine de elimizdeki kayıtlara göre onlar ilk gün Yalı Köşkü’ne gitmeye devam etmişler, diğer günlerde ise -muhtemelen göç mekanlarına yakın yerler olan- Tepebaşı, Dolmabahçe ve Göksu gibi mahallere binişler gerçekleştirmişlerdir. TS.MA.d 2391.0010.002; TS.MA.d 2391.0012.002; TS.MA.d 2396.0009.002; TS.MA.d 2397.0010.002; TS.MA.d 2397.0012.003; TS.MA.d 2398.0010.002; TS.MA.d 2399.0010.002; TS.MA.d 2399.0012.002; TS.MA.d 2400.0010.002; TS.MA.d 2400.0012.002-3; TS.MA.d 2401.0016.002; TS.MA.d 2401.0018.003. Ayrıca III. Mustafa’nın da bayram günlerindeki bu mûtad programın dışına çıkarak başka yerlere gittiği ya da bir yere gitmediği zamanlar da oluyordu. TS.MA.d 2402.0058.003; TS.MA.d 2404.0016.003; TS.MA.d 2405.0015.003; TS.MA.d 2407.0013.003; TS.MA.d 2414.0082.002; TS.MA.d 2415.0012.004-5; TS.MA.d 2416.0010.003; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 27, 67, 80-81, 113-114. Dolayısıyla Sultan I. Mahmud, III. Osman ve III. Mustafa’nın bayram günlerinde sırasıyla Yalı Köşkü, Gülhane ve Saray-ı Atik’e gitmelerinin bir mûtad olduğu, bununla beraber bu programın olmazsa olmaz mutlak bir kaide niteliği taşımadığı anlaşılır.

140 bulunurdu.667 Buna ilişkin birkaç misal vermek gerekirse; III. Mustafa, 8 Haziran 1758’deki (1 Şevval 1171) saltanatının ilk bayram kutlamasında Yalı Köşkü’nde güreş eden on çift pehlivanı izlemiş ve onlara ihsanlarda bulunmuştur.668 Ayrıca burada “zorbâz

temâşâsıyla evkât-güzâr” edip mehterhaneyi dinlemiştir.669 Benzer bir program ertesi günü biniş ile Gülhane’ye gittiğinde de tertip edilmiştir. 28 Mayıs 1759’da (1 Şevval 1172) yine biniş ile Yalı Köşkü’ne gitmiş ve huzurunda yirmi dokuz çift pehlivanın güreşini izlemiştir. Bu müsabaka O’nun bayram kutlamalarında izlediği en kalabalık güreşçi gurubuydu. Yine bugün pehlivan güreşleri yanında cambazları da izlemiş ve mehterhaneyi dinlemiştir.670 III. Mustafa, ilerleyen yıllarda da biniş ile çeşitli

mahallerdeki bayram törenlerine gitmiş ve buralarda icra edilen başta pehlivan güreşleri olmak üzere, “ayu ve sakson kavgalarını”, Harem ağalarının cirid oyunlarını ve genellikle bayramın üçüncü günü icra edilen kutlamalarda Sadrazam cündîlerinin cirid oyunlarını seyretmiştir.671

667 III. Mustafa’nın bayramlarda huzurunda güreş eden pehlivanlara verdiği ihsanlar, saltanatının ilk Ramazan ve Kurban bayramları sonrasında sabit bir miktar üzerinden devam etmiştir. Nitekim III. Mustafa, saltanatının ilk Ramazan Bayramı’nda (Haziran 1758 /Şevval 1171) güreş eden pehlivanların galiplerine dörder zolata, mağluplarına ikişer kuruş ve berabere kalanlara yine dörder zolata ihsan etmiştir. TS.MA.d 2402.0056.002. Aynı yılın Kurban Bayramı’nda ise (Ağustos 1758 / Zilhicce 1171) huzurunda güreş eden pehlivanların galiplerine üçer kuruş, mağluplarına birer buçuk kuruş ve berabere kalanlarına yine üçer kuruş vermiştir. TS.MA.d 2402.0058.003. Ertesi yıl Ramazan Bayramı’ndan (Mayıs 1759 / Şevval 1172) itibaren ise bayramlarda huzurunda güreş eden pehlivanlara sabit olarak; galiplerine birer altın, mağluplarına ikişer kuruş ve berabere kalanlara ise yine birer altın ihsanda bulunmuştur. Böylece bu tarihten itibaren pehlivanların müsabaka neticelerine göre daima bu birim ve miktar üzerinden ihsan aldıkları görülür. Örnek olması açısından Mayıs 1759’daki (Şevval 1172) Ramazan Bayramı için TS.MA.d 2403.0058.002 ve katıldığı son bayram töreni olan Aralık 1772’deki (Şevval 1186) Ramazan Bayramı için TS.MA.d 2417.0010.002 görülebilir. Bu durum gibi III. Mustafa’nın verdiği ve mûtad halde olduğu anlaşılan bir başka ihsan da Cuma Selamlıklarında Yeniçeri Sakalarına verilen ihsanlardır. Orada da benzer bir şekilde III. Mustafa’nın başlarda farklı miktarlarda ihsan verirken (önceleri kısa bir süre için 4 ve 6 zer- i mahbub-ı tam sonra ise sabit olarak 8 zer-i mahbub-ı tam) sonrasında saltanatının sonuna kadar sabit bir miktar belirleyerek onu vermeye başladığı görülür. Bkz. Görür, Sultan III. Mustafa’nın Cuma Selamlıkları, s. 148.

668 TS.MA.d 2402.0056.002.

669 Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 22. Zorbâz, kuvvette dayalı gösteriler yapan oyuncular, sanatkârlar için kullanılan bir ifadedir. Havaya attıkları bir taşı yere düşmeden göğüsleri veya kafalarıyla karşılayıp yere düşürmeden oynamak ya da su dolu küplere başlarıyla vurarak parçalamak gibi çeşitli güç gösterileri yaparlardı. Ayrıntılı bilgi için bkz. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri…, C. 3, s. 664.

670 TS.MA.d 2403.0058.002; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 45.

671 TS.MA.d 2403.0060.002-3; 2404.0014.002; TS.MA.d 2404.0016.003; TS.MA.d 2405.0013.002-3; TS.MA.d 2405.0015.003; TS.MA.d 2406.0029.002; TS.MA.d 2407.0011.003; TS.MA.d 2407.0013.003; TS.MA.d 2408.0016.002; TS.MA.d 2408.0018.003; TS.MA.d 2409.0010.002-3; TS.MA.d 2409.0012.003; TS.MA.d 2410.0051.002; TS.MA.d 2410.0053.003; TS.MA.d 2411.0095.002-3; TS.MA.d 2412.0055.003- 4; TS.MA.d 2413.0058.002; TS.MA.d 2413.0060.003; TS.MA.d 2414.0084.003; TS.MA.d 2415.0010.002; TS.MA.d 2417.0010.002; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 22, 27, 45-46, 50, 64, 66-67, 78, 80-81, 91-92, 104-105, 113-114.

141 III. Mustafa’nın tören maksatlı binişlerine vesile olan gelişmeler arasında Tersane’de inşa edilen gemilerin denize indirilişleri ile her yıl Osmanlı donanmasının Akdeniz’e gönderilmesi ve dönüşü sırasında yapılan çeşitli kutlamalar da sayılabilir. O’nun 12 Ocak 1758’de (2 Cemaziyelevvel 1171) “sandal-ı hümayun” ile Tersane’ye yaptığı binişte, “deryaya nüzul edecek üç kantarlı kalyon” için tören icra edilmiş ve III. Mustafa, denize indirilecek kalyonun yakınında demirli bulunan üç ambarlı kalyona “teşrif” ederek kurulan sâyebânda yerini almıştır. Burada Sadrazam Paşa ve Şeyhülislam Efendi ile kısa bir görüşme yaptıktan sonra kalyonun denize indirilişini izlemiş ve “mûtad üzere kürkler ilbas” ederek dönmüştür.672 Bu törenlerde Kaptan Paşa’nın III. Mustafa’ya

hediye verdiği de olurdu. Nitekim Eylül-Ekim 1761’de (Rebiülevvel 1175) yine bir kalyon nüzulünde Kaptan Paşa, III. Mustafa’ya “Cezayirkâri tüfek” ve “Cezayirkâri cedid ihram” hediye etmiştir.673 Donanmanın her yıl ilkbahar/yaz aylarında gönderilmesi ve sonbahar/kış aylarında dönüşü sırasında yapılan kutlama ve merasimlere Sultan III. Mustafa, Yalı Köşkü’ne biniş ile giderek katılırdı.674 Bu maksatla III. Mustafa, 25 Nisan 1758’de (16 Şaban 1171) donanmanın ihraç olunması için törenin yapılacağı Yalı Köşkü’ne biniş gerçekleştirmiş ve donanmanın ayrılışını izlemiştir.675 Bununla beraber

gönderilen donanmanın gelişi vesilesiyle yapılan törenlere de yine biniş ile gittiği olurdu. Nitekim 12 Kasım 1762’de (24 Rebiülahir 1176) donanmanın gelişi münasebetiyle tertip edilen törene katılmak için Yalı Köşkü’ne biniş ile gitmiş ve Donanma-i Hümayunun Tersane’ye demirlemesini izlemiştir.676

III. Mustafa çocuklarının dünyaya gelişleri sebebiyle tertip edilen tören ve kutlamalara katılmak ve bu kapsamda fişek atışları gibi gösterileri izlemek için de çeşitli mekanlara binişler gerçekleştirirdi. Özellikle ilk çocuğu Hibetullah Sultan’ın doğumu münasebetiyle yapılan kutlamalar oldukça gösterişliydi. Zira I. Mahmud ve III. Osman’ın çocuklarının olmaması Hibetullah Sultan’ın doğumunun coşkuyla karşılanmasını sağlıyordu. 14 Mart 1759’da (15 Receb 1172) sabaha doğru saat beş buçukta Hibetullah Sultan’ın dünyaya gelmesiyle III. Mustafa, Sadrazam, Şeyhülislam, Kaptan Paşa,

672 Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 11; Seyyid Hasan Muradî, Bir Kâtibin…, s. 53; Teşrifatçı Mehmed Âkif Bey, Târih-i Cülûs…, vr. 31b-32b. Kalyonun denize indirilmesinin hemen ardından top şenlikleri yapılarak kurbanlar kesilmiştir. Ayrıca kalyona “Hısnu’l-Bahr” ismi verilmiştir. Hâkim Efendi, Tarih, s. 541-542.

673 TS.MA.d 2406.0022.002.

674 Konuyla ilgili ayrıca bkz. “Mekânlar ve Yazlık-Kışlık Saraylar” başlığı. 675 TS.MA.d 2402.0054.002.

142 Yeniçeri Ağası ve diğer devlet erkanının tebriklerini biniş ile Yalı Köşkü’ne giderek kabul etmişti. Ayrıca burada tertip edilen pehlivan güreşlerini izlemiş, mehterhane ve top şenlikleriyle vakit geçirmişti. On gün on gece süren bu kutlamalar süresince Saray-ı Atik’e ve Galata Sarayı’na binişiler yapmış, cirid ve tomak gibi oyunları izlemiş, arada Beşiktaş gibi mekanlara da giderek dinlemişti.677 Benzer şekilde kızı Hatice Sultan’ın

doğumunda da kutlamalar tertip edilmiş ve III. Mustafa hem bu kutlamalara katılmak hem de görsel şenliği izlemek için pek çok biniş yapmıştır. Nitekim 13 Haziran 1768’de (27 Muharrem 1182) Hatice Sultan’ın dünyaya gelmesiyle birlikte aynı gün III. Mustafa Yalı Köşkü’ne gitmiş ve burada yine pehlivan güreşlerini izlemiştir. İlerleyen günlerde de Yalı Köşkü’ne ve Saray-ı Atik’e yaptığı pek çok binişinde pehlivan güreşleri ve fişek atışlarını izleyerek eğlenmiş ve çeşitli ihsanlarda bulunmuştur.678