• Sonuç bulunamadı

yastığı 4 adet” 5-) “Mor atlas üzere bir tarafı ve köşeleri inci ve zümrüt ile müzeyyen sırma işleme pesend makat 2 adet” 6-) “Penbe diba üzere on dört dallı inci ve zümrüt ile müzeyyen ve beş dallı sırma işleme

1.4.9. Fatma Sultan

III. Mustafa’nın son çocuğu Fatma Sultan, 9 Ocak 1770’te (12 Ramazan 1183) dünyaya geldi. Doğumuyla III. Mustafa, “Harem-i Muhteremde Enderun Ağaları kullarına” beş yüz kuruşluk pâre saçtı.461 Ayrıca doğumu yapan Mihrişah Kadınefendi’ye

455 III. Selim’in Sırkâtibi Ahmed Efendi, s. 389. 456 Uluçay, Padişahların Kadınları…, s. 104-105.

457 Bunlar Latin harflerinin kullanıldığı erken dönemli Türkçe yazışmalar olması yönünden de ayrı bir öneme sahiptir. Söz konusu mektuplar yayımlanmıştır, bkz. Robert Anhegger, Frederic Hitzel, Jacques Perot, Hatice Sultan ile Melling Kalfa Mektuplar, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2001.

458 Hatice Sultan sarayı ve Melling, Taha Toros Arşivi, Şehir Üniversitesi e-arşivi, 001521953006; Üçüncü

Selimin kız kardeşi Hatice sultan ressam Mellinge âşık mıydı?, Taha Toros Arşivi, Şehir Üniversitesi e-

arşivi, 001521951006; Midhat Sertoğlu, Hatice Sultan ve Latin alfabesi, Taha Toros Arşivi, Şehir Üniversitesi e-arşivi, 001521954006; Mithat Sertoğlu, “170 yıl önce Türkçe için lâtin harflerini kullanan aydın bir hanım: Hatice Sultan”, Tarih Sohbetleri, Taha Toros Arşivi, Şehir Üniversitesi e-arşivi, 001521947006; Reşad Ekrem Koçu, Hatice Sultan ile Ressam Melling, Doğan Kitap, İstanbul 2016. 459 Sakaoğlu, Bu Mülkün Kadın…, s. 348.

460 Uluçay, Padişahların Kadınları…, s. 105; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî, C. 1, s. 16-17; Sakaoğlu,

Bu Mülkün Kadın…, s. 350.

461 Nitekim söz konusu kayıt şu şekildedir: “Şehr-i mezburun on ikinci günü iffetlü ismetlü Fatma Sultan

aliyyü’l-şan hazretleri dünyaya teşrif buyurmalarıyla Harem-i Muhteremde Enderun Ağaları kullarına nisar buyurulan pâre / 500 kuruş”. TS.MA.d 2414.0081.002. Öte yandan Uluçay’da Fatma Sultan’a dair

herhangi bilgi bulunmazken Alderson sadece isim olarak kaydeder. Alderson, Osmanlı Hanedanının…, s. 276. Sakaoğlu ise doğum tarihini miladi olarak 9 Ocak 1770 şeklinde kaydetmekle birlikte “Topkapı Sarayı

90 “sarı çiçekli şala kaplı şeritli samur kuyruğu beden kürk”, “sarı çiçekli şal şeritli entari” ve “penbe telli şerbab şalvar” verdiği anlaşılır.462 Şehzade Selim de doğumu yapan

annesine “pesend şala kaplı şeritli kakım beden”, “telli çiçekli al kermesud şeritli entari” ve “beyaz telli şerbab şalvar” hediye etti.463 Ayrıca doğumun gerçekleştiği gün Harem-i

Hümayun’daki “elmaslı Maşallahın” kırık tarafı yapılıp Harem’e teslim edildi.464

Fatma Sultan’a verilen ilk eşyaların çeşitli entariler, beyaz dülbend içlik, takye, al şala kaplı samur nâfesi nimten ve sarı şala kaplı kakım nimten gibi giyeceklerin olduğu görülür.465 İlerleyen süreçte de Fatma Sultan’a benzer şekilde entariler,466 hırka467 ve

takye468 gibi giyecekler verildi.

Fatma Sultan’ın kısa süreli yaşamına dair bilgilerimiz kısıtlıdır. Savaşın sürdüğü bir evrede dünyaya gelmesi, adına görkemli şenliklerin yapılmasına imkân vermediği gibi kısa ömrü de ona dair kayıtların son derece sınırlı olmasına sebep olmuştur. Nitekim Fatma Sultan, yaklaşık iki buçuk yaşındayken 26 Mayıs 1772’de (23 Safer 1186) vefat etti.469 III. Mustafa, yazdığı beyaz üzerine bir hatt-ı hümayun ile kızının vefatını sadrazamına şu şekilde bildirdi: “Benim vezîrim bu hatt-ı hümâyunumdan bir gün mukaddem kerîmem Fatma Sultan illet-i müşedded olduğu tarafınıza tahrîr olunmuş idi, iş bugün saferin yirmi üçüncü Salı gecesi saat üç buçukta iken ecel mev’idi ile dâr-ı fânîden dâr-ı bekâya irtihâl eyleyüp irtesi âdet-i Osmânî üzere Laleliçeşme’de karındaşları olduğu türbeye defn olunmuştur. Ocağa ve ricâl-i devlete şâyi eyleyesiz. Allah-u azîmü’ş-şan bâkîlere ömr-i tavil ihsan eyleye âmin” 23 Safer sene 1186.470

III. Mustafa’nın hatt-ı hümayunundan Fatma Sultan’ın şiddetli bir hastalığa yakalanarak vefat ettiği anlaşılır. Nitekim III. Mustafa, Fatma Sultan’ın cenazesi için ûd, anber ve yeşil sandal verirken, O’nun aynı ay “tabib Huyiz/Hubiz kullarına” verdiği

Arşivindeki, III. Mustafa’nın çocuklarını gösterir” cetvele atfen hicri 13 Ramazan 1183’te doğduğunu ifade

eder. Sakaoğlu, Bu Mülkün Kadın…, s. 351. Bunlarla birlikte Şemdanizade’de Fatma Sultan’ın 9 Ocak 1770’te (12 Ramazan 1183) dünyaya geldiğini belirtir. Şemdanizade, Mür’i’t-Tevârih, C. II.B, s. 24. 462 TS.MA.d 2414.0081.006. III. Mustafa’nın bizzat “taraf-ı hümayundan” ihsan ettiği bu kıyafetleri kime verdiği açıkça belirtilmese de Fatma Sultan’ın annesi Mihrişah Kadınefendi’ye vermesi kuvvetle muhtemeldir. Nitekim bu kaydın hemen altında bu sefer Mihrişah Kadınefendi’ye doğum sebebiyle oğlu Şehzade Selim tarafından verilen eşyalar kaydedilmiştir.

463 TS.MA.d 2414.0081.006. 464 TS.MA.d 2414.0081.005.

465 TS.MA.d 2414.0082.003-4; TS.MA.d 2414.0083.004.

466 TS.MA.d 2415.0001.006-8; TS.MA.d 2415.0006.004; TS.MA.d 2416.0002.005. 467 TS.MA.d 2415.0002.002.

468 TS.MA.d 2415.0004.003; TS.MA.d 2415.0006.004.

469 TS.MA.e 788/56; Şemdanizade, Mür’i’t-Tevârih, C. II.B, s. 89. 470 TS.MA.e 788/56.

91 çeşitli ihsanlar da söz konusu tabibin Fatma Sultan’ı tedavi etmeye çalışmasına karşılık verilmiş olmalıdır.471 Nihayetinde III. Mustafa’nın hatt-ı hümayununda da ifade ettiği

gibi Fatma Sultan Laleli Camii’ndeki III. Mustafa türbesine defnedildi.

Sonuç olarak III. Mustafa, hanedanın uzun yıllar süren çocuk beklentisinin gölgesinde tahta oturmuştu ve bu beklenti Hibetullah Sultan’ın doğumuyla karşılandı. Bu açıdan özellikle Hibetullah Sultan’ın ve ardından Şah Sultan ve Şehzade Selim’in doğumları coşkulu kutlama ve şenliklere sahne oldu ve onları diğer çocukların doğumları ve bu arada bazılarının kayıpları takip etti. Tüm bu süreçlerde III. Mustafa, çocuklarıyla yakın bir ilişki içinde oldu, onları gittiği göçlere ve surre alayı gibi katıldığı çeşitli törenlere dahil etti. Bu noktada oğlu III. Selim’in tahta cülusu sonrası aile üyeleriyle olan yakın ve samimi ilişkisi, III. Mustafa’nın aile bağını kurmadaki başarısına işaret eder. Öte yandan III. Mustafa, çocuklarının iyi bir eğitim almasına ve onların ilmi yönden gelişmesine de önem vermişti. Eylül/Ekim 1767’de (Cemaziyelevvel 1181), o sırada hayatta olan çocukları Şah Sultan, Şehzade Selim, Mihrişah Sultan, Beyhan Sultan ve Şehzade Mehmed’e ayrı ayrı birer adet “Musavver Hamse-i Nizâmî” ve “Musavver Şahnâme” ihsan etti.472 Bu hediyeler bilinçli bir tercihin ürünü olmalıdır. Zira birisi

Nizâmî-i Gencevî’ye ait olan ve hamse türünün şaheseri sayılan Hamse-i Nizâmî,473 bir

diğeri ise İran edebiyatının en büyük eserlerinden sayılan Şahnâme474 idi. Bu iki büyük

eserin minyatürlü musavver nüshalarını vermesi de ayrıca dikkat çekicidir.

Çocuklarına hemen her ay çeşitli kıyafetler, takılar veya ihtiyaç duydukları eşyaları kendi hazinesinden veren III. Mustafa, ayrıca her yıl Ramazan Bayramı öncesinde de “ıydiye” olarak onlara pek çok giyecek de verirdi. Bununla beraber bazı

471 TS.MA.d 2417.0002.004-7. Tabibe verilenler; nefti çar şal, şâlî sof ve çiçekli kermesud olarak kayıtlıdır. 472 TS.MA.d 2412.0048.006.

473 Edebiyatta bir şairin beş mesnevisinden oluşan külliyata hamse denir. Hamse türünün ilk örnekleri daha çok Nizâmî’nin hamsesinin taklidi ile başlamıştır. 1141-1145 yılları civarında doğduğu kabul edilen ve 1201-1204 arasında vefat ettiği düşünülen Nizâmî, hamsesini yaklaşık 35.000 beyitten oluşturmuştur. Yaklaşık otuz beş-kırk yılda tamamladığı Hamse’nin ihtiva ettiği beş mesnevi Mahzenü’l-Esrâr, Hüsrev ü

Şirin, Leylâ vü Mecnûn, Heft Peyker ve İskendernâme’dir. Tahsin Yazıcı, Cemal Kurnaz, “Hamse”, DİA,

C. 15, İstanbul 1997, s. 499; Mehmet Kanar, “Nizâmî-i Gencevî”, DİA, C. İstanbul 2007, s. 183-184. 474 Firdevsî’nin 1018 yılında son halini verdiği Şahnâme, ilk insanın yaratılışından İran’a Araplar’ın hâkim olduğu döneme kadar geçen süredeki İran tarihini destansı olaylar ve gerçek bilgilerle harmanlayarak verir. İran’ın milli destanı olması yanında dünya klasikleri arasında da müstesna bir konuma sahiptir. Mehmet Kanar, “Şâhnâme”, DİA, C. 38, İstanbul 2010, s. 289.

92 yıllar Kurban Bayramı’nda da ıydiye adı altında onlara bayramlıklar verdiği olurdu.475

Ayakkabılarını ise üç ayda bir kendisiyle birlikte onlar için de yaptırırdı.476

Diğer taraftan süregiden savaşın olumsuz koşulları içerisinde ve hayatının son demlerinde şehzadesi Mehmed’i aniden kaybetmesinin, kısa süre sonra kızı Fatma Sultan’ın da vefatının O’nu bir hayli üzdüğü anlaşılır. Çocuklarının ölümlerinin ardından yazdığı hatt-ı hümayunlar evlatlarına düşkün bir babanın yaşadığı üzüntüyü yansıtır. Bu süreçte III. Mustafa, evlat acılarıyla birlikte kendi ömrünün de sonlarına yaklaşmış oldu.

475 TS.MA.d 2412.0055.006; TS.MA.d 2416.0012.005; TS.MA.d 2417.0012.005.

476 Bunların ayrıntısına dair birkaç örnek vermek gerekirse, Hibetullah Sultan’a Ekim-Kasım 1760’ta (Rebiülevvel 1174) işleme pâpuş, sade pâpuş, çizme, terlik yaptırdığı; Nisan-Mayıs 1761’de (Ramazan 1174) sade pâpuş, sade tomak ve sade terlik yaptırdığı; Ağustos-Eylül 1764’te (Rebiülevvel 1178) ise Şehzade Selim ve kızları için çizme, sırmalı filar, pâpuş, mest, terlik ve patik yaptırıp verdiği görülür. TS.MA.d 2405.0006.005; TS.MA.d 2405.0012.0013; TS.MA.d 2409.0003.006. Çocuklarına yaptırdığı ayakkabılara dair örnek olabilecek başka kayıtlara dair bkz. TS.MA.d 2406.0022.006; TS.MA.d 2406.0031.006; TS.MA.d 2407.0004.006; TS.MA.d 2407.0013.006; TS.MA.d 2409.0012.006; TS.MA.d 2410.0044.005; TS.MA.d 2410.0053.006; TS.MA.d 2411.0088.004; TS.MA.d 2412.0046.005; TS.MA.d 2412.0055.008.

93

1.5. HASTALIKLARI VE VEFATI