• Sonuç bulunamadı

Binişlerin Halkla Temasına Olan Katkısı

GÜNLÜK HAYAT

2.2. MEKÂNLAR VE YAZLIK-KIŞLIK SARAYLAR

2.3.2. Binişlerin Halkla Temasına Olan Katkısı

III. Mustafa’nın binişleri, bir yönüyle O’nun İstanbul halkıyla etkileşimini sağlayan bir işleve sahipti. Bu yolla III. Mustafa halkla yakınlaşma, onların bir nevi nabzını tutma ve taleplerine doğrudan karşılık verme imkânı bulurken; halk da padişahına taleplerini ve beklentilerini arzuhallerle ya da hediye gibi çeşitli yollarla iletme fırsatı yakalamış oluyordu. Böylece her iki tarafın da aynı mekanlarda ve karşılıklı olarak etkileşime geçme durumu doğuyordu.686 Ayrıca binişler Osmanlı yönetim katında elzem

bir uygulama olarak görülür, terkedilmesi olumlu addedilmezdi. Bunun temelinde ise halk ile padişahın karşılıklı etkileşiminin tesisi ve sürdürülmesi amacının yattığı anlaşılmaktadır.687

Padişahın halkla teması noktasında göze çarpan ilk husus, III. Mustafa’nın binişleri sırasında “fukaraya” yaptığı ihsanlardır. O’nun bu yöndeki ilk ihsanına cülusundan kısa bir süre sonra Saray-ı Atik’e yaptığı binişinde rastlanır. 26 Kasım 1757’deki (14 Rebiülevvel 1171) bu binişi sırasında “fukaraya Başçukadar kulları yediyle” 15 adet zer-i mahbub-ı tam ihsanda bulunmuştur.688 Kısa süre sonra 12 Aralık 1757’de (30 Rebiülevvel 1171) Davud Paşa’ya yaptığı binişinde de “gidip gelirken fukaraya” Başçukadar eliyle 158, ikinci çukadar eliyle de 26 adet zer-i mahbub-ı tam ihsan etmiştir.689 Devam eden süreçteki binişlerde de III. Mustafa’nın fukaraya ihsanda

bulunmayı sürdürdüğü görülür. Nitekim 20 Şubat 1758’de (11 Cemaziyelahir 1171) Saray-ı Atik’e gerçekleştirdiği binişinde fukaraya 37 adet zer-i mahbub-ı tam verirken, 20 Haziran 1758’deki (13 Şevval 1171) Osmanzade Çiftliği binişinde “bir fukara kullarına” 1 adet zer-i mahbub-ı tam, 29 Haziran 1758’deki (22 Şevval 1171) Rami

686 Bu noktada Cuma selamlıklarının da benzer bir işleve sahip olduğunu söyleyebiliriz. Zira III. Mustafa, Cuma selamlığı sırasında kendisine iletilen arzuhalleri okur ve halkın isteklerine karşılık verirdi. Hatta III. Mustafa, bir Cuma selamlığı sırasında dönemin kadıaskeri Veliyyüddin Efendi aleyhinde verilen arzuhaller üzerine onu kadıaskerlikten azletmişti. Bkz. Cuma Selâmlığı başlığı.

687 Nitekim Sultan I. Abdülhamid’in, Rus savaşı sırasında cepheden kötü haberlerin gelmesi sonrası binişlerini terk etmesi üzerine Sadrazam, Sultan I. Mahmud’u örnek göstererek binişlere böylesi zor zamanlarda dahi devam etmesi gerektiğini söylemiştir. Zira Sadrazama göre binişler vasıtasıyla halk, padişahın mutluluğunu görerek zor zamanlarda metanet ve sebat bulacaktır. Sarıcaoğlu, Kendi

Kaleminden…, s. 44.

688 TS.MA.d 2402.0049.005.

145 Çiftliği binişinde ise fukaraya 2 adet zer-i mahbub-ı tam ihsan etmiştir.690 III. Mustafa

takip eden yılda da fukaraya ihsanlarda bulunmuştur.691

III. Mustafa’nın binişleri sırasında fukaraya yaptığı ihsanlara dair elimizdeki son kayıt 7 Temmuz 1759’a (17 Zilkade 1172) aittir. Bu tarihten sonra binişlerde yalın bir şekilde yani herhangi bir gerekçe olmadan fukaraya yapılan ihsanlara rastlanmaz. Bununla birlikte arzuhal veya çeşitli hediyeler vesilesiyle O’nun ihsanda bulunduğu fukaraya veya kişilere dair kayıtlar ise saltanatının sonuna kadar devam etmiştir.692

Binişlerde III. Mustafa’ya arzuhal veya hediye sunan kişilere dair ilk kayıt yukarıda da geçen 12 Aralık 1757’deki (30 Rebiülevvel 1171) Davud Paşa binişine aittir. Bu biniş sırasında III. Mustafa’ya arzuhal sunarak sadaka isteyen bir kişiye 2 adet zer-i mahbub-ı tam vermiştir.693 O’nun, 9 Mayıs 1758 (30 Şaban 1171) tarihinde Üsküdar’daki Mehmed Paşa Köşkü’ne yaptığı binişi sırasında ise “elvan kâğıt ile arzuhal eden Osman nam” kişiye 6 adet zer-i mahbub-ı tam ihsanda bulunduğu kayıtlıdır.694 III. Mustafa’nın 8 Haziran 1758 (1 Şevval 1171) tarihinde Yalı Köşkü’ne gerçekleştirdiği ve saltanatının ilk bayram günündeki binişinde ise kendisine “kasîde veren kullarına 8 adet zer-i mahbub-ı tam” ve “arzuhal veren kayıkçı kullarına 9,5 adet zer-i mahbub-ı tam” verdiği görülür.695 O’nun devam eden binişleri sırasında bu gibi arzuhal ya da farklı yollarla

taleplerini iletenlere ihsanda bulunduğu kayıtlıdır. Nitekim ilerleyen süreçte 9 Temmuz 1758’deki (3 Zilkade 1171) Beşiktaş binişinde “arzuhal veren Eyüp Mollası kerimesine 8 adet”, 18 Temmuz’daki (7 Zilkade) Bahariye binişinde “arzuhal eden sabî kullarına 2” ve 20 Temmuz günü (14 Zilkade) gerçekleştirdiği Okmeydanı binişinde ise “sâhib-i arzuhal Şâir Hüseyin Ağa kullarına 10” adet zer-i mahbub-ı tam ihsanda bulunduğu

690 TS.MA.d 2402.0052.003; TS.MA.d 2402.0056.004; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 13, 24. Osmanzade Çiftliği’ne gerçekleştirilen binişteki kayıtta yer alan “bir fukara kullarına 1 adet zer-i mahbub-

ı tam” ifadesi, fukaraya verilen zer-i mahbub-ı tamın genellikle kişi başına bir adet olarak dağıtıldığına

işaret edebilir.

691 III. Mustafa’nın fukaraya ihsanda bulunduğu diğer binişleri şunlardır: 7 Temmuz 1179 (30 Şevval 1171) Tersane Bahçesi binişi, 12 Temmuz 1758’deki (6 Zilkade 1171) Topçular Çiftliği binişi, 30 Ağustos 1758’deki (25 Zilhicce 1171) Alibeyköy binişi, 21 Eylül 1758’deki (18 Muharrem 1172) Beşiktaş binişi, 6 Nisan 1759 (8 Şaban 1172) Davud Paşa binişi, 28 Mayıs 1759 (1 Şevval 1172) Yalı Köşkü binişi, 17 Temmuz 1759’deki (17 Zilkade 1172) Yahya Efendi Türbesi kurbundaki tepeye yapılan biniş. TS.MA.d 2403.0056.002; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 24, 25, 28, 30, 45, 49.

692 Bu durumunda; III. Mustafa’nın -belki önceki padişahların da- halkla yakınlaşmak/kaynaşmak ve halkın kendisiyle alakalı olumlu bir izlenime sahip olması adına, saltanatının başlarında onlara ihsanda bulunmak konusunda daha cömert davrandığı düşünülebilir.

693 TS.MA.d 2402.0049.005-6. 694 TS.MA.d 2402.0054.004. 695 TS.MA.d 2402.0056.002.

146 kaydedilmiştir.696 Yine 13 Ağustos 1758’deki (8 Zilhicce 1171) Söğütlük binişi sırasında

kendisine arz edilen “sadaka arzuhaline” karşılık III. Mustafa 1 adet zer-i mahbub-ı tam ihsanda bulunmuştur.

Arzuhal ve kasidelerle beraber tarih, risale ve yazı arz ederek veya çeşitli hediyeler sunarak da III. Mustafa’dan talepte bulunanlar olurdu. O’nun 26 Ağustos 1758’de (21 Zilhicce 1171) yaptığı Söğütlük binişinde kendisine “risale arz eden Mehmed nam kullarına 25 adet” ve yine bu binişi sırasında “Babüssaade’ye çırağ için arzuhal veren sabî kullarına 3 adet” zer-i mahbub-ı tam verdiği bilgisi kayıtlıdır.697 III.

Mustafa’nın, kendisine sunulan bu gibi isteklere olumlu karşılık verdiği kayıtlardan anlaşılır.698 Ayrıca bu istek, arz ve hediye sunumlarını binişlerinde saltanatının sonuna

kadar görmek mümkündür.699

III. Mustafa’nın halka verdiği çeşitli ihsanlar arasında çocuklara yaptığı ihsanlar da ayrıca dikkat çekicidir. O’nun bir tür çocuk sevgisi olarak yorumlanabilecek bu

696 TS.MA.d 2402.0057.003.

697 Söğütlük’e yapılan bu biniş sırasında Babüssaade’ye çırağ olmak isteyen bir sabinin söz konusu talebi üzerine dahi başlı başına düşünülebilir. Ayrıca padişahların biniş ya da Cuma selamlıkları gibi vesilelerle bir alayla dahi olsa halkın arasından geçmesinin, halk ve hükümdarın ya da otorite ile tebaanın arasındaki etkileşimi ne derece etkilediği bu gibi arzuhaller ve yapılan ihsanların yoğunluklarından anlaşılabilir. 698 Bununla birlikte göz önünde bulundurulması gereken bir nokta olarak şu husus yer alır: III. Mustafa’ya saray dışında sunulan bu gibi arzuhaller ve diğer arzlara karşılık verdiği paraları, kendi iç hazinesinden yaptığı harcamaların dökümünü ihtiva eden Ceyb-i Hümayun defterlerinden ve III. Mustafa Ruznamesi’nden öğreniyoruz. Anlaşılacağı üzere Ceyb-i Hümayun defterinin doğası gereği bu defterlerde, isteğine karşılık verilmeyen dolayısıyla III. Mustafa’nın herhangi bir ihsanda bulunmadığı bir talebe/arza yönelik kaydın yer alamayacağı ortadadır. Diğer taraftan Ruznamede de benzer bir şekilde talebi/arzı reddedilen bir kişiye dair ayrıntının da bulunamayacağı kuvvetle muhtemeldir.

699 Yukarıda belirttiğimiz 26 Ağustos 1758’deki Söğütlük binişi sonrasında kendisine saltanatı süresince binişlerinde sunulan hediye ve arzlara dair kayıtlar şu şekildedir: 30 Ağustos 1758 (25 Zilhicce 1171) Alibeyköy binişinde “Tarih arz eden Mehmed nam kullarına 2 adet zer-i mahbub-ı tam”; 31 Ekim 1758 (28 Safer 1172) Saray-ı Atik binişinde “Kasîde arz eden kullarına 10 adet” ve “Kitap müellifi kullarına 20

adet” zer-i mahbub-ı tam; 24 Mart 1759 (25 Receb 1172) İncili Köşkü binişinde “Arzuhal veren üç nefer kolu yaralı kullarına 15 adet”, “Kasîde arz eden dört nefer kullarına ikişer altından 8 adet” ve “defa kasîde arz eden bir nefer kullarına 5 adet zer-i mahbub-ı tam”; 6 Nisan 1759 (8 Şaban 1172) Davud Paşa binişinde

“tarih arz eden kullarına 4 adet zer-i mahbub-ı tam”; 8 Mayıs 1759 (11 Ramazan 1172) Topkapı Köşkü binişinde “bir fakir kayıkçı Mustafa nam kullarına ihsan-ı hümayun buyurulan 4 adet zer-i mahbub-ı tam”; Ekim/Kasım 1759 (Rebiülevvel 1173) Rami Çiftliği binişinde “Gelirken yazı arz eden kullarına ihsan-ı

mülûkâne buyurulan 60 Kuruş”; 2 Nisan 1760 (15 Şaban 1173) Yalı Köşkü binişinde “Urba arz/ihdâ eden çıkrıkçı kullarına ihsan-ı mülûkâne buyurulan 500 Kuruş”; 16 Eylül 1760 (5 Safer 1174) Okmeydanı

binişinde “Mushaf-ı Şerif ihdâ eden hatuna Silahdar Ağa kulları marifetiyle ihsan-ı hümayun buyurulan

200 Kuruş”; Eylül/Ekim 1764 (Rebiülahir 1178) Saray-ı Atik binişinde “Saray-ı Atik neferatından Kelam- ı Kadim ve Şifa-i Şerif ve Hilye-i Münif ve kıt’a arz edenlere 139,5 zer-i mahbub-ı tam”; 11 Nisan 1771 (25

Zilhicce 1184) Kağıthane binişinde “Arzuhal veren on bir nefer Benderli Humbaracılar kullarına; başları

olan Zeynelabidin kullarına 8, on bir neferine 40 Kuruş”; Nisan/Mayıs 1173 (Safer 1187) İncili Köşkü

binişinde “Arzuhal veren kullarına ihsan-ı hümayun buyurulan 3 Kuruş”. TS.MA.d 2402.0058.003; TS.MA.d 2403.0050.003; TS.MA.d 2403.0055.003; TS.MA.d 2403.0056.002; TS.MA.d 2403.0057.002; TS.MA.d 2404.0007.003; TS.MA.d 2404.0012.002; TS.MA.d 2405.0005.002; TS.MA.d 2409.0004.002; TS.MA.d 2415.0012.005; TS.MA.d 2418.0016.002; Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 62.

147 ihsanlarını binişlerinde de görmek mümkündür. Bu yönde yaptığı ilk ihsan 16 Haziran 1758 (9 Şevval 1171) tarihinde Saray-ı Atik’e giderken görülür. Nitekim III. Mustafa bu binişinde “giderken Başçukadar kulları yediyle mektep uşaklarına 10 adet zer-i mahbub- ı tam” ihsanda bulunmuştur.700 Benzer bir ihsanı 16 Haziran 1758’de (9 Şevval 1171)

Okmeydanı’na gerçekleştirdiği binişinde yapmış ve “sünnet sıbyanlarına 4 adet zer-i mahbub-ı tam” ihsan etmiştir.701 III. Mustafa, 2 Eylül 1758 (28 Zilhicce 1171) tarihli bir sonraki binişinde ise Topçular Çiftliği’ne gitmiş ve bu sırada “harem-i hümayuna gelen küçük masuma” 10 kuruşluk pare ihsanda bulunmuştur.702 Ayrıca 17 Mart 1759’da (18

Receb 1172) Saray-ı Atik’e gerçekleştirdiği binişinde “iki mektep sıbyanlarına dörder altından 8 adet zer-i mahbub-ı tam” ihsanda bulunduğu kayıtlıyken,703 24 Temmuz

1759’da (29 Zilkade 1172) Kağıthane’ye yaptığı binişinde ise mektep sıbyanlarıyla birlikte hocalarına da ihsanda bulunduğu görülür. Nitekim bu binişinde “Mektep hocası efendi dâîlerine 4 adet” ve “sıbyanları kullarına 10 adet” zer-i mahbub nısfiyesi ihsanda bulunmuştur.704 III. Mustafa, saltanatının ilerleyen yıllarında da binişleri sırasında bu gibi

ihsanlarda bulunmaya devam etmiştir.705

İhtidâ eden kişilere ihsanda bulunmak, III. Mustafa’nın bir çeşit mûtadı durumundaydı.706 O’nun binişleri sırasında halka yönelik yaptığı ihsanlardan birisi de

“İslâm ile müşerref olan” kişilere yaptığı bu ihsanlardı. Binişlerinde bu yönde yaptığı ilk

700 TS.MA.d 2402.0056.003. 701 TS.MA.d 2402.0058.003. 702 TS.MA.d 2402.0058.003. 703 TS.MA.d 2403.0055.002. 704 TS.MA.d 2403.0059.002.

705 III. Mustafa’nın 24 Temmuz 1759’dan sonraki binişlerinde kayıtlı bu yöndeki ihsanları şunlardır: Temmuz/Ağustos 1767 (Rebiülevvel 1181) Bahariye binişinde “Mektep sıbyanlarına ihsan-ı hümayun

buyurulan 1.000 adet çil akçe”; 22 Mart 1769’da (14 Zilkade 1182) alıkonulan Rusya sefiri için memur

olan Yeniçerilerin geçiş resmi için Soğuk Çeşme’ye yapılan binişte “bazen sıbyan ve bazen tüfeksiz

gazilerine dörder zer-i mahbuptan 1.512 adet zer-i mahbub nısfiyesi”; yine 23 Mart 1769’da (15 Zilkade

1182) alıkonulan Rusya sefiri için memur olan otuz altı Cebeci alayının geçiş resmi için Soğuk Çeşme’ye yapılan binişte “bazen sıbyan ve bazen tüfeksiz gazilerine dörder nısfiyeden 1.256 adet zer-i mahbub

nısfiyesi”; 24 Mart 1769’da (16 Zilkade 1182) alıkonulan Rusya sefiri için memur olan otuz yedi orta topçu

alayının geçiş resmi için Soğuk Çeşme’ye yapılan binişte “bazen sıbyan ve gaziyan kullarına dörder

nısfiyeden 560 zer-i mahbub nısfiyesi” ve yine aynı gün alıkonulan Rusya sefiri için memur olan iki orta

top arabacıları alayının geçiş resmi sırasında “şâiran ve duacıyan ve dervişan ve bazen sıbyan ve gaziyan

kullarına dörder nısfiyeden 200 adet zer-i mahbub nısfiyesi” kayıtlıdır. TS.MA.d 2412.0046.002; TS.MA.d

2413.0059.004.

706 III. Mustafa’nın gerek fukaraya gerekse arzuhal ve hediye verenlerle sıbyan ve mühtedîlere yapmış olduğu ihsanlar, hükümdar ile halk ilişkilerine katkı sağlayan ve özellikle halkın hükümdara olan bakışı ve “sevgisini” etkileyen eylemler olarak görülebilir. Bu yönüyle söz konusu ihsanların bir “makbul hükümdar” portresi çizmede kullanılan -deyim yerindeyse- birer “imaj çalışması” olarak da okunabileceğini söyleyebiliriz. Ancak bu gibi bir yaklaşımla konuyu genişletmek tezimizin sınırlarını aşacağından ileriki bir çalışmada değinmek üzere burada virgül koymayı doğru buluyoruz.

148 ihsan kaydına 11 Eylül 1758’de (8 Muharrem 1172) Hazinedar Çiftliği’ne yaptığı binişinde rastlıyoruz. Buna göre III. Mustafa, “giderken İslâm ile müşerref olan kullarına” 20 adet zer-i mahbub-ı tam ihsanda bulunmuştur.707 Yine benzer bir kayıt

O’nun 25 Eylül 1758’de (22 Muharrem 1172) Tersane Bahçesi’ne yaptığı binişte görülür. Nitekim bu binişinde de “İslâm ile müşerref olan kullarına 70 adet zer-i mahbub-ı tam” ihsanda bulunmuştur. 708 Yaklaşık bir ay sonra, 31 Ekim 1758’de (28 Safer 1172) Saray-

ı Atik’e yaptığı binişinde ise bu sefer “İsakçı’dan gelip İslâm ile müşerref olan hatuna 15 adet zer-i mahbub-ı tam” ihsanda bulunduğu kayıtlıdır.709 III. Mustafa’nın binişlerinde

mühtedilere yaptığı bu gibi ihsanlara dair kayıtları ilerleyen birkaç yılda daha görmek mümkündür.710

III. Mustafa’nın binişlerinin geneline bakıldığında bunların ekseriyetle gündüz yapıldığı görülür. Dönemin koşullarında gayet anlaşılabilir olan bu duruma dair tek istisna ise 13 Haziran 1768’de (27 Muharrem 1182) kızı Hatice Sultan’ın doğumu münasebetiyle yapılan şenliklerdedir. Nitekim bu kutlamalar sırasında III. Mustafa 17 Haziran (1 Safer) ve 18 Haziran (2 Safer) gecelerinde birer defa gece biniş ile Yalı Köşkü’ne gitmiş ve burada fişek atışlarını izleyerek Fişekçi Seyyid Süleyman gibi görevlilere çeşitli ihsanlarda bulunmuştur.711

Tüm bunlarla beraber III. Mustafa’nın binişleri her zaman planlandığı gibi de gitmiyordu. Nitekim 7 Ocak 1758’de (26 Rebiülahir 1171) kar yağışı sebebiyle binişin iptal edildiği “berf nâzil olmağla biniş-i afv” ifadesiyle belirtilirken, 4 Eylül 1759’da (11 Muharrem 1173) yağan yoğun yağmur sebebiyle binişin tertip edilemediği “azim bâran nâzil olmağla biniş-i afv” şeklinde ifade edilmiştir.712

Nihayetinde III. Mustafa’nın binişlerinin sadece eğlence ve hoş vakit geçirmek üzere tertip edilmediğini, farklı amaçlarla da binişlerin yapıldığını ve yapılan binişlerin

707 TS.MA.d 2403.0049.002. 708 TS.MA.d 2403.0049.002. 709 TS.MA.d 2403.0050.003.

710 III. Mustafa’nın 31 Ekim 1758’den sonraki binişlerinde bu yönde görülen ihsan kayıtları şu şekildedir: 5 Ocak 1759’daki (6 Cemaziyelevvel 1172) İncili Köşkü binişinde “İslâm ile müşerref olan kullarına

Silahdar Ağa kulları marifetiyle ihsan-ı hümayun buyurulan 60 Kuruş”; 13 Kasım 1759’daki (22

Rebiülevvel 1173) Sepetçiler Köşkü binişinde “İslam ile müşerref olan kullarına ihsan-ı mülûkâne

buyurulan 70 Kuruş”; 6 Ağustos 1761’deki (5 Muharrem 1175) Sadabad binişinde “İslam ile müşerref olan kullarına ihsan-ı mülûkâne buyurulan 30 Kuruş” kayıtlıdır. TS.MA.d 2403.0053.002; TS.MA.d

2404.0007.003; TS.MA.d 2406.0015.004.

711 1 Safer 1182 gecesi yaptığı binişte fişekçilere yaptığı ihsan “Fişekçibaşı neferatı kullarına 200 Kuruş” şeklinde kayıtlıyken, 2 Safer gecesinde ise “Fişekçi Seyyid Süleyman kullarına 50 Kuruş ve Fişekçi neferatı

kullarına 100 Kuruş” şeklinde kayıtlıdır. TS.MA.d 2413.0050.003.

149 de özellikle halk ile hükümdar arasındaki ilişkiler açısından oldukça işlevsel olduğunu söyleyebiliriz.

150