• Sonuç bulunamadı

Satış Yeri

Belgede Akaryakıt bayilik sözleşmesi (sayfa 154-157)

2.3 Satış Amacıyla Yapılan Sözleşmeler

2.3.2 Satış Yeri

Akaryakıt bayilik sözleşmesinde, bayinin sözleşme konusu ürünleri satacağı yere ilişkin kanunda sınırlamalar mevcuttur. Bu sınırlamalara göre, bayi sözleşmede kararlaştırılan yer haricinde müşterilere satış yapamaz592. Akaryakıt bayilik sözleşmesi açısından bu

sınırlama, istasyonlu akaryakıt bayisinin sözleşme konusu ürünleri kendi istasyonu haricinde satamayacağı anlamına gelir. Yerleşim yeri şartı (location clause) olarak adlandırılan bu hükümlere, akaryakıt sektörü haricinde diğer sektörlerdeki bayilik sözleşmelerinde de rastlanılır. Gerçekten de, bayilik sözleşmesi haricinde franchising ve diğer dağıtım sözleşmelerinde bu şartların kararlaştırıldığı müşahede edilir. Yerleşim yeri sınırlamasının amacı, bölgede franschise alanı, bayiyi veya dağıtıcıyı; üreticinin mallarının kendisi tarafından belirlenen kimseler dışında pazarlanmasından veya satılmasından korumaktır593

. Akaryakıt sektöründe yerleşim yeri şartının bu amaca hizmet ettiğini söylemek zordur.

Diğer sözleşme türlerinden ve sektörlerden farklı olarak istasyonlu akaryakıt sözleşmeleri için yerleşim yeri şartı aynı zamanda kanunî bir mecburiyeti ifade eder. Çünkü PPK. m. 9’da ve PPLY. m. 38/b’de bayinin akaryakıt istasyonu haricinde akaryakıt ikmali ve satışı yapması yasaklanmıştır594

.

590 Bu kararın eleştirisi için bkz. Aslan, Enerji, s. 219.

591 Fiyat tespitinde pazar payının dikkate alındığı bir diğer değerlendirme AB Rekabet Hukuku’nda söz konusudur. Buna göre tavsiye veya azami satış fiyatı belirlenmesine grup muafiyeti sağlanırken; sağlayıcının pazar payının % 30 olduğu durumlarda belirlenen miktarların asgarî veya sabit satış fiyatına dönebileceği belirtilmiştir. Commission Notice - Guidelines on Vertical Restraints, p. 226.

592Posner, Richard A. Rule of Reason and the Economic Approach: Reflections on the Sylvania Decision, The. U. Chi. L. Rev., 1977, 45; s. 1. Fiyat dışı sınırlamalar; bayiye satış bölgesi tanınması, belirli bir müşteri grubu tayin edilmesi veya belirtilen konumda satış yapması şeklinde ortaya çıkar; bkz. Gerhart, Peter M.; The" Competitive Advantages" Explanation for Intrabrand Restraints: An Antitrust Analysis. Duke Law Journal, 1981, s. 417.

593

Horn, Joanne L.; Sylvania and its Aftermath. Del. J. Corp. L., Vol: 5; 1980, s. 435.

594 Bayilik sözleşmelerinde “satış yeri” ile ilgili sınırlamaların ayrı bir maddede düzenlendiği görülür. Sözleşmelerde genellikle istasyonun bulunduğu yerin adresi (il, ilçe, köy, mahalle, parsel, pafta ve yüz ölçümü olarak) belirtildikten sonra sözleşme konusu ürünlerin burada satışının yapılacağı düzenlenir. Daha

Akaryakıt bayilik ilişkisindeki yerleşim yeri şartının şüphesiz ki bayi aleyhine rekabet bakımından olumsuz etkileri mevcuttur. Bu bakımdan yerleşim yeri şartının Rekabet Hukuku bakımından ayrıca değerlendirilmesi gerekir. 2002/2 sayılı Tebliğ m. 4/b’de yer alan alıcının sözleşme konusu mal veya hizmetleri satacağı bölge veya müşterilere ilişkin kısıtlamalar getirilmesi niteliğinde olup; bu tür şartlar ihtiva eden sözleşmeler grup muafiyetinden yararlanamaz. 2002/2 sayılı Tebliğ m. 4/b’nin devamında sınırlamalara muafiyet tanınması için belirli şartlar sayılmıştır. Söz konusu Tebliğ m. 4/b’de sayılan haller dışında alıcıya kısıtlamalar getirilmesi halinde sözleşme, bu tebliğin sağladığı muafiyetten yararlanamaz. Bu sebeple bu tebliğ kapsamında cevaz verilen kısıtlamalar; 1) alıcının müşterilerince yapılacak satışları kapsamaması kaydıyla, sağlayıcı tarafından kendisine veya bir alıcıya tahsis edilmiş münhasır bir bölgeye ya da münhasır müşteri grubuna yapılacak aktif satışların kısıtlanması; 2) toptancı seviyesinde faaliyet gösteren alıcının son kullanıcılara yönelik satışlarının kısıtlanması; 3) bir seçici dağıtım sistemi üyelerinin yetkili olmayan dağıtıcılara satış yapmalarının kısıtlanması; 4) birleştirilmek amacıyla tedarik edilen parçaların söz konusu olması halinde, 5) alıcının bunları üretici konumundaki sağlayıcının rakiplerine satmasının kısıtlanmasıdır. Ancak akaryakıt bayilik sözleşmesi, muafiyet tanınması için yukarda sayılan istisnalarda belirtilen özellikleri muhtevasında barındırmaz. Meselâ, bayilik sözleşmesinde akaryakıt bayi için münhasır bir bölge veya münhasır müşteri grubu tayini söz konusu değildir. Zaten akaryakıt piyasasının yapısı da bölge veya müşteri tayini için uygun değildir. 2002/2 sayılı Tebliğe göre, akaryakıt bayisinin istasyon dışında satış yapmasının yasaklanabilmesi için o bölgede münhasır bir bayi tayin edilmiş olması gerekir595

. Rekabet Kurulu Shell/Cabbaroğlu kararında sözleşmede yer alan sadece istasyonda satış yapılabileceğine ilişkin hükmünün 2002/2 sayılı tebliğe aykırı olduğu ve bu sebeple grup muafiyeti tanınmayacağı belirtilmiştir. Bireysel muafiyet açısından 4054 sayılı RKHK. m. 5 hükümleri kapsamında değerlendirildiğinde, yerleşim yeri şartının dikey ilişkide rekabeti sınırlayıcı etki doğurduğu şüphesizdir596

.

sonra ise 5015 Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde belirli şartlarda istasyon dışında satışın yapılabileceği belirtilir. PPK. m. 9/son’a göre, fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmeleri ve benzeri kendi

ihtiyaçları için depolama imkânı ve kendi araçlarına akaryakıt ikmal kapasitesi olan yerlere akaryakıt ikmali

yapabilir. Yine PPK. m. 8 ve PPLY. m. 37’e göre istasyonlu akaryakıt bayileri, lisansları kapsamındaki akaryakıt istasyonları yoluyla, lisansına işlenmek ve gerekli tedbirleri almak kaydıyla, tarım sektörünün

ihtiyaçları için tanker ve köy pompası vasıtasıyla LPG hariç akaryakıt satışı yapabilirler.

595

Ancak Türk akaryakıt dağıtım modelinde bayiye, münhasır bir bölge tayin edilmez. Hatta 5015 sayılı PPK.’dan kaynaklı (location clause) yerleşim yerinde faaliyet gösterme şartı vardır.

596 RK; T. 02.10.2003, 03-64/770-536 sayılı kararı; “İşletme sözleşmesinin 6. maddesinde; "Satıcı kendisine bu sözleşmeye göre temin edilen petrol ürünlerini SHELL'in zaman zaman bildireceği ticarî marka işaret ve renkler altında sadece akaryakıt istasyonunda satacaktır." ifadesi yer almaktadır. Bu hükme göre bayiye münhasır olarak bir bölge de tahsis edilmemiştir. Ancak, bayi satın aldığı malları anlaşmada belirlenen akaryakıt istasyonu dışında herhangi bir yerde satamayacaktır. Bu nedenle, düzenlemenin Tebliğ'in 4. maddesinin (b) bendi anlamında bir tür bölge veya müşteri kısıtlaması olduğu kanaatine ulaşılmıştır. 2002/2

Rekabet Kurulunun akaryakıt piyasası açısından yerleşim yeri şartı, münhasır bölge ve müşteri tayinine ilişkin hükümleri değerlendirdiği bir diğer kararında, akaryakıt piyasasının yapısı itibarıyla, bir bayiye, müşteri veya bölge tahsis etme konusunda güçlükler bulunduğu ve bu sebeple dağıtım şirketlerinin böyle bir tahsisat yapmadıklarını, ayrıca istasyonda yapılan satışlar için herhangi bir bölge veya müşteri ayrımının imkânsız olduğu, istasyon dışında satış yapmak üzere bir bölgeye birden fazla istasyonsuz bayilik verildiğini belirtmiştir597. Kararın devamında, mevcut durumda toptan satış pazarında faaliyet gösteren

istasyonsuz bayiler ile diğer şirketlerin istasyonlu bayilerinin sayısı dikkate alındığında, piyasadaki rekabet henüz önemli ölçüde kısıtlanmadığı; istasyonsuz bayilerin 2007 yılı sonrasında piyasadan çekileceği dikkate alındığında, bu tür kısıtlamalar ancak o tarihten sonra rekabet üzerinde etkili olacağı ifade edilmiştir 598

. Söz konusu kararda, sözleşme hükümleri mutlak bir biçimde değil rekabetin ne ölçüde sınırlandığı dikkate alınarak değerlendirilmiştir.

Yerleşim yeri şartına ilişkin, 5015 sayılı PPK. m. 9 ile 4054 sayılı RKHK. m. 5 ve 2002/2 sayılı tebliğ hükümleri çelişmektedir. Rekabet Kurulu, OPET Petrolcülük A.Ş.’nin bayilik sözleşmelerini grup muafiyeti tebliği ve bireysel muafiyet bakımından değerlendirdiği 19.10.2004 tarihli ve 04-66/947-225 sayılı kararında bu çelişkiyi değerlendirmiştir. Bu bağlamda Rekabet Kurulu, Enerji Bakanlığı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2002/7 sayılı “Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama Şirketlerinin Kurulmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararın Uygulanmasına Dair Tebliğ”inin 3. maddesi ile bayilerin, bağlı bulundukları dağıtım ve pazarlama şirketinin bayilerine ve diğer dağıtım şirketi bayilerine akaryakıt satmalarının yasaklanmış olduğunu belirtmiştir. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinde, bayinin dağıtıcısı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapmasının da yasaklandığını ayrıca vurgulamıştır.Bu sebeple Rekabet Kurulu, ilgili sözleşmede bayiye getirilen müşteri kısıtlamasının yürürlükteki mevzuat gereği olduğu, bu bakımdan 4054 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine ulaşmıştır599

. Müşteri kısıtlamasına ilişkin bu değerlendirme şüphesiz ki bölge sınırlamasında da kıyasen geçerli olur. Bu

sayılı Tebliğ hükümlerine göre sağlayıcının münhasır bölge veya münhasır müşteri grupları tahsis etmiş olması halinde grup muafiyetinden yararlanabilecek olan bu düzenleme, böyle bir münhasırlık söz konusu olmadığı için anlaşmayı anılan Tebliğ kapsamı dışına çıkarmaktadır. Ayrıca bireysel muafiyet açısından da, bayilerin özellikle büyük müşterilere kendi imkanlarıyla istasyon dışında da satış yapabilmesinin rekabetçi bir yapı için olumlu olacağı, bayileri kontrol altına alabilmek amacıyla bu çeşit bir sınırlama getirilmesinin rekabetin gereğinden fazla sınırlanmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır”.

597 RK; T. 15.11.2006; 06-84/1059-36 sayılı kararı.

598 RK; T. 15.11.2006; 06-84/1059-36 sayılı kararı. Bu karara konu olan davranışlarda bulunan şirketler hakkında soruşturma açılmamış; ancak söz konusu teşebbüslere sözleşmelerindeki 2002/2 sayılı Tebliğ’e aykırı hükümlerin tadil edilerek, bayilere mevzuatla getirilen satış kısıtları dışında herhangi bir kısıtlama getirilmemesi konusunda bir yazı gönderilmiştir.

durumda 4054 sayılı Kanun hükümleri, petrol mevzuatının emredici hükümleri gereği dikkate alınmaz.

Belgede Akaryakıt bayilik sözleşmesi (sayfa 154-157)