• Sonuç bulunamadı

Acentelik Sözleşmesinden Farkları

Belgede Akaryakıt bayilik sözleşmesi (sayfa 46-48)

1.4 Bayilik Sözleşmesinin Benzer Sözleşmelerden Farkı

1.4.2 Acentelik Sözleşmesinden Farkları

Acente, kendi çalışma süresini, mesaisini ve şeklini kendisi belirleyen bağımsız tacir yardımcılarındandır. Acente, 6102 sayılı TTK. m. 102’de tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, “ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse” acentedir127

.

Uygulamada, acente ve bayilik sözleşmelerinin birbirleri ile karıştırıldığı gözlenir128. Bunun sebebi, bayilik ile acentelik müesseselerinin dağıtım aşamalarındaki yerleri, ekonomik fonksiyonları, yaygın uygulanma oranları bakımından birbirlerine benzemeleridir. Bunların dışında her iki sözleşme de sürekli borç doğuran sözleşme niteliğindedir. Ayrıca bayi için

125Seliçi, s. 13 vd. 126

Kuntalp, Ard Arda, s. 19.

127 6762 sayılı Ticaret Kanunu m. 116’da acente tanımlanmıştı. Buna tanıma göre, “Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veyamüstahdem gibi tabi bir sıfat olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veyabölge içinde daimi bir surette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veyabunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir”. Bu tanım, acentenin “işletme adına” değil “tacir adına” işlem yaptığı gerekçesi ile eleştirilmiştir. Bkz. Kayıhan, Şaban; Yeni TTK ve TBK Işığında Türk Hukukunda Acentelik Sözleşmesi, 4. baskı, Ankara 2011, s. 36. Ancak 6102 sayılı Kanunda bu tanım düzeltilmiştir.

Alman Hukukunda HGB. § 84. paragrafı vd. “handelsvertreter” olarak, İsviçre Hukukunda ise OR Art. 418/a vd. “agenturvertag” olarak düzenlenmiştir.

128Poroy, Reha/Yasaman, Hamdi; Ticari İşletme Hukuku, 14. Bası, İstanbul 2012, s. 263; Kayıhan, s. 73; Kaya, Arslan; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, 1. Kitap Ticari İşletme, 7. Kısım Acentelik, İstanbul 2013, m. 102, p. 7.

belirtilen satışı artıcı faaliyetlerde bulunma ve sürümü artırma yükümlülüğü129

acente için de söz konusudur.

Bayilik ile acentelik sözleşmesi arasında benzerlikler130

bulunmakla beraber, şüphesiz önemli farklılıklar da vardır. Bu farklardan ilki; acentelik, tanımdan da anlaşılacağı üzere, belirli bir bölge ve yer için tesis edilir iken; bayilik sözleşmesinde böyle bir durum mevcut değildir. Söz konusu tekel hakkı, bayilik sözleşmesinin unsuru değildir. Ancak tekel hakkı, bayilik sözleşmesinin alt türü olarak kabul edilen tek satıcılık sözleşmesinin bir unsurudur. TTK. m. 104’e göre, yazılı olarak kararlaştırılmak şartıyla aynı zamanda ve aynı yer veya bölge içinde birden fazla acente tayin edilebilir.

Acente ve bayi arasındaki en önemli fark, ürünleri kimin adına ve hesabına pazarladıkları ve sattıkları konusudur. Buna göre acente, ürünlerin satışını ve pazarlamasını kendi adına ve tacir hesabına yaparken; bayi kendi adına ve hesabına bu faaliyetleri gerçekleştirir131. Bu nedenle, bayinin dağıtıcıyı temsil etme yetkisi yoktur ve bayi dağıtıcının

hesabına faaliyetlerde bulunamaz. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bayilik sözleşmesinin türü olan tek satıcılık ile acentelik sözleşmesini karşılaştıran kararında, “tek satıcı, acenteden farklı olarak, işletme sahibi tarafından imal edilen malları kendinam ve hesabına satın alarak kendisine tanınan tekel bölgesi içerisinde, kendi nam ve hesabına satar. Bu anlamdatek satıcının yapımcıyı temsil etme hakkı ve yetkisi yoktur. Bir başka anlatımla tek satıcı yapımcının hesabına faaliyette bulunamaz”132

. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi bu konuya ilişkin bir kararında “belirli bir bölgede faaliyet gösterme, pazarlama, süreklilik, tekel hakkı bakımından acente sözleşmesi ile tek satıcılık sözleşmesi birbirine çok benzemektedir. Ne var ki tek satıcı, acenteden farklı olarak, işletme sahibi tarafından imal edilen malları kendi nam ve hesabına satın alarak kendisine tanınan tekel bölgesi içerisinde, kendi nam ve hesabına satar. Bu anlamda tek satıcının yapımcıyı temsil etme hakkı ve yetkisi yoktur. Bir başka anlatımla tek satıcı yapımcının hesabına faaliyette bulunamaz....P. A.Ş. tarafından davalı A. Ltd. Şti.ne kendilerine ait ürünleri satması için 30.6.2000 tarihine kadar tanınan "satış yetki belgesi" acentelik sözleşmesi olarak kabul edilemez” ifadelerine yer vermiştir133. Yüksek

Mahkemenin bu kararına göre, bayiye veya münhasır bölge tayin edilmiş tek satıcıya satış yetkisi belgesi verilmesi kimin hesabına satış yapıldığının bir göstergesi değildir. Önemli olan

129 Acentenin kanunda yapılan tanımında her ne kadar sürümü artırma yükümlülüğünden bahsedilmemiş olsa da doktrinde acente içinde bu yükümlülüğün varlığı kabul edilmektedir. Bkz. Arkan, s. 192. “Demek ki; kuramsal olarak acente de sürümü artırmak, satışları yükseltmek zorundadır. Ancak bu yükümlülük genel özen borcundan çıkan bir sonuçtur ve acentelik sözleşmesinin özelliğini oluşturmaz”; İşgüzar, s. 41.

130 Doktrinde tek satıcılık sözleşmesi ile sözleşme yapma yetkisine sahip acentenin birbirine benzediğini ve bu sebeple karşılaştırılabileceği belirtilmiştir. Tandoğan, s. 35; İşgüzar, s. 38.

131Meyer, s. 142; İşgüzar, s. 39; Emde, s. 163.

132 Yargıtay 11. HD; E. 2003/1710, K. 2003/10859 ve T. 03.11.2003; (KBİBB, 6762/m. 116,146). 133 Yargıtay 19. HD, E. 2003/1710; K. 2003/10859; T. 3.11.2003; (KBİBB, 6762/m. 116,146).

taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesidir. Bu sebeple, bayinin dağıtıcıdan ürünleri tekrar satış amacıyla tedarik etmesi halinde, bu işlemlerden dolayı artık dağıtıcı değil, bayi sorumludur.

Acente bağımsız tacir yardımcısı niteliğindedir. Ancak bayi, tacir yardımcısı değil, aksine bağımsız bir tacirdir134. Bu sebeple, acente ile sözleşmenin karşı tarafı arasındaki ilişki

bayilik sözleşmesine göre şüphesiz ki daha sıkıdır.

Acentenin kural olarak sözleşme yapma yetkisi yoktur. Ancak taraflar anlaşarak acentenin sözleşme yapabileceğini kararlaştırabilirler. Böyle bir durumda, acentenin imzaladığı sözleşme tacir adına ve hesabına yapılır. Bayi, ürünün alış ve satış fiyatı arasındaki farktan kâr elde ederken; acente alacağı ücreti tacirden tahsil eder. Bu sebeple bayi, belirtilen faaliyetlerin rizikosunu üstlenmektedir135. Rizikonun üstlenilmesinden kasıt, bayinin,

üreticiye ait malları satamaması halinde bile bu malların bedelini ödemek zorunda olmasıdır. Gerçekten de, Rekabet Kurulu bir kararında “bayinin doğan dağıtım’dan aldığı ürünleri kendi nam ve hesabına tali bayilere sattığını, tali bayinin bayiden aldığı ürünler karşılığında yayıncı ya da doğan dağıtım’a değil bayiye borçlanmakta olduğunu, böylece tali bayi borcunun bayinin hesabından oluştuğunu göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, bayi tali bayiyle yapmış olduğu ticari faaliyetin riskini tümüyle üstlenmiş bulunmaktadır. Bu sebeple, Doğan Dağıtım ile bayi arasındaki ilişkinin acentelik ilişkisi olarak kabul edilebilmesi mümkün değildir” şeklinde hüküm tesis etmiştir136

.

Acentelik sözleşmesi genelde hukuk sistemlerinde ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği için bayilik sözleşmesi, franchising, lisans sözleşmesi gibi kanunda düzenlenmemiş sözleşmelere, acenteye ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır137. Somutlaştırmak gerekirse;

acentenin sözleşme sırasında ve sonrasında rekabet etmeme yükümlülüğüne, acentelik sözleşmesinin sona ermesine, feshi ihbar sürelerine ve zamanaşımına ilişkin hükümler kıyas yoluyla bayilik sözleşmesine de uygulanır.

Belgede Akaryakıt bayilik sözleşmesi (sayfa 46-48)