• Sonuç bulunamadı

Prim Tahsilatını Artırmaya Yönelik Diğer Düzenlemeler

Belgede SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU (sayfa 133-137)

SOSYAL SİGORTALARIN FİNANSMANI

6.2. PRİM BELGELERİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİ

6.2.2. PRİMLERİN ÖDENMESİ

6.2.2.6. Prim Tahsilatını Artırmaya Yönelik Diğer Düzenlemeler

506 sayılı Kanunda olduğu gibi, 5510 sayılı Kanunda da primlerin tahsilatını artırmaya yönelik olarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulaması dışında ilave tedbirler alınmış, düzenlemeler getirilmeye çalışılmıştır. Bu düzenlemeler şunlardır:

6.2.2.6.1.Asgari İşçilik Uygulaması ve Uzlaşma (m. 85)

5510 sayılı Kanunun ilk şeklinde, "Asgari işçilik uygulaması" başlığı ile düzenlenen madde, 5754 sayılı Kanunla getirilen değişiklikle "Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma" olarak değiştirilmiş ve kapsamı genişletilmiştir. Sosyal sigorta hukuku bakımından kayıt dışı çalışma; sigortalıyı hiç bildirmeme, sigortalı sayısını eksik bildirme, sigortalıların çalışma gün sayısını eksik bildirme ve nihayet prime esas kazançlarını eksik bildirme şeklinde ortaya çıkmaktadır. 5510 sayılı Kanun, 4958 sayılı Kanunla getirilen asgari işçilik tespitini yeniden ve daha ayrıntılı şekilde düzenlemiştir.

Bu yeniliklerle birlikte asgari işçilik uygulaması ile ilgili esaslar aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

• Asgari işçilik tutarının tespiti, "işverenin işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde" söz konusu olacaktır (m. 85/1).

• Asgari işçilik tespiti, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından, yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işyerlerinde çalıştırılan sigortalı sayısı gibi faktörler dikkate alınarak yapılacaktır (m. 85/1).

• Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankaları tarafından ihale mevzuatına göre yapılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilip bildirilmediği Kurumca araştırılır (m. 85/2).

• Kurumca yapılacak araştırma sonucunda yeterli işçilik bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak prim tutarı 89. madde hükümlerine göre gecikme zammı ve cezası ile birlikte hesaplanarak işverene tebliğ edilecektir (m. 85/2).

• Kurumca resen hesaplanan asgari işçilik tutarı üzerinden he-saplanarak işverene tebliğ edilen prim borcu, işverence ödenir veya ödenmesi taahhüt edilirse kesinleşir (m. 85/2). İşveren tebliğ edilen prim borcuna tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde itiraz edebilir ve itiraz takibi durdurur.

Kurumca itirazı reddedilen işveren yargıya başvurabilir ancak mahkemeye başvurma prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz (m. 85/3).

• Kurumun denetim elemanlarınca yapılan kontrollerde asgari işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca m. 102/1-d ve m. 102/l-e-4 hükümleri uyarınca idari para cezası uygulanır (m. 85/4).

• Asgari işçilik tespiti sürecinde ihtiyaç duyulan Kurumca istenilecek belgeler ve bilgiler kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar tarafından en geç bir ay içinde Kuruma verilecektir (m. 85/5).

Asgari işçilik tutarının bildirilmesi, hesaplanması, asgari işçilik oranlarının belirlenmesi ve itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde;

Kurum teknik elemanlarından 4; Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek 2 üye, TOBB'dan bir üye olmak üzere toplam 7 üyeden oluşan Asgari İşçilik Tespit Komisyonu oluşturulacaktır (m. 85/6). Kurum gerekli gördüğü takdirde aynı usuller birden fazla komisyon oluşturabilecektir (m. 85/7).

Kurulun çalışma usul ve esasları ile komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgari işçilik tespiti sürecinde uygulanacak yöntem ve tespit kriterleri Kurumca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecektir (m. 85/11).

5754 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Kurumun asgari işçilik tespitinde bulunduğu devamlı mahiyetteki işyerleri için hesaplanacak prim borcu, gecikme cezası ve gecikme zammı ile bunlara ilave edilecek idari para cezaları için, konu ile ilgili rapor Kurumun ilgili birimine gönderilmeden önce işverenle uzlaşma yapılarak çözümlenmesi imkânı getirilmiştir (m. 85/9). Kanun, uzlaşılan tutarın kesin olduğunu, işverenin bu tutar hakkında dava açamayacağını, hiçbir mercie şikâyet ve itirazda bulunamayacağını, uzlaşılan prim ve idari para cezalan tutarının uzlaşma tutanağının düzenlenmesini itibaren 1 ay içinde ödeneceğini düzenlemiştir (m. 85/9). Uzlaşma sağlanmasına rağmen ödemenin yapılmaması veya eksik yapılması uzlaşmayı bozacak ve uzlaşılan tutarlarla ilgili olarak kazanılmış hak iddiasında bulunulamayacaktır (m. 85/9). Öte yandan, SSİY'nin "Kuruma yeterli işçiliğin bildirilmiş olup olmadığına ilişkin araştırma ve resen yapılacak işlemler" başlıklı dördüncü bölümünde yer alan 110-113. maddelerinde asgari işçilik tespiti ve uzlaşma süreci ile ilgili ayrıntılar düzenlenmiştir.

6.2.2.6.2.Üst kademe yöneticilerin sorumluluğu (m. 88)

5510 sayılı Kanun, 506 sayılı Kanuna sonradan eklenen kamu kurulularının yöneticilerinin Kurumlarının ödenmeyen primlerinden sorumlu olması ilkesini özel sektör işyerlerini de kapsama alacak şekilde genişletmiş ve "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise;

• Kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri,

• Tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri

Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur (m.

88/20), düzenlemesini getirmiştir. Sosyal sigorta mevzuatını birleştirdikten sonra mutlaka yapılması gereken ve norm- standart birliğinin göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilecek bu düzenleme, öngörüldüğü gibi hayata geçirilirse, özellikle kamu idarelerinden prim tahsilatını kolaylaştıracak olumlu etkilere sahip olabilecektir.

6.2.2.6.3.Prim borçlarına halef olma (m. 89)

"Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri aktif ve pasif değerleri ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer borçları aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur" (m. 89/1). Tarafların devir, intikal veya birleşme sözleşmelerine bu hükme aykırı olarak koydukları hükümler Kuruma karşı geçersiz olacaktır (89/1).

506 sayılı Kanun uygulamasında, prim borçları bakımından haleflik ilişkinin gerçekleşmemiş kabul edildiği haller:

• Bir işyerinin kapatıldıktan sonra yeniden açılması,

• İşyeri kira sözleşmesinin feshedilip işyerini boşalttıktan sonra başkası tarafından kiralanarak sigortalı çalıştırılmaya başlanması,

• Eski müteahhidin sözleşmesinin feshedilerek işin kalan kısmının ihale yoluyla başka bir müteahhide verilmesi,

• İcra yoluyla satış yapılan işyerinin yeni işveren tarafından satın alınması, olarak sıralanmaktadır. Bu durumlarda prim borcu sonraki işverene geçmemektedir.

Öte yandan, 89. madde ile getirilen düzenleme, prim borcunun mutlaka yeni işverenden tahsil edileceği anlamına gelmemekte, Kurum öncelikle eski işverenden borcu tahsil etme yollarını araştıracak, Kurum alacaklarının eski işverenden tahsili konusunda zorlukla karşılaşılması halinde yeni işverenle birlikte veya yeni işverenden tahsili yoluna gidilecektir.

6.2.2.6.4.Borçların Mahsubu ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması (m. 90)

5754 sayılı Kanunla büyük ölçüde değiştirilen ve kapsamı değiştirilen maddelerden birini de ilişiksizlik belgesinin alınması ile ilgili 90. madde oluşturmuş ve maddenin başlığı "Prim ve idari para cezası borçlarının hak edişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması" şeklinde değiştirilmiştir. 5510 sayılı Kanun, 506 sayılı Kanun dönemindeki uygulamanın kapsamını genişleterek prim borçlarının mahsubu ile ilgili olarak aşağıdaki hükümleri getirmiştir (m. 90):

• Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ihale yolu ile yaptırdıkları işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini 15 gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler (m. 90/1),

• İşverenlerin hak edişlerinin, Kuruma ihale konusu olan işin yapıldığı süreye ilişkin prim ve her türlü borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesi, kesin teminatlarının ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iadesi esastır (m. 90/2).

İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurum ve kuruluşlar nezdindeki her türlü alacak, teminat ve hak edişleri üzerinden, işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere, yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme Kurum alacaklarını karşılayacak kısım düşüldükten sonra hüküm ifade edecektir (m. 90/2).

• Hak edişlerin mahsubu ve ödenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir (m. 90/3),

• Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce ilgililerden yapılan inşaat dolayısıyla Kuruma borçlarının bulunmadığına dair belge istenecektir (m. 90/4),

• Diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve bankalar, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek işlemlerde ilgililerden Kuruma borçlarının olmadığına dair belge isteyeceklerdir (m. 90/4).

5510 sayılı Kanun; "90. maddede belirtilen hallerde Kanunda belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi halinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idari ve cezai işlem yapılacağı" (m. 90/5) hükmünü getirmiştir.

5754 sayılı Kanunla getirilen yeni bir düzenleme ile belirli bölgelere veya sektörlere yönelik çeşitli teşvik uygulamaları kapsamında yapılacak devlet yardımı, teşvik ve destekler sağlanmadan önce, işverenin Kuruma prim ve idari para cezasının olmadığına dair belge istenecektir (m.90/6). İsabetli bir düzenleme ile devlet teşvik sağlayacağı işverenlerden prim borcu olmaması şartını aramaktadır. Bu düzenlemenin devamında bu tür teşviklerden yararlanmaması gerektiği halde yararlanan ancak bu durumu sonradan tespit edilen işverenlerden yapılan teşvik ve yardımlar ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınacaktır. Bu uygulama ile ilgili usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenecektir (m. 90/6).

Belgede SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU (sayfa 133-137)