• Sonuç bulunamadı

Paylı mülkiyete ilişkin yasal düzenlemeler ve paylı mülkiyetin niteliği göz önünde bulundurularak bir tanım yapılacak olursa, paylı mülkiyet; aynı hukuki statüde bulunan birden çok kimsenin, belirli bir eşyanın bütününe, aynı zaman dilimi içerisinde, pay oranları belirlenmek suretiyle malik oldukları bir birlikte mülkiyet şekli olarak ifade edilebilir5. Başka bir ifadeyle, paylı mülkiyet; pay oranları belirlenmiş en az iki kimsenin, aynı anda, maddi olarak bölünmemiş belirli bir eşya üzerinde mülkiyet hakkına sahip bulunmalarıdır.

4 Aybay, Aydın/Hatemi, Hüseyin, Eşya Hukuku, Vedat Kitapçılık, Gözden Geçirilmiş 4. Bası, İstanbul 2014, s. 123.

5 Eren, Fikret, Mülkiyet Hukuku, Gözden Geçirilmiş 4. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2016, s. 85-86; Ayan, Mehmet, Eşya Hukuku II Mülkiyet, Seçkin Yayınevi, Güncelleştirilmiş 9. Baskı, Ankara 2016, s. 57-58; Akipek, Şebnem, Tapuya Kayıtlı Taşınmazların Bölünmesi, Birleştirilmesi ve Arazi Toplulaştırılmasının Genel Esasları, Yetkin Yayınları, Ankara 2010, s. 88; Özmen, Ethem Saba, Türk Hukukunda Paydaşlıktan Çıkarma Davası, Kazancı Hukuk Yayınları, Ankara 1992, s. 20; Keser, Yıldırım, “Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Paylı Mülkiyette Yönetim Sözleşmesi”, Bilge Öztan’a Armağan, Turhan Kitabevi, Ankara 2008, (s. 515-525), s. 515.

6 B. Paylı Mülkiyetin Unsurları

Paylı mülkiyete ilişkin yapılan tanımlardan ve yasal düzenlemelerden yola çıkıldığında, paylı mülkiyet kavramını aşağıda yer verilen unsurların şekillendirdiği görülmektedir6:

a) Paylı mülkiyete konu eşya maddi (fiili) olarak bölünmemiştir7. Eşya maddi olarak bölünür veya paylara ayrılır ve paylar üzerinde birbirinden bağımsız mülkiyet hakları tesis edilir ise, bu durumda artık paylı mülkiyetten bahsetmek mümkün olmaz.

Böyle bir durumda, yeni meydana gelen, birbirinden bağımsız eşyalar üzerinde kurulmuş mülkiyet hakları söz konusu olur8.

b) Paylı mülkiyete konu eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı söz konusudur9. Söz konusu eşya maddi (fiili) olarak bölünmediği için, üzerinde birden fazla mülkiyet hakkı

6 Kürşat, s. 10; Özcan, Zeynep, Paylı Mülkiyette Paydaşların Yetkileri ve Yükümlülükleri, Yetkin Yayınları, Ankara 2013, s. 37; Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 304.

7 Özcan, s. 46; Sirmen, s. 272; Aybay/Hatemi, s. 123; Akipek/Akıntürk, s. 388;

Keser, Yıldırım, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Paylı Mülkiyette Yönetim, Bilge Yayınevi, Ankara 2006, s. 6.

8 Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 304; Keser “Paylı Mülkiyette Yönetim”, s. 7;

Sirmen, s. 304.

9 Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 58; Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 304;

Özçelik, Ş. Barış, “Paylı Mülkiyete Konu Eşyanın Kiraya Verilmesi”, ABD, Y. 67, S. 2, Bahar 2009, (s. 20-28), s. 21; Yılmaz, Özgür, Müşterek Mülkiyetin Sona Ermesi, Kazancı Kitap Ticaret A.Ş, İstanbul 1995, s. 9.

7 söz konusu olmayıp tek ve birlikte mülkiyet söz konusudur10. Bu durumda, mülkiyet hakkı tek olup, aynı yetkiler ve yükümlülüklerle birden çok kişiye ait bulunur11.

c) Paylı mülkiyette, aynı eşya üzerinde, birden fazla kişinin malik olma durumu söz konusudur. Paylı mülkiyet ilişkisinin söz konusu olabilmesi için en az iki kişinin

paylı mülkiyete konu eşya üzerinde mülkiyet ilişkisi kurmuş olması gerekir. Zira tek bir kişinin malik olması durumunda, söz konusu eşya üzerinde tek bir kişinin hukuki hâkimiyeti söz konusu olur ve birlikte mülkiyetten, dolayısıyla paylı mülkiyetten bahsedilemez.

d) Paylı mülkiyette, paydaşlardan her birinin pay oranları belirlenmiştir. Her paydaşın hakkı, ideal (fikri) bir pay şeklinde aritmetik olarak belirlenmiştir12. Paylar, paydaşların sahip olduğu hak ve üzerlerine düşen yükümlülüklerin belirlenmesinde ve paylaşma durumunda önem taşır13. Ayrıca paylar, paydaşların iç ilişkideki durumlarını da ortaya koymaktadır14.

10 Sirmen, s. 272; Eşya Hukuku’ndaki belirlilik prensibi uyarınca, paylı mülkiyete tabi şey, bir bütün halinde, tek bir mülkiyet hakkının konusunu oluşturur. Her bir paydaş da eşyanın her yerinde hak sahibidir. (Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 304.); Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. §1/II/A.

11 Sirmen, s. 272; Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. §1/II/A.

12 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 86; Tekinay, Selahattin Sulhi/Akman, Sermet/Burcuoğlu, Haluk/Altop, Atilla, Eşya Hukuku, C. 1: Zilyetlik, Tapu Sicili Mülkiyet, 5. Bası, Filiz Yayınevi, İstanbul 1989, s. 565.

13 Gürsoy, Kemal Tahir/Eren, Fikret/Cansel, Erol, Türk Eşya Hukuku, Sevinç Matbaası, 2. Baskı, Ankara 1984, s. 291.

14 Akipek /Akıntürk, s. 389.

8 e) Paylı mülkiyette birden fazla kimsenin aynı zaman diliminde birlikte malik olması söz konusudur15. Birlikte mülkiyet ilişkisinin aynı zaman dilimi içerisinde

kurulması gerekmektedir. Aynı eşya üzerinde farklı zaman dilimlerinde malik olunması durumunda, birlikte mülkiyet ve dolayısıyla paylı mülkiyet ilişkisi gündeme gelmez.

II. Paylı Mülkiyetin Hukuki Niteliği A. Genel Olarak

Paylı mülkiyette, payların neyi temsil ettiği hususu, paylı mülkiyetin hukuki niteliğinin tespitinde temel rolü oynamaktadır16. Payların konusunun ne olduğu, tarihsel süreç içerisinde tartışmalara yol açmış, bugün dahi bu hususta tam olarak uzlaşı sağlanamamıştır.

Paylı mülkiyet, temel olarak, bir mülkiyet türüdür. Mülkiyet hakkı doğmadan, paylı mülkiyetten söz edilemez. Bununla beraber, paylı mülkiyetten söz edilebilmesi için, birlikte hak sahipliğinin de var olması gerekir. Dolayısıyla, paylı mülkiyetin hukuki niteliğinin tespitinde varılacak sonuç, bir yandan mülkiyet hakkının niteliğine uygun olmalı, diğer yandan da hakkın birden fazla sahibi olmasının gereklerini açıklayabilmelidir17.

15 Kürşat, s. 12; Özcan, s. 37; Yıldız, Ekrem, Önalım Davaları (Açıklamalı-İçtihatlı) Yenilenmiş ve Gözden Geçirilmiş 2. Bası, Vedat Kitabevi, İstanbul 2008, s. 5.

16 Keser, “Paylı Mülkiyette Yönetim”, s. 4-5; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 401;

Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 565.

17 Kürşat, s. 15; Mülkiyet; bir ayni hak olması sebebiyle her şeyden önce mutlak haklar grubu içerisinde yer alır. Mutlak hak olmasından kasıt ise, mülkiyet hakkından doğan yetkilerin herkese karşı ileri sürülebilmesi ve herkesin de malikin hakkına saygı göstermekle yükümlü olmasıdır. Mülkiyet hakkı, parasal bir değer taşıdığı için malvarlığı hakkıdır ve bu özelliği, onu kişilik hakkı gibi diğer mutlak haklardan ayırır.

9 Paylı mülkiyeti ilişkisinde, payların bizzat eşyanın bölünmesi sonucu ortaya çıkan parçaları mı, bölünmüş olan bir mülkiyet hakkını mı, yoksa bu haktan doğan yetki ve ödevleri mi temsil ettiği konusunda ileri sürülen başlıca görüşler şöyle açıklanabilir:

B. Eşyanın Bizzat Kendisinin Bölündüğü Görüşü

Bu görüşe göre, paylı mülkiyet ve dolayısıyla paydaşlara ait olan paylar, eşyanın fiziki olarak parçalara ayrılması neticesinde ortaya çıkar. Yani, parçalara ayrılmış ve bölünmüş olan, eşyanın bizatihi kendisidir. Her pay, paylı malın belirli ve bağımsız maddi bir parçasını temsil eder. Dolayısıyla, paydaşlardan her biri, bölünmüş her bir parçanın sahibi konumundadır18. Bir başka ifadeyle, her paydaşın payı, eşya üzerinde maddi ve fiili bir şekilde belirlenmiş ve bu kısım ona ait olmuştur. Ancak mevcut olan bir dış bağlantı, paylar arasında bütünlük tesis etmekte ve paylı mülkiyet ilişkisini meydana getirmektedir19.

C. Mülkiyet Hakkının Bölündüğü Görüşü

Bu görüş, temelini Roma hukukundan almaktadır. Bu görüşe göre, paylı mülkiyet ilişkisinde mülkiyet hakkı, paydaşlar arasında bölünmüş durumdadır. Paylı mülkiyette,

Mülkiyet hakkı, tekelci (inhisari) bir hak olduğundan tanıdığı yetkiler, istisnalar dışında, sadece malik tarafından kullanılabilir. Malik, üçüncü kişilerin her türlü haksız müdahalelerine karşı koyabilir (TMK m. 683/2). Nihayet, mülkiyet hakkı, belirli bir süre kullanılmamakla zamanaşımına uğramaz. Bu sebeptendir ki, mülkiyet hakkına dayanan talepler ve davalar bakımından da ilke olarak herhangi bir hak düşümü veya zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Bu çerçevede, hukuk düzeninin öngördüğü istisnalar dışında istihkak ve haksız el atmanın önlenmesi davaları (TMK m. 683/2) her zaman açılabilir (Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 31).

18 Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 58; Akipek/Akıntürk, s. 390; Yılmaz, s. 9.

19 Bu görüşün eleştirisi için bkz. Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 89; Özcan, s. 46.

10 payların konusunu oluşturan şey, bizzat eşya olmayıp, eşya üzerinde var olan mülkiyet hakkıdır. Eşya paylara ayrılmamış ve fakat üzerindeki mülkiyet hakkı paylara ayrılmış ve paydaşlara dağıtılmıştır. Paydaşlar, sahip oldukları pay oranı kadar kısmi mülkiyet hakkına sahiptir. Kısmi mülkiyet haklarının toplanması neticesinde, eşya üzerindeki tam mülkiyet hakkı ortaya çıkmaktadır20.

D. Mülkiyet Hakkından Doğan Yetki ve Ödevlerin Bölündüğü Görüşü

Bu görüşe göre ise, ne eşya maddi olarak paylara bölünmüş ne de eşya üzerindeki mülkiyet hakkı paylara ayrılmıştır. Eşya maddi olarak bir bütündür ve eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı söz konusudur. Payların konusunu oluşturan şey ise, mülkiyet hakkının paydaşlara yüklemiş olduğu yetki ve ödevlerdir. Bu durumda, paydaşların sahip oldukları paylar, gerçek bir bölünmeyi değil, fikri (farazi-ideal) bir bölünmeyi ifade etmektedir21. Bölünmeye elverişli olmayan yetki ve ödevler ise, paylara özgü olmayıp, bütün malikler tarafından kullanılabilir22. Dolayısıyla, bölünmeye elverişli olmayan yetkiler ve ödevler ile eşya üzerindeki mülkiyet hakkı, paydaşların ayrı ayrı, hepsine ait bulunmaktadır23.

E. Görüşümüz

TMK’nın 688 inci maddesinin birinci fıkrasında; paylı mülkiyette, birden çok kimsenin, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik

20 Özcan, s. 47; Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 89; Akipek/Akıntürk, s. 390; Bu görüşün eleştirisi için bkz. Kürşat, s. 19-20; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 428; Özgür, s. 9.

21 Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 58.

22 Eşyanın fiilen kullanılması veya eşyanın fiili hâkimiyet altında bulundurulması gibi durumlarda hal böyledir.

23 Akipek/Akıntürk, s. 390. Detaylı bilgi için bkz. Topuz, Gökçen,Paylı Mülkiyet Hissesinin Haczi Ve Satışı”, SÜHFD, C. 17, S. 1, (s. 91-116), s. 91-92.

11 olduğu; yine mezkur maddenin üçüncü fıkrasında, paydaşlardan her birinin kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olduğu düzenlemeleri yer almaktadır.

Her ne kadar, bu hükümler paylı mülkiyetin hukuki niteliği hakkında yol gösterici olsa da, tek başına bu hükümleri esas alarak bir hukuki nitelik tespiti yapmak yanıltıcı olabilir. Nitekim paylı mülkiyetin hukuki niteliğinin, mülkiyete ilişkin hükümler ve ilkelerle de çelişmemesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyete ve paylı mülkiyete ilişkin hükümleri ile mülkiyet hakkının sahip olduğu ilkeler göz önüne alınarak bir hukuki nitelik tespiti yapılması yerinde olur.

Her şeyden önce; eşyanın kendisinin bölünmüş olduğu görüşü, hukukumuz açısından geçerli değildir. Eşyanın maddi olarak bölünmesi durumunda birden fazla eşya ortaya çıkar ve bu eşyalara malik olunması durumunda, bunlar üzerinde ayrı ayrı mülkiyet hakkı kurulmuş olur. Bu durumda, aynı eşyaya, aynı anda, birden çok kişinin malik olması değil, birden fazla eşyaya, ayrı ayrı malik olunması söz konusudur24. Nitekim paylı mülkiyeti açıklayan TMK’nın 688 inci maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına malik olunması hükmü de eşyanın bölünmediğine işaret etmektedir.

Diğer taraftan; mülkiyet hakkının bölündüğünü savunan görüşlere de katılmak mümkün değildir25. Çünkü mülkiyet hakkı, sahibine eşya üzerinde tam ve mutlak bir hâkimiyet sağlar. Bu sebeple, payın, mülkiyet hakkını bölmesi ve pay sayısı kadar kısmi mülkiyet hakkı ortaya çıkarması mümkün değildir. Zira genel mülkiyet hakkı hiçbir

24 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 89; Özcan, s. 46; “…nısıf tarla, nısıf bağ yeri deyimleri paylı mülkiyet payını değil, bir taşınmazın yarıya bölünmüş bağımsız mülkiyet konusu parçasını ifade eder.” Y1HD, 28.09.1978, 7503/9661 (YKD, 1979/3, s. 1699).

25 Özcan, s. 48, Ayan, Mehmet, “Paylı Mülkiyette Yönetim”, SÜHFD C. 10, S. 3-4, 2002, (s. 7-23), s. 7; Kürşat, s. 19-20; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 428.

12 şekilde bölünemez. Mülkiyet hakkına birden fazla kimsenin sahip olması, söz konusu hakkın da sayısının arttığı anlamı taşımamaktadır. Mülkiyet hakkı yine tektir. Paylı mülkiyette, tek kişinin malik olması durumundan farklı olarak, mülkiyet tek kişiye değil, kişiler topluluğuna (birden çok kişiye) aittir. Bir başka ifadeyle, paylı mülkiyet, her paydaşın bağımsız kısmi mülkiyet hakkının toplamından meydana gelen “haklar topluluğu, haklar çokluğu” değil, bilakis “tek bir hak” tır26. Mülkiyet hakkı ister tek kişiye, ister birden çok kişiye ait olsun, mülkiyetin içeriği değişmez. Tek kişi mülkiyetiyle birlikte mülkiyet arasındaki fark, mülkiyet hakkının bölünmesi değil, mülkiyet hakkını kullanma konusundaki yetkili sayısıdır27.

Öğretide hâkim olan ve bizim de katıldığımız görüş; paylı mülkiyette, mülkiyetten doğan yetki ve ödevlerin bölündüğü görüşüdür28. Paylı mülkiyet halinde paydaşlar, bölünebilen yetki ve ödevlere (mesela hukuki tasarruf yetkisi) payları oranında;

bölünemeyen yetki ve ödevlere (kural olarak eşyayı kullanma ve zilyetlik) ise, birlikte sahip olur. TMK’nın mülkiyet ve paylı mülkiyete ilişkin düzenleme tarzına en uygun düşen görüş de bu görüştür. Nitekim TMK m. 688/I hükmünde “…maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına…” ifadesi ile paylı mülkiyet konusu şeyin fiilen bölünemeyeceği kabul edilmektedir. Yine aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre,

“paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur”. Dolayısıyla paydaşlardan her birinin kısmi mülkiyet hakkına sahip olduğunun

26 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 89; Kürşat, s. 23; Özcan, s. 50; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 402.

27 Öztaş, İlker, Paylı Mülkiyette Paydaşın Kullanma ve Yararlanma Hakkı, XII Levha Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2011, s. 12.

28 Özcan, s. 35; Akipek/Akıntürk, s. 390; Detaylı bilgi için bkz. Topuz, Gökçen,

Paylı Mülkiyet Hissesinin Haczi Ve Satışı”, SÜHFD, C. 17, S. 1, s. 91-92; Özgür, s. 9.

13 kabulü de mümkün değildir. O halde, paylı mülkiyet ilişkisinde paylı mala ilişkin bölünebilen yetki ve ödevler bölünmüş durumdadır29.

III. Paylı Mülkiyetin Benzer Kurumlardan Ayırt Edilmesi A. Genel Olarak

Türk Medeni Hukukunda, paylı mülkiyet hali dışında da birden fazla kimsenin birlikte hak sahipliğinin bulunduğu veya birden fazla kimsenin bir araya gelmek suretiyle yeni bir hukuki ilişki meydana getirdiği haller bulunmaktadır30. Bu hukuki ilişkilerin kaynağı kimi zaman aile hukuku, kimi zaman eşya hukuku, kimi zaman ise borçlar hukuku olabilir. Kaynakları farklılık arz eden bu birlikte hak sahipliği hallerinde hangi hükümlerin uygulama alanı bulacağı zaman zaman karışıklıklara yol açabilmektedir.

B. Paylı Mülkiyet - Elbirliği Mülkiyeti

Ayni haklarda geçerli olan tipe bağlılık ilkesi31 gereğince birden çok kişinin, bir eşya üzerinde birlikte malik olabilmesi, bu mülkiyet ilişkisinin, kanunun öngördüğü mülkiyet türlerinden birine uygun olması şartıyla mümkündür. Kanunda, birlikte mülkiyet ilişkisi, elbirliği mülkiyeti ve paylı mülkiyet olmak üzere iki ayrı tip olarak düzenlenmiştir. Bu nedenledir ki, elbirliği ve paylı mülkiyet dışında, birden çok

29 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 90; Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 59.

30 Kürşat, s. 35-36.

31 Tipe bağlılık ilkesi; kişilerin, ayni hakların muhtevalarını diledikleri şekilde belirleyememeleri, kanunda belirlenmiş olan tip üzerinde değişiklik yapamamaları olarak ifade edilebilir (Ünal, Mehmet/ Başpınar, Veysel, Şekli Eşya Hukuku, Savaş Yayınevi, Ankara 2007, s. 95; Sirmen, s. 34-35; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 27).

14 kimsenin, aynı eşya üzerinde, aynı zaman diliminde malik olabilmesi mümkün değildir32.

Elbirliği mülkiyeti, önceki Medeni Kanun’da “iştirak halinde mülkiyet” ifadesiyle kendisine yer bulmuştu. Bu mülkiyet çeşidi, Roma ve İslam hukuk sistemlerinde bulunmamakta olup, bizim hukuk sistemimize de Cermen hukuku kurumu olarak, Medeni Kanun’un İsviçre hukukundan iktibası yoluyla geçmiştir33.

Elbirliği mülkiyeti; kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların kurduğu mülkiyet ilişkisidir (TMK m. 701).

Tüzel kişiliği bulunan kişi topluluklarının bir mala tek başına malik olması durumunda elbirliği mülkiyeti oluşmaz. Zira böyle bir durumda, birlikte mülkiyet değil, tek kişinin (tüzel kişinin) mülkiyeti söz konusu olmaktadır34.

Elbirliği mülkiyeti ilişkisi ile paylı mülkiyet ilişkisinin birbirinden ayrılan yönleri şöyle sıralanabilir:

1. Paylı mülkiyette, paydaşlar arasındaki ortaklık, aralarındaki mülkiyet ilişkisinden kaynaklanmaktayken; elbirliği mülkiyetinde, ortaklık, mülkiyet ilişkisi tesis edilmeden önce mevcut bulunmakta ve mülkiyete elbirliği mülkiyeti vasfını bu ortaklık vermektedir35. Bir başka ifadeyle, elbirliği mülkiyeti kurulmadan önce, hâlihazırda,

32 Öztaş, s. 6.

33 Aybay/Hatemi, s. 142.

34 Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 344.

35 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 632; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 431; Esener, Turhan/Güven, Kudret, Eşya Hukuku, Genişletilmiş 6. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara 2015, s. 197; Özcan, s. 36.

15 kanun veya kanunun öngördüğü sözleşmeler gereği ortaklar arasında kişisel bir ilişki mevcuttur. Paylı mülkiyette ise, paydaşlar arasındaki ilişki, mülkiyet noktasında birlikteliğin gerçekleşmesiyle meydana gelir.

2. Elbirliği mülkiyetinin temelini oluşturan ortaklık bağı, paylı mülkiyetin aksine, kanunun öngördüğü durumlarla sınırlı olarak gerçekleşebilir36. Kaynağını doğrudan kanundan alan ortaklık ilişkisi, bir hukuki işlemle veya hukuki olayla meydana gelebilir.

Hukuki olayla meydana gelen elbirliği ortaklığı; TMK m.640’da düzenlenen, ölen bir kimsenin mirasçılarının birden çok olması halinde, tereke malları üzerinde mirasçıların meydana getirdikleri ortaklıktır. Hukuki işlemle meydana gelen elbirliği ortaklıkları ise;

eşler arasındaki genel mal ortaklığı (TMK m. 257), aile malları ortaklığı (TMK m.373) ve adi ortaklık37 (TBK m.620) halleridir.

Kişiler, kendi aralarında akdedecekleri bir sözleşmeyle böyle bir ilişki meydana getiremezler. Örneğin; A, B ve C kendi aralarında yapacakları bir sözleşmeyle, satın aldıkları mal üzerinde elbirliği ile malik olmayı kararlaştıramazlar. Ancak, söz konusu

36 Keser, “Paylı Mülkiyette Yönetim”, s. 14; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 344;

Sirmen, s. 302.

37 Adi ortaklık, tarafların kendi aralarında akdedecekleri bir ortaklık sözleşmesi ile meydana gelmektedir. Borçlar hukukuna hâkim olan sözleşme serbestisi ilkesi gereğince ortaklık sözleşmesi ile elbirliği ortaklığı yerine, paylı mülkiyet ilişkisi kurulması da kararlaştırılabilir37 (Sirmen, s. 302). Sözleşme özgürlüğünün bu türüne,

“düzenleme ve tip özgürlüğü” de denilir. Oysa eşya hukukunda numerus clausus (sınırlı sayı) ilkesi geçerli olduğu için, tip özgürlüğü değil aksine tip mecburiyeti vardır. Bu nedenle, eşya hukukunda sadece kanunun öngördüğü tipte sözleşmeler yapılabilir (Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Yetkin Yayınları, 16. Baskı, Ankara 2014, s. 17).

16 malı satın almadan önce, kendi aralarında kanunun öngördüğü bir biçimde elbirliği ortaklığı tesis ederlerse, örneğin; adi şirket kurarlarsa, bu durumda, satın aldıkları mal üzerinde elbirliğiyle malik olabilirler38. Bunun yanında, A, B ve C bir araya gelerek satın aldıkları bir mal üzerinde her halde paylı mülkiyet ilişkisi kurabilirler.

3. Paylı mülkiyet ilişkisinde, paydaşların üzerinde tasarruf kabiliyetini haiz olduğu, kendilerine ait payları varken; elbirliği mülkiyetinde, üzerinde tasarruf edilebilecek fikri dahi olsa ayrılmış paylar bulunmamaktadır39. Nitekim bu husus, TMK m. 701/2’de;

“Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu mülkiyet türünde ortaklık sıfatını haiz bulunan kimseler, hakkın tamamına birden sahip olmaktadırlar. Dolayısıyla mal üzerindeki hukuki tasarruf da sadece ortaklık vasıtasıyla olabilmektedir40.

4. Paylı mülkiyete tabi bir malın yönetiminde, paydaşın tek başına yapabileceği işler olduğu gibi, diğer paydaşların katılımıyla yapabileceği işler de bulunmaktadır.

Elbirliği mülkiyetine tabi bir malın yönetimi ise, ancak ortakların oybirliği ile olabilmektedir. Bunun doğal bir sonucu olarak, paylı mülkiyette, her paydaş, payı

38 Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 125-126; Aybay/Hatemi, s. 142;

Akipek /Akıntürk, s. 412.

39 Her bir ortak için ancak ortaklık malvarlığının tasfiyesinde bir pay almak söz konusudur. Bu pay da aralarındaki ortaklık ilişkisine göre belli olur (Oğuzman/Seliçi/

Oktay - Özdemir, s. 347).

40 Kürşat, s. 38.

17 oranında sorumluluk taşımakta iken; elbirliği mülkiyetinde ortakların müteselsil sorumluluğu söz konusu olur41.

C. Paylı Mülkiyet - Eşler Arasındaki Mal Rejimi İlişkisi

İnsanların evlilik birliği kurmalarıyla beraber, girmiş oldukları yeni hukuki statüden kaynaklanan bu birliktelik içerisinde bir takım kişisel ve mali sonuçlar meydana gelmeye başlar. Bu birlikteliğin kurulmasından sonra eşlerden her birinin edindiği malların kime ait olacağı, bu malların yönetiminde hangi hususların gözetileceği gibi konulara yönelik düzenlemelere Türk Medeni Kanunumuzda yer verilmiştir. İşte, bu düzenlemelerden bir tanesi de, evlilik birliğinin mali sonuçlarının düzenlenmesine ilişkin kanunda kendisine yer bulan mal rejimi kurumudur.

Mal rejimi kavramı, eşlerin, evlilik öncesi veya sonrası edinilen mallar üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile evlilik sona erdiğinde bu malların nasıl paylaşılacağına yönelik konulan kurallar toplamı olarak ifade edilir42.

41 Öztan, Bilge, Medeni Hukukun Temel Kavramları, Turhan Kitabevi, 41. Bası, Ankara 2016, s. 788; Keser, “Paylı Mülkiyette Yönetim”, s. 14.

42 Uzun, Neşe, Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Diğer Mal Rejimleriyle Karşılaştırılması (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2009, s. 4; Özmen, Nihal, “Türk Medeni Hukukunda “Mal Rejimi” Kavramı ve Olağanüstü Mal Rejimi”, HGD, Yaz 2007, S. 8, (s. 41-43), s. 41; Kanun koyucu, birisi (edinilmiş mallara katılma rejimi) yasal mal rejimi olmak üzere toplamda dört farklı mal rejimi çeşidi belirlemiş ve eşlere, bu mal rejimleri arasından kendilerine en uygun düşenini seçme imkânı tanımıştır. Eşler, hiçbirisini seçmediği takdirde, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Zira eşler arasında, edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması esastır (TMK m.202/1).

18 Eşlerin evlilik birliğinin kurulmasından sonra edindikleri mallar, aralarında belirlemiş oldukları mal rejimine ilişkin hükümlere tabi olur Evlilik birliğinin

18 Eşlerin evlilik birliğinin kurulmasından sonra edindikleri mallar, aralarında belirlemiş oldukları mal rejimine ilişkin hükümlere tabi olur Evlilik birliğinin