• Sonuç bulunamadı

B. Paylaşmayı İsteme Hakkının Sınırları

2. Kanundan Doğan Sınırlamalar

Paylaşmayı isteme hakkının sınırını bazen tarafların iradeleri dışında doğrudan kanundan kaynaklanan sebepler de oluşturabilmektedir. Bu sınırlamalar Türk Medeni Kanunundan kaynaklanabileceği gibi, diğer kanunlardan da kaynaklanabilir.

a. Sürekli Bir Amaca Özgülenme

Paylı mülkiyet konusu mal, paydaşlar tarafından sürekli bir amaca özgülenmişse, bu amaç ortadan kalkmadığı müddetçe, paylaşma istenemez (TMK m. 698/1).

Kanunda sürekli amaçtan kastedilenin ne olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Bu itibarla, öncelikle sürekli amaçtan kastedilenin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

304 Kürşat, s. 212.

305 Y6HD, 25.09.1996, 7443/7807 (Tunaboylu, Müslim, “Paylaşma Davaları”, s. 231).

99 Sürekli amaç, paylı mülkiyet konusu malın, paydaşların iktisadi menfaatlerinin sürdürülmesinin sağlanması için, sürekli olarak özgülendiği hal olarak ifade edilebilir306.

İki taşınmazı birbirinden ayıran ortak duvar, çit, kuyu sürekli bir amaca özgülenmiş durumdadır. Yargıtay, eşlerin paylı mülkiyetinde bulunan bağımsız bölümün tapu kaydına aile konutu şerhi konulması halinde, bağımsız bölümün sürekli bir amaca özgülenmiş olduğunun kabulü gerektiğine hükmetmiştir307. Buna karşılık, Yargıtay’a göre, bir taşınmazın uzun süreli olarak kiraya verilmesi, sürekli bir amaca özgüleme niteliği taşımadığından paylaşmaya engel teşkil etmemektedir308. Yargıtay bir başka

306 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 611; Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 140-141;

Öğüz, s. 111-112.

307 “Somut olayda, dava konusu edilen ve satışına karar verilen 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının açıklamalar bölümüne 08.01.2008 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taraflar adına ½ şer payla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazın belli bir amaca özgülendiğinin kabulü gerekir. Tapu kaydı üzerindeki bu şerh giderilmedikçe ortaklığın giderilmesinin istenmesi mümkün değildir” Y6HD 14.04.2010, E: 2010/13865, K:2010/4406, (YKD, C. 36, s. 1020-1021). Bkz. aynı görüşte; Gümüş, s. 76.

308 Esener/Güven, s. 194; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise, 03.04.1991 tarihli, E: 6-78, K:164 sayılı kararında, taşınmazın uzun süreli kiraya verilmiş olmasını, sürekli bir amaca özgüleme olarak değerlendirmiştir (Kürşat, s.224). Yine, Y6HD, 23.12.2002 tarihli, 7983/8121 sayılı kararında, kira sözleşmesinin tüm paydaşlarca imzalanmadığı gerekçesiyle paylı halin sürdürülme sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini belirtmek suretiyle, taşınmazın kiralanmasının paylaşmaya engel teşkil ettiğini ifade etmiştir (Tunaboylu, Müslim, “Paylaşma Davaları”, s. 238).

100 kararında ise, paylı mülkiyet konusu taşınmaz üzerinde bina yapılması için paydaşların sözleşme yapmalarının, taşınmazın sürekli bir amaca özgülendiği anlamına gelmediğini belirtmiştir309.

Uyuşmazlık halinde, paylı malın sürekli bir amaca tahsis edilip edilmediği objektif durum ve şartlara bakılarak değerlendirilir. Paydaşlar, objektif durum ve şartlar oluşmadan kendi aralarında yapacakları bir anlaşma ile paylı malı sürekli ve ortak bir amaca özgüleyemezler. Zira bu durumda, paylaşmayı isteme hakkının azami olarak 10 yıl süreyle sınırlandırılabileceğine ilişkin kanun hükmüne aykırılık oluşabilir310.

b. Uygun Olmayan Zaman

TMK m. 693/3 hükmü uyarınca, uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz. Zamanın uygun olup olmadığı ise, dürüstlük kuralları çerçevesinde belirlenir311.

Uygun olmayan zaman, paylaşmanın yapılmasının paydaşların olağanüstü zararına olacağı zamanı ifade etmektedir312. Uygun zaman belirlenirken paydaşların kendi özel durumları değil; objektif koşullar değerlendirilmeli, tüm paydaşların menfaat dengesi

309 YHGK, 30.04.1976, 463/1988 (Özgür, s. 32).

310 Özgür; s. 31; Akipek /Akıntürk, s. 405; Nitekim bu durumda paydaşlar kendi aralarında yapacakları anlaşma ile paylaşmayı özgüleme süresince sınırlamış olmaktadır.

311 Öğüz, s. 121; Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 141; Sarıhan, s. 54; Erdoğan,

“Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davaları”, s. 465; Şimşek, s. 63; YHGK, 02.11.1988, E:6-585, K:870 (Kürşat, s. 230).

312 Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 336.

101 göz önünde bulundurulmalıdır313. Hasat mevsimi sırasında, biçerdöverin, ürünlerin konulacağı deponun, paylaşılması istemi uygun olmayan zamana örnek teşkil etmektedir314. Bununla beraber, fiyatların ileride artma ihtimalinin bulunmasının uygun olmayan zaman olarak nitelendirilemeyeceği kabul edilmektedir315.

Paylaşmanın uygun olmadığı bir zamanda paydaşlar tarafından paylaşma davası açılmışsa davanın reddedilmesi gerekir. Uygun zaman oluştuğu takdirde ise, yeniden dava açılması önünde bir engel bulunmamaktadır316.

Uygun zamanın oluşup oluşmadığı TMK m. 4 uyarınca hâkimin takdir yetkisi çerçevesinde değerlendirilecektir317.

Zamanın uygun olup olmadığının taraflarca, bir def’i olarak ileri sürülmesi gerektiği kabul edilmektedir318. Bu haktan önceden feragat geçerli değildir. Hak doğduktan sonra feragat edilmesinde ise herhangi bir engel bulunmamaktadır319. Ancak bu noktada hemen belirtmek gerekir ki, hakkın uygun zamanda kullanılmaması aynı zamanda

313 Kürşat, s. 232; Aybay, Aydın, “Müşterek Mülkiyette Paylı Halin Giderilmesi Hakkının Sınırlandırılması”, s. 1224; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 425.

314 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 121; Sarıhan, s. 54.

315 Sirmen, s. 295; Öğüz, s. 151; Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 121.

316 Oğuzman/Seliçi/Oktay - Özdemir, s. 336; Kürşat, s. 234.

317 Esener/Güven, s. 194; Ayan, “Eşya Hukuku II Mülkiyet”, s. 103; Erdoğan,

“Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davaları”, s. 465.

318 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 121; Kürşat, s. 235; Öğüz, s. 149-150.

319 Eren, “Mülkiyet Hukuku”, s. 121; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 425.

102 hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ediyorsa, söz konusu durum, hâkim tarafından re’sen dikkate alınacaktır320.

c. Diğer Kanuni Sebepler

Paylaşmanın kanundan kaynaklanan sınırlama sebeplerine, Türk Medeni Kanunu dışında, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda da rastlanmaktadır.

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, kat mülkiyetine veya kat irtifakına tabi olan taşınmazda paylaşma istenemez. Yani paylı mülkiyete konu olan taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilmiş ve paylı mülkiyet kat mülkiyeti halini almış ise bu durum sürdüğü sürece, paylaşma isteminde bulunulmayacaktır.

Ancak, bağımsız bölümler, bağımsız bir gayrimenkul gibi dava ve takip konusu olabilir ve bunlarda ortaklığın giderilmesi istenebilir (KMK m. 7/2). Bir diğer ifadeyle, bir bağımsız bölümün birden çok paydaşa ait olduğu durumlarda paylaşma istenilebilir321.

Yine Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 63. maddesinde, üzerinde devre mülk hakkı kurulan yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinin, aksi sözleşme ile kararlaştırılmamışsa, paylaşma isteyemeyeceği düzenlenmiştir. Burada, kat mülkiyeti ve kat irtifakından farklı olarak, maliklerin sözleşmeyle aksini kararlaştırmaları mümkündür.

§ 8. PAYLAŞMA USULLERİ

I. Sözleşme Yoluyla Paylaşma