• Sonuç bulunamadı

1.4. Fazla Çalışma Çeşitleri

1.4.3. Olağanüstü Hallerde Fazla Çalışma

Olağanüstü fazla çalışmaya ancak seferberlik halinde ve seferberlik süresini aşmamak şartıyla, yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde lüzum görülmesi halinde gidilebilir (İş K.md.43). Böyle bir uygulamaya gidilmesine karar vermeye yetkili merci Bakanlar Kurulu’dur. Bu kararın alınmış olması yeterli olduğundan, işçi ve işverenin rızası ile BÇM'nin izni aranmaz (Akyiğit, 2007:285). İşçi kural olarak bu fazla çalışmayı yapmak zorundadır (Tunçomağ ve Centel, 2005:151). Ancak, sağlığı fazla çalışma yapmasını engeller durumda olan işçilerin, fazla çalışma yapma yükümlülükleri yoktur (Sümer, 2005:128). Olağanüstü nedenlerle fazla çalışma, sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Sağlığı elverişli olmayan işçiden olağanüstü nedenle de olsa, fazla çalışma yapması istenememelidir. Bu nedenle olağanüstü fazla çalışmayı, başta sağlığı olmak üzere haklı bir takım nedenleri olmadan reddeden işçinin iş sözleşmesi, işveren tarafından İş K. md.25’e göre haklı nedenle feshedilebilir (Topçuoğlu, 2009:49).

Bakanlar Kurulu’nun söz konusu fazla çalıştırma yetkisi yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerleriyle sınırlı tutulmuştur (Demir, 2005:145). Maddede belirtilen yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerleri, savunma sanayi iş kolunda kurulu bulunan ve bu alanda mal ve hizmet üreten işyerleri ile sınırlı olarak anlaşılmamalıdır, başka iş kollarında kurulu bulunup da ürettiği mal ve hizmetler yurt savunması bakımından gerekli olan yani, bu amaçla ilişkilendirilebilen işyerleri de bu kapsamda değerlendirilir (Astarlı, 2008a:212).

Öte yandan, Olağanüstü Hal Kanunu1 doğal afet ve tehlikeli salgın hastalıklar yüzünden ilan edilen olağanüstü hallerde (md.8/IV) ve ağır ekonomik bunalıma bağlı olağanüstü durumlarda (md. 10/I) ve ayrıca diğer bazı kanunlar da olağanüstü sebeplerle fazla çalışma yapılabilmesini mümkün kılmaktadır (Şakar, 2006b:20). Olağanüstü çalışmanın yapılacağı işyerlerini ve bu fazla çalışmanın süresini Bakanlar Kurulu belirler. Bu işyerleri kamu kesiminde olabileceği gibi özel sektörde de olabilir (Narmanlıoğlu, 1998:501).

İşlerin; nitelik, çeşit ve özelliğine göre belirlenen günlük çalışma süresi, "işçinin en çok çalışma gücü" ile sınırlı olup aşılamaz (İş K. 43/1). Ancak, işçinin en çok çalışma gücünün süre olarak neye karşılık geldiği yasada açıklanmamıştır. İşçinin en çok çalışma gücü, yapılan işin ağırlık derecesi, niteliği, yıpratıcılığı, çalışma ortamı vb. göz önüne alınarak, işçinin sağlığını tehlikeye sokmaksızın yapabileceği azami çalışmayı ifade eder. Bu durumda işçilerin yaptıkları işlere göre farklı fazla çalışma sürelerine tabi olmaları doğaldır (Mollamahmutoğlu, 2005:681).

Zorunlu nedenlerle yapılan fazla çalışma konusundaki yoruma paralel şekilde AB’nin 93/104 sayılı Yönergesinden hareketle, işçiye 24 saatlik bir zaman diliminde en az 11 saat dinlenme olanağı verilmesi göz önüne alındığında “en çok çalışma gücü”nün günde 13 saati geçmeyeceği sonucuna varılabilir. Bu durumda Yönergeden hareket edilirse, buradaki süre günlük 11 saatin üstünde bir süre olarak karşımıza çıkabilecektir (Akyiğit, 2007:286). Fakat Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nin işçinin 24 saatlik bir sürede en az 12 saat kesintisiz dinlendirilmesinden söz eden kuralı (ÇSY. Md.3/2) dikkate alınırsa, geriye kalan 12 saatin işçinin en çok çalışma gücü sayılması gerekir. Tabii bunun içine ara dinlenmesi (İş K.md.68) de katılınca, en çok çalışma gücünün net 11 saat olabileceği görülür (Akyiğit, 2007:286).

Olağanüstü fazla çalışma, seferberlik süresiyle sınırlanmıştır. İlgili maddeden anlaşıldığı üzere işyerinde olağanüstü nedenlerle fazla çalışmayı haklı kılan nedenlerin ortadan kalkması durumunda, işyerinde olağanüstü nedenlerle fazla çalışma uygulamasına son verilmesi gerekmektedir. O halde seferberlik bir yıl sürmüşse, Bakanlar Kurulu'nun anılan tür fazla çalışmayı daha fazla sürdürmesi yasaya aykırı olur. Seferberlik devam ederken bile, Bakanlar Kurulu olağanüstü fazla çalışmaya her zaman son verebilir (Akyiğit, 2006:1513).

Fazla çalışmaya dair azami sınırlar olan yılda 270 saat ve günde 11 saatlik sınırlama, olağanüstü nedenlerle fazla çalışma için geçerli değildir. İşçinin çalışma süresini de Bakanlar Kurulu belirleyecektir Olağanüstü hallerde fazla çalıştırılan ve fazla saatlerde çalıştırılan işçilerin bu çalışmaları karşılığı olan alacakları da 41. maddenin 2. ve 3. maddelerine göre belirlenir. Bu çalışmalar yönünden de denkleştirme esası geçerli değildir ve işçinin serbest zaman kullanma talep hakkı yoktur (Çil, 2007:64).

Olağanüstü hallerde fazla çalıştırılan işçilere verilecek ücret hakkında 41. madde 1., 2. ve 3. fıkra hükümlerinin uygulanacağı öngörüldüğünden, bu konuda zorunlu nedenlerle yapılan fazla çalışmalar hakkında belirtilen hususlar aynen geçerlidir (Süzek, 2005:637) 1.4.4. Özel Bir Durum Olarak Hazırlık, Tamamlama ve Temizleme Nedenleriyle Fazla Çalışma

4857 sayılı İş Kanunu’nda hazırlama, tamamlama ve temizleme işleri düzenlenmiştir (İş K. md.70). İlgili maddede; genel olarak bir işyerinde belirli çalışma saatlerinden önce veya sonra yapılması gerekli olan hazırlama veya tamamlama yahut temizleme işlerinde çalışan işçiler için işin düzenlenmesi ile ilgili hükümlerden hangilerinin uygulanamayacağı yahut ne gibi değişik şartlar ve usullerle uygulanacağı Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte1 düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Kanun hükmünün amacı, Yönetmelikte belirtildiği üzere, işyerinde yürütülen asıl işin düzenli bir şekilde yapılabilmesi için önceden veya sonradan hazırlama, tamamlama, temizlik vb. ihtiyaçların giderilmesine yöneliktir (HTTİY. md.1). İşyerindeki makinelerin temizlenmesi ve çalışır halde muhafazası için yapılan hazırlıklar, üretimin gerçekleşmesine yarayacak ham maddelerin ikmali, sağlık bakımından gerekli temizlik işleri bu türden çalışmaya örnektir (Erkul ve Karaca, 2004:262). Yine, Yönetmelik hükmü gereği bu tür işlerin yaptırılması, teknik bir zorunluluğun bulunmasına veya bu işlerin, asıl işin yürütümü sırasında yapılmasının sağlık ve güvenlik yönünden sakıncalı olmasına bağlıdır. (HTTİY. md.4) Örneklemek gerekirse; fırın, atölye veya kazan gibi yerlerin temizliği ile makinelerin bakım ve temizlik işlerinde böyle bir zorunluluk söz konusudur (Centel, 1994:234). Madde hükmünden anlaşıldığı üzere, teknik bir zorunluluk yoksa veya işçi sağlığı ve güvenliği tehlikede değilse, Yönetmelik hükümleri uygulanamayacaktır.

Fazla çalışma benzeri sayılan hazırlama, tamamlama ve temizlik işlerinin, fazla çalışmadan ayrılan en önemli özelliği bu tür işlerin “süreklilik” arz etmesi olup, istisnai nitelik taşımamasıdır ve günlük çalışma sürelerine ek olarak devamlı yapılmasıdır (Demir, 2005:145). Bir işyerinde ara sıra yapılan temizlik çalışmaları veya bir arıza nedeniyle yapılan çalışmalar hazırlama, tamamlama, temizleme işi sayılmaz.

1

Yönetmeliğin hangi işçilere uygulanacağı da belirtilmiştir (HTTİY. md.2) Bu maddeye göre, hazırlama, tamamlama ve temizleme işleri, görevleri yalnızca bu işleri yapmakla sınırlı olan işçilere yaptırılmayarak, işyerinin asıl işçilerine yürüttükleri işlere ek olarak yaptırıldığı takdirde Yönetmelik hükümleri (md. 2/I) uygulanırken, bu işler işyerinin asıl işçilerinden ayrı olarak ve yalnızca bu işleri yapmak üzere işe alınmış işçilere yaptırıldığı takdirde, bu işçiler hakkında İş Kanunu’nun hükümleri uygulanır (md. 2/II ). Ancak, bu işlerin işyeri dışından sağlanmış işçilere gördürülmesi durumunda da sürekli fazla çalışma söz konusu değildir (Demircioğlu ve Centel, 2006:134).

İş Kanunu’nda asıl iş için belirlenmiş olan günlük çalışma sürelerine ek olarak hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerini yapacak olan işçiler, bu işlerde günde en çok iki saat daha çalıştırılabileceklerdir (HTTİY.md.5). Günlük çalışma süresi Kanun ve yönetmeliklerle sınırlandırılmış işlerde, günlük çalışma öncesi veya sonrası bu tür çalışma yapılması mümkün değildir.

Bu işlerin o işyerinin işçilerine nöbetleşe yaptırılması kuraldır. Anılan işlere başlamadan önce ve asıl işlerin bitiminden sonra işçilere, ancak yarım saat dinlenme süresi tanınabilecektir (HTTİY md. 10/I)176. Ancak, işin özelliği bu konuda yetişmiş işçilere yaptırılmasını zorunlu kılıyor ve bunun için de işyerinde nöbetleşe çalıştırmaya yetecek sayıda yetişmiş işçi bulunmuyorsa, işin hep aynı işçilere gördürülmesi mümkündür (HTTİY md.9)

İş Kanunu’nun ara dinlenmesine ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, teknik bir sakınca yoksa işyerinde yürütülen asıl işin bitmesinden sonra hazırlama, tamamlama ve temizlik işlerini yapacak olan işçilerin, bu işlere başlamadan önce yarım saatten az olmamak üzere dinlenmeleri zorunlu tutulmuştur (HTTİY. md.10). Ağır ve tehlikeli işlerde, teknik bir sakınca bulunmadığı takdirde, asıl işin bitimini takiben yarım saatten az olmamak üzere dinlenme verilmesi zorunludur (Mollamahmutoğlu, 2005:685). Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde çalıştırılacak işçi sayısı, işyerindeki işçi sayısına göre değişen miktar ve oranda tespit edilmiştir. İşçi sayısına göre, 3 ila 10 arasında değişir ve bu sayı, 100’den çok işçi çalıştırılan işyerlerinde, toplam işçi sayısının “yüzde on”undan çok olamaz (HTTİY md.6/1). Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin yapılmasının özel riskler yaratması ve özel bilgi, beceri ve deneyim

gerektirmesi halinde, bu işlerde çalıştırılacak işçilerin çalıştıkları bölümleri ve mesleki eğitimleri göz önüne alınarak uygun nitelikte olanlar seçilecektir (HTTİY. md.6/2). Bu işlerde dahil olmak üzere günlük çalışma süresi 11 saati aşamaz. Günlük normal çalışma süresi dışında yapılan hazırlama, tamamlama ve temizleme işleri ile yapılan fazla çalışma sürelerinin toplamı yılda iki yüz yetmiş saati geçemez. (HTTİY. md.12). Fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda 270 saatle sınırlandırılması işyerlerine veya yürütülen işlere yönelik olmayıp, işçilerin şahıslarına ilişkindir (FÇY md. 5/1). Hazırlama, tamamlama, temizleme işinde çalışan işçiye, bu işte geçirdiği sürenin her bir saati için asıl işine ait normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı, yüzde elli artışlı olarak ödenir (HTTİY md.15)