• Sonuç bulunamadı

1.6. İş Kanunu Kapsamına Girmeyen İşlerde Fazla Çalışma Hükümleri

1.6.1. Deniz İş Kanunu

Denizcilerin işçilik niteliği, diğer iş kollarından farklı özelliktedir. Gemi adamlarının1 işçi-işveren ilişkileri 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda düzenlenmekte olup, İş Kanunu’na tabi değillerdir. Kanun kapsamı “denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akdi ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır” (DİK md.1/1).

4857 sayılı İş Kanunu'nda haftalık çalışma süresi en fazla 45 saat olarak belirlenmesine karşın, Deniz İş Kanunu'nda “genel bakımdan iş süresi, günde sekiz ve haftada kırksekiz saattir. Bu süre haftanın iş günlerine eşit olarak bölünmek suretiyle uygulanır. İş süresi, gemi adamının işbaşında çalıştığı veya vardiya tuttuğu süredir” şeklinde tanımlanmıştır. Kanun kapsamına giren işlerde denkleştirme uygulaması söz konusu değildir. Çalışma süresi Deniz İş Kanununda, İş Kanunu'nda olduğu gibi tanımlanmamış olmakla birlikte, İş Süreleri Tüzüğü 1. maddesine göre çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. Farazi iş süreleri Deniz İş Kanunu’nda açıkça belirtilmemiş olmasına rağmen göz önüne alınmalıdır (Şahlanan, 1998:11). Gemi adamının görev yaptığı yer olan gemide geçirdiği sürelerin değil, iş başında geçirdiği süre dikkate alınmalıdır (Bakırcı, 1991:6). Gemi adamı fiili bir zorunluluk olmadan işverenin emri veya yasal zorunluluk nedeniyle gemide bulunuyorsa, gemi adamının zorunlu ihtiyaçları için gerekli süreler düşülerek iş süresi tespit edilir (Şahlanan, 1998:12). Yargıtay kararı da bu yöndedir;2 Gemi adamının fazla çalışma süresinin tespitinde işbaşında kaldığı veya vardiyada görev yaptığı süre dikkate alınır, 24 saat boyunca sürekli çalışıldığı iddiası hayatın olağan akışına ters düşmektedir.

1 Bir hizmet akdine dayanarak gemide çalışan kaptan, zabit ve tayfalarla diğer kimselere “gemi adamı” denir. (DİK. md.2/B).

Deniz İş Kanunu’nun iş sürelerine tabi olmayan kişiler, 27. maddesinde tek tek sayılmıştır; Bunlar; “birden fazla kaptanın bulunduğu gemilerde birinci kaptan veya Deniz İş Kanunu’nun 2 inci maddesinin c fıkrasında yazılı olduğu şekilde kendisine vekalet eden kimse (kılavuz kaptanlar dahil), birden fazla makinistin bulunduğu gemilerde başmakinist, doktor ve sağlık memurları, hemşire ve hastabakıcılar, asli görevleri can, mal ve gemi kurtarma olan kurtarma gemilerinde çalışan gemi adamları ve gemide kendi nam ve hesabına çalışanlar”dır.

Maddede sayılan bu kişilere, Deniz İş Kanunu’nun normal ve fazla çalışma sürelerine ilişkin hükümlerinin uygulanmamasını Yargıtay hakkaniyete aykırı bulmuştur.1 Bu konudaki bir başka Yargıtay kararında ise2; bu hüküm kapsamındaki kişilerin sekiz saatin üzerindeki çalışmaları için fazla çalışma ücreti talep edemeyecekleri, ancak bu kimselerin hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmaları halinde bu günlere ait gerçekleşen ücretleri isteyebilecekleri hükmü verilmiştir. Ulucan’ın bu konudaki yorumu şöyledir:

“Deniz İş Kanunu, 27inci maddede sayılan kişilerin günlük çalışma süreleri kanunda belirtilmediğine göre, bunlara ilişkin günlük çalışma sürelerinin saptanmasında genel hukuk ilkeleri uygulanmalıdır Buna göre; öncelikle varsa toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde hükümler uygulanması, hüküm yoksa, işverenin yönetim hakkı çerçevesindeki düzenlemesi aranması, o da yoksa Borçlar Kanunu'nun 329.maddesi uyarınca, günlük çalışma süresi belirlenmesi, bu süre üzerinde yapılan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirilmesi ve fazla çalışma ücretinin de Deniz İş Kanunu’nun 28.maddesi uyarınca ödenmesi gerekmektedir” (Ulucan, 1986:35-36).

Fazla çalışma konusunda; Deniz İş Kanunu’nun 28. maddesi 1.fıkrasında, “bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar fazla çalışma sayılır" hükmü yer almakta fakat herhangi bir sınırlamaya yer verilmemektedir. Buna göre gemi adamlarının günlük çalışma süresinin üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalar haftalık iş süresi aşılmış olmasa da fazla çalışma sayılır. Bundan başka, günlük iş süresinin aşılması söz konusu olmaksızın, haftalık iş süresinin aşılması halinde de fazla çalışma söz konusu olur (Aybay, 1998:1068).

Gemilerde yapılan çalışmalarda, zamanında alınmayan önlemlerin giderilmesi güç zararlara sebep olabileceği; gemi-yolcu ve yükün her zaman tehlike altında olduğu ve

1 Y.9.H.D., 22.03.1966, E.10583, K.2429.

4922 sayılı “Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun"un1, kaptana, denizde tehlikede bulunan gemilere yardım yükümünü getirdiği dikkate alındığında, denizde yapılan çalışmalarda fazla çalışmanın sınırlandırılmamış olması yerindeymiş gibi görünmektedir. Ancak istatistiklere göre deniz kazalarının çok büyük bir bölümü insan hatalarından kaynaklanmakta, hemen her gün uzun sürelerle fazla çalışma yapan gemi adamlarının kaza yapması ve bunun sonucunda zarar meydana gelmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu sebeple, Deniz İş Kanunu'nda fazla çalışma sürelerine herhangi bir sınırlama getirilmemiş olması bir eksikliktir (Güner, 2001:20).

Aşağıda yazılı haller fazla saatlerle çalışma sayılmamaktadır (DİK md.28/3);

1. Geminin, gemideki şahısların veya gemi hamulesinin selameti için kaptanın yapılmasını zaruri gördüğü işler,

2. Gümrük, karantina ve sair sıhhi formaliteler dolayısıyla yerine getirilmesinde zorunluluk bulunan ilave işler,

3. Gemi seyir halinde veya limanda iken gemide yaptırılan (yangın, gemiyi terketme, denizde çatışma, denizden adam kurtarma ve savunma) talimler.

Madde hükmü açık olmadığından, bu hallerin iş süresine dahil edilip normal çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini ileri sürülmüştür (Anol, 1995:97). Bununla birlikte, kanun hükmünün kanunun normal çalışma süresi dışında yapılması halinde, fazla çalışma sayılıp fazla çalışma ücreti ödenmesini bertaraf etmek amacıyla getirildiği düşünülürse, çalışmaların gemi adamının vardiya süresi içinde başlayıp normal çalışma süresini aşması veya vardiya süresi dışında yapılması halinde ise herhangi bir ücretin söz konusu olmaması daha makuldur (Güner, 2001:22). Bu çalışmaların fazla çalışma ücretini gerektirmediğini işveren ispatlamakla yükümlüdür (Kurucu, 1987:62).

İşverenin fazla çalışma yaptırması için gemi adamının onayı gerekmemektedir. Bu tür çalışmalar söz konusu olduğunda, kaptan veya vekili çalışmanın zamanını tespit etme ve gemi adamlarının bu çalışmayı yapmalarını isteme yetkisine sahip olup, gemi adamının bu tür çalışmayı reddetme hakkı bulunmamaktadır (Kurucu,1987:61).

Fazla çalışma ücreti İş Kanunu’ndan farklı olarak değerlendirilerek, fazla çalışmanın her saatine ödenecek ücretin normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 25 oranında artırılmak suretiyle bulunacak miktardan az olamayacağı belirtilmiştir (DİK md.28/2). Fazla saatlerle çalışmaları belgelemek üzere, işveren veya işveren vekili noterden tasdikli ayrı bir defter tutmak zorundadır. Bu defterde gemi adamına uygulanan zam nispetleriyle fazla çalışmanın yapıldığı gün ve o güne düşen miktarı ve gemi adamının hak ettiği fazla çalışma ücreti gösterilir. Fazla saatlerle çalışma ücretlerinin asıl ücretler için hizmet akdinde gösterilmiş bulunan zaman, yer ve devrelerde, işveren veya işveren vekili tarafından gemi adamlarına tam olarak ödenmesi zorunludur (DİK md.28-f/4). Kanunda belirtilen yüzde yirmibeş oranının hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle arttırılması mümkündür (Güner, 2001:25). 28. madde gereğince gemi adamının fazla çalışma ücretini ödemeyen işveren veya işveren vekili hakkında, bu durumda olan her gemi adamına karşılık idarî para cezası verilir (DİK md.51/-b). Para miktarları her yıl Vergi Usul Kanunu'nun 298. maddesi gereğince belirlenen yeniden değerleme oranında artmaktadır. Deniz İş Kanunu’nda ücrete ilişkin zamanaşımıyla ilgili bir hüküm bulunmadığından, gemi adamının fazla çalışma alacağı için zamanaşımı Borçlar Kanunu’na göre tespit edilecek olup, bu süre beş yıldır1

ILO 180 sayılı sözleşmesi ve 1999/63 sayılı “AB Direktifi”ne göre, gemi adamlarının maksimum normal çalışma süreleri günde sekiz, haftada ise kırk sekiz saattir. Bu konudaki yasal düzenlememiz uluslararası düzenlemelerle uyumludur. Fazla çalışmanın sınırları konusunda ise “azami çalışma süresi yirmi dört saatlik sürede on dört saati, yedi günlük sürede yetmiş iki saati geçemez; dinlenme süresi yirmi dört saatlik sürede on saatten, yedi günlük sürede de yetmiş yedi saatten az olamaz” şeklindeki düzenlemeye karşı, Deniz İş Kanunu’nda böyle bir düzenleme olmaması eksikliktir. ILO 180 sayılı sözleşmesine ek 187 sayılı tavsiye kararlarında fazla çalışmanın tazmini için ödenecek ücret veya ücretlerin saat başına ödenecek temel ücretin yüzde yirmibeş fazlasından az olmamak üzere yasal düzenlemeler veya toplu sözleşmelerle belirleneceği belirtilmekte olup, Kanunumuzun ücrete ilişkin düzenlemeleriyle uyumludur.

Avrupa Birliği'nin 1999/63 sayılı Direktifinde de çalışma süresi 180 sayılı sözleşmedeki gibi olmakla birlikte, burada dinlenme süresinin yedi günlük periyotta yetmiş iki saatten az olamayacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemelere göre, normal çalışma süresinin sekiz saat olarak tespit edilmesi halinde bir günde en fazla altı saat; bir haftada ise yirmi dört saat fazla çalışma yapılabilecektir. Bu itibarla, gemi adamının her gün fazla çalışma yapmasına da imkan tanınmamıştır.