• Sonuç bulunamadı

1. MİLLİ İKTİSAT MODELİ UYGULAMALARINDA TRABZON (1923-1932) (1923-1932)

1.5. Sanayi ve Üretim

1.5.1. Fabrika ve İmalathaneler (1923-1932)

1.5.1.3. Mensucat Fabrikası

Cumhuriyetin ilanı öncesinde Trabzon’da iki mensucat fabrikasının var olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilki meşrutiyet yıllarında kurulmuştur. Zira 1909 yılında şehirde elbiselik kumaş ve mefruşat imali yapmak üzere Trabzonlu tüccarlardan Kigork Arapyan’a bir ruhsatname verilmiştir.352

Ermeni asıllı Arapyan, aldığı ruhsatın ardından Değirmendere mevkiinde bir bez fabrikası açtığı bilinmekle beraber özellikle artan Ermeni hadiseleri ve Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bu fabrikanın fazla uzun ömürlü olmadığı anlaşılmaktadır.353

Kigork Arapyan’ın kurduğu fabrikanın kapanmasının ardından 1914 yılında Trabzon’da yerli sermaye ile bir ipekli mensucat fabrikasının yapımı gündeme gelmiştir. Hatta bu maksatla Kavakmeydan mevkiinde bir bina tutulmuş olmasına rağmen Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle bu teşebbüsler yarıda kalmıştır. Savaş yıllarının ardından tekrar gündeme gelen bu mesele, nihayet 1922 yılında hayata geçirilmiştir. Bu konu ile ilgili olarak 19 Haziran 1922 tarihli Güzel Trabzon Gazetesi’nde şu haber yayınlanmıştır:

“Mensucat Fabrikası- Harb-i Umumi’den evvel şehrimizde Kavak Meydanı Ayasofya Caddesi üzerinde mensucat fabrikası ittihaz edilmek üzere bir bina inşa edildiği malumdur. Harbin çıkması üzerine açılışı yapılamamıştır. Şimdi memnuniyetle öğreniyoruz ki bu bina tekrar mensucat fabrikası olarak kullanılacaktır. Yeni teşebbüs, emniyetli olup bilhassa ipek üzerine imalatta bulunacaktır. Fabrikaya kelep halinde gelen ipek ile krepdöşin, canfes, saros, müslin gibi ipeğe ait her çeşit ile Trabzon hanımlarının kullandıkları çarşafları da imal edecektir. Fabrikanın makineleri ve levazım-ı sairesi Fransa’dan sipariş edilmiş olup yakın zamanda gelmesiyle işe başlanacaktır. Ustabaşı Türk olup 20 ila 25 işçi çalışacaktır. Fabrikanın sermayesi dört kişi tarafından vaz edilmiş olan bu şirket, her türlü kumaşın imali için gerekli hazırlıkları tamamlamış ve imalatının büyük bir kısmını Avrupa’ya ihracını

düşünmektedirler.Trabzon Milli Mensucat Fabrikası Kolektif Şirket-i Osmaniye’si isimli

bu şirket, milli iktisada güzel bir teşvik örneğidir.” 354

1922 yılında tamamen milli sermayeye dayalı olarak kurulan Mensucat Fabrikası, özellikle ilk günlerde mali açıdan zorlanıyordu. Bunun üstesinden gelmek isteyen fabrika

352

Sezgin Demircioğlu, Tarihin Ayak İzleri Osmanlı Belgelerinde Trabzon, Trabzon: Trabzon Belediyesi Yayınları, 2008, s.213

353 Nesip Yağmurdereli, “Eski Trabzon’da İçtimai ve İktisadi Hayat”, İnan Trabzon Halkevi Mecmuası,

Mart 1946, (23), s. 6-7

354

idarecileri, gazetelere ilanlar vererek halkı buradan alış veriş yapmaya davet ediyordu. Adı geçen ilanlarda, Trabzon halkının milli bir kuruluş olan mensucat fabrikasının ürünlerinden satın almasının gerekliliği vurgulanırken bu gibi milli kurumlara destek olmanın en güzel yolunun buralardan alış veriş yapmak olduğu belirtiliyordu. Söz konusu ilanların birinde şu ifadeler yer alıyordu:

“Trabzon Mensucat Fabrikası, (tarih-i tesisi 1338- 1922) Bi avni-i teala küşadına muvaffak olduğumuz Trabzon’un Ayasofya nam mahaldeki fabrikamızda şimdiye kadar anasır-i saire tarafından imal olunan Türkiye hanımlarına mahsus milli Trabzon çarşaflarının enva-i elbiselik ve yataklık ve karyola takımlarına mahsus düz kumaşların her rengi fabrika kimyahanesinde gayet dikkatli olunmuş şayet bu yollarla telvin edilerek gayet metin ve zarif bir surette imal olunmaktadır. Mamulâtımız Avrupa kumaşlarına nispetle ucuz olarak şimdilik fabrikada perakende ve toptan satılmaktadır. Toptan mubayaa edecek Trabzon ve taşra tüccarlarına münasip miktarda ıskonto yapılır. Vaki olacak siparişler kabul olunur. Bir haftaya kadar Avrupa’dan, gabardin, gırabdeşin ve sair mensucat imalatına başlanacaktır. Fabrikamız mamulâtının Avrupa mensucatına rekabet etmesi için geceli gündüzlü çalışmaktayız. Bu ise ancak rağbet-i umumiyeye mazhariyetle mümkün olacağından bu

cihetin nazardan uzak tutulmamasını muhterem ahaliden rica ederiz.355

Trabzon’da Kavakmeydan Mahallesinde bulunan Mensucat Fabrikası ile ilgili olarak 1923 yılında İstikbal Gazetesi’nde yer alan bir haber, fabrikanın o günkü durumu hakkında bazı bilgiler vermektedir. Zira 22 Mart 1923 günü Kavakmeydan’daki Mensucat Fabrikası’nı ziyarete giden İstikbal Gazetesi muhabiri, fabrikada gördükleri karşısında hayrete düşmüştür. Fabrikadan girer girmez burayı, tam donanımlı ve mükemmel bir surette işleyen bir yer olarak tasvir eden muhabir, “bir fabrika bir ilimdir” derken, bu ilme şahit olmak isteyenlerin fabrikayı görmeleri gerektiğini ifade etmiştir. Fabrika sahiplerini çektikleri sıkıntılara rağmen gerek makine temini konusunda ve gerekse de böyle bir işletmeyi kurmalarından ötürü tebrik eden yazara göre fabrikada 4 adet büyük makine vardı. Bunlardan ikisi çift, biri üç, diğeri ise dört mekikliydi ve fabrikada bunların haricinde el tezgâhları da bulunuyordu.356

1924 yılına gelindiğinde mensucat fabrikasının mâli durumu bozulmaya başlamış sahiplerinin tüm gayretine rağmen bu konuda bir düzelme yaşanmamıştı. Bu durum, aynı tarihlerde Trabzon’u ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal’e bildirilmiş, bunun üzerine Mustafa Kemal, Trabzon ziyareti kapsamında mensucat fabrikasını da gezmiştir. Bu gezi, dönemin basın organlarında şu şekilde yer almıştır:

“Trabzon Lisesi’nde yaptığı gezi ve incelemeleri tamamlayan Gazi Paşa buradan ayrılarak Kavak Meydanı’nda bulunan İpek Fabrikası’na gitti. Burada büyük bir ilgi ve dikkatle

355 İstikbal, 21 Teşrin-i Evvel 1339

356

incelemelerde bulunduktan sonra fabrikanın büyütülmesi ve üretiminin artırılması dileklerini belirtti”.357

Mustafa Kemal’in bu direktifleri 1926 yılında meyvesini verecektir. Zira Bakanlar Kurulu, 30 Mayıs 1926’da İpek ve Mensucat imal ve bunların vesair işlerini yapmak amacıyla merkezi Trabzon olmak üzere 50 yıl süre 150.000 lira sermayeyle teşkiline teşebbüs olunan Trabzon Türk Mensucat Fabrikası’nın, anonim şirket vasfıyla faaliyetine devam etmesi yönünde karar almıştır.358

Trabzon Türk Mensucat Fabrikası, Hükûmetten maddi destek almasına rağmen 1928 yılına gelindiğinde kapanma noktasına gelmiştir. Fabrikanın son günleri hakkında en doğru bilgiyi, yıllar sonra çalıştığı fabrikanın kapatılma hikâyesini anlatan bir işçi şöyle ifade etmiştir:

“Fabrika iyi çalıştı. İzmir Fuarında bir altın ve bir gümüş madalya aldı. Yanlış idare sebebi ile ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık neticesi fabrika kendi aralarında satıldı. Makineleri sökmeye bir Macar usta geldi. Bir ara, çalışanlar paralarını alamayınca Orta Saray’da toplanan 40-50 kişi bilahare paralarını aldılar. Sökülen parçalar İstanbul’da Hacı Dursunlar

tarafından tekrar kuruldu.”359

1928 yılında Trabzon Türk Mensucat Fabrikası’nın kapanmasıyla milli sermaye ile kurulmuş olan bir müessese daha faaliyetine son vermiştir. Bu tarihten sonra Trabzon’un ileri gelenleri ve şehrin ekonomik hayatında söz sahibi olan kimseler, Trabzon’da ipek dokuma fabrikası kurulması konusunda merkezi hükümetten yardım talep etmeye, şehirde bu konuda bir kamuoyu yaratmaya çalışmışlardır. Bu faaliyetler özellikle 1935 sonrasında Üçüncü Umum Müfettişliğin kurulduğu yıllarda yoğunlaşmıştır.

1.5.1.4.Şeker Fabrikası

Cumhuriyetin ilanından evvel Trabzon’da varlığı bilenen bir diğer fabrika da şeker fabrikasıdır. Şeker haricinde tahin ve susam yağı gibi ürünlerin üretildiği fabrika ile ilgili olarak en ayrıntılı bilgileri 1912 yılında şehri ziyaret eden bir gazetecinin gözlemlerinde bulabiliyoruz. Bu gazeteci 1912 yılında Trabzon’daki şeker fabrikasını şu şekilde tasvir etmiştir:

357 Selçuk Ural, “Atatürk Dönemi’nde Trabzon’un Sosyo-Ekonomik Durumuna İlişkin Gelişmelerden Bazı

Kesitler”, Trabzon ve Çevresi Uluslararası Tarih-Dil- Edebiyat Sempozyumu 16-18 Mayıs 2006, 1, Yay. Haz: Mithat Kerim Arslan-Hikmet Öksüz-Veysel Usta, Trabzon: Türk Ocağı Trabzon Şubesi Yayınları, 2006, s. 484.

358 BCA, 30.18.1.1./ 19.37.10

359

“….sonra şeker fabrikasına gittim. Bu hakikaten profesyonel bir fabrika simasını arz ediyordu. İki biner kuvvetinde vinçlerle müteharrik bir motor fabrikayı canlandırıyor. Fabrika, tahin helvası, peynir şekeri, susam yağı yapıyor. Fabrika her gün 300 kıyye, şeker, 500 kıyye tahin helvası yapıyor. Fabrikanın sermayesi sahibi Ali Hafız Efendizade Mustafa Efendi namında bir zattır. Fakat sahip-i zanaatı Lâçinzade Hüseyin Efendidir. Anadolu’nun içlerine bilhassa Van’a kadar kıymetli pancar şekeri ve tahin helvası sevk ediyor. Yakın zamana kadar Kars’a ve Rusya’nın diğer hudut memleketlerine de hayli ihracat yaparlarmış. Erzurum Rüsumat Nazırlığında bulunduğu sırada Mazlum Bey isminde bir zat Rusya Hükümetine işarette bulunmuş, Trabzon’dan Kars’a sevk olunan bu şekerler Türkiye malı değil Avrupa malıdır demiş. Bunun üzerine Rusya Hükûmeti bu Türkiye mahsulü üzerine Karadeniz havzasına mahsus gümrük tarifesini tatbik etmeye başlamış gayet ağır gümrük vazetmiş bu ihracat bu suretle kurutulmuş, Mazlum Bey kimdir? Fabrikayı ziyaretten çok memnun oldum ve Mazlum Beyin Rusya Hükûmeti’ne asılsız böyle bir haberle çıkması yüzünden hâsıl olan hasarın önünü almaya çalışacağımı vaat ettim.

Kendilerini kemal-i hararetle tebrik ettim ayrıldım.360

Osmanlı döneminde kurulmuş olan şeker fabrikası, Cumhuriyetin ilanından sonra da faaliyetine devam etmiştir. 1924 tarihinde Kemerkaya Caddesi’nde faaliyetini sürdüren fabrika361 ile ilgili olarak 1927-28 yılı Devlet Salnamesi’nde verilen bilgilere göre burası, Saraçzade Remzi Efendi tarafından idare edilmekteydi. Fabrikada 18 beygir gücünde bir motor bulunuyordu ve senelik 27.465 kıyye şekerleme, 26.016 kıyye helva, 12.519 kıyye pasta, 12.063 kıyye lokum, 1.780 kıyye reçel, 800 kıyye tahin, üretimi yapılmaktaydı.362

Trabzon’un iktisadi hayatında önemli bir yer tutan Şeker ve Tahin Fabrikası diğer sanayi kuruluşlarının aksine aralıksız olarak faaliyetine devam etmiştir.363

Zira 1939 yılına gelindiğinde Trabzon’da bir şekerleme ve tahin fabrikası var olduğunu görüyoruz.364

Bu fabrika, II Dünya Savaşı yıllarında şehrin en önemli gereksinimlerinden biri olan şeker ve tahin ihtiyacının giderilmesinde önemli bir rol oynamıştır.