• Sonuç bulunamadı

1. MİLLİ İKTİSAT MODELİ UYGULAMALARINDA TRABZON (1923-1932) (1923-1932)

1.5. Sanayi ve Üretim

1.5.1. Fabrika ve İmalathaneler (1923-1932)

1.5.3.7. Kisarna Maden Suyu

İnhisarlar İdaresi’nin açtığı bu işletmeler dışında Trabzon’da özel teşebbüse ait bir tütün işleme evi daha bulunuyordu. Trabzon’da Mumhaneönü Mevkiinde bulunan ve 108’i bayan olmak üzere toplam 118 işçi çalıştıran müessese, imal ettiği tütünleri bilhassa Mısır’a ihraç ediyordu. Kadri Selçuk Tütün İşleme Evi adıyla faaliyet gösteren imalathane, Trabzon’da fındık fabrikalarından sonra işçi çalıştıran ve yetiştiren ilk hususi müessese olma vasfına sahipti. Gerekli desteği gördüğü takdirde rahat rahat 1000 kadar işçiyi istihdam edebileceği ifade edilen bu işleme evi, gerek tütün ihracı noktasındaki işlevi gerekse de birçok ailenin geçimine yardımcı olması nedeniyle Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon için büyük bir değerdi.437

1.5.3.7. Kisarna Maden Suyu

Trabzon’un dış piyasalara sunduğu ürünlerden biri de kendine özgü tadı ve kimyasıyla meşhur Kisarna Maden Suyudur. Trabzon’a 7 kilometre mesafede bir dere içinden çıkarılan bu suyun sağlık yönünden büyük faydalar taşıdığı, hazmı kolaylaştırdığı, mide, bağırsak, böbrek, mesane ve karaciğer, hastalıklarına karşı şifalı olduğuna inanılırdı.438

1921 yılında Kisarna Maden Suyu işletmesi adına gazetelere verilen ilanlarda suyun insan sağlığı için taşıdığı faydalar şu şekilde ifade edilmiştir:

435 BCA, 030.10/65.436.4 436 Halk, 28 İkinciteşrin 1941 437 Halk, 20 Haziran 1944 438 15.Yılda Trabzon ….,s.55

“Osmanlı Tıp Fakültesi tahlilhanesinde resmen icra kılınan tahlil ve tetkik neticesinde bağırsak, böbrek, mesane, karaciğer ve kum hastalıklarına mani olduğu anlaşılan işbu Kisarna Maden Suyu, Avrupa’nın en meşhur maden sularına faik olup beher litresinde 1900 santimetre karbon gazına havidir. Umumi deposu Kemerkaya civarında Yalı Han olup toptan ve perakende satış yapılır.”439

Başta İstanbul olmak üzere, Samsun, Ankara, İzmir, Mersin ve Adana vilayetlerine ihraç edilen Kisarna Maden Suyu’nun, işletme imtiyazı 1909 tarihinde 60 sene müddetle Miralay Hafız Sabri Bey isminde birine verilmişti.440

Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki Rus işgali sürecinde suyun kullanım hakkı Ruslar tarafından Rum Metropoliti Hrisantos’a verilmiş,441

1918 yılında aynı hak, Trabzon’un ünlü ailelerinden Çulhazadeler’e devredilmiştir.442

Dış piyasalara ihraç edildiği gibi iç piyasalarda da çokça tüketilen suyun 1921 yılında bir şişesi 5 kuruşa satılıyordu. Aynı yılın Şubat ayında bu fiyatın %50 artırılarak 7,5 kuruşa çıkarıldığını görüyoruz. Yapılan zam, suyun ihracında yaşanan düşüşe bağlansa da bu cevap kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmamıştır. Zira ihraçta yaşanan durgunluğun sonucunda iç piyasada fazla su kalacağı için bu durumda yapılan zammın tamamen keyfi bir uygulama olduğu ortaya çıkıyordu.443

Bu dönemde suyun fiyatı gibi kalitesinden de şikâyet ediliyordu. Yerel gazetelere yansıyan haberlere göre, maden suyu şişeleri, rakı ve gaz yağı kokuyordu ve ayrıca su içinde yabancı maddeler bulunuyordu.444

1923 sonrası Çulhazadeler tarafından işletilen Kisarna Maden Suyu’ndan aynı yıl içersinde 14.000 sandık dış piyasalara ihraç edilmiş,445

ertesi yıl elde edilen suyun 12.695 litresi iç, 41.065 litresi dış piyasalara sevk edilmiştir.446 1925 yılına gelindiğinde suyun sahibi Çulhazade Hacı Kadri Efendi’ydi447

ve aynı yıl 12.000 litre su dış piyasalara satılmıştı.448

1926 yılında ise 63.700 litre ihraç edilen suyun449 en önemli problemi membası etrafındaki işletmenin oldukça iptidai bir vaziyette olmasıydı.450

Modern bir işletme ve fabrika aksamı olmadığı için yeterli derecede ilerleme kaydedemeyen suyun,

439 İstikbal, 15 Eylül 1336 440 Koraltan, a.g.r, s.16

441

Enver Uzun, Rus İşgal Komutanı S.P. Mintslov’un Trabzon Günlüğü, Trabzon: Eser Ofset, 2008, s.16

442 Koraltan, a.g.r, s.16 443 İstikbal, 16 Şubat 1337 444 İstikbal, 11 Mart 1337 445 İstikbal, 5 Temmuz 1340. 446 Türk Ticaret Salnamesi 1926-1927, s. 546

447 Trabzon Vilayeti’ne Ait Malumat-ı İktisadiye.., s.188-189.

448 Ticari ve İktisadi Trabzon Rehberi.., s. 2

4491926-1927 Türkiye Salnamesi, s. 735. 450

çoğu zaman iç piyasanın dahi ihtiyacına cevap veremediği görülmüştür. Bu durumun bir diğer sebebi de suyun debisinin düşük olmasıydı. Zira bu yüzden özellikle yaz aylarında talebe yeterince karşılık verilemiyordu.451

Kapasitede yaşanan dalgalanmalar da suyun gerek ihracını gerekse de iç piyasadaki tüketimini olumsuz etkiliyordu. Kisarna Maden Suyu’nun 1924-1929 yılları arasındaki 5 yıllık zaman zarfındaki üretim miktarına bakıldığında bu dalgalanmalar daha açık bir şekilde görülmektedir.

Tablo 33: 1924-1929 Yılları Arasında Kisarna Maden Suyu Üretimi

Sene Alınan Suyun miktarı

1924 53.758 litre 1925 58.720 litre 1926 125.059 litre 1927 115.308 litre 1928 128.300 litre 1929 140.500 litre

Kaynak: Koraltan, a.g.r, s.18

Cumhuriyetin ilk yıllarında gelecek için ümit veren ve modern bir hale getirildiğinde oldukça önemli bir ihraç maddesi olması beklenen Kisarna Maden Suyunun durumuyla ile ilgili en ayrıntılı bilgileri Trabzon Valisi Refik Koraltan vermektedir. 1939 yılında kaleme aldığı raporunda Kisarna Maden Suyu’na özel bir bölüm ayıran Koraltan, verdiği bilgilerde suyun kaynağında kurulmuş olan tesisatın modern bir yapı olmadığını fakat sıhhi bir görüntü arz ettiğini, suya giden yolların tamir edildiğini, Marsilya’dan getirilen boş şişelerin hayvanlarla buraya taşındığını bildirmiştir. Burada çıkarılan suyun yine aynı vasıta ile Trabzon’daki merkez depoya getirildiğini ifade eden Koraltan, burada etiketleri yapıştırılıp ambalaj yapıldıktan sonra suların dış piyasalara sunulduğunu ifade etmiştir. Suyla ile ilgili bazı bilgiler veren Koraltan’a göre, suyun akış hızı saniyede 10 gr,

451 Cumhuriyet sonrasında Kisarna Maden Suyu’nun üretim ve ihracında yaşanan bu sorunların bir diğer

sebebi de suyun işletme hakkı üzerinde ortaya çıkan problemlerdi. Zira 1923 yılı başlarında suyun işletme hakkının bir bölümüne Hacı Arif Bey adlı bir kişi sahipti ve bu hakkı ortaklarından Çulhazade Hüseyin Arif Bey’e devrettiği anlaşılmaktadır. BCA, 030.18.1.1./6.48.16. Aynı yıl içinde suyun bir başka ortağı olduğu anlaşılan Ayşe Nilüfer Hanım’a ait olan hisseleri satın alan Çulhazade Hüseyin Bey suyun kullanım hakkının büyük bir bölümünü bu şekilde eline almıştı. BCA, 030.18.1.1./7.26.16. 1932 yılına gelindiğinde Çulhazadeler’in ekonomik olarak zor durumda kaldığı görülüyordu. Zira aile, 1931 yılında %70 hissesine sahip olduğu Kisarna Maden Suyu’nu, Bekir Efendizade Hafız Rüştü Efendi’ye olan borcuna mukabil 5 yıllık müddetle ipotek etmek zorunda kalmıştır BCA, 030.18.1.2/25.1.9 Borcunu ancak 5 yıl içinde ödeyebilen Çulhazade Hüseyin Bey, 1935 yılında ipoteği kaldırarak suyun işletmesini tekrar devralmıştır

24 saatte 864 litreydi. Bu hesaba göre bir senelik üretim miktarının 315.360 litre olması gerektiğini ifade eden Koraltan, 1939 yılına kadar hiçbir zaman bu kadar su elde edilemediğinden yakınmıştır.452

Raporun devamında suyun kimyevi özellikleri hakkında bilgiler veren Koraltan, suyun kaynağındaki hararet derecesinin 8-15 santigrat arasında ölçüldüğünü, İstanbul Tıp Fakültesi Kimyahanesinde yapılan tahlil neticesinde bir litre suda 1900 santimetre “mikâbı hamizi” karbon gazı bulunduğunu bildirmiştir. Suyun dış piyasalardaki mevcut durumu hakkında da bilgiler veren Koraltan’a göre Kisarna Maden Suyu, Avrupa’nın meşhur maden sularından farksızdı.453

Refik Koraltan tarafından Avrupa’daki maden sularıyla eşdeğer gösterilen Kisarna Maden Suyu, bir ihraç malı olarak Cumhuriyetin ilk yılları boyunca istenilen seviyeye bir türlü ulaşamamıştır. Suyun debisinin düşük olması nedeniyle özellikle Ramazan aylarında iç piyasadaki talepleri karşılamakta zorlanan Kisarna Maden Suyunun bu durumu, günümüzde dahi aynen devam etmektedir.

1.5.3.8. Diğer İmalathaneler

Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon’da yukarıda zikredilen imalathanelerin haricinde daha küçük çaplı üretim yapan tesisler de bulunuyordu. Bunlardan ilki Sürmene’de bulunan ve bıçak imal eden atölyelerdi. Daha sonraları Sürmene için marka değer haline gelecek olan bu bıçaklar, büyük bir el emeği harcamak suretiyle elde ediliyordu. Sürmeneli ustaların maharetiyle ortaya çıkan bıçakların namı, zamanla tüm bölgeye yayılmıştı.

1931 yılına gelindiğinde Trabzon Belediye’si mezbahanede kullanılmak üzere Avrupa’dan 350 adet bıçak sipariş etmişti. Bu durum Sürmene bıçaklarından haberdar olan kişilerde büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Sonunda Avrupa’dan bıçak getirtip masrafa girmek yerine bu konuda Sürmeneli bıçakçılardan yararlanmak isteyen Trabzon Belediyesi 1931 yılında, hayvan derilerini soyarken ona zarar vermeyecek keskinlikte bıçak yapılması için Sürmeneli bazı ustalarla temas kurmuştur. Belediye’nin bu talebi karşısında Sürmeneli ustalar, hayvan soyma işinde kullanılmak üzere diğerlerine göre daha keskin, yeni bir bıçak türü imal etmiş ve tanesini 150 kuruşa satışa çıkarmıştır. Belediye yetkilileri, bu

452 Koraltan, a.g.r, s.18

453

bıçaklardan yeterli derecede istifade edilirse yeni siparişler vermek suretiyle artık Sürmene bıçaklarını kullanacaklarını ifade etmişlerdi.454

1923 sonrasında Trabzon’da bulunan küçük imalathanelerden biri de İleri Konserve İmalathanesidir. Hakkında sadece gazetelere verdiği ilanlar vesilesiyle bilgi sahibi olduğumuz bu imalathanede, bir uzman tarafından imal edilmekte olan her nevi sebze, balık (morina, levrek, kefal, palamut), kaz, dil, Türk jambonu vesair salamura ve zeytinyağlı konserveler üretiliyordu. Trabzon’da iskele başında bulunan ve Hacı Harunzade Osman Efendi tarafından idare edilen işletmenin şehir merkezinde de bir satış şubesi bulunuyordu.455

Trabzon’da yukarıda verilen fabrika ve imalathanelerin dışında yer alan işletmelerden biri de tahin imalathanesidir. Bu işletme, Değirmendere’de Arabyan adlı bir Ermeniye ait olan imalathanenin Tüfekçi Mehmet ve ortağı Osman Efendi tarafından alınarak faaliyete başlamasıyla kurulmuştur. 27 Ekim 1920 tarihinde faaliyete geçen tahin fabrikası,456

genelde iç piyasaya yönelik üretim yapıyordu.