• Sonuç bulunamadı

Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele Yıllarında Trabzon Limanı

1. MİLLİ İKTİSAT MODELİ UYGULAMALARINDA TRABZON (1923-1932) (1923-1932)

1.3. Trabzon Limanı

1.3.1. Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele Yıllarında Trabzon Limanı

Trabzon ve bölge ekonomisi için en büyük yıkım Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanmıştır. Bunun en büyük nedeni Karadeniz ve İran transit yolu üzerinde meydana gelen savaş ve çatışmalardı. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Rus taarruzu sırasında yaşanan bombardımanlar Trabzon Limanı üzerinde büyük tahribata sebep olmuştur. Zira Ruslar 17 Kasım 1914 tarihinde 19 parçalık donanmalarıyla başta Trabzon sahillerini,167 1915 yılında ise Trabzon ve Zonguldak Limanlarını topa tutarak tahrip etmişlerdi. Ruslar, Kafkas Cephesi’ne yardım bağlantısı yapan Trabzon Limanı’nın bu işlevine son vermek amacıyla liman önüne mayın döşemiş, 18 Kasım 1914 günü bir yelkenlinin torpile çarparak batması sonucu limanda önemli miktarda hasar oluşmuş,168

bu tahribatlar sonucu savaştan birkaç yıl önce yapımına başlanan rıhtım kullanılamaz hâle gelmiştir.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Trabzon Limanı dönemin olağanüstü şartları gereği daha çok askerî hizmetler için kullanılmıştır. Zira Savaş yıllarında Üçüncü Ordu’nun ihtiyacı olan malzemelerin büyük bir kısmı cepheye sevk edilmek üzere Trabzon Limanı’na getirilmişti. Bu malzemeler menzil hizmetinde bulunan yük hayvanları ve otomobiller dışında, halka ait sınırlı sayıdaki taşıma araçları ve daha çok insan sırtında her gün Trabzon’dan Hamsiköy’e kadar taşınmaktaydı.169

167 Hikmet Öksüz, “Birinci Dünya Savaşı Sırasında Rus Donanması’nın Karadeniz Limanlarını

Bombalaması”, Uluslararası Trabzon ve Çevresi Kültür ve Tarih Sempozyumu 16-18 Mayıs 2006, 1, Yay. Haz: Mithat Kerim Arslan-Hikmet Öksüz-Veysel Usta, Trabzon: Türk Ocağı Trabzon Şubesi Yayınları, 2006, s.393.

168 Sabahattin Özel, Milli Mücadelede Trabzon, Ankara: TTK Yayınları, 1991, s.2-3

169 Tuncay Öğün, Kafkas Cephesi’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki Lojistik Desteği, Ankara: Atatürk

Savaş sırasında Trabzon Limanını bombalayarak tahrip eden Ruslar, 1916’da şehri işgal ettikten sonra daha önce Trabzon Valisi Kadri Bey zamanında yapımına başlanan ve 200 metrelik kısmı tamamlanan dalgakıranı 200 metre daha uzatmıştır. Bunun için denize iki sıralı ağaç kazıklar çakan Ruslar, kazıkların arasını kaya ve betonlarla doldurmuştur. Bu yeni eklenen kısımda sular derin olduğundan buraya iki vapur aynı anda yanaşabiliyordu. Ruslar ayrıca aynı istikamette olmak üzere iki vapuru uzunlamasına denize batırarak dalgakıranı bir derecede daha uzatmışlardır. Bu suretle dalgakıranın uzunluğu 615 metreyi bulmuştur. Batırılan bu vapurların içine kaya ve beton doldurularak dalgakıranı tahkim eden Ruslar, dalgakıranın genişliğinden istifade ederek üzerine çifte dekovil hattı ve bir de vapurlara su vermek için demir borular uzatmıştır. Böylece dalgakırana 2.500 tonluk vapurların dahi yaklaşabilmesi sağlanmıştır. Fakat Rusların Trabzon’dan çekilmesiyle birlikte dalgakıran en ufak bir tamir dahi görmemiş ve fırtınaların tesiriyle yavaş yavaş harap olup ortadan kalkmıştır. Geriye sadece Kadri Bey’in yaptırdığı kısım kalmıştır.170 Rusların Trabzon Limanı ve iskelelerinde yaptıkları bu faaliyetleri o günlerin canlı tanıklarından biri olan Mustafa Reşit Tarakçıoğlu şu şekilde izah etmiştir:

“Rusların Trabzon’u işgal ettikleri sırada bizde hizmet gören Alman denizaltılarından biri, limana sokularak iki Rus yük gemisini torpillemişti. Ruslar, batmak üzere olan bu iki yaralı gemiyi dalgakıranın ucuna yaklaştırmışlar ve orada batmalarını temin edebilmişler, batık gemilerin içlerini taş doldurup, üstlerini kalın kalas ve tahtaları ile kaplayıp rıhtım hâline getirmişlerdir. Rusya’dan Trabzon’a ve Trabzon’dan Rusya’ya yük ve asker taşıyan gemilerin kolaylıkla limana rampa olup yükleme ve boşaltma işlerini çabuklaştırmışlardı. Rusların acele olarak çerden ve çöpten yaptıkları bu rıhtım, Karadeniz’in bu sert dalgalarına dayanamamış bir taraftan bu dalgaların, bir taraftan tahta ve demir hırsızlarının tahribatı ile parçalanıp yok olup gitmiştir.171

Rus işgali sonrasında Trabzon Limanı ile ilgili yaşanan en önemli gelişme 1918 tarihine rastlamaktadır. Zira Mayıs 1918’de Batum’a gitmek üzere Trabzon’a uğrayan Cemal Paşa’nın ziyareti sırasında Rusların inşa ettiği mendireğin genişletilmesi için yapılacak inşaatın temel atma merasimi gerçekleştirilmiştir. Cemal Paşa’nın da iştirak ettiği törende yapılan konuşmalarda genel olarak, transit merkezi konumunu Trabzon’un elinden alan Batum’la rekabet edilebilmesi için Trabzon’un ve Trabzonluların çok çalışması gerektiği, hükûmetin desteğiyle birlikte bunun on sene içinde sağlanacağı ifade

170 Genelkurmay Başkanlığı (Coğrafya Encümenliği), Karadeniz Havzası Şimal Kısmı Tabii, Zirai,

Beşeri, Baytari, 5, Ankara: Genelkurmay Matbaası, 1936, s.66-67 171

edilmiştir. Nutukların ardından hazırlanan taş yığınları, protokolü oluşturan kişilerce denize atılmıştı.172

Rus işgali173

ve sonrasında limanın fiziki durumuyla ilgili bu gelişmeler yaşanırken savaş yıllarının yarattığı bu travma, zamanla Trabzon’un transit ticaretindeki konumuna zarar vermiş ve İran transitinde dramatik bir düşüşün yaşanmasına sebep olmuştur. Bu düşüşün en açık göstergelerinden biri de Trabzon Limanına gelen gemi sayısında yaşanan azalmadır. Zira 1338/1922 senesi Mart ayından 1923 yılı Şubat sonuna kadar Trabzon Limanına 935 adet 505823 tonolitoluk vapur ve motor, 3.344 adet 8.127 tonolitoluk yelkenli sefine ki toplam 513950 tonluk sefain gelip gitmişti. Bu miktarın adet itibarıyla ekserisinin Türk bandrollü gemiler, ton itibarıyla da birinci derecede İtalyan, ikinci derecede Fransız, üçüncü derecede Türk bandıralı gemiler teşkil ediyordu.174

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra azalan transit ticaret, hem liman faaliyetleri hem de buna paralel olarak Trabzon ekonomisi üzerinde bir daha telafi edilemeyecek hasarlar bırakmıştır. Neticede Trabzon, 1830-1860 ve nispeten 1880-1913 yılları arasındaki ticari potansiyeline bir daha hiçbir zaman kavuşamamıştır.

172

Tasvir-i Efkâr Gazetesi, 18 Mayıs 1918.

173 Rus işgali döneminde yaşanan muhacirlik hadisesi Trabzon’un iktisadi yapısını derinden etkilemiştir. İşgal yıllarında Trabzon’da 2.000’den fazla ev yıkılmış, şehir ani bir baskınla işgal edildiği için bir kış gecesi hiçbir şey almadan çırılçıplak, talihsiz Trabzon ahalisi dağlara düşmüştür. Ve bu suretle zengin, müreffeh ve her türlü konforla yaşayan halk Anadolu içersinde 2-3 sene muhacir olarak büyük mahrumiyet içerisinde yaşamıştır. Refik Koraltan, Tek Parti Devrinden 27 Mayıs İhtilaline Demokratlar DP’nin Kurucusu

Anlatıyor, Yay. Haz: Kamil Maman, İstanbul: Timaş Yayınları, 2013, s.59. İşgalden sonraki manzara ise

içler acısıydı. Trabzon şehrini işgal yıllarından hemen sonra ziyaret eden bir yazar Trabzon şehrinin o günkü durumunu şöyle kaleme alıyor: “Her yer tahrip edilmiş. Perişan kıyafetli halk, büyük ve korkunç bir

yangından sonra sönen ocaklarını, yanan evlerini görmeye gelen, çocukluk hatıralarını muhafaza eden köşelerin mahvolduğu acı bir tebessümle seyreden insanlar vaziyetinde. Ötede, önünde bir çuval fındık, fakir bir ihtiyar duvar diplerinde düşünüyor. Beride, ufak, sarışın ve yalınayak çocuklar kirli yüzleri ile sokak köpekleri arasında koşuyor. Şehrin en muazzam, en el değmemiş binaları kayaların dibindeki Rum kilisesi, Rum okulu, Rum mezarlığı ve çoğunluğu Rum evleri. Eski Trabzon, Kahraman Yavuz’un gençlik yıllarına şahit olan mahalleler, Bizans ve Osmanlı surlarının içi kâmilen tahrip edilmiş. Her şey, her köşe, her ev, her sokak ve her türbe tahrip edilmişti. Bu korkunç yangın enkazı ortasında camiler; çıplak minarelerin, mezarlıkların tamamen kırılmış taşları, arabalıklara çevrilmiş meydanlarıyla kalbe hüzün veriyor. Sokaklar teneke, eşya, elbise, çizme, Rus kalpakları, araba tekerleri, hayvan ölüleri ve kiremit yığınlarıyla dolu”.

Ahmet Refik Altınay, “Ahmet Refik’in Gözlemleriyle İşgal Sonrası Trabzon”, Hatıralarda Trabzon’un

Yakın Tarihi(1860–1950),Yay. Haz: Mehmet Akif Bal, Trabzon: Abp Yayınevi, 2004, s.217. 174