• Sonuç bulunamadı

1. SEMBOL HAKKINDA GENEL BİLGİ

4.1. Bireyleşim Süreci

4.1.3. Dönüş

4.1.3.1. Kerem ile Aslı Hikȃyesinde Dönüş

Dönüş, erginleşme amacıyla yola çıkan kahramanın, bireyleşme ödülüyle yola çıkış noktasına tekrar varışını ifade etmektedir. Yolculuk süresince birçok imtihandan geçen ve yaşamın çeşitli zorluklarıyla yüzleşen kahraman, bilinç düzeyine yükselen arketipleriyle uzlaşmakta ve toplum nazarında da özel bir konuma sahip olmaktadır.

Halk hikâyeleri, çoğunlukla mutlu sonla bitse de vuslatın olmadığı ve kahramanların ölümüyle sonuçlanan sonlar da mevcuttur. Kahramanların kavuşamadığı hikâyelerde öbür dünyada vuslata erildiğine işaret eden bir efsane eklenir. Efsaneye göre bazen sevgililerin mezarlarında iki gül biter, bu güller kutsal günlerde açılıp birbirine sarılmak ister ama aralarındaki karaçalı buna engel olur. Bazense kahramanların mezarlarının başında bir kavak ağacı biter, ağacın dallarında iki kuş öter ve kavuşmanın öbür tarafta olduğunu birbirlerine anlatırlar (İA, 1998: 489). Birçok halk hikâyesinde bulunan bu efsane parçaları incelediğimiz Kerem ile Aslı hikâyesinin varyantlarında bulunmamaktadır.

Çalışmamızda Kerem ile Aslı hikâyesinin on varyantı incelenmiş ve yedi varyantın ölümle yani âşıkların kavuşamaması ile sonuçlandığı, üç varyantın ise âşıkların kavuşmasıyla sona erdiği görülmüştür. Bu nedenle Kerem ile Aslı hikâyesinde kahramanın dönüşünden bahsederken iki türlü yaklaşım gerekmektedir.

Kerem ile Aslı hikâyesinin S1, S2, S3, S4, Y2, Y3, Azerbaycan varyantlarında vuslat olmadığı gibi âşıklar yanarak ölmüş ve âşıklardan geriye sadece küller kalmıştır. Jung, gerçek dönüşüm olarak nitelendirdiği yeniden doğuş biçimini “ölümlü varlığın

ölümsüz varlığa, bedensel varlığın ruhsal varlığa, insanın tanrısal varlığa dönüşmesi”

(Jung, 2013: 48) şeklinde tanımlar. Bu bağlamda Kerem’in dönüşümü, “gerçek dönüşüm” olarak beden sınırını aşıp “tanrısal varlık” ile bütünleşme biçiminde gerçekleşmiştir.

Kerem ile Aslı hikâyesinin vuslat ile bitmeyen varyantlarında Kerem’in dönüşü, halk hikâyelerinin neredeyse geneline hâkim olan asıl memlekete dönüş ile değil tüm insanların eninde sonunda varacağı yer olan öte âlemedir. Âşıkların dünya gözüyle birbirine kavuşamadığı bu hikâye, Kerem ile Aslı arasında geçen visalsiz aşkın bir bakıma kaderle mücadelesini temsil etmektedir. (Elçin, 1997: 115). Varılmak istenen yer uzaklaştıkça hedef, insanın gözüne daha ulaşılmaz ve büyük görünür. Aşkın içinden çıkılamayan çetrefilli halleri hem âşığı hem de aşkı olgunlaştırmaktadır. Yandığı sürece olgunlaşma yolunda önemli adımlar atan âşık için bu olgunlaşma, onu aşkın en üst

mertebesine taşır (Çetindağ Süme, 2013: 88). Kerem ile Aslı, beşerî ve manevi anlamda yanarak, geride sadece küllerini bırakmışlardır. Ancak bu küller âşıkların yok oluşunu değil, ten giysisinden çıkarak ebedî varlık âlemine geçişini simgelemektedir. Çünkü küller, iki âşıktan geriye kalanlardır ve bu küllerden “aşk”ın sonsuz hikâyeleri doğacaktır. Aşkın zorlu sınavlarından geçerek Aslı’nın sevdasıyla beşerî aşkının yanı sıra Hak âşıklığını da defalarca kanıtlayan Kerem, külleriyle Aslı’ya, ruhuyla Hakk’a kavuşmuş ve erginlenme süreci yeni bir varoluşla birlikte öte âleme aksederek Kerem’in adını yüceltmeye devam etmiştir.

Arketipsel incelemelerde kahramanlar eşiği geçip erginlenme sürecini tamamladıktan sonra çıkış noktalarına geri dönmektedir. “Halk anlatılarındaki

kahramanlarda tıpkı inisiyasyon ritlerindeki gibi ailelerinden uzakta, birtakım zorlu

sınavlardan geçerek erginlenip, dönüşerek tekrar memleketine dönmektedir.” (Alay,

2012: 65). Hikâyemizin Y1 varyantında Kerem, düğün gecesi saz ile Aslı’nın düğmelerini çözememiş ancak namaz kılıp dua ettikten sonra düğmelerin açıldığını görerek vuslata ermiştir. Türkmen ve Horasan varyantlarında ise Kerem’in dönüşü çeşitli dini motiflerle zenginleştirilmiştir.

Türkmen ve Horasan varyantlarında Kerem; Keşiş ve karısının, Aslı için yaptırdıkları sihirli elbisenin düğmelerini bir türlü açamamış ve sonunda içindeki alevin “ah”ı ile yanıp kül olmuştur. Aslı, Kerem’e bir türbe yaptırılmasını istemiş ve bu türbede kırk yıl beklemiştir. Öyle ki kırk yıl içinde Aslı da yaşlanmış, gözleri kör olmuş ve takati kalmamış bir halde Allah’a ya canını alması ya da sevdiğini kendisine kavuşturması için dua etmiştir. Allah, Aslı’nın duasına Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed ve Hz. Ali’yi göndermek suretiyle karşılık vermiş, bu kutsal kişilerin duası ve yaptıklarıyla Kerem aksırarak tekrar dirilmiştir. Kerem’in dirilmesinin ardından Aslı da gençleştirilmiş, gözleri açılmış ve iki âşık sonunda vuslata erebilmiştir. Hz. Muhammed’in ayağının değdiği toprağı babasına götürüp iki rekât namaz ile babasının başından dökünce Kerem’in babasının da gözleri açılmıştır. Kırk gün sonra Kerem’in babası ölmüş ve Kerem ile Aslı hem vuslat hem saltanat içinde ömür boyu mutlu yaşamışlardır.

Aslı’nın Kerem’in mezarı başında kırk yıl beklemesi, yıllarca peşinde gezen bu âşığa karşı ödediği bir vefa borcudur. Nitekim Aslı da bu varyantlarda önemli sınavlardan geçmiş, Kerem’e olan sadakatini hiç bozmadan yaşamış, aynı saygı ve sadakati sevdiğinin ölüsüne de göstererek Hakk’ın inayetine mazhar olmuştur.

Âşık olan insan, sevgili uğruna yanmayı göze alan, bir gülü koklamak uğruna gül bahçesindeki bütün dikenlerin bağrını kanatmasına izin veren, gönlü sevgiliden dönmeyen bir cefakârdır. “Güle rengini veren aşktır. Hz. İbrahim’i ateşe atılan bir

yürekletechiz eden aşk olduğu gibi, ateşi gül bahçesi yapan da aşktır. (…) Aşk, hakikati arama yolunda kendini feda etmek benlikten geçmektir. Aşk, tefekkür, iştiyâk ve

mücâdeledir.” (Altıntaş, 2002: 78). Âşığın mücadelesi, kendini tamamen feda edene

kadar bitmez. Kerem’in kül olana kadar Aslı’ya kavuşamadığını haykırmaya devam etmesi bundandır. O, aşk uğruna kendini feda eden pervanedir. Ancak pervane olmaktan asla şikâyetçi değildir. Çünkü onu hayata bağlayan, etrafında dönmekten ve peşinde koşmaktan hiç yılmadığı ateşin cezbesidir.

Kalpten kalbe giden yollar, ancak aşk ile aydınlatılabilir. Aynı zamanda insan, içinde aşkı duyabiliyorsa yola çıkma arzunu gerçek bir yolculuğa dönüştürebilir. Çünkü yol; karanlık, soğuk ve sisli olsa da bir kez gönül gözü açılana tüm yollar açılmaya başlar. Âşığı ölümsüzlüğe taşıyacak olan da ne kadar yol aldığı değil, yolculuğun sonunda vardığı noktadır.

Bütün bilinçlenmelerin ana kaynağı duygulardır. Duygular olmadan karanlığın aydınlığa, ataletin de harekete dönüşmesi mümkün değildir (Jung, 2013b: 34). Kerem de en ulvi duygu olan aşkı deneyimledikten sonra bilincinin karanlığını aydınlığa, yaşamının durağanlığını maceraya çevirebilmiştir. Bu maceranın adı Kerem için “gurbet”tir ancak o, gurbetin vuslata varacağı inancıyla yanmak pahasına da olsa ne aşkından ne de yolculuğundan vazgeçmiştir.

Aşk, insanın ölüme meydan okumasıdır. Çünkü âşık olan kişi, aşkla birlikte değişen yaşamın bütün zorluklarını ve tehlikelerini göze alarak yola çıkmaktadır. “Kişi,

sınırlandırılmışlığını ve ölümlülüğünü, onu varlığın duvarlarına/sınırlarına çarpan aşk ile daha yoğun bir şekilde duyumsar ve yaşamın bir parçalanma süreci olduğunu daha kökten kavrar. Bu yönüyle aşk, bir tutunma noktasıdır; insanı, varlığın kaotik boşluğunda yitip gitmekten kurtarır. Böylece insan, ölümle korkmadan yüzleşebilir; ölümün yok eden, silen, yutan kesinliğine karşı; aşk, yaşamın var eden çoğaltan ve

açımlayan gücüdür.” (Korkmaz, 2014: 136). Kerem, yola çıktığı andan itibaren aşka

tutunarak varlığını, yaşam amacını “kaotik boşluk”tan kurtarmış ve ölümün ateşten görünüşüyle yüzleşebilmiştir. Ölümün, Kerem’in bedenini yok ettiğini düşünürken aşkını çoğalttığını ve yaşamla birlikte zamanı da açımladığını görmemiz bundandır. Ölüm ya da vuslat hanesinde “Kerem ile Aslı”nın varlığında vücut bulan aşk, daha

birçok yaşam, sonsuz boşlukta yitip gitmesin diye bu hikâyenin küllerini yüzyıllara savurmaya devam edecektir.

Varyantlara Göre Arketipler Tablosu

GÖLGE YÜCE BİREY ANİMA ANİMUS

S1 Keşiş ve karısı Sofu, Hızır Aslı ve saz Kerem S2 Keşiş ve karısı Sofi, Hızır Aslı ve saz Kerem

S3 Keşiş ve karısı Yok Aslı ve saz Kerem

S4 Keşiş ve karısı Sofu/Seyyah Derviş Aslı ve saz Kerem Y1 Keşiş ve karısı Sofu, Hızır Aslı ve saz Kerem Y2 Keşiş ve karısı Sofu, Hızır Aslı ve saz Kerem Y3 Keşiş Yahud, Manuk ve Keşiş’in karısı Sofu/Hoca, Hızır Aslı ve saz Kerem Türkmen Kara Melik ve Meryem Lala Aslı ve saz Kerem Horasan Kara Melik ve Meryem Kılavuz Aslı ve saz Kerem Azerbaycan Kara Keşiş ve karısı Sofu, Hızır Aslı ve saz Kerem

5. KEREM İLE ASLI HİKÂYESİNİN SEMBOLİK ÇÖZÜMLEMESİ

5.1. Varlığa Bürünmenin İlk Evresi/Doğum ve Ad Alma ile İlgili Semboller