• Sonuç bulunamadı

1. SEMBOL HAKKINDA GENEL BİLGİ

3.2. Kerem ile Aslı Hikâyesinin Motifleri

3.2.13. Keramet Motifi

Keramet, “ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğa üstü, şaşkınlık

uyandırıcı durum”lara (Türkçe Sözlük, 1988: 839) verilen isimdir. Evliyaların,

dervişlerin vs. yanı sıra Hak âşıklarının da kerametler gösterdiklerine inanılmış ve toplumda bu insanlara karşı büyük bir saygı duyulmuştur.

Âşık olduktan sonra saz çalma ve şiir söyleme yeteneğini kazanan âşık, Hak katında makbul bir mertebeye eriştiğinden keramet gösterebilme kudretine de kavuşmaktadır.

Kerem ile Aslı hikâyesinde sürekli yolculuk içerisinde olan Kerem, özellikle tabiat kuvvetleriyle kerametler göstermektedir. Bunun yanında Kerem, karşılaştığı zor durumlardan kurtulmak için ve kendisini sınamak isteyenlere Hak âşığı olduğunu kanıtlamak amacıyla da kerametlerini göstermektedir.

Kerem’in gösterdiği kerametleri, tabiat unsurlarıyla ilgili olanlar, sağ adamın tabuta konması ve Hasne/Hasene/Hüsniye Hanım’ın imtihanları olmak üzere üç temel grup altında değerlendirmek mümkündür. Bunun yanında bazı varyantlarda Aslı’nın da âşık olduktan sonra keramet gösterdiği olmuştur.

S1 varyantında Erzurum’dan çıkınca üçe ayrılan yol konuşur ve Kerem’e Aslı’nın gittiği yeri söyler. Y2’de Hacıbeli’nde yolu duman kaplar ancak Kerem, türkü söyleyince duman kalkar.

Sultan Dağı (Y2 ve Azerbaycan), Ağrı Dağı (Y1), Yıldız Dağı (Azerbaycan), Nemrut Dağı (Y2), Kerem’in söylediği türküler neticesinde Kerem’e yol verir. Türkmen ve Horasan varyantlarında Kerem, türkü söyleyince dağların karı erir ve yollar açılır.

S1 varyantında bir ırmak, Y1 ve Y2’de Murat Suyu ve Kızılırmak, Y3’te Murat Suyu Kerem türkü söyleyince durulur ve Kerem’e yol verir. Y2’de Kerem, bir ırmağa Aslı’nın gittiği yeri sorar. Irmak dile gelip Kerem’e cevap verir.

Kerem ile Aslı hikâyesinde dağlar, ırmaklar, yollarla adeta bütünleşen Kerem, tabiattaki hayvanlara ve diğer unsurlara karşı da büyük bir yakınlık duymuş ve Aslı’nın izini tabiat unsurlarının yardımlarıyla sürmeye devam edebilmiştir. Kerem’in en fazla söyleştiği hayvan ceylandır. Aslı’ya benzettiği ceylanlar, S1, Y2 ve Azerbaycan varyantlarında Kerem’le konuşup ona yol gösterirler. Kerem’in her fırsatta türkü söylediği turnalar ise Türkmen ve Horasan varyantlarında Kerem, öldürülmek üzereyken onun imdadına cevap verip gökten inerek cellatları yaralamak suretiyle Kerem’i ölümden kurtarmışlar daha sonra yine Kerem’in isteği üzerine aşağı inerek Kerem’in Hünkâr karşısında Hak âşığı olduğunu kanıtlamasına aracı olmuşlardır.

Y2 ve Azerbaycan varyantlarında Kerem, virane/ören, kaya, meşe, çay ve bir kuru kafa ile söyleşmiş; Y3’te Murat Suyu’nda dile gelen balık, Kerem’e Aslı’nın gittiği yeri söylemiştir.

Hz. Muhammed’in mucizeleri olarak anlatılan yürüyen ağaç, konuşan ceylan vs. asırlardan beri dinsel edebiyatta ve halk şiirinde anlatılmaktadır (Schimmel, 2005: 275). Kerem’in de ceylanlarla ve daha birçok tabiat unsuruyla söyleşmesi, Hz. Muhammed’in mucizelerine halk hikâyeleri aracılığıyla yapılan bir göndermedir. Yüzyıllar öncesinden Müslümanlığı benimsemiş olan Türk halkı, İslâm Peygamberi’nin hayatındaki mucizevi örnekleri, çok sevdikleri bir âşığa böylece aktarmış olmaktadır.

S2, Y2, Y3 ve Azerbaycan varyantlarında Kerem, sağ bir adamın tabuta konması yoluyla sınanmak istenmiştir. Kerem’den cenaze namazını kıldırması istenmiş ancak Kerem “Diri niyetine mi ölü niyetine mi?” diyerek tabuttaki adamın sağ olduğunu bildiğini göstermiştir. Kerem’in bu sorusuna karşılık ona şiddet kullanan kişiler de tabuttaki sağ adamın öldüğünü görünce Kerem’in Hak âşığı olduğunu anlamış ve ondan özür dilemişlerdir. Kahraman zor durumda kalınca ve masum olduğu halde insanlar tarafından eziyet görünce Hakk’ın adaleti ve kudreti tecelli ederek âşığa yardımcı olmuştur.

Y1, Y2 ve Azerbaycan varyantlarında görülen Hasne Hanım’ın imtihanlarında Kerem, kırk kızın içinde Aslı’yı tanır veya ister. Kerem kırk kızın adını sayar, Aslı’nın yerini bilir ve yüzündeki işaretleri sayar. Ayrıca Y1’de dört kızın adını, Azerbaycan varyantında altı kızın adını ve işaretlerini sayar. Böylece tüm sorulara doğru cevap veren Kerem’in Hak âşığı olduğu kesin olarak anlaşılmış olur. S3 varyantında ise bir koca karı, yanındaki altı kızın adını bilmesi şartıyla Aslı’nın yerini bildireceğini söyler. Kerem, kızların adını sayınca koca karı, Aslı’nın yerini söyler.

Aslı’nın keramet olarak nitelendirilebilecek durumu, âşık olmasından sonra gerçekleşmiştir. S1 ve Y2 varyantında Aslı, Kerem’in duası neticesinde âşık olduktan sonra eline bir odun parçası alarak onu saz gibi çalmaya başlar. Y1 varyantında ise Aslı âşık olduktan sonra Kerem’in sazını alıp türkü söylemeye başlamıştır.

Türkmen varyantında, gruplandırılan kerametlerden farklı olarak Kerem, kendisini öldürmeye gelen Azrak adlı kişinin ne amaçla geldiğini bilir ve bunu Azrak’a söyleyince Azrak, Kerem’in Hak âşığı olduğunu anlayarak onu öldürmekten vazgeçer. Görüldüğü üzere bazı durumlar Kerem’e önceden malum olmakta ve âşık ona göre hareket edebilmektedir. Bu malumatın Kerem’e ayan olması, yine Hakk’ın iradesiyle gerçekleşmektedir.

Kerem zenginlik ve refah içindeyken her şeyi bırakarak derviş misali yollara düşmüş, “Han oğluyken şimdi döndüm kul oldum” (Öztürk, 2014: 265) diyerek şan şöhreti unuttuğunu ve sadece aşk uğruna hem Hakk’a hem de Aslı’ya kul olduğunu anlatmıştır. Her şeyi geride bırakan Kerem:

“Kerem’in ömrünü sen verdin zaya, Münkir oldun, yüz tutmadın hudaya, Oldum harabati, düştüm sahraya,

Harabat ehline yol neye lazım?” (Öztürk, 2014: 265) dizelerinde de

kendini artık “harabat ehli” olarak tanımlamaktadır. Harabat ehli, harap olmuş gönülleri ve bedenleriyle her şeye boyun eğen, kanaatkâr olan, yeri geldikçe hikmetli sözler söyleyen kişiler için kullanılan bir ifadedir. Dolayısıyla Kerem’in kendini “harabati” olarak tanımlaması, onun varlık kisvesi altında aşk dışındaki her şeyi yok saydığını göstermektedir. Bu içe dönük bakış ise aydınlanmış bir gönüle sahip olan âşığın kerametler gösterebilmesinin temel nedenidir.

Varyantlara Göre Keramet Motifi

S1

Yol ve ceylan dile gelir. Irmak yol verir. Kerem kırk kızın içinde Aslı’yı tanır, kırk kızın adını sayar. Aslı odun parçasını saz gibi çalar.

S2 Tabut imtihanı

S3 Kerem altı kızın adını sayar.

S4 Yok

Y1

Ağrı Dağı, Murat Suyu, Kızılırmak yol verir. Kerem kırk kızın içinde Aslı’yı ister, kırk kızın ve dört kızın adını sayar. Aslı, âşık olunca saz çalar.

Y2

Sultan Dağı, Nemrut Dağı, Murat Irmağı, Kızılırmak yol verir. Yoldan duman kalkar. Kerem kırk kızın içinde Aslı’ya bakar, kırk kızın adını, Aslı’nın ve bir kızın nişanlarını sayar. Kerem; ceylan, kuru kafa, virane, kaya, meşe, ırmak ile söyleşir. Aslı odun parçasını saz gibi çalar. Tabut imtihanı.

Y3 Murat Suyu yol verir. Balık dile gelir. Tabut imtihanı. Türkmen Türkü ile dağların karı erir, yollar açılır ve turnalar yere iner. Horasan Türkü ile dağların karı erir, yollar açılır ve turnalar yere iner.

Azerbaycan

Sultan Dağı ve Yıldız Dağı yol verir. Ören, sarı kaya, meşe, çay, ceylan ve kuru kafa dile gelir. Kerem, Aslı’nın yerini bilir ve Aslı ile altı kızın daha işaretlerini söyler. Tabut imtihanı.

Halk hikâyelerinde âşıkların en önemli özellikleri, saz çalıp doğaçlama şiir söyleyebilmenin yanı sıra manevi anlamda da ilim seviyelerinin yükselmesidir. Âşıklıkla birlikte ariflik mertebesine de ulaşan kahramanlar, keramet gösterme özelliği de kazanmaktadırlar.

Uzun bir yolculuk süreci yaşayan Kerem, özellikle tabiat unsurları karşısında kerametler göstermiştir. Dağların, ırmakların yol vermesi; ceylan, ağaç, kaya vs. gibi tabiat ögelerinin dile gelmesi Kerem’in tabiat karşısındaki kerametleridir. Tabiat dışında Kerem, çeşitli imtihanlarda (cenaze, Hasne Hanım vs.) kendisine malum olan bilgiler ile kerametler göstermiştir. Kerem’in gösterdiği bütün kerametler, onun Hak âşığı olarak tanınmasına ve Aslı’ya giden yolların açılmasına olanak sağlamıştır.