• Sonuç bulunamadı

1. SEMBOL HAKKINDA GENEL BİLGİ

3.2. Kerem ile Aslı Hikâyesinin Motifleri

3.2.3. Aşk Dolusu ve Âşık Olma Motifi

Halk hikâyelerinin ana eksenini oluşturan aşk konusu, Kerem ile Aslı hikâyesinin de temelinde yer almaktadır. Hikâyede geçen neredeyse tüm olaylar, aşk

uğruna yapılan yolculuk sırasında cereyan etmiştir. Hikâyede âşık olma, rüyada sunulan aşk dolusunu içerek, aynı mektebe giderek ya da beklenmedik bir karşılaşma sonucu gerçekleşmektedir.

Aşk dolusu içme, yarı şâir yarı derviş olan Türk sofilerinin Şamanist kültürlerini mistisizm ile yoğurmaları neticesinde yaşamaya devam eden bir motiftir. Pir (şah, Pir-i Mugan, Ali, Şeyh vs.) elinden dolu (şarab-ı aşk, aşk badesi, cam u muhabbet vs.) içen âşıklar, böylece dünyanın sırrına erdiklerini ifade etmektedir (Günay, 1986: 16-17). Aşk dolusu, aşk ile birlikte, kahramanlara ermişlik vasfını da kazandırmaktadır. Nitekim hikâye boyunca çeşitli imtihanlardan geçen Kerem, gösterdiği kerametler (Türkü ile dağların, ırmakların yol vermesi, ceylanın dile gelmesi vs. gibi) sayesinde yoluna devam edebilmiştir.

Kerem aşk uğruna çıktığı yolculukta din farkını gözetmediğini ve kendini nasıl feda ettiğini,

“Ben biçare idim dinine inan inandım, Aşkın ateşine odlara yandım,

Akıl başta idi divane oldum,

Beni dertli etme kız gel kerem eyle.” (Karabacak, 1970: 48)

dizeleriyle açık bir biçimde ifade etmektedir. Kendi şanını, dinini aşka engel olarak görmeyen Kerem, aşkın yakıcılığını bile bile yola çıkmayı göze almıştır. Ancak bu yolda kendisine zaman zaman vefasızlık eden Aslı’nın, halini görüp insafa gelmesini istemektedir.

Aşk dolusu motifi, hikâyenin Y2 ve Y3 varyantlarında bulunmaktadır. Diğer varyantlarda ise âşık olma, dolu içme ile değil farklı şekillerde gerçekleşmektedir.

Y2’de bir gece Mirza Bey’in (Kerem) canını âlem-i manada aşk ateşi sarar. Mirza Bey, Kara Sultan (Aslı) elinden bir kadeh dolu içer ve mest olur. Daha sonra avlanırken şahininin uçtuğu bahçede elinden aşk dolusu içtiği Kara Sultan’ı görür. Bu karşılaşmadaki deyişmelerle birbirlerine Kerem ile Aslı adını verdikten sonra Aslı’nın da kalbine aşk ateşi düşer.

Y3’te Gülşen’in (Kerem) güvercinleri Yahud’un (Keşiş) evinin önündeki çınara konar. Gülşen’in kuşları indirmek için attığı taş yedi kat camı delip Meryem’in gergefine düşer. Meryem pencereden baktığı sırada onu gören Gülşen bayılır ve gözünü kırkların sofrasında açar. Kırkların sofrasında dolu içen Gülşen’e, daha önce elma veren

derviş: “Meryem senindir.” deyince Gülşen yine bayılır. Bir koca karı, Meryem’in memesini emzirmek suretiyle Gülşen’i ayıltır.

Y3 varyantında Kerem, dişlerini çektirdikten sonra canının acısıyla Aslı’nın da onu sevmesi ve Müslüman olması için dua edince Aslı’ya gaflet uykusu gelir. Uykusunda Aslı’ya da aşk dolusu verilir. Aslı uyandığında Hak dinini kabul eder ve Kerem’e âşık olur. Bu varyantta yer alan kadın kahramanın rüyada dolu içerek âşık olması, diğer varyantların hiçbirinde bulunmamaktadır.

Kerem’in attığı taşın yedi kat camı delerek gergefin üzerine düşmesi ve hikâyede yer alan diğer motiflerin çoğunun masal unsurları olması nedeniyle Umay Günay, 16. yüzyılda oluştuğu düşünülen hikâyenin, halk hikâyelerimizin ilk örneklerinden biri olabileceğini belirtmiştir (Günay, 1986: 120). Dolu içmenin yanı sıra rüya, kırklar meclisi, kırk ve yedi formülistik sayıları, yardımcı ihtiyar kadın ve yardımcı derviş motiflerinin de bu varyantlarda yer aldığı görülmektedir.

Âşık olma, S1’de bahçede, S2’de kasabada, S3’te kahramanların babalarından duydukları lafların etkisiyle ve birbirlerini görmeden, S4’te okulda gerçekleşirken Y1’de tam belirtilmemiştir. Bu varyantta sadece kahramanların birbirlerine ad verdikten sonra sözleştiklerinden bahsedilmektedir.

Türkmen varyantında Mahmut Han’ın (Kerem) şahini havuzda yıkanan bir kızın göğsünü kanatır. Kuşu almaya gelen Mahmut Han ile kız göz göze gelince birbirlerine istemeden âşık olurlar.

Horasan varyantı, Türkmen varyantı ile benzer olup farklar Mahmut Han’ın bıldırcın uçurması, Zühre’nin çamaşır yıkıyor olmasıdır.

Azerbaycan varyantında Mahmut’un şahinini, gezmek için bahçeye çıkmış olan Meryem yakalar. Mahmut, bahçede Meryem’i görünce ilk görüşte ona âşık olur.

Azerbaycan varyantında bahçede görüp âşık olmaktan bahsedilir ancak hikâyenin ilerleyen bölümlerinde Kerem’in söylediği:

“Ben Kerem’im aşk dolusu içirdim,

Bu sevdayı öz başımdan geçirdim, Hayıf han Aslı’mı elden uçurdum,

Beni öldürmeli, döğmeli deyin!” (Öztürk, 2014: 215) dörtlüğünde aşk

dolusu içirdiğini belirtmesi, kahramanların birbirlerine aşk dolusu içirerek âşık olduklarının işareti olarak görülebilir.

Varyantlarına Göre Aşk Dolusu ve Âşık Olma Motifi Aşk Dolusu Âşık Olma

S1 Yok S1 Kerem Aslı’yı bahçede görür

S2 Yok S2 Kerem Aslı’yı kasabada görür.

S3 Yok S3

Kahramanlar birbirlerini görmeden babalarından duydukları sözlerle âşık olurlar.

S4 Yok S4 Aynı okula giderken zamanla âşık

olurlar.

Y1 Yok Y1 Tam belirtilmemiş.

Y2

Mirza Bey rüyada Kara Sultan elinden aşk dolusu içer.

Y2 Kerem rüyada aşk dolusu içer.

Y3

Gülşen’e (Kerem) kırklar sofrasında dolu verilir.

Y3 Kerem rüyada aşk dolusu içer.

Türkmen Yok Türkmen Kerem Aslı’yı bahçede görür ve

âşık olur.

Horasan Yok Horasan Kerem Aslı’yı bahçede görür ve

âşık olur.

Azerbaycan Yok Azerbaycan

Kerem Aslı’yı bahçede görür ve âşık olur. (Ancak aşk dolusu içme de muhtemel.)

Sonuç olarak Kerem, iki varyantta (Y2, Y3) aşk dolusu içtikten sonra, diğer varyantlarda da avlanma sırasında tesadüfen girdiği bahçedeki ilk karşılaşmasında, aynı okula giderken veya babasından duyduklarıyla Aslı’ya âşık olmuştur. Aslı Kerem’in aşkına önce karşılık verse de babasıyla yola çıktıktan sonra Kerem’den uzaklaşmış (birçok varyantta) ancak hikâyenin sonlarına doğru Kerem’in ettiği dua neticesinde Kerem’e âşık olmuştur. Kerem’in Aslı’ya olan aşkı, ömrünü gurbette geçirmesine ve vuslata ermeyince kendisini yakmasına neden olacak kadar büyük; Aslı’nın aşkı da Kerem’in ateşiyle yanacak kadar kuvvetlidir.