• Sonuç bulunamadı

Köy Sosyolojisinin Önemi ve İçeriği

2. BÖLÜM: ÂMİRAN KURTKAN BİLGİSEVEN'İN METODOLOJİSİ

4.1. Köy Sosyolojisine İlişkin Görüşleri

4.1.1. Köy Sosyolojisinin Önemi ve İçeriği

125

4. BÖLÜM

ÂMİRAN KURTKAN BİLGİSEVEN’İN SOSYOLOJİNİN ALT DALLARINA İLİŞKİN FİKİRLERİ

Kurtkan, sosyolojinin birçok alt dalı ile ilgili görüşler ortaya koymuştur.

Sosyolojinin farklı alt dallarına ilişkin çalışmalar yapmıştır. Kurtkan, sosyolojinin birçok alanında teorik ve pratik çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu alanlarda referans alınabilecek eserler üretmiştir. Bu başlık altında, Kurtkan’ın sosyolojinin alt dallarına ilişkin olarak köy sosyolojisi, iktisat sosyolojisi, mâlî sosyoloji, eğitim sosyolojisi ve din sosyolojisine yönelik görüşleri üzerinde durulmuştur.

126

itilmiştir. Sanayinin ve ticaretin gelişmesi, liberal Avrupa ülkelerinin muhtaç oldukları gıda maddelerinin gittikçe artan bir ölçüde deniz aşırı ülkelerden getirtilmesinde rol oynamıştır. Böylece, köylü sınıfı adeta unutulur gibi olmuştur. Komünizm ise, köylüyü sadece ihmal etmekle kalmamıştır. Daha da öteye giderek, tarımı, fabrikasyon esasına dayandırmak suretiyle köylü sınıfını adeta yok etmek isteyen bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, aynı siyasî hareket, tarımda büyük mülkiyete son vererek üretimi köylünün eline terk etmekle mizah konusu olabilecek derecede kendisiyle ters düşmüştür. Köylünün güvenli bir iktisadî fonksiyon yerine getiren bir sınıf olarak varlığını daha fazla hissettirmesini sağlamak zorunda kalmıştır. Komünizm, köylünün, tarımsal üretimi gerçekleştirmesi adına arazi sahibi olmaları konusunda kendilerine yardım vaad etmiştir. Fakat komünizm, kendisi ile çelişecek bir harekette bulunmuştur.

Marxistler ise, köylü sınıfını müttefikleri olmaktan ziyade, muhtemel düşmanları olarak görmüşlerdir. Komünist düşüncenin aksine, köylünün elindeki araziyi alma düşüncesiyle hareket etmişlerdir. Bu nedenle, komünist ülkelerde köy ve şehir hayatının birbirinden farklı sosyal ve iktisadî özelliklere sahip olduğu görülmektedir.2

Kurtkan’a göre, köy sosyolojisi, tarımsal yapıya sahip az gelişmiş ülkelerde daha fazla önem taşıyan bir sosyoloji disiplinidir. Söz konusu az gelişmiş ülkeler, iktisadî gelişme anlayışı ile karşı karşıya bulunmaktadır. Buna bağlı olarak, nüfus başına düşen millî gelir payını yükseltmek amacına yönelik bir çaba sarfedilmektedir. Diğer taraftan bu ülkelerde nüfusun büyük bir kısmı köylüdür. Kurtkan, az gelişmiş ülkelerde köy sosyolojisinin sadece ziraat fakültelerinin üzerinde durduğu bir alan olmadığını ileri sürmüştür. Ona göre, köy sosyolojisi, aynı zamanda millî menfaatlerin dayandığı sosyal gerçekleri tanıyıp tahlil edebilmeleri beklenen elemanlar yetiştiren ve diğer bazı yüksek eğitim kurumlarının da programlarında yer alması gereken önemli bir sosyal bilim dalıdır.3

Kurtkan, köy sosyolojisinin esasları hakkında ileri sürülen fikirleri üç noktada toplamıştır. İlk olarak, Kurtkan, köy sosyolojisinin, köy hayatının incelenmesi ile ilgili bir sosyoloji disiplini olarak kabul edildiği belirtmiştir. İkinci olarak Kurtkan, bir sosyal ekoloji sahası kabul edilmesinin makul karşılanabileceğini ifade etmiştir. Üçüncü olarak ise Kurtkan, şehir dışında kalan çevrelerde fonksiyonlarını yerine getiren ve yatay

2 KURTKAN BİLGİSEVEN, Köy Sosyolojisi, s. 6-7.

3 A.g.e., s. 8.

127

karakterli olan bazı sosyal sistemlerin incelenmesine önem veren bir disiplin olarak kabul edildiği gerçeğini gözler önüne sermiştir. Bir sınırlılık ifade eden köy kavramını, kapsamlı bir anlam taşıyan sosyoloji kavramı ile makul bir ölçüde bağdaştırılmasının ilk bakışta güç olduğunun bilinciyle hareket etmiştir. Çünkü Kurtkan, sosyolojiyi, toplumu bir bütün olarak ele alan kapsamlı bir bilim olarak izah etmiştir. Bu nedenle, köy sosyologlarının köy sosyolojisi hakkındaki görüşleri birbirinden farklılıklar gösterebileceğini ifade etmiştir. Köyün, fizikî alanına sahip olan doğal ve sosyal özelliklerini veya köye özgü kabul edilmesi mümkün sosyal şekilleri değil de, köy ile ilgili bütün konuları ilgimizin odak noktası olarak ele alırsak, söz konusu güçlüğün ortadan kalkacağını açıklamıştır.4

Köyün sahip olduğu özelliklere ve köy gerçekliğine bakıldığında, köy sosyolojisinin ne kadar geniş bir ilişkiler ağı içerisinde olduğu rahatlıkla görülebilir.

Kurtkan, köy gerçekliğinin çeşitli unsurlarının iki ana grupta incelenmesi mümkün unsurlar olduğuna dikkat çekmiştir. Bunlardan bazılarının toprak kalitesi, bitki örtüsü, yer altı ve yer üstü suları, erozyon durumu, jeolojik varlık ve iklim şartları gibi bazı doğal unsurlar, ikinci gruba girenleri ise sosyal unsurlar olarak açıklamıştır. İkinci gruptaki unsurların, köyün insanla ve toplum hayatıyla ilgili çeşitli yönlerini ortaya çıkardığını ileri sürmüştür. Kurtkan’a göre, köy nüfusunun kadın, erkek ve çocuk olarak, diğer özellikleri itibariyle bölünüşünü veren demografik yapı, çalışan nüfusun çeşitli sektörlere ve mesleklere bağlılığını, iş bölümü durumunu ve çeşitli tabakaların gelir seviyelerini belirten iktisadî yapı, örf ve adetleri, kültürle ilgili özellikleri gösteren antropolojik yapı ve daha birçok özellik bu ikinci gruba giren sosyal unsurları teşkil ederler.5

Bu iki grubu oluşturan unsurlar arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Her gruba giren unsurların kendi aralarında karşılıklı neden-sonuç bağları ile birbirine sımsıkı bağlı oldukları görülmektedir. Meselâ, doğal unsurlar veya özellikler kendi aralarında bir karşılıklı etki ilişkisine sahiptirler. Toprak kalitesi bitki örtüsünü tayin ettiği gibi bitki cinsleri de toprağın kalitesine etki eder. Erozyon durumu ile bitki ve hayvan varlığı arasında da buna benzeyen bir karşılıklı etkileşim bulunmaktadır. Aynı şekilde, iklim şartları bitki örtüsünü ve bitki örtüsü iklim şartlarını etkiler. Bunun gibi, sosyal unsurlar

4 A.g.e., s. 5-6.

5 A.g.e., s. 3-4.

128

da kendi aralarında karşılıklı etkileşim halindedir. Örneğin, örf ve adetler ile refah durumu arasında karşılıklı etkileşim görülmektedir. Demografik yapının özellikleri muhtelif sektörlerin nasıl bir iktisat politikasına tabi tutulması gerektiği hususuna etki edebileceği gibi, sektörlere uygulanan tedbirler de demografik yapının hacmine ve bünyesine etki edebilir. Şu halde doğal unsurlar da sosyal unsurlar da kendi aralarında karşılıklı ilişki halindedir.6

Kurtkan’a göre, doğal unsurlar ile sosyal unsurlar arasında da güçlü bir karşılıklı ilişkiler ağı olduğu görülmektedir. Örf ve adetler ve bütün kültür özellikleri doğal şartların bir dereceye kadar sonucunu oluşturduğu gibi doğa şartlarındaki değişikliklerin sebebi de olabilmektedir. Hukukî şartlar ve örgütlenme imkânları doğal çevrenin düzeltilmesinde rol oynayabileceği gibi doğa şartlarının da örgütlenme imkânlarını şu veya bu derecede sınırlaması hususu söz konusudur. Diğer taraftan, köyle ilgili çeşitli olayların bu iki gruba giren unsurların, yani doğal ve sosyal özelliklerin hepsinin etkisine maruz bulunduğunu ifade edebilmek mümkündür. Örneğin, yerleşme şekli olarak belirli bir köyün belirli bir tipe (dağınık köy, toplu köy, hat köyü veya İsrail’de uygulanan yuvarlak köy tiplerinden herhangi birine) uygun olarak kurulması ve gelişmesi olgusu, doğal şartlardan başka sosyal şartların da etkisi altında meydana gelmektedir. Kurtkan’a göre, bütün bu karşılıklı ilişkiler ağının varlığı, köy sosyolojisinin ilgisini köy realitesine yöneltmesine rağmen niçin doğal ve sosyal sahalarda aktif durumdaki çeşitli bilimlerin verilerinden faydalanma zorunda bulunan çok kapsamlı bir alan olduğunu anlamamıza yardım edebilir.7

Kurtkan’a göre, özgür ve kapitalist ülkelerde bile, köy ve köylü önemli sosyal faktörler olma özelliğini korumaktadırlar. Sanayileşme sonucunda köyden kente devamlı olarak göç akını olmaktadır. Köy, kalabalıklaşan kentlerin gıda ihtiyacını göreceli olarak azalan nüfusu ile karşılayabilmek durumuna girmiş bulunmaktadır. Bu durum kötü rasyonel tarım faaliyetlerinin yer aldığı, eskisinden daha verimli bir sosyal ünite haline getirmektedir. Bununla birlikte, demokratik rejimin hâkim olduğu kapitalist ülkelerde ziraat sektörünün kadrolarının şehirler lehine boşalmasından doğan bazı siyasî sakıncalar ve sayıları azalan ve bazı memleketlerde büyük işletmelerde çalıştıkları için dağınık bir meslekî kategori teşkil eden ziraat işçilerinin teşkilatlanma güçlükleri gibi

6 A.g.e., s. 4.

7 A.g.e., s. 4-5.

129

bazı problemler köy sosyolojisinin bu memleketler için önemli bir sosyoloji disiplini sayılmasını zorunlu kılmaktadır.8

Köy-şehir farklarını belirtebilmek üzere şehir ve köy için genel bir tarif yapabilmek ilk bakışta zannedildiği kadar kolay değildir. Bu nedenle, ciddi tarifler yapılarak farklar tespit edilmek istenildiği takdirde birçok güçlüklerle karşılaşılması ihtimâli vardır. Çünkü, bir toplumun nüfusunun toplamı ve yoğunluğu, kapladığı sahanın genişliği ve resmi mahiyetteki isim ve sıfatları, şehir veya köy olarak kabul edilmesini gerektirmeye yeterli değildir. Bu nedenle, tatmin edici bir tarif sadece bir farkı değil, birçok farkı belirtebilmektedir. Şehrin köye ve köyün şehre göre gösterdiği farkların veya bu yerleşme şekillerinin ayrı ayrı her ikisinin hususi özelliklerinin sadece sıralanması da amacı temine yeterli gelemez ve bu özellikler arasında fonksiyonel bir ilişkinin varlığı şartı daima göz önünde bulundurulmak icap eder. Bütün bu hususlara dikkat edildiği takdirde dahi realitede tamamen köy özelliği arz eden bir topluluktan sırf şehir karakteri gösteren bir topluluğa geçişin birden bire değil, yavaş yavaş gerçekleşmesi, yani muhtelif topluluklar arasında şu köydür, bu şehirdir diyebileceğimiz yeterli bir içerik farkından ziyade ancak derece farklarının gözlenmesi, köyü veya kenti tarif hususunda bizi çok dikkatli davranmaya sevk etmektedir.9

Kurtkan’a göre, köy, sadece doğal ve coğrafî özellikleri bakımından incelenmesi gereken bir yapı değildir. Çünkü köy denildiği zaman sadece toprak kalitesi, bitki örtüsü gibi ziraat tekniğini ilgilendiren hususları değil, fakat aynı zamanda köy toprakları üzerinde yaşayan insanlar ve onların maddî-manevî kültürleri kastedilmektedir. Doğa unsuruna insan unsuru veya başka bir deyişle sosyal unsur ilave edilmedikçe köy meydana gelmez. Bu nedenle, köyün sosyal yönünü de aksettiren yerleşme şekilleri ve buna göre beliren köy tipleri, köy sosyolojisinin temel konularından birini oluşturmaktadır. Doğal-coğrafî bünye, sosyal bünye üzerinde etkilidir ve kültürü tayin eden kuvvetli bir faktördür. Köy evlerinin mimarî şekilleri, pencerelerin dar veya geniş, damların yatık veya sivri oluşu, köylünün hayat üslubu, çalışkanlık derecesi, örf ve âdetleri ve son olarak köy iskan tipleri bir dereceye kadar hep coğrafî şartların etkisine

8 A.g.e., s. 7.

9 KURTKAN, Âmiran; "Köy Sosyolojisi ve Birleşik Amerika'da Teknolojinin Getirdiği Sosyal Problemler", Sosyoloji Konferansları Dergisi (iç.), Sayı: 6, 1966, s. 14-15.

130

bağlıdır. Kurtkan, bu etkinin hiç bir zaman abartılmaması gerektiğini düşünmüştür.

Çünkü sosyal unsur veya kültürün, coğrafî çevreye etki edeceğini öngörmüştür.10 Kurtkan’a göre, köylü nüfusunun, toplam nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu bir ülkede, tarıma dayanan bir ekonomiden büyük sanayiye dayanan bir ekonomi tipine geçmek istenirse, büyük sanayinin kurulması için gerekli olan iş gücü köylerden elde edilecektir. Böylece, cemaat psikolojisi ile yüklü olan insanlar, birdenbire cemiyet hayatına ithal edilerek sanayi işçiliğinin zaruri kıldığı bazı menfaat birliklerine dâhil olmak zorunda kalacaktır. Hâlbuki menfaat birliği, köylünün tamamen yabancı olduğu bir toplumsal şekildir. Onun böyle bir birliğe dâhil edilmiş olması, sırf zevahiri kurtarsa bile, hakiki bir benimseme ve intibak keyfiyetinin tahakkuk edeceği şüphelidir.11